Deyimlerin Özellikleri Nelerdir

Deyimlerin Özellikleri kısaca nelerdir, deyimlerin özellikleri maddeler halinde

Gerçek anlamından az çok ayrı bir anlamı olan, ilgi çekici bir anlatımı bulunan, ifadeyi daha zengin kılan, iki veya daha fazla kelimeden meydana gelen, kalıplaşmış söz topluluklarına deyim denir.

Deyimlerin Özellikleri:

1. Kalıplaşmış sözcük gruplarıdır. Zaman zaman cümle biçiminde de görülebilir.

Kalıplaşmış söz öbekleri biçiminde olanlar: Dört elle sarılmak, göz kulak olmak, çorbada tuzu bulunmak, tere yağından kıl çeker gibi, gün görmüş, dört gözle beklemek..
Cümle biçimindeki deyimler: Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı, Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?, Ana usta yufka yapar, çocuk usta çift çift kapar, Kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle, Senin aradığın kantar, Bursa’da kestane tartar.

2. Kalıplaşmış kavramından da anlaşıldığı gibi deyimlerdeki hiçbir kelimenin yeri değiştirilemez, veya çıkarılıp yerine eş anlamlıları getirilemez.

3. Deyimlerin bir bölümü gerçek anlamlı bir bölümü mecaz anlamlıdır.

Mecaz Anlamlılar; bir tasla iki kuş vurmak (bir eylemle iki sonuç elde etmek), eşeğini sağlam kazığa bağlamak (işini güven altına almak), gözü gibi sakınmak (Bir zarar gelmesin diye özenle korumak), iğneli söz (dokunaklı söz), kafa yormak (bir şey üzerinde çok düşünmek) gibi..

Gerçek Anlamlılar: bin pişman olmak, Hem suçlu hem güçlü, Çoğu gitti azı kaldı, yükte hafif pahada ağır gibi deyimlerdir.

4. Sonu Mastarla biten deyimler cümle içinde çekim eki alabilirler:

burnundan (fitil fitil) gelmek => Burnundan (fitil fitil) geldi.
kendi kendine söz vermek=> Kendi kendime söz verdim.
kokusunu almak=> Kokusunu almış.

Deyimlerin Özellikleri

İşitme Kaybı

Sensorinöral (bir tür işitme kaybı) işitme kaybı, kulak salyan­gozu ve sekizinci kafatası sinirinde oluşan bir hasardan dolayı olur. İç kulaktaki, kulak salyangozu içinde bulunan işitme kılları (yeniden çıkmazlar ya da kendilerini onaramazlar) yaşlanmadan ötürü öldükeri zaman veya bozulduklarında zaman meydan gelir. Bozulma genellikle, uzun zaman şiddetli gürültüye maruz kalmaktan, aym zamanda yaralanma sonucu da olabilir, hasar ya da enfeksiyon, toksik ilaçlar ya da kalıtımsal bir durum sebebiyle oluşur. Sonuç olarak, kulak salyangozuna ulaşan ses, uygun bir şekilde işlem görmez ve elverişsiz sinir sinyalleri beyne gönderilir.

Sensorinöral işitme kaybı, kalıcıdır ve genellikle her iki kulağı etkiler. Bazen, sensorinöral işitme kaybı, aniden gelişir. Doktorunuzla görüşmeniz çok önemlidir; kortikosteroid ilaçlarla yapılacak acil tedaviler, yardımcı olabilir.

Ses dalgaları dış ya da orta kulakta tıkanır veya engellenirse, bu vakaya iletken işitme kaybı denir.
İletken işitme kaybı, kulak kanalı, kulak zan ya da orta kulak­taki minik kemiklere gelebilecek zararlardan kaynaklanır. Tıkanma, biriken kulak kirinin, kulak enfeksi-yonlannın sebep olduğu iç veya dış kulak iltihaplanmalan, kolesteatom, otoskleroz ya da kulağa yabancı bir cismin kaçması sonucunda oluşur. Yaralanma veya enfeksiyon sonucu zarar gören bir kulak zan da bu tür bir işitme kaybına sebep olabilir.

işitme

SEMPTOMLAR
En sık rastlanılan, işitme kaybı belirtileri hakkında bilgi edinmek için, bir sonraki sayfada bulunan İşitme Kaybı Testini okuyunuz. Daha az rastlanılan belirtiler, kulağınızda çınlama veya hışırdama sesleri, kulak ağrısı, akıntı, sersemlik hissi ve mide bulantısıdır.

İŞİTME TESTLERİ

İşitme testleri, doktorunuzun, sizde ne tür bir işitme kaybı olduğunu ve işitme kaybının kapsamının ne olduğunu belirlemesine yardımcı olur. En basit işitme testi olan Rinne testi ve Weber testinde, ne tür bir işitme kaybınızın olduğunu anlamak için bir diyapazon kullanılır.
Rinne testinde diyapazon, mastoid kemiğinin karşısına kulağın kenanna konur (kemiğin ses iletkenliğini test etmek için) sonra dış kulağın kenarına konur (havanın ses iletkenliğini test etmek için). İletken ses kaybında, kemik iletkenliği daha iyidir zira titreşimler, dış kulak ya da orta kulaktaki problemleri baypas ederek kemiklerden geçip, kulak salyangozuna ulaşır.Sağlıklı veya sensorinöral işitme kaybı olan bir kulakta, hava iletkenliği, kemik iletkenliğinden daha iyidir zira, ses orta kulağın sağlıklı düzeninden kemiğe göre daha etkin bir şekilde aktarılır.

Tek kulak işitme kaybının olduğu durumlarda uygulanan Weber testinde, titreşimli bir diyapazon alnınızın karşısına, ortasına denk gelecek şekilde tutulur. İletken ses kaybınız varsa, sesleri zayıf bir işitme kaybıyla kulağın içinde daha iyi duyabi­lirsiniz çünkü kulak çevresel seslerden rahatsız edilmemektedir (bu, dış ve orta kulak anormallik­lerinde o kadar başarılı olmaz).

Odyometri, bir uzman tarafından yapılması gereken daha gelişmiş bir testtir. Odyometri için, ses geçirmez bir odada, ses yalıtımı sağlanmış kulaklık takılır ve belli bir anda kulağa gönderilen ses, dinlenir. Seslerin frekansı kademeli olarak artınlır (alçaktan yükseğe doğru) , sesi duyana kadar ton yükseltilir. Aynca birbirine benzeyen kelimeleri birbirinden ayırt edip edemediğiniz de test edilir.
Kulak zarının iç kısmındaki basınç çok yüksek ya da çok alçaksa, kulak zan sesi iyi bir şekilde yansıtamaz ve iletemez. İmpedans testi kulak zarınızın devinimini ölçer, bunun için kulağınıza konulan bir sonda ile kulak zarına ses dalgalan gönde­rilir. Eş anlı olarak, kulak kanalın­daki basınç değişir. Basınç değiş­tikçe kulak zarından dönen sesler, sondanın içinde bulunan bir mikrofon yardımıyla kaydedilir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Doktorunuz, işitme kaybınızın sebebini belirledikten sonra sizi bir işitme uzmanına yönlendirebilir. Yaşa bağlı işitme kayıplan kalıcıdır; bir işitme cihazı (bkz.aşağıda) önerilebilir. İltihaplar antibiyo­tiklerle tedavi edilebilir, bazen, iltihabın drene edilmesi (boşal­tılması) ve basıncın miringotomi yardımıyla rahatlatılması zorun­ludur. Hasarlı orta kulak yapılarının düzeltilmesi veya yenilenmesi için plastik cerrahi uygulanabilir.

İŞİTME CİHAZLARI

Bir işitme cihazı; sesleri elekt­riksel içtepiye dönüştüren bir mikrofon; bu sinyali yükselten bir yükselteç; bu sinyali sese dönüş­türen bir hoparlör; pil; ses tonu ayarlayıcıdan oluşur. İşitme cihazı, kulağınıza uyacak şekilde yapılmış olmalıdır. Farklı tipte ve çeşitte işitme cihazlan vardır; ne kadar büyük ve görülebilir olduklanna, duyduğunuz sesin kalitesine ve duyduğunuz sesi ayarlayabilmeniz-deki kolaylığa göre farklan oluşur.

Devlet sağlık sigortası (ABD’de yaşlılar için) ve birçok özel sigorta, işitme cihazınızın maliyetini karşı ve şekil olarak çekici bulmamakta­dırlar. Maliyet aralığı 200 $ ile 800 $ arasındadır. Kulak arkası işitme cihazı.
Bu modeldeki tüm elektronik bileşenler, kulağın arkasına sığabilen, plastik bir kutunun içindedir. Bu tipteki işitme cihaz­ları, bir önceki modele göre hafif de olsa, dışarıdan daha az görünür. Minik bir tüp, sesi, kutudan kullanıcının kulağına göre ayarlanmış bir parçaya götürür. Bir önceki modelden sonra bu model daha sağlıklı, tamiri daha kolay ve ses ayan daha kolay bir modeldir.

Kulak içi işitme cihazı. Bu alet, kulağınızdan esinlenerek üretilmiş bir alettir. Bu tip işitme cihazının dıştan kullanılan modellere göre avantajı, çok tiz sesleri yeniden daha iyi oluşturması ve daha az hışırtı oluşturmasıdır. Yukanda anılan diğer iki modele göre, dışandan daha az görünür. Diğer iki modele göre kullanımı daha kolay olmasa da sesi ayarlamanız, sağlayacak kumandası vardır. En birincil dezanatajı mikrofonun alıcıya yakın olması ve bu yüzden geri bildirim yapmasıdır. Ücret aralığı 600$ ile 900$ arasındadır.

Kanal içi işitme cihazı. Bu model, kulak kanalına göre ayarlanabilmesi için tüketiciye göre üretilir ve kulak içi modele göre daha az dışarıdan görülebilir niteliktedir. Ses ayarlama kuman­dası, kulak içi modele göre daha zor kullanılır. Maliyeti, 700 $ ile 1.000 $ arasındadır.

Tamamen kanal içi işitme cihazı. Bu model, tamamen kulak kanalının içine girecek şekilde ve burada dışarıdan görülemez olmasını sağlamak için tüketiciye göre üretilir. Bu modeli kullanabil­meniz için, uygun genişliğe sahip kulak kanalınızın olması gerek mektedir ve ses ayarını yapamaz­sınız. Uygun biçimin verilmesi birçok denemeyi gerektirebilir. Maliyet aralığı 1.200 $ ile 1.500 $ arasındadır.
Dijital işitme cihazı. Bu en yeni işitme cihazı modelinde minik dijital bir bilgisayar vardır ve bu bilgisayar, bir uzaktan kumanda yardımıyla değişik akustik ortam­lara göre programlanabilir (gürül­tülü bir restorandan, sessiz bir odaya kadar).

Bu modeller için fiyat, 1.500 $ ile 3.000 $ arasmda değişir.Bir iştme cihazına uyum sağlamak ve alıştığınızdan farklı bir sesi ayarlamak, birkaç hafta veya birkaç ay sürebilir. İşitme cihazınızı, başlangıçta, alışıncaya kadar, sessiz bir ortamda kullanın; daha sonra farklı ortamlarda ve seslerde deneyin. Alışkanlık kazanmak için, işitme cihazınızı hergün kullanının.

REJYONAL ANESTEZİNİN HASTA SEÇİMİ

Ruhsal yönden labil erişkin hastalar genellikle genel anestezi isterler, tecrübeli cerrah ve anestezistler zaman zaman küçük müdahalelerde bundan vazgeçirmeye çalışmak için konuşurlar.

İleri derecede kardiak veya pulmoner rahatsızlığı olan hastalarda karar için klinik muayene gereklidir. Bu tip hastalar eğer vaka kısa ve cerrahi sınırlı bir alanda tutulabilirse genel anestezide lokal anesteziyle olabileceğinden daha fazla riskle karşılaşabilirler. Eğer işlem geniş ve uzun süreliyse veya hasta rejyonal anesteziden rahatsızlık duyuyorsa genel anestezi daha az riskli olabilir.

Sindirim

2- Sindirim, ağızda başlar. Öncelikle, yiyecekler, vücut tarafından emilebilecek kadar minik sayısız moleküle parçalanırlar. Dişler, yiyecekleri küçük parçalara ayırır ve tükürükteki enzimler de bu küçük parçaları kimyasal olarak daha küçük parçalara ayırırlar.

3- Yiyecekler yutulup, yemek borusundan mideye inerler.

4- Midede, yiyecekler mide asidi sayesinde daha fazla öğütülürler

5- Yiyecekler, pankreas ve ince bağırsakta üretilen enzimler sayesinde daha fazla öğütülerek minik şeker, yağ ve protein moleküllerine ayrılırlar. Şeker, yağ ve protein molekülleri, ince bağırsak duvarı tarafından emilir.

6- Sindirim sisteminin içerikleri, mideye ulaştıktan 5-6 saat sonra kalın bağırsağa ulaşırlar. Kalın bağırsak öncelikle suyu ve elektrolit iyonları emer.

sindirim1

Sindirim Süreci

1- Mide duvarı, bir dış katman, üç kas katmanı (yiyeceklerin parçalanıp salgılarla karışması için gereken çalkalama hareketini sağlarlar) ve sindirim enzimlerini üreten bir iç zardan oluşur.

2- Mide iç zarı (mide mukozası) çanaksı çukurcuklar şeklinde uzanan bir katman oluşturur. Çukurcukların içinde, hidroklorik asit ve pepsin enzimi üreten hücreler bulunur. Zarın üzerindeki bir mukus katmanı, midenin kendi kendisini öğütmesini engeller.

3- Yiyecekler, kimüs adı verilen bir bulamaca dönüştürülerek ince bağırsağa yönlendirilirler.

4- Safra, karaciğerde üretilir, safra kesesinde depolanır ve pankreastan gelen lipaz ile birlikte yağları öğüteceği yer olan bağırsağa iner. Pankreas, aynı zamanda, kandaki şeker seviyesini etkileyen insülin ve glükagon hormonlarını da üretir.

6- Vililerin içerisinde, lenfatik damarlar ve bir kılcal damar ağı bulunur. Protein, şeker ve yağ molekülleri, bu damarlara giriş yaparak kan yoluyla dolaşırlar.

ÇAKŞIROTU KÖKÜ

F. elaeochyîris Korovin (Syn: F. meifolia (FenzJ) Boiss.) türünün kurutulmuş kökleridir. Bu

1  – Akkoyunlu, A.Z.: Şerbetçiotu (Hublon) üzerinde 1940-42 çalışmaları – Tekel Enst. Rap, 3: 23 (1943).

2 – Kilıç, O.: Ülkemizde yetişen şerbetçiotSarımn acı asitleri üzerinde yüksek basınçlı sıvı kromatografisi iie bir araştırma –

Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yıll. 30: 211 (1980).

3  – İqbal, N.: Bitkisel harika bir ilâç : Asafoetida – Türk Foiklor Araştırmaları 15 (295): 6902 (1974). (A. Demirhan tarafından

Tü^kçeye çevrilmiştir).

tür 1-2 m yükseklikte, sarı çiçekli, çok yıllık bir bitkidir (Resim: 34). Adana, İçel ve Hatay bölgesi dağlarında yetişmektedir.

Kökler nişasta, kateşik tanen, saponin, alkaloit, rezin ve uçucu yağ (% 0.6-0.8) taşımaktadır (1).

Bu bitkinin kökleri toz edilip bal ile karıştırıldıktan sonra cinsel kudreti arttırıcı olarak kullanılmaktadır. Antakya bölgesinde bu drogun kısırlığa karşı iyi geldiği ve bunun yapraklarını yiyen hayvanların (keçi) ikiz doğurduğu iddia edilmektedir. Bu bölgede halk bitkiyi erkek (çiçek durumu meydana getirmiş) ve dişi (çiçek durumu meydana getirmemiş, rozet yapraklı) olmak üzere iki çeşide ayrılmaktadır (1).

Ferula türleri Dioscorides döneminden beri tedavide kullanılan bitirilen.” ir. Anadoluda 17 kadar Ferula türü bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının (F. communis L.,F. orienîalis L., F. rigidula DC. gibi) yaprakları, suda haşlanarak acılıkları giderildikten sonra, bilhassa Doğu Anadoluda gıda olarak kullanılmaktadır. Yumurta ile pişirilerek yenir veya turşusu yapılır (2). :

Ferula türlerinin yaprakları, kurutulduktan sonra, “Heliz” veya “Helizan” ismi altında, Doğu Anadolu bölgesinde, hayvan yemi olarak da kullanılmaktadır.

Bu türün taze yapraklan ilkbaharda (Mayıs) Er-zurum sebze pazarında “Çağşır” adı altında satılmaktadır. Yapraklar tuzlu suda salamura halinde saklanır ve sebze olarak kullanılır.