2015’de Emekli Olacak Öğretmenler Ne Kadar Maaş Ve İkramiye Alacak?

​Öğretmen kadrolarında görev yapan Devlet memurlarının emekli aylık ve ikramiye miktarları, hizmet yılları ve aylık dereceleri ile emekli keseneklerine esas aylık derece ve kademelerine göre farklılık göstermektedir.

1 inci derece öğretmen kadrosu için 3000 ek gösterge belirlenmiş olup, makam ve görev tazminatı gibi ödeme unsurları ise öğretmenler için söz konusu değildir. Emeklilik hakları üzerinde etkili olan unsurlardan bazılarından hiç yararlanılmaması ve ek göstergenin de 3000 olması, 1 inci derece kadrodan emekli öğretmen aylığının 2014 yılında olduğu gibi 2015 yılında da 2000 TL’nin altında kalması sonucunu doğurmaktadır.

Kamu çalışanlarının aylık ücretlerine, 2015 yılı ilk altı ayı için 1 Ocak tarihinden geçerli olarak %3 oranında zam yapılacak olması, bu tarihten geçerli olarak emekli aylık ve ikramiye miktarlarının da artacağı anlamına geliyor.

Bu çerçevede, 1 inci derecenin 4 üncü kademesine ulaşmış olan öğretmenlerin farklı hizmet yıllarına göre 2014 yılında alabilecekleri emekli aylık ve ikramiyesi miktarları ile 2015 yılı ilk altı ayı içerisinde emekli olmaları durumunda alabilecekleri emekli aylık ve ikramiyesi miktarlarını bir arada görebilmek amacıyla memurunyeri.com olarak yaptığımız çalışmada aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

Öğretmenlerin 2014 yılı ve 2015 yılı (ilk 6 ay) emekli maaş ve ikramiye miktarları

 

Hz. İdris’in Hayatı

Hz. İdris’in hayatı kısaca sizlere bilgi vereceğiz.

Hz. İdris, Hz. Şit’in torunudur. Hz. İdris’in gerçek adı Hanuh’tur. Hz. İdris’e çocuk yaşında Allah tarafından saltanat, hikmet ve peygamberlik vermiştir bu nedenle bu nimet verilen anlamına gelen “Müselles bin nimet” denmiştir. Babil’de doğduğu bilinen Hz. İdris, Hz. Adem’in büyük torunudur.

Hz. İdris yaşadığı dönemlerde Cebrail dört kez onu ziyaret ederek Allah’ın emirlerini iletmiştir. Hz. İdris yaklaşık 120 yıl peygamberlik yapmıştır. Hz. İdris’in bulutlara hükmedebilme, ağaçlarda kaç yaprak olduğunu bilme, ileri zamanlarda gönderilecek peygamberlerin isimlerini sayabilme gibi yetenekleri vardı.

Hz. İdris, peygamberlik döneminde Hz. Nuh’un geleceğini ve ona inanılması gerektiğini hatta büyük tufan olacağını söylemişti. Ayrıca Hz. İdris yaşadığı dönemdeki tüm dilleri bilirdi ve her kavmin anladığı dilden konuşurdu.

Hz. İdris, matematik ve astroloji biliminde oldukça bilgiliydi ve bu konularda hocalıkta yapmıştır. Ayrıca yüz ayrı şehir inşa ederek bu şehirleri dört bölüme ayırmıştır ve her bölüme bir vali yönetimine vermiştir.

 

Islahat Fermanı Neden Olan Dış Sebepler

Islahat fermanı neden ilan edildi

Islahat fermanının ilan edilmesindeki temel amaç Osmanlı Devletinin yıkılış sürecini yavaşlatmak olmuştur. Islahat fermanıyla askeri ve siyasi alanda yenileşmeye gidilmiştir. Islahat fermanı, Sultan Abdülmecid zamanında ilan edilmiştir.

Islahat fermanı, Avrupalı devletlerin Osmanlı devletine baskı yapmaları sonucunda ilan edilmiştir. İngiltere, Avusturya, Fransa gibi Avrupalı devletler Osmanlı devletine baskı yapmışlardır. Ancak Paris antlaşmasından sonra da Islahat fermanı uluslararası sorun teşkil etmeye başlamıştır.

18 Şubat 1856 tarihinde ilan edilen Islahat fermanının özellikleri;

– Azınlıklara kanun önünde eşitlik sağlanması,

– Azınlıklar dahil herkesin askerlik görevini yapması,

– Azınlıklara ve gayrimüslimlere vergiler konusunda eşit davranılması,

– Gayrimüslimlerin mahkemelerde şahitlik hakkını kullanabilmesi,

– Mahkemelerin halka açık kurulması,

– İşkencelere son verilmesi,

– Rüşvetin artık olmaması,

– Hapishane uygulamasında değişikliklerin yapılması amaçlandı.

Islahat Fermanı Nedenleri

Acep ne iştir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk resepsiyonuna muhtardan öğrenciye, engelli vatandaştan erbaşa kadar herkesi davet edip hepsiyle tek tek tokalaştı. Ama halkın iradesini tanımayanlar, bu barış mesajını görmedi. Erdoğan ile beraber Yemen Türküsü’nü söyleyen Yavuz Bingöl’ü adeta linç etti

Türkiye’nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Başkomutan”sıfatıyla Çankaya Köşkü’nde verdiği ilk 30 Ağustos resepsiyonunda, AK Parti Kongresi’nde dediği gibi 77 milyona el uzattı. Köşk’ün bahçesinde düzenlenen resepsiyona siyaset, iş dünyası, sanat ve spor camiasından 3 bin 500 davetli katıldı.

ELİTLERİN RESEPSİYONU DEĞİL
Erdoğan “77 milyona elimi uzatıyorum” sözünü kanıtlarcasına 30 Ağustos Resepsiyonu’nda toplumun tüm kesiminden gelen davetliler ile tek tek tokalaştı.Holding patronundan muhtara, Genelkurmay Başkanı’ndan rütbesiz askere kadar herkes ilk kez bir Köşk resepsiyonunda temsil edildi.Öğrenci, sporcu, sanatçı, işadamı, asker, sivil, bürokrat, siyasi, engelli, aktör ayrımı yapmayan Erdoğan, “Milletin Başkanı” olduğunu gösterdi.

HER BÖLGEDEN BİR MUHTAR GELDİ
Konuklar arasında Aydın Doğan, Ali Sabancı, Jak Kamhi, Bülent Eczacıbaşı gibi iş dünyasının ağır toplarının yanı sıra engelli vatandaşlar, yedi bölgeden temsilen muhtarlar ve genç öğrencilerin de bulunması dikkat çekti. Erdoğan adeta, toplumun tamamını kucakladığı mesajını resepsiyonda veriyordu. Gençler ve engellilere özel ilgi gösteren Erdoğan sanatçıları da kırmadı. Onlarla tek tek poz verdi. Resepsiyonda Zafer Bayramı’nın şarkısı olarak bilinen ve Atatürk’ün de en çok sevdiği eserlerden olan Yemen Türküsü çalınırken, Erdoğan da sanatçı Yavuz Bingöl ile beraber bu türküye eşlik etti. Bu sahne resepsiyonun en renkli anları olarak kayıtlara geçerken, daha önce Erdoğan’ın iftar davetine katıldığı için eleştirilen Yavuz Bingöl yine nefret söylemlerinden nasibini aldı. Yavuz Bingöl’ün Cumhurbaşkanı’yla düeti, bazılarını bir kez daha rahatsız etti.

HALK İRADESİNİ TANIMIYORLAR
Atatürk’ün mekanında, O’nun en çok sevdiği türkünün seslendirilmesi Türk halkının iradesini kabullenemeyen kesimleri yeniden sinirlendirdi. Her fırsatta kendi yaşam özgürlüklerine yapılan müdahaleden ve hükümet merkezli mahalle baskısından şikayet edenler, Bingöl’ü hedef tahtasına koydu. Sanatçıya telefonu ve sosyal medya üzerinden gönderilen hakaret ve tehdit dolu mesajlar, “Bu ne yaman çelişki” dedirtti. Yavuz Bingöl, kendi meslektaşlarından bile tepkiler alırken, bu haksız saldırıdan bunaldı. Telefonlarını kapatıp mahalle baskısından kaçmak ve kafasını dinlemek üzere annesinin evine kapandı.

ANNE EViNE GiTTi

SanatçıYavuz Bingöl, daha önce Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’na adaylık sürecinde verdiği iftara katılmıştı. Bunun üzerine eleştirilince “Filistin için gittim” demişti. Bingöl bu kez 30 Ağustos Resepsiyonu’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraber Yemen Türküsü’nü söyleyince hedef tahtası oldu. Halkın iradesini hazmedemeyenler öfkelerini Bingöl’den çıkartmaya kalktı. Bingöl’ün telefonu sabaha kadar susmadı. Sosyal medyadan ise binbir türlü hakaret ve tehdit yağdı. Bunlardan sıkılan sanatçı ise çareyi annesinin evine kapanmakta buldu.

HERKESE EL UZATIYORUM…
Tayyip Erdoğan, AK Parti’ye veda ettiği kongrede “AK Parti’nin Genel Başkanı olarak son dakikalarımda, bizi sevsin ya da sevmesin 77 milyonun her bir ferdine tokalaşmak için elimi uzatıyorum. Partim adına, hükümetim adına, lideri olduğum hareket adına elimi tekrar uzatıyorum. Biz, sizi çok iyi anlıyoruz. Sizin de bizi anlamanızı istiyoruz” demişti.

KAYNAK:TAKVİM

Minareyi Çalan Kılıfını Hazırlar Atasözü Hakkında Kısa Yazı

Minareyi çalan kılıfını hazırlar atasözünün anlamı, minareyi çalan kılıfını hazırlar atasözü hakkında kısa yazı paylaşıyoruz.

Bir suç işleyecek olan kişi, öncesinde plan yapar ve karşısına çıkabilecek problemlere karşı önlemini alır. Ne kadar üzerinde çalışılsa da toplumda suç işleyen kişilerin tamamen ortadan kaldırılmasını istemek, gerçekleşmesi imkansız bir hedeften öteye geçemez. Her insan hayattan bir şeyler bekler, bu bekleyiş insanların davranışlarına da yansır. kişiler suça yönelebilirler. Suç işlemeyi kafasında tasarlamaya başlayan bir insan, suçu nasıl işleyeceğini, karşısına çıkabilecek olan problemleri ve suçu işledikten sonra kendini nasıl aklayacağını belirler. Bir toplumda suç işlenmesini en aza indirmek için öncelikle suç işlemeye yönlendiren durumları ortadan kaldırmaktan geçer. Daha sonra ise olası bir suç işlenmesi durumunda suçlunun gizlenemeyeceği şekilde tedbirler almak gerekir. Bu tedbir önceden alınırsa zanlı, suç işlemeyi başaramadan yakayı ele verir. Bu önlemler alınmaz ise suç, işlenmeyi bekler ve o saatten sonra suçlu ile mücadele etmek daha da zorlaşır. Suçlu, işleyeceği suç ile ilgili plan yaparken göz ardı edebileceği bir güvenlik unsuru tüm planlarını alt üst edebilir.

Minareyi Çalan Kılıfını Hazırlar Ne Demek Yazısı Hakkında