Öfke Baldan Tatlıdır Atasözü İle İlgili Hikaye

Öfke baldan tatlıdır sözüyle ilgili hikayeler kısa, öfke baldan tatlıdır atasözü ile ilgili hikaye

Mehmet oldukça aksi ve bir o kadar da duygusal on yaşında bir çocuktu. Ancak aksi olması duygusallığını bastırıyordu. Yaramaz bir çocuk olduğu için etrafındaki arkadaşlarına, annesine, babasına ve kardeşlerine kırıcı olabiliyordu. Arkadaşları her ne kadar kızsa küsse de aile onu böyle kabul ediyordu.

Mehmet bir gün arkadaşlarıyla birlikte uzak bir yere gezmeye gitmek için annesinden izin istedi. Annesi ise Mehmet küçük olduğu için ona izin vermedi. Mehmet, annesine gitmek için yalvardı yakardı ama nafile izin alamadı. Mehmet, arkadaşlarına gelemeyeceğini söyledi ama bunu söylerken de çok üzüldü, ağladı. Annesine çok kızgındı ve bu öfkesinin yüzünden annesinin, Mehmet’in başına bir şey gelir diye endişelendiği için izin vermediğini bile düşünemiyordu.

Mehmet odasında oturmuş arkadaşlarıyla gidemediği için küçük düştüğünü düşünüp ağlıyordu ve annesine öfke besliyordu. Annesi odaya oğlunu yemeğe çağırmak için geldiğinde annesine bağırdı çağardı o öfkeyle ağzına geleni söyledi ve annesinin kalbini çok kırdı. Mehmet içini döktüğü kendini rahatlamış hissediyordu ama annesi çok üzülmüştü ve mutfakta gizlice ağlarken Mehmet, annesini gördü. Annesini kırdığını anladı ve o da çok üzüldü. Hemen annesini öpüp özür diledi ve gönlünü aldı.

Öfke baldan tatlıdır ve insan öfkesini atmak için o an içinden ne geliyorsa onu söyler onu yapar fakat çevresindekilere verdiği zararı ve çevresindekileri ne kadar kırdığını görmez. Bu nedenle öfkeliyken kimse bu hikayedeki Mehmet gibi hataya düşmemelidir.

Öfke Baldan Tatlıdır Hikaye Başlığı İçin Yorumlarınızı Hemen Aşağıdaki Yorum Kısmından Bize Yazın. 

Sigara ve Alkol Kullanmanın İnsan Sağlığına Çevreye Bütçeye Verdiği Zararlar

Sigara ve alkol kullanmanın insan sağlığına zararları

Sigara ve alkol bize ve çevremize en çok zarar veren iki kötü alışkanlıklardır. Eğer kendimizi, sağlığımızı ve çevremizdeki insanları önemsiyorsak sigara ve alkolden uzak durmalıyız. Sigara, zamanla kanser etkilerine ortam hazırladığı gibi alkol de beyin fonksiyonlarımıza oldukça büyük zararlar vermektedir.

Sigara ve alkolün sağlığa zararları;

– Akciğerlerimizi yıpratır.

– Kan dolaşımını yavaşlatır ve kalp krizini hızlandırır.

– Sigara kullanmayan kişiler sigara içilen ortamlarda bulunduklarında büyük zararlar görürler.

– Alkol, beyni himayesi altına alır ve bağımlılık yapar.

– Alkol yüzünden sağlıklı düşünemeyiz ve mantık ortadan kalkar.

– Görme, konuşma, duyma, tatma ve dokunma gibi beş duyu organımız sigara ve alkol yüzünden zamanla zayıflar.

– Karaciğer, beyin ve sinirler hasar görür.

Sigara ve alkolün çevremizdekilere zararları;

Sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıkları olan kimseler toplum tarafından sevilmezler ve kınanırlar. Kötü alışkanlıkları olan insanlar çevrelerinde iyi bir arkadaş ya da dost bulamazlar çünkü bu kötü alışkanlıkları yüzünden beyin fonksiyonları devre dışı olduklarında çevrelerindeki insanlara zarar verebilirler.

Sigara ve alkolün bütçeye zararları;

Sigara ve alkol bütün bir gün hatta bütün bir ay çalışıp kazandığımız tüm maneviyatımıza zarar verir.

 

Alan Değişikliği Belirsizliği Sona Ersin

Bilindiği üzere Milli eğitim Bakanlığı 2014 Yılı Atama Takvimini mayıs ayında açıkladı. Ancak takvimde alan değişikliği ile ilgili bir bilgi ve açıklama bulunmamaktadır. Oysa Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 44.maddesinin 2.bendinde “…alan değişikliği haziran ayında Bakanlıkça belirlenecek takvim çerçevesinde yapılır” ifadesi yer almasına rağmen Haziran ayında alan değişikliği ile ilgili herhangi bir takvim açıklanmamıştır. Zihinsel engelliler öğretmenliği için açılan kurslar da Temmuz ayında tamamlanmıştır. Geçmiş yıllarda alan değişikliği kılavuzlarındaki tutarsızlıklar yüzünden (il içi, il dışı ve özür atamaları ile yer değiştirenlerin alan değişikliğine başvurup başvuramayacakları ile ilgili belirsizlik) yan alandan,mezuniyetinden, yüksek lisans /doktora dan ve özel eğitimden alan değişikliği bekleyen öğretmenlerin bir çoğu yer değiştirme başvurusunda bulunmamıştır. Bu beklenti içinde olanlara yöneticilik görevini bırakmak isteyen ve bırakmak zorunda olan öğretmenleri de hesaba katacak olursak bu belirsizliği yaşayan öğretmen çokluğu yadsınamaz. Alan değişikliği bekleyen öğretmenler, alan değişikliği ile ilgili en ufak haberde bile heyecana kapılıp alan değişikliği beklentisi içindeyken MEB’in bu konuda resmi bir açıklama yapmaması bu beklentide olan öğretmenlere yaz tatilini tabiri caizse zehir etmiştir. Konu ile ilgili Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet ÖZER, alan değişikliğinin büyük ihtimalle eylülde yapılacağı açıklamaları yapılsa da konu ile ilgili belirsizlik devam etmektedir. Alan değişikliği bekleyen öğretmenler konu ile ilgili Bimer’e, Meb Bilgi Edinme’ye,bakanlık yetkililerine elektronik ortamda taleplerini iletip; 147’yi, ikgm iletişim hattını defalarca aramalarına rağmen bakanlık yetkilileri konu ile ilgili bilgilendirici açıklamalarda ne yazık ki bulunamamışlardır. Sendikaların da özellikle de yetkili sendikanın bu konuda gerekli çabayı göstermediklerini görmek de biz öğretmenleri üzmektedir. Yaz tatilini alan değişikliğini bekleyerek, ilgili makamlara ulaşmaya çalışarak belirsizlik içinde geçirip yer değiştirme başvurularında bulunamayan alan değişikliği bekleyen öğretmenler, geleceklerini planlayamamanın da belirsizliği içindedirler. Alan değişikliği bekleyen öğretmenler olarak MEB’in yönetmelikte olan alan değişikliğini bir an önce gerçekleştirmelerini, biz eğitimcileri de konu ile ilgili resmi bir açıklama yapmalarını bekliyoruz.

ALAN DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEYEN ÖĞRETMENLER

Burdur Nüfusu

Son verilere göre Burdur nüfusu 2014 2015 yılı için kaç. Bu sayfamızda son nüfus sayımına göre Burdur nüfusu ne kadar, erkek ve kadın olarak Burdur topla nüfusu konusunda bilgi vereceğiz. 2012 2014 2015 TÜİK Resmi Bilgi:

2014 2015 Son Nüfus Sayımına Göre : 254.341

burdur

Burdur Hakkında Bilgi:

Burdur, Akdeniz Bölgesinin iç kısmında ve Göller Yöresi adı verilen bölgede yer almaktadır. Burdur, kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir. İlde çok sayıda göl ve orta boy akarsu bulunmaktadır. Türkiye’nin önemli göllerinden olan Burdur Gölü her türlü su sporları için elverişlidir. İlin diğer bir gölü Salda Gölü’dür. İlk insanların yaşadıkları, yerleşim yerleri, antik kentleri ve Türk İslam eserleri ile önemli bir turizm merkezidir. Burdur İnsuyu mağarası ve gölleriyle ilgi çekmektedir. Bakırcılar çarşısında, hediyelik bakır eşyalar birçok kişinin ilgisini çekmektedir. Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has yoğurt ile alabalık yenebilir.

Nüfusu 256.803 olan Burdur’un merkez nüfusu ise 78.400’dür.İl plaka kodu 15 olan Burdur’un, il telefon kodu ise 248’dir.

Başlıca ilçeleri aşağıda belirtilmiştir.

  • Ağlasun
  • Altınyayla
  • Burdur merkez
  • Bucak
  • Çavdır
  • Çeltikçi
  • Gölhisar
  • Karamanlı
  • Kemer
  • Tefenni
  • Yeşilova

ve Burdur Hakkında

Okul Müdürleri Değerlendirmesinde Çelişkiler

​Geçen hafta okul müdürleri değerlendirme sonuçları belli oldu. Yaklaşık 16 bin okul müdürü değerlendirmeye tabi tutuldu.

Ülke geneli değerlendirme sonucuna bakıldığında yaklaşık 7 bin okul müdürü 75 baraj puanın altında kalarak elendi. Bu oransal olarak yüzde 40’a tekabül etmektedir.

Türkiye’de ilk kez okul müdürleri farklı paydaşlar tarafından değerlendirmeye alındı. Tüm ilklerde olduğu gibi, bunda da ölçünün objektif olduğu, değerlendirmenin tam isabetle yapıldığı söylenemez. Türkiye’nin geçmişteki siyasi uygulamaları ve adaleti bu değerlendirmelere örneklik teşkil etti. Bugünkü siyasi iktidar ve iktidara yakın olan sendikanın baskılarının, değerlendirme üzerinde etkili olduğu yadsınamaz. Bu haliyle anormal, adaletsiz bir değerlendirme olduğu yönünde feryatetmek doğru mu?

“Su’i misal emsal olmaz” denilir. Yılların eskitemediği okul müdürlerine baktığımız zaman, her birinin bu günkü iktidarla fazlaca ilgisi olmadığını görürüz. Gezi eylemleri bunun en net göstergesi olmuştur. Okul servislerinin eylemcilere hizmetinden tutun, yemek servisi yapan okullara kadar kendilerini belli etmişti. Evet, siyasi bir değerlendirme doğru olmamıştır. Ama okul yöneticilerinin gezi ve benzeri eylemleri desteklerken siyasi olmadıklarını bana kimse anlatamaz. Bu realite ortada durmaktadır. Yine acı bir Türkiye gerçeği de; ya bu değerlendirme başka bir iktidar döneminde olsaydı ne olurdu? Şüphesiz herkesin cevabı aynı; elbette o iktidar ve sendikanın etkisiyle, alnı secdeye giden kimse kalmazdı. Önce bu gerçekleri herkes kabul etsin.

Yapılan değerlendirmelere baktığımızda, çelişkilerle dolu olduğunu görüyoruz. 100 tam puan alan yönetici sayısı oldukça fazla. Oysa değerlendirme kriterlerine bakıldığında az sayıda kişinin alması gerekirdi. Zira yayınlanmış eseri olmayan birinin tam puan alması doğru değildi. İl ve ilçelere göre değerlendirmelerde ciddi uçurumlar var. Aynı özelliklerde iki yöneticiden birisi bir ilde 90 alırken, diğer ilde 60 alarak elenmiş durumda. Bu bir adaletsizliğin göstergesidir.

Okul puanlamalarında realiteden söz edilemez. Müdürlerin çoğu, şifreleri alarak kendilerini puanladılar. Bunun neresi objektif? Eğer müdür puanlamaya karışmamışsa, okul puanlarından üç-beş puan düşünce elenme durumunda olan müdürler oldu. Bu durum ise ayrı bir çelişki.

Özellikle ilkokul yöneticileri değerlendirilirken, değerlendirme soru sayısı 100 yerine 90 olarak değerlendirildi. 75-80 arası bir puanla geçmesi beklenen müdürler, bu 10 sorudan dolayı elenme durumunda kalmışlardır.

Hasılı; değerlendirmeler çelişkilerle dolu. Değerlendirmelerde en az %10’luk bir kesim mağdur ya da mağrur edilmiştir. İlk olması nedeniyle sineye çekilebilecek bir oran olsa da, tek kişiye dahi haksızlık varsa telafi imkanı verilmelidir.

Seçimle müdürlüğün ilk denemesi yapılmıştır. Geleceği hep beraber bekleyip göreceğiz. Yine koltuk seven müdür tipinden, koridor seven müdüre geçiş başlamıştır.

Bu yazının tüm hakları GazeteKamu.com’a aittir. “www.” biçiminde bağlantı kurulabilir, açık kaynak gösterilmek kaydıyla içerik kullanılabilir.