Postoperatif Fekal Tıkaç

Cerrahiden önce tetkik için kullanılan baryum kalıntısı sertleşebilir ve baryum tıkacı oluşur. Genellikle su yeri en fazla emildiği sağ kolonda görülür ve tedavisi fekal tıkaçtan daha zordur. Semptomları, bağırsak tıkanıklığına benzer. Tedavide lavman ve purgatifler uygulanır. Peristaltizmayı stimule eden ve intraluminal sıvıyı artıran hiperosmolar bir solüsyon olan Diatrizoate (Hypaque), eğer diğer solüsyonlar başarısız kalırsa, etkili olabilir. Cerrahi nadiren gerekir.

GUZELAVRATOTU YAPRAĞI

Atropa belladonna L. (Solanaceae) türünün, çi^ çekii iken toplamp, gölgede kurutulmuş yapraklandır. Bu tür 100-150 cm yükseklikte, tüylü, otsu ve çok yıllık bir bitkidir (Resim: 10). Çiçekler tüp biçiminde ve esmerimsi mor renkli. Meyva nohut tanesi büyüklüğünde ve parlak siyah renklidir. Kuzey Anadolu dağlannın, gölgeli orman açıklıklarında yetişmektedir (1).

Dış görünüşü: 5-20 cm uzunluk 2.5-10 cm genişlikte, saplı, sivri uçlu ve tam kenarlı bir yapraktır. Çok gevrek olduğundan ticarette parçalar halinde bulunur.

Bileşim: Alkaloitler (% 0,15-0.80) taşır (2, 3). Başlıca alkaloitleri atropin, hiyosyamin ve skopola-min’dir. Köklerde alkaloit miktan daha yüksektir (% 0.8) (2).

Etki ve kullanılış: Ağrı kesici, spazm giderici,

1  – Baytop, A.: Anadolunun yabani solanaseleri-Ecz. BülL 3:136 (1961)..

2 – Gürgen, A.R.: Türkiye zehirli nebatlarının en ehemmiyetlileri üzerinde kimyevi araştırmalar, Ankara Y. Zir. Enst.

çalışmaları, sayı 138, Ankara (1943).

3 – Baytop, T. ve Güner, N.: Une etüde sur la teneur en atropine et en scopolamine des SolanacĞes de Turquie – İstanbul Ecz.

Fak. Mecm. 19: 47 (1983).

ter, süt ve mide itrazını azaltıcı etkilere sahiptir.

Toksikolojik etki: Bütün bitki zehirlidir. Bazı hayvanlar diğerlerinden daha mukavimdir (tavşan, keçi). İnsan için zehirliliği yüksektir. 10 kadar mey-va veya 1 gr kuru yaprak, tehlikeli zehirlenmeler yapar. Bitki alındıktan 15-30 dakika sonra boğazda kuruluk, susuzluk hissi, göz bebeği genişlemesi, baş ağrısı, baş dönmesi (sarhoşluk), sayıklama, taşkınlık ve hiddet görülür. Zehirlenmeler genellikle, ilâç olarak kullanılan güzelavratotu preparatlarmın (1), tıbbî miktarın üzerinde alınması veya yanlışlıkla meylarırun yenmesi (bilhassa çocuklarda) ile meyvadana gelmektedir. Diğer zehirli Solanaceae cinslerinin (Hyoscyamus, Datura) alınması sonunda da aynı toksikolojik arazlar görülür.

Diğer isimler: Botanik kitaplarında kayıtlı olan “Güzelavrat otu” adı İtalyanca “Bella donna” (Güzel kadın) isminin Türkçe’ye çevrisi ile elde edilmiştir. İtalyanca adın kökeni muhtemelen Roma döneminde bu otun gözbebeğini genişleten (ve bu yol ile hanımları güzelleştiren) sürmelerin yapımı (atropin etkisi) ile ilgilidir.

Ayıçileği (Trabzon: Hamsiköy), Kurtböğürtleni (Kastamonu: Azdavay).

Bayılmalarda İlk Yardım

Anında bakım: Kişiyi 10-15 dakika kadar yatırın. Havayolunun açık olmasına dikkat edin ). Boyun çevresindeki dar giyisileri çıkarın. Kanın beyne ulaşabilmesi için ayaklan yerden en az 30cm yükseğe kaldırın. Kişinin nabzını ve nefes almasını kontrol edin. Gerekirse kardiyopulmoner resüsitasyona başlayın.

heimlich_1_1_

Kişi kusuyorsa boğulma­sını önlemek için başını (ya da bütün vücudunu) yan çevirin. Kişi hareket edebilecek hale gelene kadar yanında kalın. Bayılmanın ciddi bir nedeni olup olmadığını anlamak için tıbbi yardım alın. Kişi hamileyse, 50 yaşından büyükse, diyabetikse ya da kalp sorunları, göğüs ağrısı veya nefes ağrısı varsa 112’i arayın.

BAYGINLIK
Bayılacağını hisseden kişi denge­sini kaybedebilir ve dengesini sağlamak için birisine tutunabilir.

Anında bakım: Kişiyi hemen yatırın ve ayaklarını en az 30 cm yukarı kaldırın. Kişinin yatması mümkün değilse kişiyi kafası omuzlarından daha aşağıda olacak şekilde oturtun. Boynu saran dar giysileri çıkartın. Kişinin en az 10-15 dakika yatması ya da oturması gerekir. Kişi hareket edebilecek hale gelene kadar yanında kalın.

Kişi hamileyse, 50 yaşından büyükse, diyabetikse ya da kalp sorunları, göğüs ağrısı veya nefes ağrısı varsa doktoruna görün­mesi gerekir. Diyabetik olanlar kan şekerinin düşmesinden dolayı baygınlık geçirebilirler.

Lösemilerin sınıflanması

• Akut: çok sayıda immatür, blast hücreleriyle (lökosit prekürsörleri) karakterizedir; hızlı bir seyir izler
• Kronik: blastlardan daha iyi diferansiye çok sayıda prekürsör hücre ile karakterizedir; daha yavaş bir seyir izler

Bu gruplar neoplastik hücre tipine göre tekrar ikiye ayrılırlar:

• myeloid lösemi (granülosit serisinden hücreler)
• lenfositik lösemi (lenfoid seriden hücreler)

Lösemilerin etiyolojisi birçok vakada bilinmez ancak lösemik transformasyona neden olan bazı faktörler bilinmektedir:
• genetik: hafif ailesel yatkınlık (monozigotik ikizlerde yüksek konkordans); hastaların %50’sinde kromozom anomalileri (hem sayısal hem nitelik olarak) vardır; Down sendromunda insidans art­mıştır.
• iyonize radyasyon: terapi sırasında aşırı maruziyet (örn. ankilozan spondilitte, malign hastalıklarda); Hiroşima ve Çernobil’de olduğu gibi nükleer patla­malar/kazalar • ilaçlar: uzun kemoterapiler örn. alkilleyici ajanlarla
• bağışıklık durumu: immünsüprese kişilerde artmış insidans
• virüsler: örn. HTLV-1 erişkin T hücreli lösemi/lenfomaya neden olurken HTLV-II hairy celi lösemi ile ilişkilidir.