İn Vitro Sayım Yöntemleri

İntravenöz olarak radyoaktif iyotlu insan serum albumini (RISA) enjeksiyonu ve protein kaybı olmadan bunun dilusyonu sonucu plazma volümü ölçülebilir. Ödematöz durumlar, nefrozis, yanıklar ve benzer durumlarda ekstravasküler protein kaybı nedeniyle “yalancı yüksek sonuç” elde edilebilir.

Eritrosit kitlesi, hastanın kendi eritrositlerinin Cr51 ile işaretlenmesiyle tayin edilir. İşaretlenmiş hücreler intravenöz olarak verilir, tüm kan ile karışım sağlandıktan sonra alınan kanda sayım yapılır. Eritrosit hücre kitlesini ve indirekt olarak plazma volumünü hesaplamak için hastanın hematokriti kullanılır. Benzer şekilde eritrosit kitlesi indirekt olarak RISA plazma volümü ve hematokritten de hesaplanabilir. Bağırsaklardan Cr51 ‘in hiç resorbsiyonu olmayacağından, gastrointestinal kan kayıpları kantitatif olarak işaretlenmiş eritrositler kullanılarak anlaşılabilir. Schilling testi ile B12 vitamininin ileumdan absorbsiyonu tahmin edilir.

Ağızdan radyoaktif işaretlenmiş B vitamini verilir ve bir saat sonra paranteraî verilen işaretlenmemiş “flushing” dozun (1 mg) idrarla atılan miktarı ölçülür. İdrarla atımın azalması, bağırsaklardan emilimin azaldığını gösterir. Vitamin B12ye intrinsek faktör eklenerek testin tekrannda, üriner ekskresyon normale dönerse hatalı absorbsiyonun intrinsek faktörden ileri geldiği anlaşılır. İnce bağırsakların divertikülozu veya striktürü aşırı bakteriyel çoğalmaya yol açan diğer “kapalı loop sendomları” vitamin B malabsorbsiyonu yapar ve antibiyotik tedavisi ile düzeltilebilir. Vitamin B absorbsiyonu terminal ileumda olduğundan, ileum rezeksiyonu veya regional enteritis gibi hastalıklarda emilimi azalır. Bazen klasik pemisiyöz anemiden farklı olarak şiddetli nörolojik şekillerde B vitamin eksikliği görülebilir. Absorbsiyon bozukluğu araştırılmadan tedavi etmekten kaçınmalıdır. Serum Vitamıin B12 ve mide suyunda intrinsek faktör konsantrasyonu ve yine serumda antiintrinsek faktör antikorlarını yer değiştirici izotoplar kullanarak tayin etmek mümkündür. Doğrudan invitro Vit. B ölçümü için Schilling yönteminde olduğu gibi yüksek doz (flushing doz) verilmesine gerek yoktur.

Diğer testler arasında, eksudatif enteropatilerde barsaklardan protein kaybı Cr51 ile işaretlenmiş albumin kullanılarak ve dışkıda sayım yapılarak, neonatal sarılıkta rose bengal I131 atılımı ve radyoaktif yağlar kullanılıp yağ absorbsiyonu ölçülerek yapılabilir.

Bağırsak Polipleri

Poliplerin sebebinin bilinmemesiyle birlikte, bazı insanların çok yönlü poliplere eğilimleri vardır ve bu nedenle yüksek oranda kanser riskine sahiptirler. Nüfusun yüzde ellisinden fazlasında polip bulunmaktadır.
Kanser riski polipin boyutuyla ilişkili olarak değişir. Büyük olanlar gelişir ve daha büyük olanlar ise kolon kanseri riski bulundurur. Kanserin gelişimindeki aşamalar aşağıdaki maddelerde belirtilmiştir, (polipten kaynaklanan polip kanseri gibi).


SEMPTOMLAR

İnsanların çoğu polipleri olduğunu asla bilmez. En fazla bilinen belirtisi rektum kanamasıdır. Kansızlık ve belirtileri olan yorgunluk, solgunluk ve sersemlik polip kanamasından kaynaklanıyor olabilir. Büyük poliplerin bazen bağırsak tıkanmalarına sebep olduğu ya da ciddi vakalarda bol sulu ishale neden olduğu bilinmektedir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Poliplerin teşhisi için, doktorunuz bütün tıbbi geçmişinizi ve fiziksel incelemenizi talep eder. Kan testleri istedikten sonra katı dışkınızdaki kan oranını araştırırlar. Hekiminize, baryum lavmanı, sigmoidoskopi veya kolonoskopi gibi prosedürler, kolonun görüntülenmesi açısından kılavuzluk edecektir.

Polipler genelde kolonoskopi sırasında alınırlar. Hekiminiz kolonoskopun içinden, sorunun ne olduğunu görebilir ve dolayısıyla teşhisi gerçekleştirir ve eş zamanlı olarak kızgın bir düğümle polipi kesip alır. Çok sayıda polip bulun duruyorsanız veya poliplerin yapısı doktorunuzun kafasında şüpheler bırakıyorsa, kanser riskine karşı bu polipin türü, doku alımıyla mikroskop altında incelenir.

Polipleriniz nüksetme riski gösteriyorsa ve bu da teşhis edildiyse 3 yılda bir kolonoskopik müdaheleye ihtiyaç duyarsınız, özellikle adenomatoz poliplerde yaygın olarak gerçekleştirilir.Kanserli tümörler bazı zamanlarda etrafındaki dokularla birlikte alınırlar. Eğer kanserli polipler çok hızlı büyüyorsa kolonun cerrahi müdahele ile alınmasına ihtiyaç duyulabilir.

NAZOFARENKS TÜMÖRLERİ Tedavi

Tedavi komplikasyonu ağız kuruluğu, farenjitis, epidermatitis ve kemik nekrozlarıdır. Az görülen fakat korkulu komplikasyon, öldürücü olabilen “cervical spinal myelitis”dir.

İyileşme şansı lezyonun evresine ve tedaviye alındığında yaygınlık derecesine bağlıdır. Amerika Birleşik Devletler’indeki büyük merkezlerde bütün beş yıllık yaşama oranı %30-35 dir. En iyi yaşama şansı lenfosar-komalarındır. Boyun lenf nodüllerinin bilateral tutulması, kemik veya sinir tutulmaları prognozu kötüleştirir. Tümörün tedavisinde yıllar sonra bile lokal nüksler görülebilir ve bunlar intrakaviter irradiasyonla kontrol altına alınabilirler.

Gutun özellikleri şunlardır:

Aynı eklemi etkileyen tekrarlayan ataklar sonuçta eklem kıkırdağında destrüksiyona, kronik sinoviyal kalınlaşmaya ve sekonder osteoartrite neden olur-kronik guttöz artrit.
Tanı
• Klinik bulgular (yukardaki)
• Artmış kan ürat seviyesi (erişkin erkeklerde >0.42 mmol/l; erişkin kadınlarda >0.36 mmol/l)
• Eklemden aspire edilen sinoviyal sıvıda sodyum ürat kristallerinin varlığı (polarize ışıkla tespit edilir).
Tedavi-akut ataklar için analjezi: NSAİİ’lar, örneğin indometazin ve kolşisin. Tekrarlayan gut artriti olan veya beraberinde renal hastalığı olanlarda önleyici tedbirler gerekir:
• Allopurinol: Ksantin oksidazı inhibe ederek ürik asit sentezini suprese eder.
• Ürikozürik ajanlar, örneğin probenecid
• Diyet: fazla alkol ve pürin alımından kaçınılmalı.
Prognoz-Bazı hastalarda sadece tek bir atak olur, veya ikinci bir atağı yıllar sonra geçirir. Daha sıklıkla frekansı ve süresi gittikçe artan tekrarlayan ataklara eğilim vardır, öyle ki sonuçta ataklar iç içe geçer ve hasta uzamış subakut bir gut durumu içinde kalır.

Çocuklarda Öğrenme Güçlüğü

Öğrenme yetersizliği bir kişinin zekası ile her yaşta başardığı beceriler arasındaki büyük bir boşluk olarak tanımlanabilir. Öğrenme güçlüğü ise daha geniş bir kavram olup gelişmekte olan beynin işlemesinde sürekli bir eksikliğe neden olan her şeyi içerir.

Öğrenme sorunlarının nedenleri tam olarak anlaşılmış değildir. Yapılan araştırmalar bu rahatsızlıkların çoğunun beynin farklı bölgelerinden bilgileri bir araya getirme sorunundan kaynaklandığını göstermektedir. Bazı bilim insanları birçok durumda bu rahatsızlığın doğumdan önce başladığına inanmaktadır.

İnceleme altındaki hususlar şunlardır:

■ Ceninin beyin gelişimindeki sorunlar
■ Genetik faktörler ya da aile çevresi.
■ Annenin hamilelik sırasında sigara içmesi, alkol ve uyuşturucu madde (kokain gibi) kullanması.
■ Oksijen yetersizliği gibi hamilelik sırasında yaşanan cenin problemleri.
■ Çevresel toksinler.

ilgi

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ TÜRLERİ

Öğrenme güçlükleri için çok farklı kategoriler vardır. Bir tanesi öğrenme güçlüklerini aşağıdaki gibi üç büyük gruba ayırmaktadır:
Gelişimsel Konuşma ve Dil Sorunları: Bu rahatsızlığı olan çocuklar belirli sesleri çıkarmada (telaffuz), dili kullanmada (ifade etme) ya da konuşulan dili anlamada (algılama) zorluk çekerler.

Akademik Beceri Sorunları:

Bu rahatsızlığı olan çocuklar akademik ortamda yaşıtlarından geride kalırlar. Gelişimsel okuma (disleksi), yazma ya da aritmetik sorunları vardır.

Diğer Öğrenme Sorunları: Dikkat bozukluğu, öğrenme güçlüğü çeken çocukların yaklaşık %20’sini etkilemektedir. Bu sorunu olan çocuklar sık sık hayallere dalarlar, bir işe odaklanmakta zorluk çekerler ya da hiperaktiflerdir. Hiperaktif çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu görülebilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar (genelde erkeklerde görülür) davranışlarının sosyal sınırlarının farkında değillerdir. Düşünmeden hareket ederler, kurallara uymazlar ve konuşan insanların sözünü keserler.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Bütün öğrenme güçlüğü türleri özel, tıbbi kriterlere göre farklı bir şekilde teşhis edilir. Bunlar kapsamlı bir tıbbi geçmiş, sağlık muayenesi, okul çalışanları ile yakın ilişkiler ve gerekirse labaratuvar testleridir.

Öğretmen, rehber öğretmen ve sınıf içi gözlem raporlan ile birlikte genel değerlendirmede formal testler de kullanılabilir. Uygun ve kişiye özel bir tedavi planı çocuğunuzun yetersizliklerinin net bir şekilde belirlenmesini içerir.

Çocuğunuza ihtiyaç duyduğu desteği vermek için öğrenme güçlüğünü okuldaki öğretmen­leri, rehber öğretmenleri, çocuk doktoru ve diğer uzmanlar ile görüşün. Çocuğunuz için doğru olan mantıklı kararlar vermek ve bu hastalıklarla ilgili bazen karmaşık olabilecek bilgi­leri değerlendirebilmek için bu konuyla ilgili kaynakları okuyun. Bu süreç herkes için çok fazla zaman ve çaba gerektirir; ama çocuğunuz için uzun vadedeki getirilen çok büyüktür