Dışkı Sertleşmesi

Fekal Gevşeklik (Dışkı çıkışını Kontrol Edememe)
Bu durum, bağırsaklardaki tahliye sisteminin katı dışkılan kontrol edememesinden kaynaklanır. Bu durum beklenmedik zamanlarda ve beklenmedik mekanlarda meydana gelebilir.

Fekal gevşeklik, gaz çıkarma sırasında, dışkılardan kaynaklanan lekelenmelere ve sızıntılara sebep olabilir. İshal sırasında da ortaya çıkabilir. Çocuk doğuran kadınların doku yırtılmaları veya cerrahi kesikler yüzünden fekal gevşeklik sorunuyla karşılaştıkları görülmektedir. Fekal gevşeklik bazen çok ciddi bir hal alarak sıvı dışkınızı bile kontrol edememenize sebep olabilir. Bu durum genellikle hareket etmeyen veya zayıf insanlarda ortaya çıkar.

Anal büzücü kaslarındaki veya rektumun büzücü kaslarındaki, sinir ve kas bozuklukları, omur ilik veya spinal sinirlerdeki hasarlar, hassas bağırsak sendromlar ve anüs içerikli ameliyatlar; fekal gevşekliğe sebep olan etmenlerdir.

SEMPTOMLAR
Nedenlere bağlı olarak, katı dışkıyı atma konusunda, isteklilik veya isteksizlik hissedebilirsiniz. Katı dışkıyı kontrol edebilme dereceniz bu konuda belirleyici olacaktır.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Fekal gevşeklik her zaman tedavi edilebilecek bir hastalıktır. Bu konuyu, dijital bir ortamda rektal muayeneyi gerçekleştirecek kişi olan doktorunuza danışmaktan çekinmeyiniz. Bunların yanı sıra, hekiminiz, dokunma yoluyla da anüsünüzün reflekslerini kontrol edecektir. Anüs, olması gerektiği gibi cevap vermediğinde, gevşekliği kontrol eden sinirler hasar almış demektir. Olası bir tümör, iltihap ya da yaraya karşı sigmoidoskopi de uygulanabilir.

Psilyum gibi lif oranı yüksek süplemanlar almanız, dışkının katılaşmasına ve gevşeklik oranının düşmesine yardımcı olacaktır. Şeker oranını (laktoz (sütte), fruktoz (meyvelerde) ve sorbitol (çilek ve buna benzer meyvelerde) azaltmanızla birlikte, ishal oranım da azaltmış olursunuz. Kegel alıştımalarını her gün uygulamanız, anal büzücü kasların ve pelvik (leğen kemiğine ait) tabanlı kasların güçlenmesini sağlar.

Hekiminiz, loperamide gibi ishal önleyici ilaçlarla sizi reçetelendirebilir. Her gün çeşme suyuyla rektuma sıvı gönderilmesi (lavman uygulanması) bu durumu önleyebilir

İltihabi bağırsak hastalığı

Ülseratif kolitte, iltihaplanma ve ülserleşme kolonun çeperini ve rektumu etkiler. Kron hastalığında ise iltihaplanma sindirim yolunun herhangi bir bölgesinde etkili olabilir.

Ama en çok yoğunlaştığı bölge kalın ya da ince bağırsağın son kısımlarıdır (ülser geliştirir ve ardından da enfeksiyonla devam eder).İltihabi bağırsak hastalığı, daha yaygın ve daha basit bir hastalık olan hassas bağırsak sendromuna benzeyebilir. İltihaplı bağırsak hastalığının aksine, hassas bağırsak sendromunun belli bir anatomik hasara veya enfeksiyona yol açmadığı bilinmektedir.

Yapılan araştırmalara rağmen, iltihabi bağırsak hastalığına neyin sebep olduğu bilinmemektedir. Çevresel uyaranlar yani virüslerle bakterilerin bu hastalığın oluşumunda bir rol oynadığı tahmin edilmektedir. Genetik olarak savunmasız insanlarda (iltihabi bağırsak hastalığının kalıtımsal olduğu tahmin edilmektedir) bağırsak çeperinde parçalanmalara rastlanabilir ve enfeksiyonel bir reaksiyon harekete geçebilir.

SEMPTOMLAR

Ülseratif kolit, kanlı ishale, mukuslu ve iltihaplı dışkıya sebep olur. Karınsal ağrılara ve ateşe maruz kalabilirsiniz. Ülseratif kolit dönemleri her ay ortaya çıkabilir. Ama bazı insanlarda her zaman ya da nadiren ortaya çıkar.

Kron hastalığı karın ağrısına, kanlı ishale ve iştahsızlığa sebep olabilir. Kötü emilim anemiye ve kilo kaybına sebep olabilir. Diğer bireylerde; rektal kanamalar, rektal apseler, rektal çatlamalar ve çıbanlar meydana gelebilir. Hastalığın ilerlemiş vakalarında, bağırsaklarda tıkanma meydana gelebilir. Vücudun diğer bölümleri de aynı şekilde etkilenir; kireçlenme, cilt hastalıkları ve göz enfeksiyonlar ortaya çıkabilir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
İltihabi bağırsak hastalığı, anemi belirten laboratuvar testleri, yükselmiş beyaz kan hücresi sayımı ve dışkıdaki kanla teşhis edilir. Bakteriyel enfeksiyonlar aynı belirtileri yarattığı için, beri, dışkı örneklerindeki testler bu hastalıklı mikroplan belirleyebilir. Hekiminiz sigmoidoskopi, kolonoskopi ya da röntgen talep edebilir.

Aminosalicylate veya kortikosteroid ilaç içeren fitiller veya lavmanlar, yalnızca rektumda ya da kalın bağırsakta oluşan iltihaplanmaların tedavisinde kullanılabilir. Bununla birlikte, hastalıklı doku anal boşluğun uzağında genişliyorsa, ağızdan ilaç kullanımına ihtiyaç duyulabilir. İlk tedavi seçeneği sulfasalazindir. Bunun yanı sıra, iştahsızlık, baş ağrısı ve mide bulantısı çeken insanlar, ihtiyaç duyduklannda bu ilacı kullanabilirler. Birbirleriyle bağlantılı ilaç grupları, aminosaliklatlar, yan etki yaratmaya yatkındırlar.

Mesalamine, bu grupta en çok reçetelendirilen ilaçtır. Bu ilaçlara cevap vermeyen insanlar için, kortikoste-roidler bazı hafiflemeler yaratabilir. Ama aynı zamanda birçok yan etki üretirler ve uzun süre kullanımlar tercih edilmez. Budesonide (yeni bir kortikosteroid) lavman olarak verilir ve ortaya çıkarttığı daha az sayıda yan etkisiyle kortikosteroid haplardan daha etkilidir.

Diğer bir tedavi yöntemi, nikotin parçalarının ülseratif kolit için araştırılmış olmasıdır ve sigara kullananlarda daha az sıklıkta alınması, kanserin engellenmesi için önerilecek en iyi yöntemdir.Kolon kanseri bulunmayan bireylerde, hekimler kolonu alır ve dışkılar için ince bağırsakta bir torba yaratılır.

Müdahaleden sonra, günde 6 kez sıvı dışkı atarsınız. Az sayıda bireyin karın duvarında bir ağız yaratılır ve dıştan bir çantaya bağlanarak atıkları toplaması sağlanır.Kolon alındığında ülseratif kolit tedavi edilmiş olur. Ama ince bağırsaktan yaratılan torbada kanserle karşılaşma riski bulunur.

Besin düzeniyle ilgili ayarlamalar yardımcı olabilir. İshale sebep olan besinlerden uzak durarak hafif belirtilerin ortaya çıkmasını önleyebilirsiniz. Özel sıvı rejimleri Kron hastalığının belirtilerini azaltabilir. Balık yağı haplarının, Kron hastalığında belirtileri hafiflettiğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Ama bu sonuçların doğrulanması için geniş çaplı araştırmalara ihtiyaç vardır.

Kolostomi Ve İlyostomi

Kalıcı veya geçici olarak uygulanan kolostomide, kolonun bir parçası alınır ve kalan kısım karnın yüzeyine dikişlenir. İlyostomide, genellikle bütün kolon ve rektum alınır ve ince bağırsağın alt ucu, karında açılan bir çıkışa tutturulur. Bu işlem kalıcıdır.

Cerrahi müdaheleden önce, antibiyotik kullanılarak vücuttaki bakteri seviyesi düşürülür. Genel anestezi kullanılarak uygulanan işlem sırasında, hekim karında bir kesik açarak bağırsağın hasar görmüş kısmını alır. Müdahaleden sonra birkaç gün damardan beslenirsiniz ve katı dışkıların geçişini kolaylaştıracak katı besin diyeti uygularsınız.

Müdahaleden sonra doktorunuz size, gaz üreten ve kokuya neden olan besinlerin kısıtlandığı bir diyet önerebilir. Bir hemşire sizi, göstermeniz gereken özen, stomanın hijyeni, torbanın temizlenmesi ve boşaltılması konusunda bilgilendirecektir. Birçok insan stomanın üstünde bir de ped takmaya ihtiyaç duyar.İlyostomi yaptıran hastalar genelde torbayı boşaltmak dışında çıkartamazlar. Bazı vakalarda, hekimler karın duvarının üstünde dışkıların toplanması için bir depo oluştururlar. Bu depo gün içinde periyodik olarak boşaltılabilir.

İlyostomi ve kolostomi gibi müdahelelere adapte olmak iyi bir şeydir. Ama fiziksel ve ruhsal adaptasyon açısından bazı önlemler almak, süreci daha da kolaylaştırabilir.

Bağırsak İskemisi

Tıkanıklığın boyutuna göre, hafif rahatsızlık ya da ani, şiddetli ve kramplı karın ağrıları hissedebilirsiniz ve bu durum en çok yemek yerken ortaya çıkar. Eğer bu pıhtılaşma bağırsak atardamarlarında, toplu bir tıkanıklığa sebep olursa ani ve şiddetli ağrılarla karşı karşıya kalırsınız. Bazen de dışkınızda kana rastlarsınız.

Herhangi bir ani ve şiddetli karın ağrısını doktorunuza bildiriniz. Tıkanmış kan damarının teşhisi için, manyetik rezonans anjiyografi yaptırmanız gereklidir. Bu sayede tıkanıklığın yerini tespit edebilirsiniz. Cerrahi müdahale bu hastalığın tek tedavisidir. Pıhtının alınması ve hasarlı alanın iyileştirilmesi ya da bağırsağın zarar görmüş kısmının alınması gerekli olur.

Bağırsak Solucanları

0.5 mm’lik, beyaz, ip gibi büyük kurtlar bağırsakta yaşarlar ve anüsün dışındaki deriye geçip yumurtalarını bırakıp ölürler. Yumurtadan çıkarlarken şiddetli kaşıntılara neden olurlar.

Çocuğunuz bu bölgeyi kaşırsa ve ellerini yıkamadan ağzına götürürse, yumurtalar sindirim sistemine geçer, burada olgunlaşır ve yukarıdaki işlem tekrarlanır. Yumurtalar toprakta, evdeki tozlarda, kıyafetlerde ve nevresimlerde haftalarca yaşayabilirler.

bagirsak_1237584107

SEMPTOMLAR
İlk belirtiler anüs çevresinde ve popo arasında özellikle geceleri görülen kaşıntılardır. Kız çocukları idrar çıkarırken vajinalarında kaşınma ve yanma hissedebilirler. Huzursuzluk ve düzensiz uyku da diğer belirtiler arasındadır. Ancak bazı çocuklarda hiç bir belirti görülmeyebilir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Anal delil çevresinde özellikle gece saatlerinde küçük kurtları görebilirsiniz. Kurtları gördüğünüzde ya da çocuğunuz anal bölgesinin kaşınmasından şikayet ettiğinde bu bölgeye yapışkan bir bant yapıştırın ve bu bantı doktorunuza götürün. Doktor bu bandı mikroskop altında inceleyecek ve bağırsak solucanı ile yumurtalarının var olup olmadığına bakacaktır. Doktorunuz kurtçukları öldüren bir ilaç ile bütün ailenin tedavi görmesini önerebilir (çünkü bu parazitler çok kolay yayılır).

Yumurtaların en sevdiği bölge olan çocuğunuzun tırnaklarını kesin. Ayrıca bütün aile üyelerinin tuvaleti kullandıktan ya da evcil bir hayvanı sevdikten sonra sık sık ellerini yıkamalarını sağlayın. Yumurtaları öldürmek için bütün yatak örtülerini sıcak suda yıkayın ve yüksek ısıda kurutun.