Suyu Getiren de Bir Testiyi Kıran da Atasözüyle İlgili Makale

Suyu getirende bir testiyi kıran da atasözünün anlamı, suyu getirende bir testiyi kıran da atasözüyle ilgili makale örneğini sizlerle paylaşacağız.

İnsanlar, her türlü iyi ya da kötü her olaya her an adaydırlar. İnsanların başına her an her şey gelebilir. Çünkü her şey insanlar içindir diyebiliriz.

İnsanlar, herhangi bir olay için çırpınırlar, çabalarlar ve emek verirler. Örneğin, bir insanın bir amacı var ise o insan bu amacı için emek sarf eder ve ne yapması gerekiyorsa yapar ve o amaç uğruna çalışır. Ancak insanlar amaçları uğruna çalışıp çabalarken bazen öyle bir şey yaparlar ki bir anda harcadıkları emeği yok ederler. Yani aslında insanlar kendi emeklerini bir anlık bir hareketleriyle aslında su doldurdukları testiyi kırabilirler.

Suyu getiren de bir testiyi kıran da bir atasözünde de bu anlatılmak istenmiştir. İnsanlar kendi amaçları için çabalarlar ancak bir anda yine kendileri bu emeklerin hepsini yok edip tüm emekleri akıtabilirler.

 

Damlaya Damlaya Göl Olur Atasözü Nasıl Ortaya Çıktı

konusundaki yazımızı sizler için hazırladık.

damlaya

Küçük şeylerin zamanla büyüdüğünü anlatmak isteyen bu söz azim ve kararlılığın simgesidir. Yaşlı insanlara sorduğumuzda bu hikayenin çok eski bir hikaye olduğunu söylediler.

Rivayet odur ki geçmiş zamanda çocuğuna harçlıklarını yavaş yavaş veren bir adamla çocuğu arasında bir hikayedir. Babasından bu şekilde para alan çocuk çok rahatsızdır, almak istediklerini parası yetmeyen çocuk babasına bu harçlık yetmiyor bana demeye başlamıştır.

Babası da ona demiş ki sana verdiğim harçlıkları harcamadan biriktirdiğin zaman istediğin her şeye sahip olabilirsin der. Çocuk ise bu durumu anlamaz, ve babası evlerinin karşısındaki gölü gösterip ” bak oğlum bu göl yağmur damlalarının zamanla birikmesi ile böyle göl oldu, yani sen de harçlıklarını bu şekilde büyütebilirsin der. ”

O günden bu zamana yağmur damlalarının birleşip büyümesinden insanlar ilham alır olmuş ve küçük şeylerin birleşmesine de ” Damlaya damlaya göl olur” demişler.

Damlaya damlaya göl olur atasözü hakkında yazı konusundaki yorumlarınızı sitemizde paylaşabilirsiniz.

Kuranı Kerimde Kadının Yeri

Hakkında Bilgi

İslam Dininde Kadın ve Erkek Eşittir

Kadının toplumdaki yeri yüzyıllardır tartışılan bir meseledir. Kadının toplumdaki yeri, aile yaşantısındaki önemi, çalışma hayatı hep konuşulmuştur. Aslında Müslüman bir kadının toplumdaki yeri ve önemi oldukça açık kıstaslarla belirtilmiştir. İslam dininde böyle bir tartışma yapılması oldukça yersizdir.  Nitekim, İslam’da kadın ile erkek eşittir.

Kadın ve erkek hiç kuşkusuz fiziksel olarak aynı güce ve kuvvete sahip değillerdir. Ancak kadın ve erkeğin güçleri orantısında toplumda değer görmesi oldukça yanlıştır.

İslamda kişiler cinsiyetine göre değil inançları ve amellerine göre değer kazanırlar. Bu konuda kıstas; Allah’ın emir ve yasaklarına itaati, Kuran ahlakını idrak etmesi ve uygulamasıdır.

Kuran’da Kadın ve Erkeğe Aynı Şekilde Hitap Edilir

Kuran ayetlerinde hiçbir cinsel ayrım yapılmamış hem kadına hem erkeğe aynı seslenilmiştir. Yukarıda da değindiğimiz gibi Kuranda ve İslam dininde insanlara cinsiyete göre değil Allah’a itaate ve yakınlığa göre değer biçilir. Bu nedenle Kuran ayetlerinde hitap ve uyulması gereken sorumluluklar aynıdır. Kuran’da çoğu ayet bu şekildedir. Allah Kuran-ı Kerim’de, “Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa, onlar cennete girecek ve onlar, bir ‘çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar’ bile haksızlığa uğramayacaklardır.” (Nisa Suresi, 124) demiştir.

Allah, inanmayanlar içinde bir ayrım gözetmemiş ve onlara da aynı şekilde seslenmiştir. Allah, inkar edenlerinde, cinsiyetlerinden dolayı farklı bir durum ile karşılık görmeyeceklerini Kuran’da şöyle buyurmuştur: “Şundan ki: Allah, münafık erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve müşrik kadınları azablandıracak; mü’min erkeklerin ve mü’min kadınların tevbesini kabul edecektir. Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” (Ahzab Suresi, 73)

İslam Dininde Anneye Biçilen Değer

Allah Kuran-ı Kerimde hem kadına hem bir anneye nasıl davranılması gerektiği ve ne denli önemli olduklarını belirtilmiştir.

İnsanın anne ve babası, bir çocuğu çekirdekten yetiştirip onun iyi bir eğitim alıp güzel bir ahlak sahibi olmasını, hem topluma hem kendisine yararlı olması amacıyla hep didinir dururlar. Yıllarca bu amaçlar uğruna kendilerinden fedakarlık gösterirler. Bu nedenle kişi bu emekleri göz ardı etmemeli ve hürmetini sonsuza dek asla anne ve babalarından eksik etmemelidir. Allah Kuran-ı Kerimde şöyle buyurmuştur;

“Biz insana, anne ve babasına (karşı) güzelliği (ilke edinmesini) tavsiye ettik…” (Ankebut Suresi, 8)

“De ki: “Gelin size Rabbiniz’in neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, …” (Enam Suresi, 151)

Kuran’ın bir başka ayetinde ise Allah insana, anne babaya karşı saygılı davranılması ve onların küçük görülmemesi konusunda şöyle bildirmektedir:

“Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın. Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.” (Nisa Suresi, 36)

Yukarıda verilen ayetlerinde anlattığı gibi, Allah insanlara, anne babaya karşı hep bir hoşgörü, anlayış, şefkat ve saygı beslememiz gerektiğini şart koşar. Allah, bir annenin evladını doğurmak ve büyütebilmek amacıyla yaptığı fedakarlıkları şöyle anlatır: “Biz insana anne ve babasını (onlara iyilikle davranmayı) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnında) taşımıştır. Onun (sütten) ayrılması, iki yıl içindedir. “Hem Bana, hem anne ve babana şükret, dönüş yalnız Banadır.” (Lokman Suresi, 14)

AÖF İkinci Üniversite Kayıtları ve Başvuruları 2014 2015

İkinci üniversite kayıtları ne zaman başlıyor ve ne zaman sona eriyor. AÖF ikinci üniversite kayıtları başladı. Peki ikinci üniversite kaydı nasıl yapılacak, son başvuru tarihi ne zaman …

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde ikinci üniversite kayıtları 17 Ekim’de sona erecek.

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Fakültesi’nde (AÖF) başlayan ikinci üniversite kayıtları 15 Ekim’de sona erecek. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Sinan Aydın, günümüzde artık bir tek dala yönelen değil iş  dünyasında kendini yetiştirmiş birden fazla meslek edinmiş bireylere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nin ikinci üniversite fırsatı sayesinde insanlar yeni kariyer olanağı sunduğunu söyleyen Aydın, “Başarılı olmanın yolları daha fazla öğrenme ve daha fazla diplomadan geçer. Anadolu Üniversitesi ikinci üniversite fırsatı sağladığı bireylere yeni meslekler ve kariyer fırsatları sunuyor. Hiçbir şart olmadan herhangi bir önlisans veya lisans programından mezun olan veya halen okumakta olan bireylerin kayıt yapabileceği Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi’nde yer alan önlisans ve lisans programları kişinin eğitim hayatına veya iş hayatına ara vermeden ek bir meslek daha kazanmasını sağlamaktadır” dedi.

İKİNCİ ÜNİVERSİTEYE KAYIT NASIL YAPILIR?

Yrd. Doç. Dr. Aydın, ikinci üniversiteye nasıl kayıt olunacağı hakkında da açıklama yaparak, “İkinci Üniversiteye kayıtlar 17 Ekim’de son buluyor. Kayıt olmak isteyen bireylerin http://kayit.anadolu.edu.tr’ internet adresinde yer alan ikinci üniversite linkini tıklayarak kayıt formunu doldurmaları sonra da kendi illerindeki Anadolu Üniversitesi Açıköğretim bürolarına giderek gerekli belgeleri teslim etmeleri gerekir. Bu sayede kayıtlarını tamamlamış olurlar. Ders kitaplarını bürolardan temin edebilirler” dedi.

“ÖĞRENCİLER YENİ TASARLANMIŞ MATERYALLERLE DEĞİŞİK BİR ÖĞRENİM DENEYİMİ YAŞAYACAKLAR”

Açıköğretim Sistemi’ne başvuran öğrencilere nasıl ders çalışacakları hakkında bilgi veren Aydın; “İkinci üniversite dahilinde Anadolu Üniversitesi Açıköğretim sistemine kaydolan öğrenciler kendi kendine öğrenme sistemine göre tasarlanmış öğretim materyalleriyle değişik öğrenim deneyimi tadacaklardır. Türkiye’de bu alanda uzman kişilerce hazırlanan kitapların yanı sıra  internet üzerinden erişebilecekleri birçok öğrenme hizmeti verilmektedir. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim sistemine dahil olan öğrenciler TRT okulda ve internet ortamında yayınlanan programları izleyebilir, canlı olarak sunulan ve etkileşimli olarak verilen E-seminerlere katılabilir ya da gerek gördüğü her an izleyebilir, E-öğrenme portalında bulunan konu anlatımları, danışmanlık sistemine ve etkileşimli E-kitaplara kolayca erişebilirler. Tüm bilgisayarlardan ulaşılabilen etkileşimli E-kitaplar, bireylerin daha kolay öğrenmelerine yardımcı olan ses, video, görsel öğeleri içeren yenilikçi öğrenme malzemeleri olarak öğrencilerin hizmetine sunulmuştur. Öğrencilerin daha etkin öğrenmelerine yardımcı olmak amacıyla hazırlanan bu öğrenme malzemelerine iTunes U, Google Play, Apple Store ve Açıköğretim E-öğrenme portalı gibi her türlü ortamdan ulaşabilirler.”

ÖĞRENCİLER İKİNCİ ÜNİVERSİTE KAPSAMINDA HANGİ BÖLÜMLERİ TERCİH EDEBİLİR?

Açıköğretim Fakültesi ikinci üniversiteye kayıt yaptıracak öğrenciler için ‘Önlisans’ bölümleri; Adalet, Bankacılık ve Sigortacılık, Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı, Çağrı Merkezi Hizmetleri, Dış Ticaret, Elektrik Enerjisi Üretim, İletim ve Dağıtımı, Emlak Ve Emlak Yönetimi, Ev İdaresi, Fotoğrafçılık ve Kameramanlık, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, İlahiyat, İnsan Kaynakları Yönetimi, İşletme Yönetimi, Kültürel Miras ve Turizm, Laborant ve Veteriner Sağlık, Lojistik, Marka İletişimi, Medya ve İletişim, Menkul Kıymetler ve Sermaye Piyasası, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları, Özel Güvenlik ve Koruma, Perakende Satış ve Mağaza Yönetimi, Radyo ve Televizyon Programcılığı, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Sosyal Bilimler, Sosyal Hizmetler, Spor Yönetimi, Tarım, Turizm ve Otel İşletmeciliği, Turizm ve Seyahat Hizmetleri, Yerel Yönetimlerdir.

‘Lisans’ bölümleri ise; “Felsefe, Sosyoloji, Tarih, Türk Dili ve Edebiyatı, İşletme Fakültesi, İşletme, Konaklama İşletmeciliği, İktisat Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, İktisat, Kamu Yönetimi, Maliye, Uluslararası İlişkilerdir.

AÖF İkinci Üniversite Kayıtları ve Başvuruları Hakkında

Milli Bayramlarımız Hangileridir

Resmi olarak her yıl kutlanan milli bayramlar, Milli bayramlarımız hangileridir tarihleri ile birlikte bilgi veriyoruz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması tüm yurtta çoşkuyla kutlanmıştır. Bu bayram o günden günümüze dek daima kutlanır.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı
Atatürk, 19 Mayıs 1919 tarihinde Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere Samsun’a çıkmış ve işgal altında olan ülkemizi kurtarmak adına milli mücadele başlatmıştır. Bu sayede ülkemizin kurtuluşuna öncülük eden gün her yıl kutlanmaktadır.

30 Ağustos Zafer Bayramı
26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük taarruz savaşı 30 Ağustos’ta Türklerin galibiyetiyle nihayete ermiştir. Bu nedenle o büyük günü sonsuza kadar anmamız  için Atatürk, ordumuza armağan etmiştir. Günümüze kadar ulaşmıştır ve her yıl coşkuyla kutlanmaktadır.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilerek, ülkemiz o matem dolu günlerden kurtulmuş milli iradeyle  özgürlüğüne kavuşmuştur. Türk milleti için çok  önemli bir gün olan 29 Ekim’de her yıl Cumhuriyet Bayramı olarak tüm yurtta sevinçle kutlanır.

Milli Bayramlarımız ve Tarihleri Hakkında Sorularınızı