Dil ve İletişim İlişkisini Açıklayınız

Dil ve iletişim ilişkisi kısa bir şekilde açıklamak için sizinle bu yazımızı paylaşıyoruz.

Dil, bireylerin birbirleri ile anlaşmasında ve iletişim kurmasında büyük bir olgudur. Dil sayesinde insanlar çevrelerindeki insanlara duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade ederler.

Dil, öncelikle insanların iletişim kurma ihtiyacı ile ortaya çıkmıştır. İnsanlar, dil sayesinde çevresiyle, doğayla ve diğer insanlarla ilişkiler kurabilmişlerdir. İnsanların dil sayesinde kurduğu ilişkiler sadece insanlar arasında değil hayvanlar ile de kurulmaktadır.

İnsanlar bir arada yaşadıkları için ve sosyal varlık olduklarından dolayı dil, artık insanlar için bir yaşam biçimi haline gelmiştir. Ancak dediğimiz gibi hayvanlar da bir şekilde birbirleri ile iletişim kurarlar. Mesela, kuşlar ötüşerek birbirleri ile iletişime geçerler. İnsanlar iletişim süreci içinde birbirlerine sosyal, kültürel ve toplumsal özelliklerini de yansıtırlar.

Dil sayesinde geçmişte yaşanan olaylar da kuşaktan kuşağa aktarılarak herkesin öğrenmesini sağlar.

Dil ve İletişim İlişkisi

Mahkemelerde Avukatların Yaptıkları Savunmalar Nasıl Olmalıdır

Avukatların savunmaları

Avukatlar mahkemelerde bilgi düzeyi yüksek olan savunmalar yapmalıdır. Avukatlar, mevcut davalara benzer olan davaları ve Yargıtay’ın kararları inceleyerek savunmalarını oluşturmalıdır. Avukatlar, müvekkillerini her koşulda ve durumda savunmak durumundadır.

Avukatlar müvekkillerini ne kadar güzel ve başarılı savunur ise bu durum onların kariyerlerine de o kadar güzel etki edecektir ve başarılarına eklenecektir. Benzer davaları araştırmadan sadece maddiyat için müvekkillerini üstünkörü savunan avukatlar ise başarısızlığa mahkum olacaktır. Bu durumlar sonucunda o avukatlar elbet bu meslekte eriyip yok olacaklardır. Başarıya ulaşabilmek için avukatlar var güçleriyle ve donanımlı bir şekilde savunmalıdır. Bu görev onların en asli görevlerinden birisidir.

Mahkeme savunmaları avukat olmadan da yapılabilir fakat savunma yapan kişinin Anayasa konusunda bilgisi olmak zorundadır. Çünkü yapılacak olan savunma konusunda üst düzey bilgiye ihtiyaç duyulacaktır.

Avukatlar Nasıl Savunma Yapmalı  

Borç para istemek işten atılma sebebi!

Çalışanlar arkadaşlarından borç istemeleri halinde tazminatsız olarak işten çıkarılacak.

Koop-İş Sendikası’nın örgütlenme faaliyetlerinin devam ettiği IKEA’da, çalışanlara dayatılan tek taraflı sözleşmeye göre işçilerin birçok yasal hakkı ellerinden alınarak baskı uygulanmak, isteniyor. Sözleşmeye göre IKEA çalışanları, sigara içmeleri ya da arkadaşlarından borç istemeleri halinde tazminatsız olarak işten çıkarılacak.

Gelişmeyle ilgili açıklama yapan Koop-İş Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Osman Aksoy, IKEA’da yapılmak istenilenin hak gaspı olduğunu vurgulayarak, böyle bir sözleşmeyi kabul etmelerinin mümkün olmayacağının altını çizdi. İşverenin çalışanların aleyhine istediği gibi yorumlayabileceği maddelerin sözleşmede yer aldığını belirten Aksoy, şunları kaydetti: “IKEA’da işçilere dayatılmak istenilen sözleşmelerde, çalışanların aleyhine olacak ucu açık birçok uygulama var. “Sigara içmek”, arkadaşından bir defadan fazla “borç para istemek” bunlardan sadece birkaçı. Bu bir mobbing’dir. İş kanunu ve ona bağlı mevzuatlara aykırı düzenlenen sözleşmenin işçileri sindirmek üzerine inşa edildiği ortadadır. Zira ülkemizde cezası 91 TL olan sigara içme yasağının bedeli IKEA’da işten tazminatsız olarak çıkarılmak şeklinde düzenlenmiş! Zor günlerde birbirine sahip çıkan ve dayanışmayı seven bir toplumuz. Yeri geldiğinde cebimizdeki son kuruşu çıkarıp arkadaşımıza vermesini biliriz. Ancak bu insani davranışı IKEA’da yapan bir çalışan işten çıkarılacak! Hiçbir yasal düzenlemede yeri olmayan ve hayatın olağan akışına aykırı olan bu durumu kabul etmiyoruz.”

Koop-İş’in örgütlü olduğu işyerlerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri gereği disiplin cezalarının “uyarı”, “kınama”, “1 günlük ücret kesimi”, “3-5 günlük ücret kesimi” şeklinde sıralandığını anlatan Aksoy, IKEA’da ise disiplin cezalarının sadece “uyarı” ve “tazminatsız işten atma” şeklinde düzenlendiğini söyledi. Bunun baskıcı bir anlayışın ürünü olduğunu ifade eden Aksoy, böylece işyerinde bir korku ikliminin oluşturulmak istenildiğini belirtti.

Sözleşmeleri yırtıp atacağız

IKEA’da örgütlenme çalışmalarında sona doğru geldiklerini belirten Aksoy, çalışanlara şu çağrıda bulundu: “İşçi haklarının savunucusu olan Sendikanın olmadığı bir disiplin soruşturmasında işçinin hakkının gözetilmesi beklenemez. Yakında yetki alıp toplu iş sözleşmesi imzaladığımız zaman size dayatılmak istenilen sözde sözleşmeleri yırtıp atacağız. Gerçek anlamda temsil edildiğiniz bir disiplin kurulunu birlikte oluşturulacağız. Günlük satış kotasını doldurmak için canla başla çalışmanıza rağmen şirket yönetimi, çalışanlar arasında ayrımcılık yaparak iş huzuruna zarar vermektedir. IKEA’nın örgütlenme planı içinde yer alan co-worker, grup lideri, supervisor, uzman, com in ayrımına bakmaksızın sendikamıza üye olmanızda hiçbir engel yoktur. Çok açık ve net bir şekilde belirtmek isteriz ki yetkili sendika olduğumuzda; IKEA’da saydığımız bütün bu unvanlarda çalışanlar toplu iş sözleşmesinden faydalanabilecek, toplu iş sözleşmesinin kapsamı içinde yer alacaktır. IKEA çalışanları da diğer sendikalı çalışanlar gibi iş güvencesini, adil çalışma koşullarını, yaşanabilir bir ücreti, sosyal hakları, ikramiyeyi hak ediyorlar. Adaletsizlik, adam kayırma gibi uygulamaların kaldırılacağı bir düzen sendika sayesinde mümkündür. ‘Sendika gelmesin’ diye verilen göstermelik sosyal haklar ancak toplu iş sözleşmesi ile gerçek anlamda güvenceye kavuşacaktır. İşverenin, sendikal örgütlülüğü engellemeyi, birlik ve beraberliği bozmayı amaçlayan alternatif sendika arayışları boşa çıkacaktır. Bu işbirlikçi oyuna alet olanlar da mutlaka cevabını alacaklardır. Sonuç olarak, halen sendikamıza üyelik işlemlerini gerçekleştirmemiş olan değerli IKEA çalışanı arkadaşlarımızı üye olmaya çağırıyor, her türlü sorunuz için sendikamız ile irtibata geçmenizi öneriyoruz. Sizleri de Koop-İş Sendikası çatısı altında birleşmeye, emeğin gücünü ortaya koymak için mücadelemize ortak olmaya davet ediyoruz.”

Bebeklik Döneminin Özellikleri Nedir

Bebeklik dönemi özellikleri, bebeklik dönemi nedir

Bir insanın doğumundan bir yaşını tamamlayana kadarki döneme (0-12 ay) bebeklik dönemi denir. Bebek doğmasıyla duygusal, zihinsel ve sosyal becerileri hızla artar. Bu dönemde bebekler hızla büyür ve gelişir. Çoğunlukla bir yaşın bitimiyle bebek doğduğu kütlenin üç katına, doğduğu boyun ise bir buçuk katına çıkar. Bebeğin yapacağı ilk şey başını dik tutmak, ikincisi oturmak ardından da yürümeye başlamaktır.

Bir yaşın sonlarına doğru anlamlı sesler çıkarır, elinden tutularak yardımcı olunduğunda yürüyebilir, çevrenin farkında olur ve onlarla iletişim kurabilir. İhtiyaçları giderilen, beslenmesi ve bakımı güzel yapılan bebekler  mutlu,ve kendini güvende hissederler. Bebeğin küçük yaşlarda gördüğü davranışlar gelecekteki yaşantısı etkiler.

Bebeklik Dönemi Hakkında

Küçük Ölçek ve Büyük Ölçek Arasındaki Fark

Küçük ve büyük ölçekli haritaların arasındaki farklar nelerdir

Ölçeği 1/20.000 olan haritalar büyük ölçekli haritalar olarak adlandırılır. Büyük ölçekli haritalar imar planlarında, kadastro haritalarında kullanılır. Büyük ölçekli haritalar yeryüzünü daha ayrıntılı gösterir.

1/20.000 – 1/200.000 arasında olan haritalar ise Topografya haritalarıdır. Bu haritalar ulaşım, jeolojik, morfolojik gibi alan haritaların analizinde kullanılır.

1/500.000’den küçük olan ölçekli haritalara küçük ölçekli haritalar denir. Bu haritalarla kıtalar ve ülkeler gösterilir.

Küçük ve Büyük ölçekli haritaların arasındaki farklar;

Küçük ölçekli haritaların paydası büyük, büyük ölçekli haritaların paydaları küçüktür.

Küçük ölçekli haritalar geniş alanları, büyük ölçekli haritalar dar alanları gösterir.

Küçük ölçekli haritalarda ayrıntı az, büyük ölçekli haritalarda ayrıntı fazladır.

Küçük ölçekli haritalar düzlem üzerinde az yer alır, büyük ölçekli haritalar düzlemde çok yer alır.

Küçük ölçekli haritalarda izohipsler arası yükselti fazla iken büyük ölçekli haritalarda yükselti azdır.

Küçük ölçekli haritalarda bozulma oranı fazladır, büyük ölçekli haritalarda bozulma oranı azdır.