Bir çok vakada, sapmış burun direği, tıbbi olarak ciddi bir sorun yaratmaz. Bununla beraber, bazıları nefes almakta zorluk yaşarlar, burun deliği tıkanır veya kapanır, sık sık burun kanaması yaşar, baş ağrıları ya da sinüs enfeksiyonları yaşarlar. Doktorunuz sizi bir KBB uzmanına yönlendirebilir. KBB uzmanı burun boşluğunu inceler. Sapma sorun yaratıyorsa, burun direğinizi düzeltmek için ameliyat önerilebilir.
YAPIŞKANOTU
Parietaria officinalis L. (Urticaceae) ve buna yakın türlerin kurutulmuş çiçekli dallarıdır. Bu tür Güney ve Doğu Avrupa ile Türkiyede bulunan çok yıllık otsu bir bitkidir. Eski duvarların üzerinde, kayalıklarda ve viraneliklerde yetişir.
Dış görünüş: Yapraklar 3-10 cm uzunlukta, uzunca oval şekilli, tüylü, kısa saplı, koyu yeşil renkli, tam kenarlı, kokusuz ve tatsız.
Bileşim: Potasyum tuzlan, tanen, flavon türevleri, müsîlaj ve bir alkaloit (1) taşımaktadır.
Etki ve kullanılış: İdrar arttırıcı ve haricen yumuşatıcı etkilere sahiptir. Halk arasında dahilen şeker hastalığına karşı kullanılmakta ise de doğrudan doğruya kan şekerini azaltıcı bir etkisi bulunmadığı gösterilmiştir (1)
P. officinalis türü bir Avrupa bitkisidir. Türkiyede çok nadir olarak bulunur. B’u nedenle memleketimizde bu tür yerine, Türkiyede çok yaygın olan, P. judaica L. türünden elde edilen drog kullanılmaktadır.
PARANAZAL SİNÜS KANSERLERİ
Ağrı, burun tıkanıklığı ve akıntı gibi semptomlar ancak tümör lokal ilerleyip çevre dokularda destrüksiyon yaptıktan sonra ortaya çıkar. Kemik destrüksiyonu olmadıkça radyolojik bulgular karar verdirecek nitelikte değildir. Ölüm lokal ilerlemeden dolayı olduğundan erken tanı çok önemlidir. Semptomların asıl nedeni karsinoma olduğu halde hastaların çoğu sinusitis tanısıyla uzun süre antibiyotiklerle tedavi edilirler.
Lokal yayılma şu semptomları ortaya çıkarır. Öne doğru yayılma
(1) kemik erozyonu ve şişlik.
(2) posterolateral yayılma, fossa infratemporalise, trismus ve şişlik
(3) arkaya doğru, fossa pyterigopalatina’ya kafa kaidesi erozyonu
(4) medialde fossa nasalis’e ve orta yukarıya etmoid sinusa, tıkanma ve kanama
(5) direkt yukarıya yayılma, orbita tabanı erozyununa ve göz bulgularına
(6) aşağıya yayılma üst kanin ve molar dişlere baskıyla diş ağrısı, diş sallanması ve muhtemelen de gingivobuccal sulcus’da kabarmaya sebeb olurlar.
Tıp Terminolijisi Sozlük
SOZLUK
Adjuvant terapi: Bir birincil tedaviyi arttıran tedavi. Örneğin, bir hasta ameliyat ya da radyasyonla tedavi olduktan sonra kansere karşı kemoterapi uygulanması.
Aerobik: Oksijen gerektiren bir sürece ait olma. Örneğin, aerobik egzersiz, yüksek miktarda oksijen alımını gerektirir.
Afazi: Merkezi konuşamama hali; bir beyin yaralanması sonrasında oluşur.
Akut: Hızlı oluşan ve kısa süreli ve şiddetli semptomlar şeklinde görülen durum.
Alerjen: Alerji (hassasiyet) uyandıran madde. Alerji: Hastalıklardan veya yabancı maddelerle tedaviden sonra meydana gelen, vücudun reaksiyon yeterliliğindeki değişiklik.
Alveoli: (Alveolus kelimesinin çoğulu) Akciğerde “bronchiole” uçlarının genişlemesi ile meydana gelen ince hava kesecikleri, petek.
Ambolizm: Bir kan pıhtısının bir kan damarını tıkaması.
Ambulatory: Yürüyebilmeye muktedir; yatağa bağımlı değil.
Amnezi: Hafızayı kaybetme, unutkanlık.
Ampütasyon: Bir organın ya da diğer bir vücut parçasınn ameliyatla çıkarılması.
Anaerobik: Oksijen gerektirmeyen süreçlere ait.
Analjezik: Ağrı dindiren ilaçlar.
Androjen: Erkeklik karakteri sağlayan madde. Testislerde üretilir.
Anensefali: Çocuğun, beynin büyük bir kısmı ya da beyni çevreleyen kafatası kemikleri olmaksızın doğduğu doğum kusuru.
Anevrizma: Atardamar cidarlarının zayıflamış noktalarında meydana gelen şişlik (kesecik). Anevrizma genellikle yüksek tansiyondan kaynaklanır.
Angina pectoris: Kalbin kan talebi damarların tedarik ettiğinden fazla olduğu zaman örneğin, fiziksel zorlanma boyunca – göğüste meydana gelen geçici ağrı.
Anoreksİ: Gıdalara karşı iştahsızlık.
Antibiyotik: Hastalığa sebep olan bakteri ve bazı diğer organizmaları yok edebilen ya da bunları engelleyebilen bir madde.
Antihistamin: Histamin tesirini önleyen.
Antijen: Organizmada antikor yapan madde.
Antikoagülan: Kanın pıhtılaşma eğilimini azaltan bir madde.
Antikor: Özel bir yabancı maddeye tepki veren ve hücum eden ve bağışıklık sistemi tarafından üretilen bir madde. Örneğin, bağışıklık sistemi, vücudu istila eden mikroplara saldıran antikorlar üretebilir.
Antiseptik: Mikroorganizmaların çoğalmasını engelleyen ve onları öldüren maddeler.
Apne: Solunumda geçici durma hali.
Arrythmia: Nabızda oluşan anormal ritim.
Arthroplasty: Eklemler üzerinde yapılan plastik ameliyatlar.
Duodenal Divertiküller
Duodenum pulsiyon divertikülleri submukoza ve mukozanın dışarı cepleşmesini gerektirir, %90 duodenumun orta bölümünde olur. Çoğu soliterdir ve ampulla vaterinin 2.5 cm si içinde bulunurlar. Duodenumun ilk bölümünde görülmezler, buradaki divertikül konfigürasyonlan peptik ülser veya kolesistite bağlı skarlaşma ile olur. Çok az sayıda duodenum divertikülünün neden olduğu kronik postprandial karın ağrısı veya dispepsi bulunur. Tedavide antiasit ve antikolinerjikler kullanılır.
Ciddi komplikasyonlar inflamasyon, pankreatit ve safra obstriksiyonuna bağlı hemoraji veya perforasyondur. Safra asiti-bilirubinat enterolitleri, divertiküldeki safra stazından oluşurlar. Enterolitler, divertiküler inflamasyon veya safra tıkanıklığına yol açabilir, nadiren intestinal lümene geçtiklerinde barsak obstriksiyonuna neden olurlar.
Cerrahi tedavi komplikasyonlar ve nadiren ısrarlı semptomlar için gerekir. Duodenum mobilizasyonu ve divertikülün pankreastan disseksiyonundan sonra eksizyon ve iki katlı kapatma genellikle olanaklıdır. Perforasyon olduğunda kapatılan basit drenaja göre divertikülün çıkartılması ve defektin kapatılması daha iyidir. Safra duktusunun divertiküle boşaldığı hastalarda eğer safra obstriksiyonu görülürse eksizyon yan yana koledukoduodenostomiden daha tehlikeli olabilir.
Nadir wind sock tipi intralüminal diver-tikül belirsiz epigastrik ağrı ve postprandial dolgunlukla kendini göstermesine karşın intestinal kanama veya pankreatit genellikle görülür. Tanı baryumlu grafilerle konur. Yakın bir duodenostomi ile divertikül eksize edilebilir.