CT scanningin dezavantajları, özellikle ultrasonografı ile karşılaştmlınca şunlardır

2. Radyasyori alanları, her ne kadar diğer gastrointestinal muayenelerin müsaade edilebilir hududları içindeyse de gene de hissedilebilir (yani yaklaşık 0,5-1,5 rad).

3. Abdomende ayrıntıların CT scan ile iyi tarifi, yağ bulunmasına ihtiyaç gösterir. Kaşektik bireylerde görünüm ve ayrıntılar zayıftır.

4. Hareket artefaktları bilgiyi bozar. En kısa vücut tarama zamanı hemen yaklaşık 2 sn. den az olan CT scannerleri solunum hareketiyle oluşan artefaktları bildirirler.

Yelpaze ışınlı ve linear hareketli makineler yaygın radyoopak yapılardaki artefaktları gösterebilirler.

Besinlerdeki dayanıklılık

Biyoşimik fonksiyonları

Vitaminler vücuttaki bileşiklerin bir par­çası olmaktan çok, düzenleyici fonksiyon görür

Ler. Hormonlar gibi vitaminler de metabolik olaylarda katalizör rolü oynarlar. Koenzim şek­linde davranırlar ve enzimlerin aktif şeklini meydana getirmek üzere özel enzim proteinleri­ne bağlanırlar.

Vitamin gereksinimleri

Tablo 7.4.1 de yağda eriyen vitaminler, tab­lo 7.4.2 de suda eriyen vitaminler için günlük önerilen miktarlar verilmiştir. K vitamini, biotin ve pantotenik asit için günlük önerilen miktar­lar henüz standart değildir. Bu nedenle bu vi­taminlere ilişkin yaklaşık rakamlar, ayrı bir tab­loda (tablo 7.4.3) belirtilmiştir.

Sağlıklı bir annenin sütü, d vitamini dışın­da tüm vitaminleri çocuğun gereksinimlerini karşılayacak miktarlarda içerir. Ancak yaşamın ilk günlerinde k vitamininin de dışardan veril­mesi gerekebilir.

Uluslararası besin kodeksi ve s.s.y.b. Gıda tüzüğü uyarınca endüstriyel bebek sütü formül­lerine belirli miktarlarda vitamin ilavesi zorun­ludur. Endüstriyel süt formülleri ile beslenen sütçocuklarına genellikle ilave vitamin verilmesi gerekmez. Ancak meyve suları gibi doğal kay­naklarla vitamin almayan bebeklere c vitamini ilavesi uygundur. Formülün d vitamini içeriği ile çocuğun gereksiniminin karşılanamadığı özel durumlarda d vitamini preparatları vermek ge­rekebilir.

İnek sütü ile beslenen sütçocuklarına d vi­tamini preparatlarınm verilmesi ve c vitamini doğal kaynaklardan sağlanamıyorsa bu vitami­nin de ilavesi gereklidir.

Batı ülkelerinde, ilk yaştan sonra karışık ve dengeli bir diyetle beslenen çocuklara hiçbir vi­tamin ilavesi önerilmemektedir. Ancak ülkemiz­de piyasa sütleri d vitamini ile zenginleştiril memiş olduğundan ilk yaşlarda ve ergenlikte, özellikle kış aylarında her çocuğa ilave d vita­mini verilmesi gerekmektedir. Beslenme koşul­ları iyi olmayan çocukların gereksinimlerini kar­şılamak için multivitamin preparatları verilmesi uygundur.

Sağlıklı bir erişkin için dört ana besin grubu­nu (süt ve türevleri; et ve türevleri; unlu besin­ler; sebze ve meyveler) ye biraz yağ içeren bir diyet vitamin gereksinimini karşılar. Tablo 7.4.4. De değişik vitaminler yönünden en zengin besin sel kaynaklar sıralanmıştır.

(1)     retinol eşdeğer birimi olarak. 1 retinol eş­değer birimi = 1 p,g retinol veya 6 xg g karoten

(3)    Kolekalsiferol olarak. 10 xg kolekalsiferol = 400 iü d vitamini

İzovalerik Asidemi

İzovalerik Asidemi nadir görülen, otozomal ressesif geçişli, izovaleril koenzim A dehidrogenaz enzim eksikliğine bağlı bir aminoasit metabolizma bozukluğudur.Hastalığın iki formu mevcuttur. Akut formu ( vakaların yaklaşık %50’si ) yaşamın ilk iki haftasında letarji,kusma, dehidratasyon bulgularıyla ortaya çıkar, tedavi edilmezse konvülziyonlar, koma ve ölüme yol açar.Kronik intermittant formu ise benzer bulgularla, viral ya da bakteriyel enfeksiyonlar gibi stres durumları veya yüksek protein alımı sonrasında, daha ileri çocukluk yaş döneminde ortaya çıkar.

Dört yaşındaki kız hasta kusma ve ateş şikayeti ile acil polikliniğimize başvurdu.3 gündür ateşi ve son 12 saattir kusması olan hastanın fizik muayenesinde Kussmaul solunumu,hafif derecede dehidratasyonu ve orta derecede taşikardisi dışında vital parametreleri ve nörolojik muayenesi normaldi.Hastanın öyküsünde ishal ve ilaç alım öyküsü yoktu, enfeksiyonlar sırasında persistan kusmaları olduğu ve başvurduğu merkezler tarafından siklik ketonemik kusma olarak değerlendirildiği ve de intravenöz sıvı tedavisi uygulandığı öğrenildi.

Bakılan kan gazlarında pH:7.19, pO2:92.6 mmHg,pCO2:23.3 mmHg, HCO3:8.9 mmol/L, BE:-17.2 mmol/L olarak saptandı.Direkt gaita incelemesinde bol lökosit mevcut olup, parazitik inceleme ve rota virüs antijeni negatifti. Hastanın tedavide sıvı ve bikarbonat açığı yerine kondu.Sıvı tedavisi sonrasında letarji ve asidoz bulguları düzeldi.Tedavi öncesi ve sonrası kan gazları Tablo 1 ’ de gösterilmiştir.

Hastanın tekrarlayan kusma ataklarının olması,ilaç ya da toksik ajan alım öyküsünün olmaması, hafif derecede dehidratasyonu olmasına ve şiddetli kusmalarda genellikle metabolik alkaloz görülmesine rağmen hastamızda ciddi metabolik asidoz mevcut olması bizi doğumsal metabolik hastalık taraması yapmaya yönlendirdi.

Yapılan doğumsal metabolik hastalık taramasında “izovalerik asidemi” tanısı kondu.

Intususepsiyon

Araştırmacılar intususepsiyonun genelde bağırsak iltihabı ile ilintili olduğunu düşünürler; ancak Meckel divertikül denilen bağırsağın duvarında küçük bir kesenin olmasından da kaynaklanabilir.

Bu rahatsızlığı bulunan çocuklar acıdan sürekli çığlıklar atabilir, bacaklarını karınlarına doğru çekebilir, kusabilir ve dışkılamalarında kan ya da balgam olabilir.

Şiddetli karın ağrısı varsa vakit geçirmeden doktorunuzu arayın. Doktor başka rahatsızlıklar olup olmadığına bakmak için çocuğunuzu muayene edecek ve anüsten ( hava ya da baryum verilen bir röntgen isteyecek ya da intususepsiyon olup olmadığını anlamak için ultrason yapacaktır.

Enema (rektum içerisine sıvı verilmesi) sadece bağırsağın normal olmayan bölümünü göstermekle kalmaz, aynı zamanda da tıkanmayı çözer.Ancak bazı çocuklarda bu tıkanmayı açmak için ameliyat zorunlu olabilir. Bu işlem için genel anestezi uygulanır ve bir süre hastanede yatılır.

Ayak Kokusu

ayak_masaji

■ Çoraplarınızı düzenli olarak değiştiriniz ve ayaklarınızı en az günde bir defa yıkayınız.
■ Ayaklarınıza ve ayak parmaklarınıza nem emici pudra (bazı bakterileri besleyerek kokuya neden olan mısır nişastası değil) uygulayınız.
■ Doğrudan ayaklarınıza uygulanan bir ter önleyici kullanınız.
■ Ayakkabılarınızı çıkardıktan sonra iyice havalandırarak kurumalarını sağlayınız.
■ Kömür içeren koku giderici ayakkabı tabanları kullanmayı deneyiniz.