Anadoluda Tıbbi hatmi (A. officinalis L.) yetişmesine karşılık ticarette bu türden elde edilen drog-lar bulunmamaktadır. Bunun yerine Althaea cannabina L., Alcea pallida Waldst. et Kit. (Resim: 4), A. seîosa (Boiss.) Aîef. ve Hibiscus syriacus L. gibi türlerden elde edilen çiçekler “Hatmi çiçeği” ismi altında satılmaktadır.
Kategori: Sağlık
HAVVA ANA ELI
Anastatica hıerochuntia L. (Cruciferae) bitkisinin kurutulmuş meyvalı halidir. Bu tür küçük beyaz çiçekli, basil ve saplı yapraklı, bir yıllık bir bitkidir Meyvalı halde dallar üst üste gelerek bitki küremsi bir biçim alır. Suya konduğunda, dallar su alarak, yavaş yavaş etrafa doğru açılırlar. Kuzey Afrika ve Batı Asya (Filistin, Sariye) ülkelerinin kurak yerlerinde yabani olarak yetişir.
Eskiden, bitkiden hazırlanan sulu hulâsalar, adet söktürücü olarak kullanılırdı. Bugün bu şekilde kullanılışı terkedilmiştir.
Halen Anadolunuu bazı bölgelerinde (Samsun, Sivas gibi) doğumu kolaylaştırıcı olarak kullanılmaktadır. Bitki, dcğum yapacak olan kadının yanında, bir kap içinde suya konulur. Dalların açılması ile doğumun da kolaylaşacağı kadına anlatılır ve bitkinin içinde bulunduğu sudan doğum yapacak kadına içirilir.
S. Ansoy bu bitkinin doğumda kullanılış şeklini şöyle anlatmaktadır (4):
“Bu dal insan eli şeklinde ve uçlarında parmaklar gibi tali dallar vardır, Mekke’den geldiği söylenir. Dağ tepelerinde kurakçıl bir çalı bitkisidir. Kuru halde büzülerek içeri doğru kıvtılmış ve kapanmıştır Hamile kadının doğum sancısı çekme anında dal* içinde su bulunan yaygın bir kaba atılır. Suyu emen dal yavaş yavaş el gibi açılır.
Bu esnada doğumun kolaylaşmasına yardım eden, Tam zamanda ebe kadın: ” Bak kızım Havva Anamızın eli açılıyor, kısmet kapıUuo da hu
1 -Baytop, T.: Türkiyenın tıbbı ve zehirli bitkileri 326. İstanbul !%3).
2 -Papageorgiou, V.P.: Naphthaquinoncs from Roots ot’ Macrotomıa cephalotes DC.
3 -Zhukoviky. R: Türkiye’nin ziraî bünyesi 67ü, İstanbul (1951).
4 -Ansoy. S.: Folklor ve doğum Türk Folklor Araştırmaları 15 (304): 7133 (1974).
Piantd Medıca i7:
mmla beraber açılacak ve o zaman sen de yavrunu doğurmuş olacaksın” der. Ayrıca Kur’andan bazı dualar ve bu arada Kulhüvallahü vs. okunur ve kabın içindeki sudan ayrıca hamile kadına içirilir.
Derlemeyi yaptığım Aşaği Çinik köyünde Emine Altınbaş her doğum esnasında çağırılır. O da dalı ile doğuma koşar. Bu dal ona babasından kalmıştır. Ortalama 65 yıllık dal olduğu söylenmektedir”.
; Görüldüğü gibi dal 65 yıl ve yüzlerce doğumda kullanılmıştır. Bu nedenle dalın şişmesi için içine konduğu suyun hamile kadına içirilmesinin herhangi bir ilâç etkisi olamaz. Ancak manevi bir yardımının olduğu düşünülebilir.
YABANİ HİNDİBA KÖKÜ
İnulin, uçucu yağ, acı maddeler ve glikozitler taşımaktadır.
İdrar arttırıcı, müshil, terletici, midevi, iştah açıcı, kuvvet verici ve safra söktürücü etkileri nedeniyle, infusyon halinde (% 1-5), dahilen kullanılır. Otsu kısmı (Herba Cichorii) ve çiçekleri (Floş Cichorii) de aynı etkilere sahiptir,
Kavrulmuş köklerinin toz edilmesi ile elde edilen ürün, Avrupada kahve yerine kullanılmaktadır
. Diğer isimler: Hindibai berri.
HİNTYAĞITOHUMU
Sabit yağ, ricin, alkaloitler ve fermentler taşımaktadır. Anadoluda yetiştirilen bitkilerden elde edilen tohumlarda ortalama % 50 sabit yağ bulunduğu saptanmıştır (4).
Dahilen bazen müshil olarak kullanıldığına rastlanmaktadır. Taşıdığı ricin’den dolayı çok zehirli olduğundan dahilen kullanılışı tehlikelidir. Ancak hintyağı eldesinde kullanılan bir ilkel maddedir.
İstanbulda bazı aktarlar bu tohumu Habbel mu-luk (Semen Crotonis) yerine satmaktadırlar.
Diğer isimler: Dedemene, Genegerçekotu, Har-râ tohumu, Hırva (Arapça), Hintbaklası, Hintçiçeği ağ., Keneotu, Kenetohumu.
Toksikolojik etki: Zehirlenmeler tohumların yanlışlıkla yenmesi (bilhassa çocuklar tarafından) veya müshil etki için kullanılması sonucu meydana gelir. Tohumların lezzetinin fena olmaması yanlışlık veya oyun için çocuklar tarafından kolayca alınmasına sebep olmaktadır. 2-3 tohum bir çocuğun, 10-20 tohum ise yetişkin bir insanın, Ölümle sonuçlanan, zehirlenmesine sebep olur. Zehirlenmeler kusma, ağrılı ve kanlı ishal ve tansiyon düşüklüğü ile kendini gösterir.
IHLAMUR ÇİÇEĞİ
Değişik Tilia (Tiliaceae) türlerinin kurutulmuş çiçek durumlarıdır. Farmakopeler’de ıhlamur çiçeğinin, Avrupada yaygın olan, T. cordaia Miller veya T. platyphyilos Scop. türlerinden elde edilebileceği kayıtlıdır.
1 – Evliya Çelebi: Seyahatname (Türkçeleştiren Z. Danışman) 8: 157, İstapbul (1970).
Tilia türleri 15-40 m bir boya erişebilen ve kışın yaprağını döken, çiçekleri sarımsı beyaz renkli ve hoş kokulu olao ağaçlardır (Resim: 88). Memleketimizde bilhassa Kuzey Anadolu dağlarında yetişmektedirler.
Farmakopeler tarafından kabul edilen türlerden T. cordata (Küçük yapraklı ıhlamur) memleketimizde çok nadirdir,, Buna karşılık aşağıdaki türler Kuzey Anadolu dağlarında bol olarak yetişmekte ve ıhlamur çiçeği de bu türlerden elde.edilmezdir.
T. argentea Desf. (Syn: T. tomentosa Moench) (Gümüşi ıhlamur): Yapraklarının alt yüzü gümüşi-beyaz, yıldız tüylü. Halen İstanbul aktarlarında yalnız bu türün çiçekleri satılmaktadır.
T. platyphyllos Scop. (Büyük yapraklı ıhlamur): Yaprakların alt yüzü mavimsi yeşil, basit tüylü.
T. rubra DC. (Kafkas ıhlamuru): Yapraklar her iki yüzde de yeşil renkli ve hemen hemen tüysüz.
Çiçek durumları ilkbaharda el ile toplanır ve gölgede kurutulur.
Dış görünüş: Çiçekler 5 parçalı, sarımsı renkli, Özel ve kuvvetli kokulu ve hafif baharlı lezzetlidir. Ticarette başlıca iki tip bulunmaktadır.
Çiçek ıhlamur: Yalnız çiçek durumlarından ibarettir. İçinde ancak %1 oranında çiçek yaprağı (brakte) bulunabilir. Birinci kalite olarak kabul edilir. (Floş Tiliae sine bractea).
Yapraklı ıhlamur: Çiçek durumları, çiçek yaprağı (brakte) ile birlikte toplanmıştır, ikinci kalite olarak kabul edilir (Floş Tiliae cum bractea).
Etki ve kullanılış: İdrar arttırıcı, terletici, yatıştırıcı, uyutucu ve göğüs yumuşatıcı etkileri bulun maktadır. Bu etkiler taşıdığı müsilaj ve uçucu yağdan ileri gelmektedir.