HİNT YAĞI

Ricinus communis L. (Euphorbiaceae) türünün tohumlarından soğukta sıkma ve temizleme sonucu elde edilen sabit yağdır. Hintyağı ağacı, vatanı Hindistan olmakla beraber, Akdeniz bölgesi ve iklimi uygun diğer bölgelerde yetiştirilir. Güney Anadolu sahillerinde yabanileşmiş bitkilere rastlanmaktadır (Resim: 78).

Dış görünüş: Renksiz veya soluk sarı renkli, kıvamlı ve hafif kokulu bir yağdır. Alkolde kolaylıkla çözünür.

Bileşim: Bilhassa bir oksi yağ asidi olan ricino-leik asit taşır.

Etki ve kullanılış: İnce barsak üzerinde etki gösteren ve tahriş yapmayan bir müshildir. 15-30 gr’lık bir miktar, 6-10 saat sonra, sancısız 1-2 amel verir. Bu etki, duodenumda açığa çıkan ricinoleik asitten ileri gelir. Tahriş yapmadığından gebelere de verilebilir.

Kullanılış şekli: Yumuşatıcı olarak bir defada 2-10 gr, orta bir etki için 15-20 gr, tam bir etki için 30-40 gr alınır. Alınabilecek en yüksek miktar 50-60 gramdır. Çocuklarda yaş başına 2 gr verilir. Hoş olmayan tadını örtmek için kahve, limon veya portakal suyu veya bira içerisinde alınabilir.

Kesif sülfat asidinin hint yağına etkisi ile ‘Türkiye kırmızısı yağı” (Sodyum sülforicinoleat) ismiyle tanınan değerli bir bileşik elde edilir. Bu madde kökboya ve alizarin ile yapılan boyama ve baskılarda çok kullanılır..

Türkiyede hirttyağı bitkisi ziraatının oldukça eski olması muhtemeldir. Malatya, Diyarbakır ve Güney Anadolu mıntıkalarında tarla kenarlannda veya doğrudan doğruya tarlaya ekilmekte ve tohumlarından elde edilen yağ ekseriya aydınlatma maksadıyla kandillerde yakılmaktadır (3).