Kalsiyum Kaynakları

BESİN KAYNAĞI________________ MİKTAR___________ KALSİYUM(MİLİGRAM)
Somon (kılçıklarıyla) —————————– 90 gr.——————————— 325
Süt tozu ———————————————1/3 fincan—————————- 300
Yağsız veya az yağlı yoğurt (sade) ————–1 kase———————————300
Çedar peyniri —————————————45 gr.———————————300
Yağsız veya az yağlı süt—————————1 fincan——————————-300
Ispanak (pişmiş)———————————–1  kase———————————300
Kara lahana (pişmiş)——————————2 kase———————————-300

Ne Kadar Kalsiyuma İhtiyacım Var?

Beslenmenizde, ihtiyacınız olan minerallerin arasında demir ve kalsiyuma özellikle önem vermelisiniz. Bu tablo, günde ne kadar kalsiyum almanız gerektiğini göstermektedir.

Önerilen miktarlara ulaşabilmek için kalsiyum içeren yiyecek ve içeceklerden yeterince tüketemediğinizi görürseniz, kalsiyum takviyesi kullanın. Kalsiyum takviyeleri, hangi elementlerle birleştirildiklerine bağlı olarak değişen miktar­larda saf (elemental) kalsiyum ihtiva ederler. Kutunun üzerindeki elemental kalsiyum miktarına bakın; oradaki sayıyı aşağıda gösterildiği gibi, sizin gerek­sinim duyduğunuz miktarla eşleştirmeniz gerekir.

YAŞ VEYA DURUM______________________KALSİYUM (mg/gün)

6 ila 10 yaş  ———————————————————–800-1,200
11 ila 24 yaş ——————————————————–1,200-1,500
25 ila 65 yaş arası erkekler ————————————–1,000-1,000
25 ila 50 yaş arası kadınlar ——————————————1,200
Hamile ya da emziren kadınlar ————————————–1,000
Menopoz sonrası dönemde olan,
estrojen alan kadınlar————————————————–1,500
Menopoz sonrası dönemde olan,
estrojen almayan kadınlar 65 yaş ve üstü————————–1,500

Labirentit

Belirtileri, vertigo (baş dönmesi) ve denge kaybı, bulantı, kusma, gözlerdeki istem dışı hareketler ve bir kulaktaki işitme kaybıdır. En ciddi belirtilerinin ürkütücü olmasına rağmen, genel­likle bu beliritler birkaç günden fazla sürmez ve yardımcı tedavi­leri vardır.

kulak1

Doktorunuz kulağınızı tetkik edecek ve yakın bir zamanda kulak enfeksiyonu geçirip geçir­mediğinizi soracaktır. Labirentit, bakteriyel enfeksiyona bağlıysa, antibiyotik kullanmanız gereke­cektir. Her iki tip labirentitte de doktorunuz, vertigonun etkile­rini hafifletmek için bulantı kesici ilaçlar önerebilir. Baş dönmesi genellikle, birkaç günle birkaç hafta içinde kaybolur. Denge eksikliği, özellikle hızlı hareket ettiğiniz zaman, haftalar hatta aylar sonra sona erebilir. Labirentitin nüksetmesi çok nadirdir.

Menier Hastalığı ( Bir İç Kulak Hastalığı )

Menier hastalığı, iç kulakta sıvı birikmesinin sonucu olarak meydana gelir. Doktorlar, sıvının hangi sebeple birikti­ğini bilmemektedirler. Aşırı sıvı ve iç kulaktaki hassas çeperlerin hasar görmesi sebebiyle, denge merkezi beyne karışık sinyaller gönderir, bu da vertigoya ve dengesizliğe sebep olur.

vertigoxz0

SEMPTOMLAR
Menier haastalığının belirti­leri dramatik olabilir. En kötü belirti vertigodur, bazen berabe­rinde bulantı ve kusma da olabilir. Vertigo dakikalar hatta saatler sonra sona erebilir ve akabinde günler sürebilecek bir dengesizlik hissi yaşanır. Etkilenen kulakta basınç ve uğultular duyabilir­siniz. Ufak dereceli işitme kaybı sıradandır. Gelir ve gider; bazı kişilerde kalıcıdır. Ciddiyet derecesi ve süresi değişken olacak şekilde bir ya da daha fazla belirti atakları yaşayabilirsiniz; hasta­lığı başkalarından farklı olarak yaşayabilirsiniz. Bazen belirtiler sık ve çok rahatsız edici olurlar ve haftalar ya da aylar sürer sonra neredeyse tamamen aylar ya da yıllar boyu kabolur.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Doktorunuz vertigoyu önlemek için ya da bulantı ve kusmayı hafifletmek için ilaçlar yazsa bile, Menier hastalığının tedavisi yoktur. Sıvı tutulumunu (bu sıvı iç kulakta oluşur) azaltmak için idrar sökücü ilaçlar da yazılabilir. Etkisi kanıt­lanmamış olmakla beraber, tuz, nikotin, alkol ve kafein tüketiminin azaltılması zaman zaman tavsiye edilir.

Vertigo ataklarını durdu­racak veya azaltacak birçok ameliyat türü vardır, bu ameliyat­ların başanlı ya da başarısız olma dereceleri değişiklik arz eder. En başanlı ameliyatlar, yıkıcı ameli­yatlardır yani amaç kulak içindeki yapıyı yıkmak (sağırlıkla sonuç­lanır) ve vertigoyu durdurmaktır. Bu ameliyatlar genellikle, ciddi baş dönmesi yaşayan insanlara ve etkilenen kulağı duymayan ya da çok az duyan kişilere yapılır.
Seçici vestibül siniri kesimi adı verilen ameliyat sırasında, cerrah, vücudun denge sinyalini iç kulaktan beyne gönderen siniri keser. Ameliyat sırasında, sinire ulaşmak için, siniri çevreleyen kemiğin bir kısmının alınması gerekir.

Endolenfatik sönt adı verilen yeni bir cerrahi uygulamada, iç kulakta açılan küçük bir delikten fazla sıvının dışarı boşalması sağlanmaktadır. Bir başka yaklaşım ise kulak zan yoluyla, iç kulağa gentamisin antibiyotikler veya streptomisin damlatmaktır; bu ilaçlar denge organını (ve beyne gönderdiği kanşık sinyalleri) tahrip ederken işitmeyi korur.

Orta Kulak İltihabı

Akut orta kulak iltihabı, ona kulakta oluşan bir bakteriyel enfek­siyon sebebiyle oluşur. Virüslerin de rolü olabilir. Belirtileri ani kulak Jf ağrıları, sızı, ateş, genellikle hasta olma ve sinirli olma hissi şeklin­dedir. Bazen, üst solunum yolu, sinüs ya da boğaz enfeksiyonuda sebep olabilir. Akut orta kulak O iltihabının komplikasyonu kulak (Qc zarının delinmesi (kulaktan kan ve cerahat gelir), mastoidit (kulağın yanındaki kemikte oluşan enfek­siyon, kızarıklığa ve sancılı şişmeye sebep olur) veya menenjittir.

Mastoidit ve menejit nadiren görülen komplikasyonlardır. Bunula beraber, her ikisi de hemen hastaneye kaldırılmayı gerektirir ve mastoidit ameliyatı gerekli olabilir. Kulak zanndaki delinme, orta kulaktaki basıncın serbest kalmasını sağlar ve ağrıyı hafifletir; genellikle birkaç gün içinde de iyileşme gerçekleşir.

tonsil3

Akut orta kulak iltihabının tedavisinde, kulak damlalan biçiminde, değişik antibiyotikler kullanılır. Dekonjestan ve antihis taminik ilaçların, enfeksiyonun ilerlemesini etkilediği kanıtlan­mamış olsa da, allerjik ve nazal konjesyon belirtisi olan hastaların daha rahat hissetmelerini sağlarlar. Akut orta kulak iltihabında, antibi­yotik tedavisi etkili olmazsa; bir bisturi ya da enjektör yardı­mıyla, kulak zarına bir delik açılır ve enfekte olmuş sıvının kulak kanalının dışına akıtılması sağlanır.

Orta kulak iltihabının bazı çocuklarda nüksetme eğilimi vardır. Çocuğunuz 6 ay ve daha az bir zaman içinde, üç veya daha fazla iltihaplanma yaşarsa; iltihap­lanmanın altmda yatan başka sebeplerin araştırılması faydalı olacaktır. Çevresel allerji yapan maddeler, gıda allerjileri (süt gibi), bağışıklık zayıflığı büyümüş lenf bezleri, kronik sinüzitler, sigara içilen ortamda bulunmak ve diğer sebepler, nükseden enfeksiyon­lara daha fazla maruz kalınma­sına sebep olur.

Orta kulak iltiha­bına yol açan iki bakteriye karşı bağışıklık kazanmak, yardımcı olacaktır: Streptokok pnömokok ve haemofil grip.Nükseden enfeksiyonların altında yatan herhangi bir sebep bulmazsa, çocuğunuzun doktoru, birkaç hafta veya ay sürecek, düşük dozlu, günlük antibiyotik önerebilir. Antibiyotik tedavisi başanlı olmazsa, doktor, kulak zarından tüplerin sokularak orta kulakta biriken sıvının boşaltılma­sının sağlanmasını önerebilir.

Sızıntılı orta kulak İltihabı,akut orta kulak iltihabındaki gibi enfeksiyonlu belirtiler olmadan, orta kulakta sıvı bulunmasıdır. Çok sıklıkla, bu iltihap, akut enfeksiyon temizlendikten sonra oluşur, ancak sıvı kalmaya devam eder. Diğer nedenler, damak yangı, soğuk alma ve basınç travması sebebiyle östaki borusunun zayıf çalışmasıdır.

Tedaviden bir ay sonra, akut orta kulak iltihabı olan çocuk­ların % 40’ında orta kulakta sıvı bulunur; tedaviden üç ay sonra % 10’unda sıvı bulunur. Sıvı 2-3 ay boyunca kalmaya devam ederse, ve antibiyotik kullanılmamışsa, önerilebilir. Kortikosteroid ilaçlar da yazılabilir.

Israrlı akıntının sebep olduğu en büyük sorun, işitme kaybıdır. Küçük bir çocukta, işitme kaybı, konuşmada gecikme ve dilin gelişmemesi sorununa yol açar. Çocuğunuzun iki kulağında sıvı, 3 ay boyunca kalırsa; ya da tek kulakta 6 ay kalırsa, havalandırma tüpleri konulabilir.
Kronik süpüratif orta kulak iltihabı, 6 hafta ya da daha uzun bir süre, kulaktan sızıntı olmasına sebep olur. Kolesteatonı olması ihtimali de vardır. Sızıntıyı tedavi eetmek için doktorunuz, antibi­yotik ve kulak damlası yazabilir. Tedavi başansız olursa, damar içi antibiyotik uygulaması, odyogram ve bilgisayarlı tomografi taraması istenebilir. Sorun ısrar ederse, ameliyat önerilebilir.

Otoskleroz

Otoskleroz, orta kulak kemikle­rinde ya da iç kulağı çevreleyen kemikte, anormal türde kemik büyümesinin oluşması halidir. Bu anormal kemik, hassas orta kulak kemiklerini etkilediği zaman, bunları hareketsiz kılar. Titreşimyapamazlar, bu nedenle sesi iletemezler. Anormal kemiğin en sık geliştiği bölge, üzengi kemiğidir. İşitme kaybının sebebi, sertleşmiş üzengi kemiğinin titreşim yapamaması ve ses dalga­larını kulak kanalından iç kulağa geçirememesidir. Otosklerozun kalıtımsal olma eğilimi vardır ve erkeklerden çok kadınlarda görülür.

Akut sinüzitte klinik özellikler

– Burun akıntısı

ve/veya

-10-30 gündür klinik düzelme olmaksızın süren gündüz öksürüğü

– Gözlerde şişme

– Ağız kokusu (5 yaşın altındaki çocuklarda)

“ŞİDDETLİ” solunum semptomları

– Yüksek ateş (39°C den fazla)

– Pürülan burun akıntısı

– Gözlerde şişme

– Baş ağnsı

Laboratuvar Bulguları:

Tanı Yöntemleri:

B. Transllluminasyon. Erişkin hastalarda maksiller ve frontal sinüslerin transilluminasyonu sıklıkla tanıda yardımcı olabilir. İşık geçirgenliğinin normal olması akut bakteriyel sinüziti düşündürmez. Özellikle tekrarlayan sinüzitlerde mukoza kalınlaşması olabileceğinden ışık geçirgenliğinin azalması da kesin olarak sinüzit varlığını göstermez.

C. Sinüs Graflsi:

Sinüzit tanısında en değerli tetkiktir. Özellikle maksiller, sfe-noid ve frontal sinüsün durumunu gösterir. Sinüs grafisinde şu görüntüler elde edilebilir:

1. Hava-Sıvı Seviyesi: Bu görünüm bazen mukoza kalınlaşması ile birliktedir ve sinüs infeksiyonuna işaret eder.

2. Komplet O pas it e: Her ne kadar tekrarlayan infeksiyonda mukoza kalınlaşması ile kanştınlabilirse de akut sinüzitte sık görülür.

3. Mukozal kalınlaşma (5 mm’den fazla): Akut infeksiyonda

mukoza ödemine bağlı olarak aynı görünüm olması nedeniyle akut sinüziti telkin ederse de kronik İnfeksiyonlarda daha sıkça

görülür.

D. Direkt sinüs asplrasyonu: 2 yaşından küçük çocuklarda tanı ve tedaviyi yönlendirme amacıyla yapılabilir. Sinüs aspirasyonu endikasyonlan; uygun tedaviye yanıtsızlık, immunkompromize hastalardaki sinüzit, uzun süren ve ağır seyreden baş ağrısı ve yüz ağrısı gibi semptomlar, intraorbital veya intrakranial abse ile birlikte görülmesidir.

Son zamanlarda ultrasonograftk inceleme ile sînus infeksiyonlarının tanısının %90 oranında doğru olarak konulabileceği bildirilmiş ise de henüz bu konuda çocuklarda yapılan çalışmalar yetersizdir.

Ayırıcı tanı özellikleri:

Benzer semptomlar viral üst solunum yolu infeksiyonlannın seyrinde de görülebileceğinden 10-14 günden fazla devam eden ve geçmeyen burun akıntısı, gündüz öksürüğünün varlığında sinüs infeksiyonları düşünülmelidir. Özellikle infekstyonun tek başına mı yoksa vücut direncini bozan başka bir hastalığa ikincil mi olduğu açığa çıkarılmalıdır. Bu nedenle kronik sinuzitli çocuklarda allerji, kistik fîbrozis, immun yetmezlik, immotil silia sendromu, septum deviasyonu gibi durumlar araştırılmalıdır.