Akut sinüzitte klinik özellikler

– Burun akıntısı

ve/veya

-10-30 gündür klinik düzelme olmaksızın süren gündüz öksürüğü

– Gözlerde şişme

– Ağız kokusu (5 yaşın altındaki çocuklarda)

“ŞİDDETLİ” solunum semptomları

– Yüksek ateş (39°C den fazla)

– Pürülan burun akıntısı

– Gözlerde şişme

– Baş ağnsı

Laboratuvar Bulguları:

Tanı Yöntemleri:

B. Transllluminasyon. Erişkin hastalarda maksiller ve frontal sinüslerin transilluminasyonu sıklıkla tanıda yardımcı olabilir. İşık geçirgenliğinin normal olması akut bakteriyel sinüziti düşündürmez. Özellikle tekrarlayan sinüzitlerde mukoza kalınlaşması olabileceğinden ışık geçirgenliğinin azalması da kesin olarak sinüzit varlığını göstermez.

C. Sinüs Graflsi:

Sinüzit tanısında en değerli tetkiktir. Özellikle maksiller, sfe-noid ve frontal sinüsün durumunu gösterir. Sinüs grafisinde şu görüntüler elde edilebilir:

1. Hava-Sıvı Seviyesi: Bu görünüm bazen mukoza kalınlaşması ile birliktedir ve sinüs infeksiyonuna işaret eder.

2. Komplet O pas it e: Her ne kadar tekrarlayan infeksiyonda mukoza kalınlaşması ile kanştınlabilirse de akut sinüzitte sık görülür.

3. Mukozal kalınlaşma (5 mm’den fazla): Akut infeksiyonda

mukoza ödemine bağlı olarak aynı görünüm olması nedeniyle akut sinüziti telkin ederse de kronik İnfeksiyonlarda daha sıkça

görülür.

D. Direkt sinüs asplrasyonu: 2 yaşından küçük çocuklarda tanı ve tedaviyi yönlendirme amacıyla yapılabilir. Sinüs aspirasyonu endikasyonlan; uygun tedaviye yanıtsızlık, immunkompromize hastalardaki sinüzit, uzun süren ve ağır seyreden baş ağrısı ve yüz ağrısı gibi semptomlar, intraorbital veya intrakranial abse ile birlikte görülmesidir.

Son zamanlarda ultrasonograftk inceleme ile sînus infeksiyonlarının tanısının %90 oranında doğru olarak konulabileceği bildirilmiş ise de henüz bu konuda çocuklarda yapılan çalışmalar yetersizdir.

Ayırıcı tanı özellikleri:

Benzer semptomlar viral üst solunum yolu infeksiyonlannın seyrinde de görülebileceğinden 10-14 günden fazla devam eden ve geçmeyen burun akıntısı, gündüz öksürüğünün varlığında sinüs infeksiyonları düşünülmelidir. Özellikle infekstyonun tek başına mı yoksa vücut direncini bozan başka bir hastalığa ikincil mi olduğu açığa çıkarılmalıdır. Bu nedenle kronik sinuzitli çocuklarda allerji, kistik fîbrozis, immun yetmezlik, immotil silia sendromu, septum deviasyonu gibi durumlar araştırılmalıdır.