Vitamin ve Mineraller

İhtiyacınız olan vitamin­leri almanın en iyi yolu, sebze, meyve ve tüm tahıllı ürünler gibi, tamamen doğal yiyecekler yemektir. Vitamin takviyesi  bazı insanlar için faydalı olsa da, çoğu beslenme uzmanı, vitamin ve mineral kaynağı olarak sağlıklı yiyecekler yemeyi tavsiye etmektedir.

Vitamin bakımından zengin yiyecekleri çokça tüketen insanla­rın, tüketmeyenlerden daha sağ­lıklı olduğuna dair güçlü kanıtlar vardır. Bu tür bir beslenme tarzı, daha sağlıklı olmalarının mutlak kanıtı olmasa da, bu oldukça muh­temeldir. Bir gün içerisinde yedi­ğiniz, vitamin bakımından zengin yiyecek miktarını artırarak vitamin alımınızı yükseltin.

işler

Mineraller, sıvı dengesini, kas çekilmelerini, sinir sinyallerini düzenlemeye yardımcı olurlar ve kemiklerin ve dişlerin sağlıklı olarak gelişmesinde temel teş­kil ederler. Dengeli bir beslenme programında, kalsiyum, magnez­yum, sodyum, demir, potasyum ve fosfor da dahil olmak üzere en az 20 mineral bulunur.

Kalsiyum gibi ana minerallere, çocuklukta kemik gelişiminde ve yetişkinlikte de, kemik erimesini (osteoporoz) önlemek için kemik kaybı hızını yavaşlatmada gereksi­nim vardır. Tıpkı vitaminler gibi, sağlığınız için gereken mineralleri almanın «en iyi yolu, meyve, sebze ve tahıl bakımından zengin, dengeli bir beslenme yöntemi izlemektir.

Kemik erimesine daha müsait olan kadınların günde 1,000 ila 1,500 miligram kalsiyum almaları için, kalsiyum bakı­mından zengin yiyeceklerden yeterince tüketmeleri gerekir; eğer beslenme biçiminizle bunu sağlayamıyorsanız, kalsiyum takviyesi almanız önerilir.

Takviyeler

Yukarıda özetlendiği gibi, vitamin bakımından zengin yiyecekler yemenin, sizin için faydalı oldu­ğuna dair pek çok kanıt vardır. Soru, aynı vitamin ve mineralleri hap veya şurup halinde almanın da faydalı olup olmadığıdır.

Uzun yıllar boyunca doktor­lar, dünyanın gelişmiş ulusların daki insanların hemen hepsinin, yedikleri yiyeceklerden yeterince vitamin ve mineral aldıklarına ve dolayısıyla takviye almalarına pek gerek olmadığına inandılar.

Ancak son yıllarda, günlük alınması gereken minimum vita­mine dair şimdiye kadar tavsiye edilmiş olan miktarların çok az olabileceği keşfedilmiştir. Folik asit, buna en iyi örnektir. 1970’li yıllarda bu vitaminin günlük alım miktarı için yapılan tavsiyelerin çok düşük olduğunu bugün bili­yoruz. Özellikle de doğum yapma yaşına gelmiş kadınların, nöral tüp defektlerini (sinir yolu kusurlarını) önlemek için çok daha fazla folik aside ihtiyacı vardır.

Folik asidin, kolon kanseri ve  meme kanseri, damar sertliği ve kemik erimesi riskini azaltmaya yardımcı olabileceğine dair (henüz kanıtlanmamış olsa da) bazı bul­gular vardır.