İstanbul, Uluslararası Gayrimenkul Borsası’nın merkezi olacak

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, borsada derinliğin oluşmasına büyük katkı sağlayacak projelerinden birinin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın projesi ve talimatı olan “Uluslararası Gayrimenkul Borsası” olduğunu belirterek, bununla ilgili çalışmaları tamamladıklarını bildirdi.

Uluslararası Gayrimenkul Borsası’nın, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) bünyesinde 57 ülkenin bütün gayrimenkul üreticileri ve tüketicilerini bir araya getirecek bir piyasa olacağını dile getiren Canikli, yasal mevzuatı yakında çıkaracaklarını, daha sonra 57 İSEDAK ülkesine teklif götüreceklerini, esnek bir modelle, hazır ülkelerle işe başlayabileceklerini aktardı.

Canikli, “Örneğin Suudi Arabistan’dan bir kişi Türkiye’de bir gayrimenkulü, tapusu dahil olmak üzere oturduğu yerden alabilecek. Her türlü bilgi o ortamda kendisine sunulacak. Sistem onun doğruluğunu garanti edecek; kefil olacak adeta” diye konuştu. Başbakan Yardımcısı, yasal düzenlemeden sonra katılımcı ülkelere teklif götürüleceğini, borsada tüm ülkelerin eşit hissesi olacağını söyledi.

 

“Mevduata verilen faizlerdeki artışı bankacılarla görüştük”
Canikli, bankacılıkta mevduat faizlerinde yükselişin mayıs ayında başladığını, haziran ayında ise tırmandığını belirterek, “Bir anda 2-3 puan birden artmaya başladı. Bu çok büyük bir tehlikedir. Bu konuyu istişare etmek için (bankacılarla) bir araya geldik. Kendi kanaatimizi aktardık, onlar kendi kanaatlerini söylediler. Burada alınmış hiçbir karar yok. Bizim onlara herhangi bir kararı dikte etmemiz söz konusu değil” dedi.

Bir süre önce bankacılarla yaptığı toplantıya ilişkin bir soru üzerine, AK Parti hükümetleri olarak ekonomide piyasa şartlarına müdahale edilmemesinin kırmızı çizgilerinden biri olduğunu bildiren Canikli, bugüne kadar piyasaya müdahale anlamına gelebilecek hiçbir adım veya kararları olmadığını ifade etti.

Canikli, bazı sıkıntılı dönemlerde, zaman zaman akademik çevreler de dahil olmak üzere, bazı kesimlerin “piyasaya bazı müdahalelerin yapılması gerektiği” yönünde görüş ve telkinleri olduğunu, hatta bilimsel altyapı oluşturularak bu telkinlerin yapıldığını dile getirerek, “Ama bugüne kadar hiçbir şekilde ekonomik olarak en zorda kaldığımız en çok sıkıştığımız dönemlerde dahi bunlara hiç itibar etmedik, dikkate almadık, kesinlikle reddettik. Bunun Türkiye ekonomisinin kredibilitesinin en önemli ayaklarından, taşıyıcı kolonlarından biri olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Geçmişteki bazı uygulamalara ilişkin örnekler veren Canikli, 250 milyar liralık Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaleti uygulamasında, bazı bankaların aşırı ihtiyatlı davrandığını, bu konuda banka yöneticileri ile bir araya geldiklerini, istişarelerde bulunduklarını ancak hiçbir şekilde müdahalenin söz konusu olmadığını kaydetti. Bu bankaların son 1,5 aya kadar bu ihtiyatlı duruşunu devam ettirdiğini dile getiren Canikli, “Bankacılarla istişarelerimiz sonucunda son 1,5 aylık zaman dilimi içerisinde toplam 140 milyar liralık KGF destekli kredi kullanıldı. 286 bin firma kullandı. İnanılmaz bir şekilde rahatlama sağladı” dedi.

Canikli, bankacılarla yaptıkları son toplantının amaçlarından birinin yükselen mevduat faizleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunmak, diğerinin de KGF uygulamaları nedeniyle bankacılara teşekkür etmek olduğunu bildirdi.
Mevduata verilen faizlerde yükselişin mayıs ayında başladığını, haziran ayında ise tırmandığını aktaran Canikli, şöyle devam etti:

“Bir anda 2-3 puan birden artmaya başladı. Bu çok büyük bir tehlikedir. Sadece reel sektör için değil, bankacılığa da çok ciddi bir finansman maliyet yükü getirecek. Mevduat faizi olarak yüzde 15-16 verdiğiniz zaman banka yüzde 2-3 maliyeti koyup bunu en az yüzde 19-20 ile kredi olarak sağlayabilir. Böyle bir rakamı sürdürme imkanı yok. Reel olarak da bakıldığında inşallah yıl sonu itibarıyla yüzde 9 civarında bir enflasyon bekliyoruz. Ona göre hesapladığınızda mevduatta yüzde 15’lik bir nominal faiz yaklaşık maliyetleri düştükten sonra 4 puanlık, verilen faizin neredeyse yüzde 50 oranında bir reel faiz anlamına geliyor. Hiçbir ekonomi bunu kaldıramaz. Bunların geri dönüşü çok büyük sancılı olur. En büyük zararı da bankalar görür. Bir şeyler yapmamız gerekiyor. Hem KGF destekli kredi uygulamaları için teşekkür etmek, hem de bu konuyu istişare etmek için bir araya geldik. Kendi kanaatimizi aktardık, hepsini tek tek dinledik, onlar kendi kanaatlerini söylediler. Burada alınmış hiçbir bir karar yok. Bizim onlara herhangi bir kararı dikte etmemiz söz konusu değil ama sonuçta bankacılık sektörü de biz de rasyonel davranmak durumundayız. Hepsinin de rasyonel davranan ve düşünen kişiler olduğunu biliyoruz. Yarın bu kadar yüksek faizli kredinin geri dönmeme ihtimali yükselince bundan yine en büyük zararı bankacılık sektörü görecek. Belki hemen olmaz ama tedbiri önceden almak durumundayız. Mevduata yüksek faiz uygulamasının rakamlara yansımaları daha 1-1,5 ay oldu. Eğer göz yumarsak 2-3 yıl sonraki dataları bozacak ama tedbiri şimdi almazsanız o zaman yapacak bir şey kalmaz.”

 

“Yüksek faiz verilen mevduat miktarı 500 kat arttı”
Bankacılık sektörünün altın çağını yaşadığına dikkati çeken Canikli, her bankanın sadece kendi hedefleri için karar aldığını, birbirleri ile görüşme yapmadıklarını, bankacıların da yapılan toplantının zamanlaması ile ilgili memnuniyet duyduğunu anlattı.

Canikli, mayısta yüzde 15 üzerinde faiz verilen mevduat miktarı 60 milyon lira civarındayken, haziran ayında 27 milyar liraya çıktığını ve 500 kat birden arttığını dile getirerek, böyle bir yarış ile mevduat miktarının artırılamayacağını, bunun mevcut kaynağın el değiştirmesi olduğunu, bu yarışın bankaya bir fayda getirmeyeceğini söyledi. Canikli, “Toplantıda kâğıda dökülmüş veya sözlü hiçbir karar alınmadı, biz sadece beklentilerimizi, kanaatimizi söyledik. Bizim yaptığımız bankacıları bir araya getirerek istişare etmek oldu” dedi.

 

Kaynak: NTV

Kaynak: http://blog.zingat.com/istanbul-uluslararasi-gayrimenkul-borsasinin-merkezi-olacak/

Cubes Ankara’da 295 bin TL’ye daireler!

Nuhoğlu İnşaat, Dalgıç GY ve Lejant Proje işbirliğiyle Ankara‘nın Çankaya ilçesine bağlı olan Çukurambar’da hayata geçirilen Cubes Ankara karma projesinde daire fiyatları lansmana özel 295 bin TL’den başlıyor. Cubes Ankara; yaklaşık 1.000 adet konut, ofis ve özel yapılı üniteden oluşuyor. İki ayrı blok halinde planlanan projede A Blok konut, home office ve exclusive rezidansları; B Blok ise ofis, otel ve kurumsal kiralanacak ofisleri kapsıyor.

Ankara Çankaya’daki en yeni konut projeleri için tıklayın!

Konut ve ofislerde alternatif metrekareler
A Blok’ta bulunan Cubes konut, exclusive rezidansları ve birleşebilir küplerle farklı yapılarda daire oluşturma seçenekleri sunuyor. Kat büyüklüğü 1650 m2 olan yapı, esnek metrekarelerle, farklı beklentilere özel çözümler sağlıyor. Projede istenildiği kadar birleştirilebilir küp alınabiliyor, dairenin metrekaresini projeden konut alanlar belirliyor. B Blok’ta ise 1.800 m2 kat büyüklüğüne sahip, 500 üniteden oluşan Cubes Ofis bölümünde, 35 – 1.800 m2 aralığında farklı istek ve ihtiyaçlara göre alternatifli metrekare anlayışı bulunuyor. İş yaşamının içinde, merkezi noktada, 7 gün 24 saat hizmet veren kafelere ve market ile güvenilir, seçkin ve kaliteli bir ofise sahip olmak isteyenlere, büyüklüğü isteğe göre şekillenen, birleştirilebilir ölçülerde, yüksek tavanlı (3.40 cm) ofis opsiyonları sunuluyor. Proje sosyal donatı ve hem konut hem de ofis sahiplerinin beklentilerine yönelik olanaklarıyla da öne çıkıyor. 1.800 araç kapasiteli otopark, üst düzey güvenlik hizmeti sunarken kişiye ait otoparkın misafir otoparkı vale hizmetini de kapsıyor.

İki bin kişilik gösteri merkezi
Cubes Ankara’da farklı tatları bir araya getiren seçkin mutfaklardan, sokak lezzetlerine dek birçok seçeneği buluşturan kafe ve restoranlar yer alıyor. Kalabalık bir misafir grubuna hizmet sunabilecek, özel davetlere olanak tanıyan veya workshop amaçlı kullanılabilecek hobi odaları, projeden konut sahibi olacakları bekliyor. Günlük yaşamda ihtiyaç duyulan kuaför, kuru temizleme, terzi, lostra ve kitapçı gibi tüm fasilitelerin yanı sıra, bütün ofislere hizmet eden sekreterya ve otel sayesinde concierge ve oda servisi hizmeti de yer alıyor. Projede sosyal ve spor alanlarının yanı sıra konser, sinema, konferans, tiyatro ve daha birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak 2 bin kişilik bir gösteri merkezi de yer alıyor.

Kaynak: http://blog.zingat.com/cubes-ankarada-295-bin-tlye-daireler/

Emlak danışmanlarına en sık sorulan 6 soru!

Emlak danışmanları meslekleri gereği gün içerisinde birbirinden farklı müşteri portreleriyle karşılaşır. Müşterilerin kimi konutunu satmak, kimi ev sahibi olmak, kimi evini içi rahat şekilde kiralayacağı bir kiracı bulmak, kimi de istediği özelliklere sahip kiralık bir ev aramak için emlak danışmanlarıyla iletişime geçer. Bu deneyim, gayrimenkul profesyonellerini birer insan sarrafı yapacak kadar değerlidir.

Emlak danışmanlarının müşterileriyle yaşadıkları diyaloglar ise ağırlıklı olarak soru-cevap şeklinde geçer. Danışmanlar, müşterilerinin beklentilerini ve taleplerini doğru anlayarak en hızlı ve doğru emlak seçeneklerini sunmak için birtakım sorular yöneltir. Müşteriler ise kendisi için en uygun emlak danışmanını seçtiğine emin olmak ister ve bu amaçla temel bazı sorularına yanıt arar. Peki müşteriler emlak danışmanlarına yönelttikleri sorularla aslında neleri öğrenmek ister?

 

 

İşte müşterilerin emlak danışmanlarına en sık sorduğu 6 soru ve cevap anahtarı!

 

1) Ne zamandır gayrimenkul danışmanlığı yapıyorsunuz?

• Emlak ofisini ziyaret eden müşteriler önce deneyime odaklanır. Örneğin evini satmak isteyen bir müşteri söz konusuysa, bu sorusuyla aslında şu mesajı verir:

• “Ev satışının tüm yönlerini ele alacak kadar deneyimli, aynı zamanda benim için alıcı bulmaya yetecek kadar hevese ve motivasyona sahip bir danışman mısınız?”

• Açıkçası emlak alanında deneyimi temsil eden sihirli bir sayı yok. Yeter ki hâkim olduğunuz bölgedeki tecrübenizi ortaya koyan bir iki örnek verin.

• Ve işinizi ne kadar profesyonel yaptığınızı gösteren örnekler verin. Örneğin, ev için alıcı bulma adımında kullanacağınız yöntemlerden, hangi emlak sitesinde ilanı yayınlayacağınızdan bahsedebilirsiniz.

 

2) Son dönemde bölgenizde hangi gayrimenkulleri sattınız?

• Emlak danışmanlarının kimi ticari, kimi konut, kimi tarihi bina, kimi arsa satışında uzmandır.

• Size bu soruyu yönelten bir müşteri aslında son bir yılda kendi gayrimenkulüne benzer özellikte yerlerin satışını yapıp yapmadığınızı öğrenmek ister.

 

3) Sizce evimin doğru satış/kira fiyatı nedir?

• Evini satmak ya da kiralamak isteyenler için önemli olan bu sürecin olabildiğince hızlı ve kârlı olmasıdır. Müşteriler sahip oldukları mülkler için olması gerekenden daha yüksek bir değer biçebiliyor.

• Eğer müşterinizin talep ettiği satış veya kiralama fiyatı gerek bölgedeki benzer evler, gerek evin sahip olduğu metrekareden konumuna kadar avantajlı özelliklere göre uygunsa, bunu hemen ifade etmekten kaçınmayın.

• Fakat müşteriniz evini ortalama değerlerin üzerinde bir rakama satmayı veya kiralamayı düşünüyorsa, gerçekçi ve tecrübenizi konuşturacağınız bir açıklamayı olabildiğince ikna edici dille kendisine aktarmalısınız.

 

4) Evimin satışı/kiralaması ne kadar zaman alır?

• Emlak danışmanından bu sorunun yanıtını almak isteyen bir müşteriyle karşılaştığınızda ilk adımınız soruya soruyla karşılık vermek olmalı.

• Profesyonel emlak danışmanları, müşterisinin yaşam planlarını etkileyen bir süre sınırı olup olmadığını öğrenmeyi tercih eder. İhtiyaçtan evini satarak elde edeceği rakamı değerlendirecek bir planı olabilir; farklı bir şehre taşınma, daha büyük bir eve geçme vs. Bu durumda evin satışını veya kiralamasını hızlandırmak için neler yapabileceği konusunda önerilerde bulunabilirsiniz: Evde küçük tadilat işleri, mutfak-banyo dolap yenilemeleri, boya gibi ön masrafların alıcıları ikna etmekte hız kazandırabileceğini söyleyerek yönlendirmek gibi…

 

5) Ev sahibi neden evini satmak istiyor?

• Ev almayı düşünenler için bu kritik sorulardan biridir. Yanıt hem pazarlık kapısını aralayabilir hem de evle ilgili değerlendirme yaparken kararı etkiler.

• Bu sorunun altında aslında şu sorular yatar: “Evde bir problem var mı?”, “Ev ve bulunduğu bina depreme dayanıklı mı?”, “Komşularla ilgili bir sorun yaşanmış mı?”

• Emlak danışmanları için satıcılar kadar alıcılar da eşit mesafede yaklaşması gereken müşteriler olduğundan pazarlama ve iletişim güçlerini sergileyecekleri bu soruya yanıt vermek zor olmamalı.

 

6) Benimle nasıl iletişim kuracaksınız?

• Emlak danışmanlarının çalışma yöntemleri ve ne sıklıkla bilgilendirmede bulunacağı müşteriler önemlidir. Çünkü her müşteri kendisiyle gerçekten ilgilenildiğini, sahip olduğu gayrimenkul ile ilgili profesyonelce çalışılacağını bilmek ister.

• Her müşteri birbirinden farklıdır. Bu nedenle tercih ettikleri iletişim yöntemi de farklı olacaktır. Bazı müşteriler düzenli olarak telefon görüşmesiyle bilgilendirilmek, bazıları da e-posta ile ev satışı için yaptığınız adımları öğrenmek ister.

• İletişim yöntemi kadar ne sıklıkta iletişim bağının sürdürüldüğü de önemlidir. Kimi satıcılar sizden haftalık olarak evle ilgili satılık ilanınızın görüntülenme sayısını, kimileri de ciddi bir alıcıyla bağlantıya geçtiğinizde sizden hızlı bir bilgilendirme talep edebilir.

 

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/emlak-danismanlarina-en-sik-sorulan-6-soru/

İstanbul’a yakın 4 tatil beldesinde konut fiyatları!

Özellikle son yıllarda hem trafik hem de vakit yetersizliğinden çoğu tatilci İstanbul’a yakın beldelerdeki sakin bölgelere gitmeyi tercih ediyor. İstanbul’a yakın olan tatil beldelerine artan ilgi, bu bölgelerdeki emlak fiyatlarını da etkiliyor. Turist alan bölgeler haline gelen bu tatil beldelerinde birçok yeni konut projesi inşa ediliyor.

İşte Zingat.com ve REIDIN verileri ile İstanbul’a yakın mesafede bulunan Akçakoca, Karasu, Şile ve Sapanca’da satılık ve kiralık konut fiyatları.

 

 

Karadeniz kıyısındaki Akçakoca’ya ilgi büyüyor

Düzce’ye bağlı olan Akçakoca, Karadeniz’e kıyısı olan bir tatil beldesi. Karadeniz’in incisi olarak da adlandırılan ve denizi kadar tarihi evleriyle de popüler olan Akçakoca, İstanbul’a 3,5 saat uzaklıkta bulunuyor. Şehre yakınlığı kadar büyüleyici doğasıyla da dikkat çeken bölgede konut fiyatları da her geçen gün artıyor. Bölgede Nisan 2012 ila Nisan 2017 zaman dilimi arasında satılık konut fiyatları yüzde 43, kiralık konut fiyatları yüzde 29 arttı. İstanbul’a yakınlığıyla popülerliği artan ve satılık konut arayanların öncelikli tercihlerinden biri olan Akçakoca’da son iki yılda satılık konut fiyatlarında yüzde 14, kiralıklarda ise yüzde 9’luk bir artış görüldü.

Satılık konut fiyatı: 128 bin TL

Kiralık konut fiyatı: 531 TL

Geri dönüş süresi: 20 yıl

 
Karasu’nun da popülerliği artıyor

Sakarya’da bulunan, son yılların en popüler tatil beldelerinden Karasu, gayrimenkul geliştiricilerinin de öncelikli tercihlerinden biri. Karasu’ya olan ilgi, bölgedeki konut fiyatlarının da artmasını sağladı. Bölgede son iki yılda satılık konut fiyatları yüzde 46, kiralıklar ise yüzde 12 arttı.

Satılık konut fiyatı: 175 bin TL

Kiralık konut fiyatı: 773 TL

Geri dönüş süresi: 19 yıl

 

İstanbul’a yakınlığıyla her daim popülaritesini koruyan ilçelerden olan Şile’de konut fiyatlarında son bir yılda çok fazla artış yaşanmadı. Nisan 2015 ila Nisan 2017 dönemi arasında satılık konutta yüzde 52, kiralık konut fiyatlarında ise yüzde 33 artış gerçekleşirken; son bir yılda satılık konut fiyatlarında yüzde 21, kiralıkta ise hiç artış gerçekleşmedi.

Satılık konut fiyatı: 321 bin TL

Kiralık konut fiyatı: 1.141 TL

Geri dönüş süresi: 23 yıl

 

Sapanca’da son iki yılda yüzde 40’lık artış

İlkbahar ve sonbahar aylarının vazgeçilmeyen tatil beldelerinden biri olan Sakarya’nın Sapanca ilçesi, İstanbul’a yakın mesafede olması sebebiyle de ev sahibi olmak isteyenler tarafından tercih ediliyor. Sapanca’da son iki yılda satılık konut ve kiralık konut fiyatlarında yüzde 40’lık bir artış gerçekleşti. Son bir yıla bakıldığında ise satılık ve kiralık konut fiyatlarında yüzde 13’lük bir artış dikkat çekiyor.

Satılık konut fiyatı: 200 bin TL

Kiralık konut fiyatı: 795 TL

Geri dönüş süresi: 21 yıl

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/9608-2/

Türkler Barcelona’da ev sahipliğinde 2. sırada!

Yurtdışında ev sahibi olmak aynı zamanda oturma izni, vatandaşlık hakkı, vizesiz seyahat gibi pek çok avantajı beraberinde getiriyor.

Yurtdışında ev sahibi olmak isteyen Türkler ise 2017’de rotasını İspanya’ya çevirdi. Özellikle Katalan şehri Barcelona’da 2017 yılının ilk 3 ayında en çok konut satışının İngilizler ve Türklere yapıldığı ortaya çıktı. Türkler, Barcelona’da 1.000’in üzerinde ev satın aldı.

 

İspanya oturma izni

İspanya’da yabancı yatırımcıya oturum izni veren kanuna göre şartlar şöyle:

• İspanya’da 160 bin Euro değerinde konut alan yabancılar oturma izni ve vizesiz seyahat hakkı sahibi oluyor.

• Bir diğer koşulsa bir yılın yarısının İspanya’da geçirilmesi.

• İspanya’da 10 yıl kalanlar ise vatandaşlık hakkı elde ediyor.
Siz de yurtdışında ev sahibi olmak istiyorsanız, Zingat Blog olarak derlediğimiz “Ev alana oturma izni veren ülkeler rehberi” konulu yazımıza göz atabilirsiniz.

 

 

Türkler Barcelona’da 1.000’den fazla ev aldı

Dünya Gazetesi köşe yazarı Kerim Ülker, “Perde Arkası” isimli köşesinde 8 Mayıs 2017 tarihli yazısında, Türk yatırımcıların Barcelona’daki konut sahipliğine dikkat çekti. İşte o köşe yazısı…

Türk yatırımcıların yurtdışında yaptığı satın almalar ve yatırımları küreselleşmenin bir gereği olarak düşünenler de var, daha güvenli ülkelere gittiklerini düşünenler de. Şubat ayında sizlerle bununla ilgili bir yazıyı paylaşmıştık. ‘6 bin Türk milyoner göç etti’ başlığıyla duyurduğumuz haberde New World Wealth’ın hazırladığı raporu sizlere duyurmuştuk. Raporda 6 bin göçmen Türk milyoner için ‘Çocuklarının daha iyi bir eğitim alması için ve kişisel güvenlik arayışları için ülkelerini terk ediyor…’ şeklinde yorum yapılmış, 2015’te 1.000 olan bu sayıya 2016’da 5.000 kişinin daha eklendiğini, bu anlamda Türkiye’nin dünyada 4’üncü sırada yer aldığını ifade etmiştik.

Çoğu milyoner Türklerin göçü sadece yatırım veya şirket alımıyla olmuyor. Konut almak bu anlamda en fazla dikkat çeken yöntem. Sunduğu fırsatlarla bu konuda en dikkat çeken ülke Yunanistan. Hatırlarsanız bununla ilgili Dünya Gazetesi Emlak Editörü Leyla İlhan’ın hazırladığı ocak ayındaki haberin bir benzerini geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü The Times Gazetesi yazdı. DÜNYA’dakinin bir benzeri olan haberde terör saldırıları ve 15 Temmuz süreciyle Türklerin, Yunanistan’da emlak aradığı belirtildi. Haberde yeni olan ise talebin 16 Nisan referandumundan sonra bu zirveye çıkmış olmasıydı.

 

Yüzde 12’sini Türkler aldı

İspanya’da hazırlanan iki farklı başka rapor Yunanistan’ın talepte yalnız olmadığını ortaya koyuyor.

Raporlar Lucas Fox International ve İspanya Ulusal İstatistik Enstitüsü’ne (INE) ait.

Raporlara göre 2017’nin ilk çeyreğinde İspanya’da gayrimenkul satışları yüzde 26 oranında artmış durumda. En fazla artış ise yüzde 58 ile Barcelona ve yüzde 50 ile Valencia’ya ait. Değer anlamında ilk sırada olan Madrid’de artış oranı yüzde 109 civarında.

Lucas Fox’ın internet sitesinde rapor hakkında şehir şehir detaylara ulaşmak mümkün. Şirketin Operasyon Başkanı Rod Jamieson yaşanan artışın kolay finansman ve düşük faiz oranlarının yanı sıra siyasi sebeplerin de olduğunu belirtiyor. Çünkü gayrimenkulleri alan yabancılar dikkat çekici. En fazla satış İngilizler ve Türklere yapılmış.

Raporda ilk çeyrekte Barcelona’da 8 bin 800 ev satılmış. Barcelona’dan ev alanların yüzde 29’u İspanyol vatandaşı. Yüzde 25’i İngiltere’den, yüzde 12’si ise Türkiye’den… Türkiye’yi yüzde 7’şerlik oranla Fransa ve Katar, Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt gibi Körfez ülkelerinin tamamı takip ediyor. Yani Türkler Barcelona’da 1.000’den fazla ev sahibi olmuş.

 

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/turkler-barcelonada-ev-sahipliginde-2-sirada/