Alkolün İçindeki Maddeler Nelerdir

Alkolün içindeki maddeler

Alkol, bağımlılık yapan ve toplumumuzda kötü alışkanlıklar olarak bilinen alışkanlıklardan birisidir. Alkol, insanların bilinçlerinin bir müddet devre dışı kalmasına neden olur ancak bu arada da insan hücrelerine ciddi zararlar verir. Alkol, kullanan kişilerin beyin fonksiyonlarını zayıflatır ve düşünmelerini, mantıklı hareket etmelerini engeller. Alkol, zararlı olmasına rağmen günümüzde çok yaygın bir içecek türü olmuştur ancak her ne kadar çok yaygın olsa da bize ve vücudumuza verdiği zararların bilincinde olarak alkolden uzak durmalıyız.

Alkol içerisinde etil alkol denilen bir madde barındırır. Hissedilmeyecek kadar canlılık yaratır fakat bağımlılık yaptığından dolayı çok tüketilirse insan beynine ve vücudun diğer organlarına ciddi zararlar verir.

Alkolün kişilere verdiği zarar kullanılan miktara ve kişinin bünyesine göre farklılık arz etmektedir. Ancak her ne olursa olsun sürekli kullanılması halinde insan vücudunda kalıcı hasarlar bırakmaktadır. Alkol alan bir kimsenin vücudundan etil alkolü atabilmesi için sindirim sistemini çalıştırması gerekmektedir.

Alkol içerisinde bulunan diğer madde ise metil alkoldür. Bu madde vücudumuzun enzimlerini devre dışı bıraktırır ve çalışmalarını engeller. Bu nedenle vücuttan atılması en zor olan madde metil alkoldür.

 

Hangi Hayvanlardan Kurbanlık Olur

Hangi hayvanlardan kurban kesilir, hangi hayvanlardan kurbanlık olur

Kurban ibadeti hangi hayvanları kesmekle yerine getirilir? İşte cevabı; Koyun, keçi,sığır,manda ve deve kurbanlık hayvandır. Bu hayvanların dışında hiçbir hayvan kurban edilemez. Yukarıda saydığımız hayvanlar erkek veya dişi her cinsiyeti de kurban sayılır. Bunlar içerisinde bazı şartlarda vardır ki şöyle ; sığır ve manda en 2 yaşında olmalıdır. Devenin 5 yaşını doldurması, koyun ve keçinin de 1 yaşını doldurması şarttır. Sadece koyunda 6 ayını doldurmuş ancak 1 yaşında gibi gösteriyor ise kurban edilebilir. Bu kaide sadece koyunda geçerlidir.

kurbanlık

Hangi Hayvanlardan Kurbanlık Olacağı Konusunda

Açıköğretim Fakültesi öğrencilerine müjde!

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Fakültesi (AÖF), hayata geçirdiği “Anadolu Mobil” adlı projesiyle yaklaşık 1,5 milyon öğrencisine evde, işte, otobüste hatta yürürken bile ders çalışma imkanı

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Açıköğretim Fakültesi (AÖF), hayata geçirdiği “Anadolu Mobil” adlı projesiyle yaklaşık 1,5 milyon öğrencisine evde, işte, otobüste hatta yürürken bile ders çalışma imkanı sunuyor.

Yeni akademik yılla beraber hayata geçirilen “Anadolu Mobil” projesi kapsamında kayıt esnasında verilecek kartların üzerindeki karekodu telefonlarına veya tablet bilgisayarlarına tanıtan öğrenciler, Açıköğretim Sistemi’nde bulunan ders kitaplarına, sesli kitaplara, deneme sınavlarına, sınav sorumluluk ünitelerine, sınav giriş belgelerine ve tüm sınav sonuçlarına ulaşabilecekler.

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi’nden sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yücel Güney, yeni kayıt dönemiyle yeni bir uygulama başlattıklarını belirterek, öğrencilerin artık smart telefonlarda ve tablet bilgisayarda bütün açıköğretim sisteminden yararlanabileceği bir ortam, bir ara yüz oluşturulduğunu söyledi.

Projeyle beraber açıköğretim sisteminin mobil bir duruma geldiğini anlatan Güney, “Kayıtlarda öğrencilerimize bir kitap ayraç kartı verilecek. O kartın üzerinde bir karekod var. O karekodu kendi smart telefonlarına, tabletlerine aktardıklarında ders çalışabilecekler, sınav notlarını görebilecekler, sınav yerlerine ulaşabilecekler, e-ders malzemelerine de ulaşabilecekler. Öğrencilerimiz için artık çalışma mekanı bilgisayar başları değil. Yolda, otobüste internetin bulunduğu her ortamda ders çalışma başta olmak üzere açıköğretim sisteminin tüm imkanlarından faydalanabilecekler. Açıköğretim sistemi böylece mobil bir duruma da gelmiş olacak. Kayıt döneminde bütün arkadaşlarımıza bu kartları vereceğiz ve onlardan bu uygulamayı kullanmalarını bekliyoruz” dedi.

Prof. Dr. Güney, yeni hayata geçirilen “Anadolu Mobil” projesinin içerisinde bulunan uygulamalardan deneme sınavları hariç diğerlerinin tam anlamıyla faal olduğunu, deneme sınavları uygulamasının da 1 aya kadar tamamen hazır hale geleceğini de kaydetti.

“ÖĞRENCİLERİMİZ BİZE SOSYAL MEDYADAN ULAŞSINLAR”

“Öğrencilerimizden sosyal medyayı kullanmalarını çok istiyoruz” diyen Prof. Dr. Güney, şöyle devam etti:

“Yani bize çağrı merkezleri vasıtasıyla ulaşabilirler ama biz öğrencilerimizden daha çok bize sosyal medyayı kullanarak ulaşmalarını istiyoruz. Lütfen öğrencilerimiz sorularını bize sosyal medya üzerinden sorsunlar çünkü burada bir ekip onların cevaplarını verecek. Dışarıdan, farklı yerlerden, farklı kanallardan bilgiye ulaşmasınlar. Çağrı merkezlerinden önce facebook ve twitter adreslerimizden bize ulaşırlarsa en doğru bilgiye çok hızlı bir şekilde ulaşacaklarının garantisini verebiliriz.”

Çocuklar İçin İnternet Kullanımı ve Zararları

Çocuklar İnternetin Tehlikesinin Farkına Varamıyor

İngiltere’de gerçekleştirilen araştırmaya göre, küçük yaşlardaki çocukların birçoğu internette en çok yaptıklarının başında bireysel bilgilerini sosyal ağlarda paylaşmak ve kendi yaşlarına hitap etmeyen oyunları oynamakmış.

İngiltere’deki ISC2 IT adlı güvenlik eğitimi şirketince gerçekleştirilen araştırma kapsamında toplam 1.162 çocuğun verileri yer alıyor.

Araştırma sonucunda çocukların yüzde 18’inin, internetten tanıştıkları arkadaşlarını gerçek hayata taşıdıkları bilgisi oldukça endişe verici…

ogrencitablet

İnternetin zararları, çocuklar için internet kullanımı ve dikkat edilmesi gerekenler

SORUNLAR AİLELERİN, BİLİNÇSİZLİĞİ NEDENİYLE MEYDANA GELİYOR

Bu araştırma kapsamında edinilen bir diğer bilgi ise şöyle; Ülke gençlerin yüzde 55’i sık sık internet tacizine maruz kalıyor.

Bu Güvenlik eğitimi uzmanlarının çocukların anne babalarına şöyle bir tavsiyede bulunuyor; ”ebeveynler lütfen çocukları internet başındayken izleyin onları tehlikelerden koruyun” diyor.

ISC2 IT anketinin asıl amacı okullarda çocuklara internet güvenliği hakkında bilgi vermesini istemektir. Araştırmayı yapan bilgi güvenliği uzmanı Tim Wilson “Çoğu ilkokul öğrencisinin ailesi internet hakkında pek bilgili değil, hatta çocuklar bu konuda ailelerini geçiyor.”

Londra, Kent ve Guernsey’de bulunan 15 ilkokuldan öğrencilerin katıldığı araştırmada Wilson “Gençler internette ebeveynlerinin bilmediği birçok tehlikeli şeylerle uğraşıyor. Bu sonuç ailenin ilgisizliği değil bilinçsizliği yüzünden çıkıyor.” şeklinde konuştu.

 İNTERNETTE GECELERE KADAR DOLAŞMAK, OKULDA DİKKAT DAĞINIKLIĞINA NEDEN TEŞKİL EDİYOR

Araştırma yer alan çocukların yüzde 43’ünün her gün mutlaka internete girdiğini, yüzde 46’sı ise her girişinde en az  iki saat internet başında kaldıklarını söyledi.

Çocukların yüzde 22’si ise istisnasız internete akşam 21.00’den sonra giriyor, yüzde 7’si de gece yarısına kadar internet başında oturuyor. Bu kapsama giren çocuklar gece geç saatlere kadar internette olması nedeniyle okulda dikkat dağınıklığının olduğunu belirttiler.

Çocukların yüzde 23’ü interneti video oyunları oynamak için, yüzde 18’i sosyal ağları kullanmak için ve yüzde 17’si video izlemek için kullanıyorlar..

İnternette oynanan oyunların yüzde 19’unu savaş oyunları oluşturuyor. Bu oyunlarının, aslında 18 yaş alt sınırı oyunlar olduğu da incelemede ortaya çıkıyor.

İNTERNETTE TEHLİKEYİ ANLAYAMIYORLAR

Araştırmayı gerçekleştiren güvenlik uzmanları, ”çocukların internette ve oyun oynamak için harcadıkları vakitler onlar için tehlike oluşturuyor”kanısına sahipler.

Araştırma dahilindeki çocukların yüzde 18′ i internette tanıştıkları insanlarla arkadaşlık ediyor hatta günlük hayatta da bu kişilerle buluşuyorlar . Ancak bu çocukların çoğu buluşmaya, büyük kardeşleri ile gitmişselerde, üçte biri yalnızca arkadaşlarıyla gittiğini belirtmiştir.

Oslo Üniversitesi’nden, Çocuklar ve İnternet adlı projede Avrupa Birliğine danışmanlık görevinde bulunan Dr. Elizabeth Staksrud, çocukların internetten tanıştığı kişilerle buluşması aslında onlar için  olumlu tecrübeler olsa da, çok az ihtimalle tehlikede arz edebilir düşüncesine sahiptir.  Bu tehlike anlarında çocukların anında bunu idrak edemeyeceğini bu sebeple çocuklar böyle bir şeye kalkışacaksa mutlaka ebeveynlerin haberi dahilinde olmalıdır, diye ekledi.

Birçok uzmanın değindiği bu konu ” çocukların internetle ilişkili bilgileri olsa da gerçek hayatta yaşayacağı tehlikelerden sakınacak bilgiye sahip değildir şeklindedir.”

Bu araştırma sonucunda ailelere ”çocuklarının internetteki davranışlarını yakından takip etmeli ve onları tehlikelere karşı bilinçlendirmeliler” ikazı yapılmıştır.