TARGEL Personeli Sahadan Koptu mu?

Tarımsal yayımı geliştirme projesi kapsamında istihdam edilen TARGEL personellerinden gelen yoğun şikayetlere sitemizde sürekli yer vermeye çalışıyoruz. Sitemize gönderilen ve TARGEL çalışanlarının önemli bir sorununu içeren maili sizlerle paylaşıyoruz.

Ülkemizin AB üyeliği müzakere sürecinde yer alan Tarım Kırsal ve Kalkınma başlıklı 11. faslın açılış kriteri ile İstatistik başlıklı 18. faslın kapanış kriterinin gerekliliklerini yerine getirme yükümlülüğü kapsamında yapılacak çalışmalarda, ülkemizde tarımsal faaliyette uğraşan tarımsal işletmelerin tamamına ait güncel bir çerçeve elde edilmesi ve bu bağlamda ulusal düzeyde tarımsal üretim kayıt sistemi TÜKAS çalışmaları başlatılmıştır. Söz konusu çalışmaların 30 Ağustos 2014 itibariyle bitirilmesi planlanarak çalışmalar anlık olarak Bakanlıktan takip edilmektedir. Çalışmaların verimli bir şekilde yürütülerek planlanan zaman içerisinde bitirilebilmesi için ilgili personellere mücbir sebepler dışında izin kullandırılmaması ve izne ayrılanların Müdürlüğümüze bildirilmesi, sağlık raporu alanların ilçe müdürlüğümüzce hakem hastanesine gönderilmesi durumunun müdürlüğümüze bildirilmesi, görevini yerine getirmeyerek işi yavaşlatanlar ile işin yapılması için gerekli tedbirleri almayanlar hakkında 657 sayılı DMK’ye göre gereğinin yapılması gibi taşra birimlerine resmi yazı gönderilerek personellere bu kısa zaman diliminde baskı yapılması , personellerin performansını olumsuz yönde etkilemektedir.

GTHB 2011 yılında TUİK ile ortaklaşa olarak, AB Uyum sürecinde açılan Tarım başlıklı fasıllarla ilgili Tarımsal işletmeler kayıt sistemi(TİKAS)’ı başlatmıştı.Bu çalışmanın devamı niteliğindeki Tarımsal Üretim Kayıt Sistemi(TÜKAS)’nde Temmuz ayında saha bazlı çalışmalarla başlatıldı.Bu kapsamda 2007 yılında TARGEL Projesi kapsamında göreve başlayan ve kadroya geçirildikleri halde hâlâ birçok mağduriyet yaşayan Mühendis ve Veteriner Hekimler, kendilerine verilen çalışma ile ilgili veriler yüklenmiş Tablet bilgisayarlarla saha çalışması yapmaktalar.

Ancak GTHB ilginç bir uygulama yaparak milyonlarca parselin bulunduğu ülke ölçeğindeki bu çalışmayı 30 Ağustos 2014 tarihi ile sınırlı tutmuştur. Tabletlerde hâlâ yaşanan teknik problemler de hesaba katıldığında bu çapta bir çalışmanın 30 Ağustos tarihinde değil, belki yıl sonuna kadar bile tamamlanamayacağı, bu işle ilgili olan saha personelinin çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır. Sahada görev verilen TARGEL projesi tandanslı personellerin haksızlık gördüğü bir diğer uygulama da bu kadar kısa zaman diliminde tamamlanması istenen bu denli kapsamlı bir çalışmaya,il ve ilçe müdürlüklerindeki diğer teknik personelin de katılımının sağlanmamasıdır. Ayrıca TARGEL personellerinin, bu kısa zaman diliminde alt yapının kısıtlı olması ve tabletlerdeki problemlerin devam etmesi, performansını etkilemektedir. Sadece TARGEL personeline izin iptali gibi uygulamaların yerine bu istatistik bilgilerin toplanması için taşradaki diğer ilçe personellerini de katarak işlerin bitirilmesine daha çok katkı olacağı gözükürken sadece TARGEL personeline bu dayatma uygulamaları personelin verimini düşürmektedir. Çünkü personel bu uygulamadan endişeli ve mutsuzdur. 632 KHK ile Sayın Başbakanın kadroya 4B tüm sözleşmeli personelin kadroya alınması talimatını verdiği halde, 2011-2014 yılları arasında hâlâ GTHB kadrolu personel uygulamasını TARGEL çalışanlarına uygulamamaktadır. Bu TÜKAS çalışmasının da bu duruma en iyi örnek olduğunu görmekteyiz. Personel ötekileştirilmesi ve ayrımının devam etmesinden şikayetçi oldukları ortadadır. Tüm GTHB çalışanları olarak personel rejiminin revize edilmesi, personelden akılca daha fazla verim alınması noktasında çalışmalar yapılmalıdır. Tüm Bakanlık çalışanları olarak adaletli ve eşit bir şekilde bu kutsal müesseseye hizmet etmek amacındayız.

Bakanlığın TÜKAS çalışmasını ileri sürerek yaptığı bir tuhaf uygulama da taşra birimlerine resmi yazı göndererek ilgili personele yıllık izinlerle ilgili 1-30 Ağustos 2014 tarihleri arasında yasak getirmesidir. Daha önceki çalışmalarla birçok başarı hikayesi yazan TARGEL personeli kuşkusuz kendilerine verilen görevi yine en iyi şekilde yapacaktır.Ancak üzerinde durulması gereken husus; bir Bakanlığın kendi personeli arasında yaptığı görevlendirme adaletsizliğidir.İlgili yetkili sendika (TOÇ Birsen) anlaşılmaz bir şekilde bütün bu olanlara seyirci kalmaktadır. TARGEL projesi çalışanlarının ve bakanlığın birçok biriminin de kabul ettiği gibi artık tarihi sürecini tamamladığıdır. Bu kapsamda görev alan personelin daha rasyonel bir şekilde değerlendirilmesi, Bakanlığın ilgili birimlerine,özlük haklarındaki tüm sınırlamalar kaldırılarak geçirilmesidir.

Gizemli otel faturası Ankarayı karıştırdı

Tarım Bakanlığı’na Yeni Şube Müdürlükleri Kuruldu

Kol ve Bacak Kasları Nasıl Çalışır

Kol ve bacak kasları nasıl çalışır

İskeletin üzerini saran, vücudumuza şeklini veren ve eklemlerin hareket etmesini sağlayan yapıya kas adı verilir. Kaslar, kasılıp gevşeyebilen liflerin birleşmesiyle meydana gelir.

İnsanlarda 600’ü aşkın kas mevcuttur. Bu kaslar, uyarılara karşı tepki verme, uyarıları iletebilme, kasılma, uzama ve esneme gibi özelliklere sahiptir.

Kol kasları nasıl çalışır;

Ön kol kısmından bileğe kadar uzanan kaslar hareketi sağlarlar. Ayrıca ön kol da ellerimizin ve parmaklarımızın hareket etmesini sağlar.

Bacak kasları nasıl çalışır;

Diz eklemleri bacaklarımızın ve ayaklarımızın hareket etmesini sağlar. Diz eklemi sayesinde ayaklar içe ve dışa dönebilir, ayaklar ve parmaklar hareket edebilir.

Kol ve Bacak Kasları Nasıl Gelişir  

Bilim İle Sanat Arasındaki Fark Nedir

Bilim ile sanat arasındaki fark

– Bilim ile sanat arasındaki en büyük fark; ele alınış biçimleridir. Bilim, somut gerçekleri soyutlaştırır. Nesnel olan bir gerçeği mantıksal olarak açıklar. Bilim, belirli bir teori ışığında ilerler. Sanat ise duygu ve düşüncelerle ilerler.

– Bilim, nesnel bilgileri soyut hale getirir ve sonuçları imgelere dayandırır.

– Bilimde, gerçek olan doğrular kavramlar karşılığında bir sonuca ulaşır, sanat ise daha çok duyuşsal ve sezgisel imgelere dayandırır.

– Bilimde duygulara yer verilmez. Fakat sanatta duygular ön plandadır.

– Bilimsel bilgi uzlaşmacıdır sanatsal bilgi ise sezgisel ve bireysel yol izler.

– Bilim, nesnel gerçekleri açıklarken sanat öznel gerçekleri açıklar.

– Olayları bilim meydana getirir ancak sanat bilim gerçeklerine hayat verir. Bilim insanlara fayda sağlar ancak sanat insanların duygularına yönelir.

 

 

MEB Hijyen Eğitimi Semineri

Hijyen Eğitimi Semineri MEB Tarafından Yapılacak

Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ortak olarak temmuz ayında hazırladığı ” Hijyen Eğitimi Yönetmeliği” kapsamında gıda üretim ve satış yerlerinde, tüketim amaçlı suları ve doğal mineralli suları üreten iş yerlerinde ve bedenle temasın gerçekleştiği temizlik hizmetlerinin verildiği iş yerlerinde çalışanlara verilmek üzere hijyen eğitimi uygulaması yer alıyor.

Yönetmeliğe tabii iş yerlerinde çalışanlara, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hijyen eğitimi ve eğitimi alan tüm kursiyerlere belge verilecek. İş yerlerinde belgesiz hiç bir çalışan olmayacak.

meb

Eğitim MEB kapsamındaki kurumlarda verilecek

Bu eğitimler, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne kapsamındaki eğitim kurumlarında verilecek. İş yeri sahipleri veya işletenleri, belli kanunlara uyarak bu eğitimleri çalışanlarına kendi olanaklarıyla da verebilecek.

Bakanlık, hijyen eğitimi için eğitim programlarını hazırladı.

Eğitimde, hijyen kurallarına uyulmadığı için, halk sağlığının ne derece tehdit edildiğini; virüslerin, bakterilerin, parazitlerin, mantarların ve diğer enfeksiyonların tanımlayarak bunların nasıl bulaştığı konusuna değinilecek.

Bakanlık tarafından verilecek eğitime cilt bakımı, dövme, vücut bakımı ve makyaj yapanlar ile kuaförler, sauna çalışanları, hamam görevlileri, kantin çalıştıranlar, meyve ve sebze satış elemanları, bakkallar, aşçılar, barmenler, otel yöneticilerin, garsonlar, pastahane çalışanları, çay üretimi yapanlar, gıda kontrol elemanları, süt işletmesinde çalışanlar, zeytin işletme elemanları, et ürünleri işletmecileri gibi sektörlerin katılması gerekiyor. 2014 2015 MEB Hijyen Eğitimi Semineri ne zaman tarihi yapılacak, Hijyen Eğitimi Semineri kimler katılacak nerede ne zaman yapılacak bilgiler verdi.

Hicret Neyin Başlangıcı Olarak Kabul Edilir

Hicret hangi olayın başlangıcıdır, Hicret neyin başlangıcı olarak kabul edilir kısaca anlatalım.

Hicret; 622 yılında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed eşliğindeki müslümanların yaşadıkları zulüme dayanamayarak Mekke’den Medine’ye göç etmelerine denir.Hicretle birlikte Medine’de bir İslam Devleti kurulmuştur.

Hicret İslamın geniş alanlara yayılmasına katkı sağlamıştır. Hicretle birlikte hicri takvim dönemi başlamıştır.

Mekke’den Göç edenlere muhacir, Medine’de onları misafir eden Medine’li müslümanlara ise Ensar denmiştir. Medine’de İslam Devleti’ni kurulmaya başlanmıştır. Medine’deki Yahudilerle Medine Antlaşması imzalandı. Medine’ye Mescid-i Nebi inşa edilmiştir. Medine dönemi başlamıştır. Mekke ve Medine halkları kardeş ilan edilmiştir.