Akciğer kanserinin klinik özellikleri

• Metastatik semptomlar: Hastaların %70’inde başvuruda metastatik yayılım vardır ve hastaların %30’u metastatik hastalık tarafından oluşturulan semptomlarla başvururlar.

• Lokal semptomlar: Toraks içine lokal yayılım çeşitli klinik sendromlara neden olur.

• Non-metastatik ekstrapulmoner sendromlar: Akciğer kanseri sıklıkla sistemik sendromlara neden olur ancak bunlar metastazla ilişkili değildir ve has­tanın nadiren geliş nedenidir.

Tanı klinik özellikler, görüntüleme (göğüs röntgeni ve BT) ve aşağıdakilerin histolojik olarak doğrulanmasıyladır,
• balgam sitolojisi
• plevral efüzyonun sitolojisi
• görüntüleme kılavuzluğunda perkütan iğne aspirasyonu ve örneğin sitolojik değerlendirilmesi
• bronkoskopi ve biyopsi: küçük tümör biyopsisi elde edilir.
Prognoz ve evreleme-akciğer kanserinin histolojik tipi ve evresi sonucu ve tedaviye olası cevabı belirler. Küçük hücreli tömür hariç erken evre hastalık için sağkalım daha iyidir.

Tedavi

Cerrahi girişim
Hastalığın evresine göre tümörler operabl veya inoperabl olarak sınıflandırılırlar, tüm akciğer kanserinin sadece %10’u tanı anında operabl kabul edilir. Cerrahinin kabul edilebilir bir başarı sağlaya­cağı durumlar şöyledir:
• tümör lobar bronkus içinde veya karinaya en az 2 cm uzaklıkta olmalı.
• göğüs duvarı, diafram veya perikarda direkt yayılım olmamalı.
• kalbin büyük damarlarında, trakea, özofagus veya vertebralarda tutulum olmamalı.
• malign plevral efüzyon olmamalı
• kontralateral nodlarda tutulum olmamalı
• uzak metastaz olmamalı
Cerrahiye giden hastaların sadece %20’sinde tömür başarılı olarak rezeke edilebilir.

Mk Ne Demek? Mk Nedir?

Mk tek başına hiç bir anlam taşımayan bir çok kelime ve kelimeler topluluğunun kısaltmasıdır. Bunlardan en bilinenleri; Mortal kombat oyunu, merkez komite, Makedonya ve özellikle sanal ortamda çok kullanılan bir küfrün kısaltılmış halidir.

Bazı mahkemelerin kapatılmasına dair karar

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 26/8/2014 Tarihli ve 1876 Sayılı Kararı

2 Eylül 2014 SALI

Resmi Gazete

Sayı : 29107

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU KARARI

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığından:

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU BİRİNCİ DAİRESİ KARARI

Karar Tarihi : 26/8/2014

Karar No : 1876

1- İş, kadro ve ihtiyaç durumu gözetilerek bir başkan ile yeteri kadar üye görevlendirilmek üzere Adana’da 1-2, Ankara’da 1-12, Ankara Batı’da 1, Antalya’da 1-3, Bakırköy’de 1-7, Bursa’da 1-2, Denizli’de 1, Eskişehir’de 1, Gaziantep’te 1, İstanbul’da 1-18, İstanbul Anadolu’da 1-7, İzmir’de 1-5, Karşıyaka’da 1, Kayseri’de 1, Kocaeli’de 1, Konya’da 1-2, Mersin’de 1-2, Samsun’da 1 ve Trabzon’da 1 inci asliye ticaret mahkemesinin faaliyetlerine devam etmesine, bu mahallerde bulunan diğer asliye ticaret mahkemelerininfaaliyetlerinin durdurulmasına,

2- Birinci bentte belirtilen asliye ticaret mahkemelerinin 15/9/2014 tarihinde faaliyete geçirilmelerine, bu mahallerde faaliyette bulunan diğer asliye ticaret mahkemelerinin 15/9/2014 tarihinde faaliyetlerinin durdurulmasına,

3- Bir başkan ile yeteri kadar üye görevlendirilmek üzere faaliyetlerine devam etmesine karar verilen asliye ticaret mahkemelerinin 15/9/2014 tarihinde faaliyete geçirilmesine

26/8/2014 tarihinde karar verilmiştir.

Emsal Ne Demek? Emsal Nedir?

Arapça kökenli emsal kelimesi Türkçede, benzer, denk,yaşıt, örnek gibi anlamlara karşılık gelir. Türkiye’de en çok benzer, örnek anlamlarıyla kullanılır. Çoğul anlamda kullanılan bir kelimedir. Yani bir şeyin çokça benzerinden ve/veya çokça örneğinden bahsedecekseniz emsal kelimesini kullanabilirsiniz. Eğer tek bir örneklikten, benzerlikten bahsedecekseniz tekil olan misal kelimesini kullanmanız gerekir.

  • Kadın ve erkek ismi olarak kullanılır.
  • Bir temizlik ürünü markasıdır.

PERKÜTAN DRENAJ

palyasyon ya da kür amacıyla kullanılmaktadır.

BT ile abselerin perkütan aspirasyonunu ilk kez tanımlayan Haaga ve ark. ve diğer bazı yazarlar, intraabdominal ikiden fazla kolleksiyon ya da lokülasyon olmaması, barsak, plevra, diafrag-madan geçilmesinin gerekmemesi, infeksiyon için devam eden kaynağın olmaması, fungal abse olmaması koşullannda BT yol göstericiliğinde perkütan drenaj indikasyonu olabileceğini bildirmişlerdir. Kaynağı kendini sınırlamamış divertikülit, apandisit ve anastomotik kaçaklann neden olduğu abselerde perkütan drenaj dansa cerrahi tedaviyi uygun görenler olduğu gibi, teknik ilerlemeler ve deneyim sayesinde loküle, iyi sınırlanamayan, zayıf organize olmuş, geniş diseke edici abselere, multipl enterik fistüllerle birlikte olan, drenaj yollan normal organlardan geçen, apandisyel divertiküle, splenik, barsak looplan arasındaki abse-ler, pelvik ab-seler gibi potansiyel komplike abselere de perkütan drenaj uygulayan merkezler bulunmaktadır. Bu ölçütlerle %73 nonoperatif kür, %11 komplikasyon, basit abselerde % 82, komp-leks abselerde %45 kür oranlan elde edilebilmektedir.

İA absesi olan kritik hastalarda septisemi, multipl abseler, organ yetmezlikleri, küçük omentumda ya da subhepatik bölgelerdeki abseler, pozitif kan kültürlerinin varlığı, hastanın yaşının 50’nin üzerinde olması gibi komplike edici risk faktörleri mortaliteyi yaklaşık 15 kat artırmaktadır. Bu şekildeki kritik hastalarda İA abselerin perkütan drenajı doğru antibiyotik seçimine olanak vermesi, absenin kısmi boşaltılmasının sağlanması, cerraha yol gösterici olması, genel anesteziyi ve acil koşullarda majör ameliyatı önlemesi, vital bulgulan stabil olmayan hastalann sta-billeştikten sonra ameliyat edilebilmesinin sağlanması, drenaj sonrası hastanede kalış süresinin kısaltılması açıîanndan çok yararlıdır. Literatürdeki perkütan drenajla basan oranlan Tablo II ve Tablo IH’te gösterilmiştir.

Perkütan yoldan erişllemeyen derin ya da iyi göslerilemeyen abselerde ve perkütan drenaj yapılanlarda ilk 24 saatte septik tablosunda düzelme olmayan hastalarda cerrahi drenaj uygulanmalıdır. Perkütan drenaj yapılan hastalarda ilk 24 saatte ateş daha az yükselmeli, lökositoz azalmalı, hemodinamik durum daha stabil olmalı, pulmoner, böbrek ve hematolojik fonksiyonlarda düzleme görülmelidir. Bu koşullar yerine gelmiyorsa absenin yeterli drene olmadığı ya da ek bir absenin gözden kaçtığı düşünülmeli ve cerrahi ekşplorasyon yapılmalıdır.