Sadrazamın Günümüzdeki Karşılığı Nedir

Sadrazamın günümüzdeki karşılığı

Sadrazamın tarihteki diğer adı Vezir-i Azam’dır.

Osmanlı Devletinde belirli bir hiyerarşik düzen vardı ve bu düzenin en başında padişah bulunurdu ancak padişahın olmadığı dönemlerde padişahın yerine bakma, onun görevlerini yerini getirme, padişahın yerine karar verme, padişahın mührünü kullanma, padişahın yerine toplantılara katılma gibi görevleri sadrazam yerine getirirdi. Yani bu hiyerarşik düzenin en üstünde padişah yer alırken padişahın hemen altında sadrazam yer alırdı yani sadrazam padişahtan sonra ülkedeki en yetkili yöneticiydi.

Sadrazamlık bugünkü Başbakanlık ile eş değerdedir. Osmanlı Devletindeki Padişah ise günümüzdeki Cumhurbaşkanıdır. Günümüzdeki Başbakan da Cumhurbaşkanından sonra en yetkili kişidir ve Cumhurbaşkanının olmadığı dönemlerde Başbakanlık Cumhurbaşkanlığına vekillik etmektedir. Yani Padişah günümüzdeki Cumhurbaşkanı, sadrazam ise günümüzdeki başbakandır. Farklı olan sadece görüldüğü gibi isimler ve yönetim şeklidir.

 

Alan Değişikliği Belirsizliği Sona Ersin

Bilindiği üzere Milli eğitim Bakanlığı 2014 Yılı Atama Takvimini mayıs ayında açıkladı. Ancak takvimde alan değişikliği ile ilgili bir bilgi ve açıklama bulunmamaktadır. Oysa Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 44.maddesinin 2.bendinde “…alan değişikliği haziran ayında Bakanlıkça belirlenecek takvim çerçevesinde yapılır” ifadesi yer almasına rağmen Haziran ayında alan değişikliği ile ilgili herhangi bir takvim açıklanmamıştır. Zihinsel engelliler öğretmenliği için açılan kurslar da Temmuz ayında tamamlanmıştır. Geçmiş yıllarda alan değişikliği kılavuzlarındaki tutarsızlıklar yüzünden (il içi, il dışı ve özür atamaları ile yer değiştirenlerin alan değişikliğine başvurup başvuramayacakları ile ilgili belirsizlik) yan alandan,mezuniyetinden, yüksek lisans /doktora dan ve özel eğitimden alan değişikliği bekleyen öğretmenlerin bir çoğu yer değiştirme başvurusunda bulunmamıştır. Bu beklenti içinde olanlara yöneticilik görevini bırakmak isteyen ve bırakmak zorunda olan öğretmenleri de hesaba katacak olursak bu belirsizliği yaşayan öğretmen çokluğu yadsınamaz. Alan değişikliği bekleyen öğretmenler, alan değişikliği ile ilgili en ufak haberde bile heyecana kapılıp alan değişikliği beklentisi içindeyken MEB’in bu konuda resmi bir açıklama yapmaması bu beklentide olan öğretmenlere yaz tatilini tabiri caizse zehir etmiştir. Konu ile ilgili Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet ÖZER, alan değişikliğinin büyük ihtimalle eylülde yapılacağı açıklamaları yapılsa da konu ile ilgili belirsizlik devam etmektedir. Alan değişikliği bekleyen öğretmenler konu ile ilgili Bimer’e, Meb Bilgi Edinme’ye,bakanlık yetkililerine elektronik ortamda taleplerini iletip; 147’yi, ikgm iletişim hattını defalarca aramalarına rağmen bakanlık yetkilileri konu ile ilgili bilgilendirici açıklamalarda ne yazık ki bulunamamışlardır. Sendikaların da özellikle de yetkili sendikanın bu konuda gerekli çabayı göstermediklerini görmek de biz öğretmenleri üzmektedir. Yaz tatilini alan değişikliğini bekleyerek, ilgili makamlara ulaşmaya çalışarak belirsizlik içinde geçirip yer değiştirme başvurularında bulunamayan alan değişikliği bekleyen öğretmenler, geleceklerini planlayamamanın da belirsizliği içindedirler. Alan değişikliği bekleyen öğretmenler olarak MEB’in yönetmelikte olan alan değişikliğini bir an önce gerçekleştirmelerini, biz eğitimcileri de konu ile ilgili resmi bir açıklama yapmalarını bekliyoruz.

ALAN DEĞİŞİKLİĞİ BEKLEYEN ÖĞRETMENLER

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Sözler

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Güzel Sözler, Cumhuriyet Bayramı ile ilgili sözler

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Sözleri

Cumhuriyet; ulusun, kendi seçimleriyle başa getirdikleri kişilerin ülkeyi yönetmesi biçimidir. Bu sistemde halkın çoğunluğu tarafından kabul görülen milletvekillerinin oluşturduğu bir meclis ve bu meclisteki milletvekille­rinin oluşturduğu hükümet mevcuttur. Hükümete başkanlık eden kişiye başbakan, hükümet üyelerine ise bakan denmektedir. Devleti halkın oluşturduğu meclisin seçtiği cumhurbaşkanı yönetir. Bu yönetim biçiminde görevli olan milletvekili, bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı seçimle görev başı yapar ve hiçbiri babadan oğula geç­en bir hükümdarlık değildir.

;

  • Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar payidar kalacaktır.
  •  Cumhuriyet, ahlak üstünlüğüne dayanan bir ülküdür. Cumhuriyet erdemdir.
  • Türk ulusunun yaradılış ve alışkanlıklarına en uygun düşen yönetim, cumhuriyet yönetimidir.
  •  Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.
  •  Cumhuriyet idaresi faziletli, namuslu insanlar yetiştirir.

Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Yazı

29 Ekim , Cumhuriyet Bayramı Hakkında Yazı Kısaca

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Cumhuriyet; ulusun, kendi seçimleriyle başa getirdikleri kişilerin ülkeyi yönetmesi biçimidir. Bu sistemde halkın çoğunluğu tarafından kabul görülen milletvekillerinin oluşturduğu bir meclis ve bu meclisteki milletvekille­rinin oluşturduğu hükümet mevcuttur. Hükümete başkanlık eden kişiye başbakan, hükümet üyelerine ise bakan denmektedir. Devleti halkın oluşturduğu meclisin seçtiği cumhurbaşkanı yönetir. Bu yönetim biçiminde görevli olan milletvekili, bakanlar, başbakan ve cumhurbaşkanı seçimle görev başı yapar ve hiçbiri babadan oğula geç­en bir hükümdarlık değildir.

1, Dünya Savaşı’ndan mağlup ayrıldığımız için düşmanlar ülkemizi işgal etti. Mustafa Kemal Atatürk, bu duruma sessiz kalmadı ve ulusa liderlik yaparak milli mücadeleyi başlattı. Bu mücadelemiz olan Kurtuluş Savaşı dört yıl sürdü. Nice acılar çekildi canlar yandı ama mücadele bırakılmadı. Nihayetinde de Kurtuluş Savaşı’ndan galip çıkan biz olduk ve düşman­ları yurdumuzdan kovduk.

Ülkemizin özgürlüğüne kavuşmasının ardından Mustafa Kemal Paşa, 23 Nisan 1920′de Türkiye Büyük Millet Meclisini açarken ülke yönetimininde halkın döz hakkı sahibi olması gerektiğini vurguladı, Bu şekilde ki yönetimin adı da cumhuri­yet olacaktı.

Atatürk ilk önce fikirlerini arkadaşlarıyla paylaştı. Uzunca fikir alışverişi yaptılar. Atatürk ülkenin, padişah tarafından değil halk egemenliğiyle yönetmeli fikrini benimsiyordu.

Atatürk, düşüncesinde kara kılmış ve cumhuriyeti ilan etme kararı almıştı. 28 Ekim 1923 günü akşam ye­meğinde arkadaşlarını ağırladı ve kararını onlara açıkladı. Atatürk’ün kararını arkadaşları sevinçle karşıladı. Yemeğin ardından Ata­türk, ismet Paşa ile yönetim şeklini anlatan bir yasa tasarısı hazırladı. Bu yasa tasarısı “Tür­kiye Devleti’nin yönetim biçimi cumhuriyettir.” biçiminde idi. Bu yasa tasarısı, Anayasa’mızın ilk maddesi oldu.

Atatürk’ün akşam kaleme aldığı yasa tasarısı, 29 Ekim 1923 günü Meclis’te paylaşıldı ve karar bağlandı. Bu yasa tasarısı, Meclis’tekiler tarafından çoşkuyla karşılandı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin başkanlığı seçiminde yüz elli sekiz üye oy kullandı. Oyların tamamı ise Ankara Milletvekili Mustafa Ke­mal Paşayı gösteriyordu. Böylece Mustafa Kemal, cumhurbaşkanı oldu.

Ülkesi için ömrü boyunca fedakarlık yapan Ulu önder, Ülkenin cumhurbaşkanı görevindeyken vefat etmiştir..

Ülkeye çağ atlatan Mustafa Kemal Atatürk,birçok devrime imza at­mıştır. Bu devrimlerden şöyledir:

  • Eğitim ve öğretim birliğinin sağlanması
  • Halifeliğin kaldırılması
  • Kılık ve kıyafet inkilabı
  • Dinî mahkemelerin kaldırılıp yerine yeni mahkemelerin kurulması
  • Tekke ve zaviyelerin kapatılması
  • Uluslararası ölçü, saat ve takvimin kabul edilmesi
  • Harf devrimi
  • Kadınlara seçme ve seçilme hakkının sunulması
  • Soyadı Kanunu’nun çıkarılması

Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte, yurdumuz kalkınmaya başlamıştır. Yeni yollar, köprüler, barajlar, okullar, fabrikalar, hastaneler inşaa edilmiştir. Bir çok alan eskiye nazaran oldukça gelişmiş ve yenilenmiştir. Savaşın bıraktığı tüm yıkıntılar onarılmıştır, hızla kendimizi toparladık.

Bu gelişmeler için en önemlisi bağımsızlığımızı tekrar kazanmak için çok acılar çekilmiş vatan şehit kanlarıyla sulanmış, sonsuz mücadele örneği sergilenmiştir. Ancak bu gayretler boşa çıkmamış bağımsızlığımza kavuşup 29 Ekim günü Cumhuriyet ilan edilmiştir. O zamandan bu yana 29 Ekim günü ülkemizde her yıl  coşkuyla Cum­huriyet Bayramı adı altında kutlanır. Bu günde Atatürk’e , silah arkadaşlarına ve bağımsızlığımızı bizlere armağan eden şehitle­rimize sonsuz teşekkürlerimizi iletiriz.  Ne zorluklarla alındığını bildiğimiz bağımsızlığımızı ilelebet sürdüreceğimize ant içeriz.

cumhuriyet bayramı

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İle İlgili Sözler ;

  • Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar payidar kalacaktır.
  •  Cumhuriyet, ahlak üstünlüğüne dayanan bir ülküdür. Cumhuriyet erdemdir.
  • Türk ulusunun yaradılış ve alışkanlıklarına en uygun düşen yönetim, cumhuriyet yönetimidir.
  •  Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir.
  •  Cumhuriyet idaresi faziletli, namuslu insanlar yetiştirir.

29 Ekim Hakkında

11 Yılda 7 Bin Ambulans Kazası 97 Ölü

Müezzinoğlu, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ambulansların karıştığı kazalara ilişkin soru önergesini cevaplandırdı. Müezzinoğlu’nun cevabına göre, ambulanslar 2002’de 84, 2003’te 81, 2004’te 132, 2005’te 191, 2006’da 180, 2007’de 296 kazaya karıştı. Bu kazalarda 97 kişi hayatını kaybetti.

Müezzinoğlu, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin, ambulansların karıştığı kazalara ilişkin soru önergesini cevaplandırdı. Müezzinoğlu’nun cevabına göre, ambulanslar 2002’de 84, 2003’te 81, 2004’te 132, 2005’te 191, 2006’da 180, 2007’de 296 kazaya karıştı. Bu kazalarda 97 kişi hayatını kaybetti.

2007 yılından sonra ambulansların karıştığı kaza sayıları da artmaya başladı. Ambulansların karıştığı kaza sayısı 2008’de 679, 2009’da 1050, 2010’da 1082, 2011’de 1332, 2012 yılında 1740 oldu. 2013 yılının ilk 3 ayında ambulansların karıştığı kaza sayısı ise 400. Böylece ambulansların karıştığı toplam 7 bin 247 kazada, 135 kişi yaşamını yitirdi.

Müezzinoğlu, ambulansların maddi kayıplarının kasko şirketleri tarafından karşılandığına dikkati çekerek, kazaları önlemek için 81 ilin valiliğine her yıl başında, “Kış Dönemi Ambulans Bakım Talimatları” kapsamında gerekli talimatların verildiğini vurguladı.

Mehmet Müezzinoğlu, ayrıca 112 acil sağlık hizmetleri istasyon ve komuta kontrol merkezlerine yeni atanan personelin en kısa sürede sisteme uyum sağlaması, etkin, verimli hizmet sunmaları amacıyla hizmet içi eğitim verildiğini belirterek, 2006 yılından itibaren ambulans sürüş tekniklerinin de personele öğretildiğini bildirdi.