Toplardamar Yangısı

Flebitin gelişme olasılığı, variste (variköz venlerde) olduğu gibi, kan dolaşımı normalden daha yavaş olduğunda ya da kanınızın pıhtı oluşturma eğilimi arttığında daha yüksektir.

Flebit bazen, özellikle kan dolaşımı zayıf olan kişilerde, bir venin (toplardamarın) yaralanmasından sonra gelişir. Örneğin, bu hastalık varisli (variköz) bir venin (toplardamarın) küçük bir yara almasından sonra bacaklarda bu venin (toplardamarın) bulunduğu bölgede gelişir.
Uzun bir süre bir venin (toplardamarın) içinde bırakılan intravenöz bir kateter ya da yasa dışı intravenöz maddelerin kullanımı da bir veni (toplardamar) tahrip edebilir ve iltihaplanmaya neden olabilir.

Flebit genellikle pankreas kanseri olan kişilerde gelişir. Daha seyrek olarak, meme ve yumurtalık kanseri olan kişilerde gelişir. Lupus gibi bağ doku hastalıkları olanlarda da gelişebilir.

SEMPTOMLAR
Flebit; sıcaklık, kızarıklık ve deri ile deri altındaki dokuların ağrısıyla karakterizedir. Hastalığın görünen belirtileri nadiren derinin iltihaplanması (selülit) ya da lenf sisteminin iltihaplanması (lenfajit) ile karıştırılabilir. Bu hastalıkların her ikisi de ekstremitelerde sıcaklık ve kızarıklığa neden olur.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Fiziksel muayene genellikle flebit teşhisini belirginleştirir. Doktorunuz, flebitin derin venlere (toplardamarlara) yayılıp yayımladığını ve derin ven (toplardamar) trombozuna neden olup olmadığını belirlemek için bacak venlerinin (toplardamarlannın) ultrasonunu çekebilir. Flebit, %30 oranında ven (toplardamar) trombozuna neden olmaktadır.

Flebit, özellikle iki bacak venini (toplardamarını) daha büyük ve daha küçük olan sefanöz bacak venleri (toplardamarları etkilediğinde, derin venlere (toplardamarlara) yayılma olasılığı daha yüksektir. Eğer derin venlere (toplardamarlara) yayılmamışsa, tedavi ılık kompres uygulamayı, ibuprofen ya da indometasin gibi anlienflamatuar (iltihap önleyici) ilaçlar kullanmayı ve elastik varis çorabı giymeyi kapsar. Bazen, pıhtılaşmanın seyrini değerlendirmek için her birkaç günde bir ultrason çekilebilir.

Kalp Durması

Kardiyak arrest (kalp durması), kalp birden pompalamayı kestiğinde meydana gelir. Her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde çeyrek milyon kişi kariyak arrestten (kalp durmasından) ölür.

Ventriküllerde (karıncıklarda) görülen anormal ritimler (ritim bozuklukları) ventriküler taşikardi ve ventriküler fibrilasyon ( (kalp durması) vakalarının %90′ından sorumludur.

Kalan %10′a da kalp bloğu ya da atriyumlarda (kulakçıklarda) görülen anormal ritimler (ritim bozuklukları) neden olur. Kalp bloğunda, kalp yaşamı sona erdirmeyecek şekilde sık sık pompalama yapmayı keser. Atriyumlarda (kulakçıklarda) görülen ritim bozukluklarında, kalp etkili bir şekilde kan pompalayamayacak kadar hızlı atar.

Çoğu kişide, kardiyak arreste (kalp durmasına) koroner arter hastalığı neden olur. Kokain, koroner arterlerin (atardamarların) kasılmasına neden olarak kardiyak arresti (kalp durmasını) tetikleyebilir. Bu, ayrıca kalp kasının oksijensiz kalmasına neden olur.

Kalp kasında görülen viral enfeksiyonlar da kardiyak arreste (kalp durmasına) yol açan kalp ritmi bozukluklarına neden olabilir. Daha seyrek olarak; kaza sonucu meydana gelen bir elektrik şoku (çarpması), aşın alkol alımı ya da nadir vakalarda kalıtımsal kas kası hastalıkları kardiyak arreste (kalp durmasına) neden olur.

Bir kişi kalp arrestine (kalp durmasına) girdikten hemen sonra kalp masajının (CPR) uygulanması, siz acil yardımın gelmesini beklerken kan akışını kısmen devam ettirebilir.

Elektrofizyolojik Kalp Testi

Elektrotlar, kalbinizdeki bazı elektriksel anormallik­leri geleneksel bir elektrokardiyogramdan daha doğru (kesin) olarak belirleyebilir. Bu elektrotlar aynı zamanda kalbi uyarır ve bu uyarmanın kalp hızınızda ya da ritmi­nizde bir anormalliğe neden olup olmadığını belirler.

Bu test bir anormalliğe neden olursa, doktor bunu ortadan kaldırmak için size bir ya da iki ilaç verecektir; sonra da ilaçların işe yarayıp yaramadığını görmek için kalbiniz yeniden uyarılacaktır. Elektrotlar aynı zamanda anormal bir kalp ritmini (ritim bozukluğunu) sonlandırmak ya da anormal kalp ritimle­rine (ritim bozukluklarına) neden olan anormal bir yolu ortadan kaldırmak için kalbinize bir şok da gönderebilir.

Elektrokardiyografi (EKG)

Doktorunuz, grafikteki anormal elektrik akımlarını inceler. Bir EKG, kalpte yeni veya önceden oluşmuş bir hasarı (örneğin, kalp krizinden kaynaklanmış bir hasar), anormal kalp ritimlerini, kalp kası duvarındaki kalınlaşma veya incel­meyi, kalbi çevreleyen dokuda (perikardiyum) iltihaplanmayı ve diğer pek çok sorunu tespit edebilir.

EKG çektirmek acı vermez. İstirahat EKG’si denen bir kayıt, siz muayene masasında hareketsiz yatarken yapılır. Egzersiz EKG’si, siz fiziksel olarak efor sarf ederken çekilir.

ElektrokardiyografiGöğsünüzde, kollarınızda ve bacaklarınızda belli bölge­lere elektrotlar – küçük, yuvarlak, metal plaklar – yerleştirilir. Elekt­rotlar vücuda, vakum cihaz­ları veya yapışkanlar vasıtasıyla yapıştırılır; bunlar, cildinize hasar vermez ve vücudunuza elektrik iletmezler.

Elektrotlar, kalbinizin ürettiği elektrik sinyallerini tespit ederek, bu bilgiyi kablolar vasıtasıyla bir kayıt cihazına gönderirler. Kayıt cihazı, uzun bir kağıt üzerinde, kalp atışlarından alınan elektrik sinyallerinin bir grafiğini oluşturur.

Balon ya da Stentlerle Anjiyoplasti

Kateter istenilen yere yerleştirildiğinde, kateterin ucunda bulunan küçük bir balon tekrar tekrar şişirilir. Balon, aterosklerotik plağı arter duvarına doğru sıkış­tırıp kırarak (çatlatarak) tıkalı kanalı açar ve kan akışını yeniden sağlar. Anjiyoplasti genellikle kısa bir süre (1 gün) hastanede yatılmasını gerektirir.

Vakaların %80’ine kadarında daha^eni bir anjiyoplasti tekniği kullanılmaktadır. Arterin daralmış kısmı küçük bir balon geçici olarak şişirilip açıldıktan sonra, stent olarak adlandırılan ağ şeklindeki yuvarlak bir tel (ağ şeklinde tel kafesler) daralmış kısmı açık tutması için burada bırakılır.

Stent, kateterin ucundan çıkarıldığında arter kadar genişler ve plağı düzleştirir (yassı I aştırır). Birçok kişide stent, sadece balon anjiyoplastisi yapıldığında elde edilen sonuçtan daha uzun süreli sonuçlar verir. Yeni tür stentlerin içinde, arteri standart stentlerden daha uzun süre açık tutan kimyasallar bulunur.Anjiyoplasti, anjinayı hafifletmede ve egzersiz toleransını (dayanıklılığını) iyileştirmede (artırmada),ilaçlardan daha etkilidir. Ancak, ilaçlarla kıyasla kalp krizi ya da ölüm riskini düşürdüğü kanıtlanmamıştır.

Sol ana arterde bulunan plaklar anjiyoplasti ile tedavi edilemez çünkü bu işlem nedeniyle oluşabi­lecek komplikasyon riski kabul edilemeyecek derecede yüksektir. Üç ya da daha fazla koroner arterin tedavi edilmesi gerektiğinde, bypass ameliyatı anjiyoplastiye tercih edilir.

Anjiyoplasti, bir arterinin açılması gereken kişilerin yaklaşık olarak %90’ında başarılı sonuçlar verir. Fakat, bu şekilde tedavi edilen kişilerin yaklaşık olarak %40’ında 6 ay içinde blokaj (tıkanma) yeniden oluşur ve yaklaşık olarak %25’inde de 1 yıl içinde anjina yeniden görülür.

Blokaj (tıkanma) ve anjina 1 yıl nüksetmezse (tekrar­lamazsa), tekrar etme (nüksetme) olasılığı yoktur. Koroner arter duvarının hasar görmesi ile zayıflaması ve kalp krizi, anjiyoplastinin risklerindendir. Hâlâ yeni feniklerde, atresklorotik plağı parçalamak için (sadece arter duvarına doğru itmek için değil) ince metal bıçaklar (bıçak ağızları) ya da lazerler kullanıl­maktadır.

Transmiyorkardiyal lazer cerrahisi olarak adlandırılan başka bir yeni teknikte, kan tedarikini iyileştirmek için koroner arterlere ve kalp kasına delikler açılır. Bu teknik, anjinası olan ve ilaçlardan fayda sağlayamayan kişilerde ve anjiyoplasti ya da bypass ameliyatının mümkün olmadığı ya da bunlardan sonuç alamayan kişilerde denenmektedir.