Laktoz İntoleransı

Laktoz intoleransı olan çocuklar ishal olurlar, karınlarına kramp girer ve inek sütü (sütlü hazır mamalar da dahil) ya da süt ürünleri tükettiklerinde gazları olur. Bu durum ince bağırsakta sindirilmemiş şekerin mayalanmasından kaynaklanır.

20090108_1821_6044732928

Çocuğunuz bu belirtileri gösteriyorsa, doktorunuza danışın. Doktorunuz belirtilerin kaybolup kaybolmadığını görmek için çocuğunuza süt ürünlerinin olmadığı bir diyet verecektir. Ya da doktorunuz çocuğunuza laktaz takviyesi vermenizi de önerebilir.

Dışkı Sertleşmesi

Fekal Gevşeklik (Dışkı çıkışını Kontrol Edememe)
Bu durum, bağırsaklardaki tahliye sisteminin katı dışkılan kontrol edememesinden kaynaklanır. Bu durum beklenmedik zamanlarda ve beklenmedik mekanlarda meydana gelebilir.

Fekal gevşeklik, gaz çıkarma sırasında, dışkılardan kaynaklanan lekelenmelere ve sızıntılara sebep olabilir. İshal sırasında da ortaya çıkabilir. Çocuk doğuran kadınların doku yırtılmaları veya cerrahi kesikler yüzünden fekal gevşeklik sorunuyla karşılaştıkları görülmektedir. Fekal gevşeklik bazen çok ciddi bir hal alarak sıvı dışkınızı bile kontrol edememenize sebep olabilir. Bu durum genellikle hareket etmeyen veya zayıf insanlarda ortaya çıkar.

Anal büzücü kaslarındaki veya rektumun büzücü kaslarındaki, sinir ve kas bozuklukları, omur ilik veya spinal sinirlerdeki hasarlar, hassas bağırsak sendromlar ve anüs içerikli ameliyatlar; fekal gevşekliğe sebep olan etmenlerdir.

SEMPTOMLAR
Nedenlere bağlı olarak, katı dışkıyı atma konusunda, isteklilik veya isteksizlik hissedebilirsiniz. Katı dışkıyı kontrol edebilme dereceniz bu konuda belirleyici olacaktır.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Fekal gevşeklik her zaman tedavi edilebilecek bir hastalıktır. Bu konuyu, dijital bir ortamda rektal muayeneyi gerçekleştirecek kişi olan doktorunuza danışmaktan çekinmeyiniz. Bunların yanı sıra, hekiminiz, dokunma yoluyla da anüsünüzün reflekslerini kontrol edecektir. Anüs, olması gerektiği gibi cevap vermediğinde, gevşekliği kontrol eden sinirler hasar almış demektir. Olası bir tümör, iltihap ya da yaraya karşı sigmoidoskopi de uygulanabilir.

Psilyum gibi lif oranı yüksek süplemanlar almanız, dışkının katılaşmasına ve gevşeklik oranının düşmesine yardımcı olacaktır. Şeker oranını (laktoz (sütte), fruktoz (meyvelerde) ve sorbitol (çilek ve buna benzer meyvelerde) azaltmanızla birlikte, ishal oranım da azaltmış olursunuz. Kegel alıştımalarını her gün uygulamanız, anal büzücü kasların ve pelvik (leğen kemiğine ait) tabanlı kasların güçlenmesini sağlar.

Hekiminiz, loperamide gibi ishal önleyici ilaçlarla sizi reçetelendirebilir. Her gün çeşme suyuyla rektuma sıvı gönderilmesi (lavman uygulanması) bu durumu önleyebilir

Mononükleoz ( Öpüşme Hastalığı )

Bebeklerde görülen belirtiler ateşle ve dalak şişmesi ile sınırlı olabilir. Daha büyük çocuklarda görülen belirtiler yetişkinlerde görülen belirtilere benzer.

opucuk

Bu hastalığa yakalanan bebekler ve çocuklar istirahat etmeli ve kendilerini iyi hissedene kadar okula ya da bakım evlerine gitmemelidir. Dalak büyümesi 2-4 hafta boyunca sürebilir ve herhangi bir spor aktivitesi ya da oyun sırasında karna alman bir darbe ile yırtılma riski büyüktür. Çocuğunuzun spor aktivitelerinden ne kadar süre uzak kalması gerektiğini doktorunuza sorun.

Kanseri Teşhis Etme ( Tanılama )

Dokunun görünümü sadece kanserin var olduğunu doğrulamaz, aynı zamanda yavaş büyüyen bir kanser mi (tümör mü) yoksa hızlı büyüyen bir kanser mi (tümör mü) olabileceği konusunda da bir şeyler söyleyebilir.

Mikroskop altında kanser hücreleri, çevrelerindeki normal hücrelerle karşılaştırıldığında vahşi ve düzensiz görünür başka bir ifadeyle, kanserin çirkin bir görüntüsü vardır.Kanser teşhisi koymanın yanı sıra, doktorun kanserin ne kadar yayılmış olabileceğini de belirlemesi gerekir. Bu, staging (evreleme) olarak adlandırılır. Kanser erken bir evredeyse, kanseri iyileştirme (yok etme) olasılığı daha yüksektir. Evreyi bilmek aynı zamanda, farklı evreler farklı tedaviler gerektirdiği için, uygulanacak en iyi tedavinin ne olduğunu da gösterebilir.

Kanser Gelişimindeki Evreler

Kanser hücreleri, normal hücrelerden gelişir. Çoğu kanser (tümör); katı, anormal hücre toplarıdır (yumaklarıdır) (kan kanserleri hariç), Normal bir hücrenin ilk anormal büyümesi, hiperplazi ile sonuçlanır. Hiperplazi, aşırı sayıda normal görünümlü hücrenin bulunmasıdır. Sonra, normal görünümlü hücrelerden bazıları anormal görünmeye başlar. Bu, displazi olarak adlandırılır. Daha sonra bu anormal hücreler çoğalır ve bir anormal hücre topu (yumağı) olan lokalize bir kansere (tümöre) dönüşür.

Bu adımlardan her birine, kansere karşı koruyan bir tümör baskılayıcı genin inaktivasyonunun (eylemsizliğinin) yanı sıra bir onkojenin (kansere neden olan gen) aktivasyonu (harekete geçirilmesi) neden olur.

Bazı kanserlerin (tümörlerin) lokalize olarak kalmasına rağmen, çoğu kanser (tümör) bitişik dokuyu istila etmeye başlar. Daha sonra, büyüyen kanserin (tümörün) hücreleri, lenf damarlarını istila eder ve yakın lenf bezlerine yayılır ve/veya kan damarlarını istila ederek kan dolaşımı aracılığıyla diğer organlara yayılır. Çoğu kanser (tümör) oldukça büyür ve bazıları belirlenmeden önce Çoktan yayılmış olur.