Atardamarlar Hastalığı

Koroner arter hastalığı, birçok kişide mevcuttur fakat bu kişilerde semptomlar görülmemektedir (fakat ileride semptomlar görüle­bilir). Semptomlar görülmeye başlandığında, bu semptomlar hafif olabilir ve hemen göze çarpmayabilir ya da ani ve tahrip edici olabilir.

Koroner arter hastalığı, anjina olarak adlandı­rılan göğüs ağrısına, anormal kalp ritmine kalp krizine , konjestif kalp yetmezliğine ve kardiyak arreste (kalp durmasına) neden olabilir.

raynaud
Hemen hemen tüm koroner arter hastalıkları; sadece kalp arter Koroner arter hastalığı, kalbin arterlerinde (toplardamarlarında), yani koroner arterlerde, görülen bir hastalıktır. Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın gelişmiş milletlerinde görülen en yaygın ölüm sebebidir. Koroner arter hastalığı, gelişmekte olan ülkelerde bile büyük (majör) ve artmakta olan bir sorundur.

Koroner arter hastalığı, birçok kişide mevcuttur fakat bu kişilerde semptomlar görülmemektedir (fakat ileride semptomlar görüle­bilir). Semptomlar görülmeye başlandığında, bu semptomlar hafif olabilir ve hemen göze çarpmayabilir ya da ani ve tahrip edici olabilir.

Koroner arter hastalığı, anjina olarak adlandı­rılan göğüs ağrısına, anormal kalp ritmine kalp krizine , konjestif kalp yetmezliğine ve kardiyak arreste (kalp durmasına) neden olabilir.Hemen hemen tüm koroner arter hastalıkları; sadece kalp arter arter hastalığına yakalanma riskini arttırdığına dair bazı kanıtlar mevcuttur. Depresyonda olan kişilerin bir kalp krizinden kurtulma olasılıkları da daha düşüktür ve kalp krizi nedeniyle (vaktinden önce) ölme riskleri daha büyüktür.

Bazı kişiler, hatalı bir şekilde, koroner arter hastalığının sadece erkekleri etkilediğini düşünürler. Adet gören kadınlar da, muhtemelen daha yüksek estrojen hormonu seviyeleri olduğu için, aynı derecede korunmaktadır.

Ancak, kadınların koroner arter hastalığına yakalanma riski menopozdan sonra hızla artar. Koroner arter hastalığından, herhangi başka bir hastalıktan olduğundan daha çok kadın ölmektedir. Koroner arter hastalığından, göğüs ve akciğer kanse¬rinden olduğundan çok daha fazla menopoz dönemi sonrasında olan kadın ölmektedir.

Kadınlarda koroner arter hastalığının semptomlarını fark etmek daha zor olabilir. Bir kadına koroner arter hastalığı teşhisi ilk konulduğunda, hastalık bir erkeğe teşhis konulduğunda olduğundan daha şiddetli olma eğilimi gösterir. Kadınların kalp krizinden kurtulma olasılıkları da erkeklerinkinden daha azdır.

Ayrıca, anjiyoplasti koroner bypass ameliyatı ve reperfüzyon terapisi gibi tedaviler kadınlarda erkeklerde olduğundan daha çok komplikasyona neden olabilir ve bu tedaviler kadınlara hastalığın seyrinde erkeklere olduğu kadar erken önerilmez.

Raynaud Hastalığı

Episodlar (hastalık nöbetleri) genellikle soğuğa (soğuk havaya) maruz kalma ya da duygusal gerginlik tarafından tetiklenir. Raynaud hastalığı sıklıkla skleroderma, lupus ve romatoid artrit gibi bir bağ doku hastalığı olan kişilerde gelişir.

Raynaud HastalığıDüzenli olarak havalı matkap ya da zincir testere kullanan kişilerde de gelişebilir. Bu gibi aletlerin düzenli olarak kullanılması, ellerdeki kan damarlarını tahrip edebilir. Sigara içenlerde de oluşma olasılığı daha yüksektir.Bu hastalık, ilgili başka bir hastalık olmaksızın meydana geldiğinde Raynaud hastalığı; diğer tıbbi durumlarla ilgili olarak meydana geldiğinde ise Raynaud fenomeni (olgusu) olarak adlandırılır. Raynaud hastalığı kendini ilk kez bir kişinin onlu yaşlarının sonunda ya da 20′ lerinin başında gösterir ve kadınları erkekleri etkilediğinden çok daha sık etkiler.

SEMPTOMLAR
Arterler (atardamarlar) büzüştüğünde, el ve ayak parmaklarınızın derisi önce beyazlaşır sonra kandaki oksijen tüketildikçe moranr (mavileşir). Genellikle el ya da ayak parmaklarının ucundaki anormal olan (beyaz ya da mor (mavi)) kısımla buna bitişik daha normal doku arasında belirgin bir demarkasyon çizgizi (sınır) mevcuttur. Etkilenen ekstremitede aynı zamanda genellikle uyuşukluk ya da karıncalanma vardır. Daha sıcak bir ortama (havaya) girdikten 5 ila 10 dakika sonra kılcal damarlar dilate olur (açılır) ve kan akışı yeniden başlar.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Raynaud hastalığı ya da fenomeni (olgusu) genellikle doktorunuza yaptığınız tanımlamayla teşhis edilir. Bu hastalığı teşhis etmek için genellikle testlere gerek yoktur fakat bu hastalıkla ilgili olarak lupus ve diğer bağ doku hastalıkları ya da elinizde daha önce gerçekleşen bir yaralanma gibi altta yatan başka bir hastalığınız olup olmadığını belirlemek için sıklıkla bu testler yapılır.

Genel olarak tedavi, bir atağı önlemek için kendinizi bir şapka, sıcak tutan çoraplar ve eldivenlerle soğuktan korumanızı kapsar. Buzdolabından yiyecek çıkarırken bile (tek parmaklı) eldiven giymek isteyebilirsiniz. Sigarayı bırakmak şarttır. Nifedipin gibi vazodiİatör (damar genişletici) ilaçlar ve biyolojik geri bildirim (biofeedback) teknikleri de semptomları rahatlatabilir.

Damar Sertliği

Kan, arter (atardamar) olarak adlandırılan tüplerden vücudun tüm bölgelerine pompalanır. Hayatta kalmanız için bu kan damarlarının iyi bir şekilde çalışıyor olması çok önemlidir.
Sağlıklı bir arter (atardamar), temiz. Düz bir kılıfı vardır ve kan akışını engelleyen blokajlar bulunmaz.

Ateroskleroz (damar sertliği), arter duvarlarının iç kılıfında mikros¬kobik hasarlar olarak başlar. Yüksek kan basıncı (tansiyon), sigara içmek, diyabet (şeker hastalığı), yüksek kolesterol ve trigliserid, muhtemelen yüksek homositein, kanın daha kolay pıhtılaşmasına neden olan durumlar, kokain gibi maddeler ve androjenler ve muhtemelen arterlerin (atardamarların) iç kılıflarının enfeksiyonu gibi birçok şey bu hasara neden olabilir.

bolum22_9

Hasarın ilk belirtileri, arterlerin (atardamarların) duvarında görülen ve plak olarak adlandırılan yağlı çizgilerdir. Bu yağlı çizgiler erken yaşlarda başlar ve genç yetişkinler de bile görülebilir.

Başlangıçtaki hasara ne neden olursa olsun, sonuç; kan akımından gelen trombositlerin o alanda toplanması ve kısa bir süre sonra yulaf çorbasına benzer bir yağ, kalsiyum birikintileri ve hücre parçalarından oluşan bir karışımla birleşmesidir.

Yavaş yavaş arter (atardamar) duvarından hücreler bu karışımı çevreler. Arter (atardamar) duvarında iltihaplanma vardır; bağışıklık sistemi akyuvar hücreleri harekete geçer, hızla zarar görmüş bölgeye ilerler ve, başarısızca, bunu iyileştirmeye çalışırlar.

Yağ birikintisinin üzerinde lifsi bir kapak oluşur. Bu birikinti gittikçe kan akışını engelleyerek ve sonunda da göğüste bir ağrıya (anjina) neden olarak büyüyebilir. Lifsi kapak yırtılabilir ve böylece de bir kalp krizine neden olur.

SEMPTOMLAR
Daha fazla materyal (madde) biriktikçe bir ateroskleroz plak büyümeye devam eder ve sonunda arterden (atardamardan) kan akışını engeller. Kan akışı belirli bir kritik noktanın ötesinde engellendi¬ğinde, semptomlar görülür.

Ateroskleroz arterlerde (atarda¬marlarda) oluşursa, göğüs ağrınız (anjina) olabilir ya da kalp krizi geçirebilirsiniz. Beyni kanla besleyen arterlerdeki (atardamarlardaki) blokajlar (engeller), felce neden olabilir. Bacakları kanla besleyen arterler deki (atardamarlardaki) blokajlar (engeller), intermitan klodikasyon olarak adlandırılan ağrılı bir hastalıkla sonuçlanabilir.

Kalp de sürekli olarak oksijen ve diğer besinlere gereksinim duyar. Kalbi besleyen kan damarları koroner arterlerdir. Çok sıra dışı durumlar haricinde, koroner arterler kalbin gereksinim duyduğu oksijen açısından zengin kanı karşılayabilir. Maraton koşusu gibi aşırı eforun sarf edildiği zaman dilimlerinde bu arterler normal kan akışlarının beş katma kadar fazlasını kaldırabilirler.
Kalp kası, gereksinim duyulan çabaya yanıt vermek için ihtiyaç duyduğu kanı aldığında, vücut çalışması gerektiği gibi çalışır; kas, daha çok çalışıyor fakat daha fazla enerji yakıyordur fakat kandan sürekli bir yeni enerji (şeker ya da oksijen gibi) alıyordur.
Ancak kan, kalp kasının gereksinimlerini karşılayacak kadar yeterli enerji sağlayamadığında kötü şeyler olabilir. Kalp kası gerilebilir (bu da göğüs ağrısına neden olur), daha az etkin bir şekilde pompalama yapabilir, kalp ritmi bozuklukları oluşabilir ve hatta aniden kan pompalamayı kesebilir, ki bu kardiyak arresttir (kalbin durmasıdır).

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Aterosklerozla savaşmada ilk adım, hastalığın gelişimini engellemektir. Bunu, az yağ içeren bir diyet (beslenme), sigarayı bırakmak, yüksek kan basıncını (tansiyonu) kontrol altında tutmak, diyabeti (şeker hastalığını) tedavi etmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi yaşam tarzınızda yapacağınız değişikliklerle gerçekleştirebilirsiniz.

Doktorunuza, günde bir aspirin almanın sizin için iyi bir fikir olup olmadığını sorunuz. Bir kalp krizi geçirmişseniz, tüm bu önlemler çok daha önemlidir; başka bir kalp krizi geçirme ve vaktinden önce ölme olasılığınızı azaltabilirler. Arterlerinizdeki (atardamarlarınızdaki) blokajlar (engelleyici şeyler) ilaç kullanmanıza rağmen zayıflatıcı semptomlarınızın olmasına neden olan bir noktaya eriştiyse -ya da bir kalp krizi geçirme riskiniz ciddiyse anjiyoplasti ya da ameliyat olmanız gerekebilir.

Ateroskleroz Nasıl Oluşur?

B Bu aşamada, onlu yaşların sonunda ve erken yetişkinlikte, kandan gelen yağlı parçacıklar intimaya nüfuz edip yerleşir ve yağlı bir çizgi (plak) oluşturur.

C Yağ birikimi yıllarca devam eder ve ateroskleroz plağı büyür. Plaktaki yağ birikintisini lifsi kapak olarak adlandırılan bir doku sarar. Plak, kanın aktığı açık kanala doğru çıkıntı yapmaya başlar. Arter (atardamar) duvarı kalınlaşır.

D Bu süreç, kanalı gittikçe daraltarak devam edebilir. Bir noktada kan akışı engellenir ve kalbin bu arter (atardamar) tarafından beslenen kısmı çok fazla çalışmak zorunda kalırsa, anjinanız (göğüs ağrınız) olur.E Bazen lifsi kapak yırtılır ve kanaldan geçen kan hücreleri plağın yağlı iç yüzeyine maruz kalır. Bu, yırtığın olduğu yerde bir kan pıhtısının oluşmasına neden olur. Bu değişiklik çok ani oluşabilir ve birçok kalp krizinin sebebidir.