Zeval Vakti Ne Demek

Zeval vakti nedir, zeval vakti nasıl hesaplanır

Zeval vakti; Güneşin gökyüzünün tam ortasından ayrılıp batıya doğru hareket etme sürecidir.

Zeval kelimesi, Zale kelimesinden türemiştir manası ise şudur; yer değiştirmek, ayrılmak, yok olmak, güneş batıya gitmesi, güneş tam tepe noktaya gelmesi gitmesidir.

Öğle namazı vakti Zeval süreciyle girer. Zeval sözcüğü öğle namazının vaktinin girdiğini öğrenmek için bir simgedir. Öğle vakti, güneşin gökyüzünde en tepede seyretmesinin ardından batıya doğru ilerlemesiyle başlar ve gölgesinin bir misli uzamasına kadar sürer.

Okulda Saç Uzatmak Serbest mi Yasak Kalktı mı

Bugünlerde gerek facebook sayfamızdan gerekse sitemiz iletişim bölümümüzden bizlere okulda saç uzatmak serbest mi , okullarda saç uzatma yasağı kalktı mı ,okullarda saçımızı uzatabilir miyiz , müdür ya da öğretmenler saç uzatan öğrencilere bir şey der mi tarzında sorular geliyor. Eokulmedya.com uzman editörlerimiz bu konuyu ele aldı. Öncelikle bu tartışmalar başlatan Milli Eğitim Bakanının yaptığı Kılık Kıyafet Yönetmeliği değişikliği sonrası açıklamalarına bakalım.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer : Öğrenciler Okula uzun Saçla Gidebilecek Ancak Temiz ve Bakımlı Olması Şartıyla

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, bakımlı ve temiz olmak şartıyla öğrencilerin saçlarını uzatabileceğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanı Dinçer, okullarda serbest kıyafet uygulamasına ilişkin açıklamada bulundu.

Dinçer, bu değişikliğe ihtiyaç duymalarındaki başlıca sebebin Türkiye’deki demokratikleşmenin gelişmesi ve yaygınlaşması olduğunu belirtti.

Milli Eğitim Bakanı, “Türkiye’de otoriter yapıdan demokrasiye doğru ilerleyen süreç içerisinde biz de eğitim sisteminde demokratikleşme yapmaya çalışıyoruz.” dedi.

Dinçer, ikinci olarak ise tüm dünyada eğitim sisteminin giderek daha esnek hale geldiğini ve daha önce var olan arz odaklı eğitim anlayışından talep odaklı bir eğitim anlayşına doğru bir evrimleşme söz konusu olduğuna dikkat çekti.

“Eğitim sistemimizde buna paralel olarak esneklik sağlamaya, biraz zenginleştirmeye, çeşitlendirmeyeçalışıyorduk hatırlarsanız.” diyen Dinçer, okul kıyafetlerinin serbestleşmesinin bu iki gelişmeyi pekiştiren ve bunlara paralel bir gelişme olduğunu vurguladı.

Dinçer, bu yeni uygulamayı çok önemsediğini, çünkü bu eğitim sistemimizin daha demokratik ve esnek olduğuna dair bir sembolü ortaya koyacağını ifade etti.

Dinçer, “Siz temel değerler olarak demokratikleşiyorken otoriter bir anlayışı sembolize eden tek tip elbiseyiuygulamaya devam ettiğinizde, bu birbiriyle çok uyumlu görünmüyordu.” diye konuştu.

Uygulamada esas olan şey çocukların okula serbest kıyafetle gelmesini sağlamak olduğunu kaydeden Dinçer, “Tabi bunun dışında istisnalar var, bunları belirledik. Mesela lise çağındaki çocuklarımız sakal ve bıyık bırakamayacak, kızlarımız makyaj yapamayacak. Zaten bunlar önceki yönetmeliklerde de vardı. Yine kızlarımız diz üstü veya derin yırtmaçlı etek, vücut hatlarını belli eden tayt veya şeffaf elbiseler giyemeyecekler.” dedi.

Bunların dışında öğrencilerin serbestçe giyinebileceğini belirten Milli Eğitim Bakanı, bakımlı ve temiz olmak şartıyla öğrencilerin saçlarını uzatabileceğini kaydetti.

Bu konuda en çok eleştiri yapılan noktanın zengin-fakir arasında eşitsizliği arttırmayacak mı konusu geldiğini aktaran Dinçer, bunun doğru bir eleştiri olmadığını ve bu konunun birkaç boyutu bulunduğunu belirtti.

Tek tip kıyafetten bahsedildiğinde aslında iki farklı şeyden bahsedildiğini ve bunlardan birinin önlük olduğunu söyleyen Dinçer sözlerini şöyle sürdürdü: “Önlük artık şehirlerde çok kullanılmıyor. Daha çok kırsal çevrelerde kullanılıyor. Bu, o bölgede veli için zaten maliyet demek. Şehir merkezlerinde ise daha çok okul forması var. Sizler de biliyorsunuz okul yönetimi belirli bir mağazayla belirli bir ücret üzerinden anlaşıyor ve velileri oraya yönlendiriyorlar. Bu da ciddi bir maliyeti beraberinde getiriyor. Halbuki çocuklar günlük kıyafetlerini giyip geldiklerinde bu maliyet olmayacak.”

“TARTIŞMALAR MEVCUT STATÜKOYA ÇOK ALIŞMIŞ OLMAMIZDAN KAYNAKLANIYOR”

Ayrıca çocukların okul çıkışında aynı arkadaşlarıyla oynamaya devam ettiğine dikkat çeken Dinçer, “Eğer kıyafetler okul dışında sorun olmuyorsa okulda da olmayacak diyorum. Başlangıçta yadırganabilir ancak zaman içinde alışılacağını düşünüyorum.” diye konuştu.

Dinçer, kıyafet farklılığı gerçekten sorun olacaksa, bunun halihazırda ayakkabı markası veya pantolon üzerinden de yapılabileceğini belirtti.

Milli Eğitim Bakanı, “Tartışmaların mevcut statükoya çok alışmış olmamızdan ve alışkanlıklarımızı terketmenin verdiği tedirginlikten kaynaklandığını düşünüyorum. Yeni uygulamayla birlikte bu endişeler ortadan kalkar umarım.” diye konuştu.

Okullarda başörtüsünün serbest olmasına ilişkin ise Dinçer, “Kur’an-ı Kerim derslerinde başörtüsü takılabileceğine yönelik bir düzenleme yaptık. İleride neler olur, o konuda birşey söylemem zor.” dedi.

“Önümüzdeki günlerde eğitim sisteminde farklı yenilikler görecek miyiz?” şeklindeki soruya Milli Eğitim Bakanı Dinçer, gülümseyerek “Onu önümüzdeki günlerde konuşsak olmaz mı?” şeklinde cevapladı.

Yukarıdaki açıklamalara baktığımızda ;

Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER’in geçmişte yaptığı bu açıklamanın öncelikle herhangi bir resmiyeti yok. Çünkü kılık kıyafet yönetmeliği henüz öğrencilere saç uzatma iznini tam bir açıklıkla izin vermemektedir. Ancak Bakanın açıklamaları çok önemli. Her ne kadar bu açıklamalar öğrencilere saç uzatma konusunda tam bir serbestlik vermese de , en azından onların bu durum karşısında haklı bir yönleri olacaktır. Şöyle ki, bu açıklamalara binayen , bir öğrenci saçı uzun diye okuldan geri çevrilemeyecek ya da rencide edilemeyecektir. Öğrencinin saçı bakımlı ve “medeni insan” tabirine uygun ise, saçı uzun okula gelebilecektir.

Okul yöneticileri kuralları uygularken , kılık kıyafet yönetmeliğine uymak zorundadır. Ancak Bakanın açıklamaları doğrultusundan olaya bakarsak, hiçbir öğrenciye saçı uzun diye olumsuz muamele yapmamalılardır. Öğrencinin saçı uzun ancak temiz ve bakımlı ise, bu duruma göz yumulmalıdır.

Sizce Okullarda Saç Uzatmak Tamamen Serbest Olmalı mıdır ?

Atatürk Barajı Nerede

Türkiye’nin önemli barajlarından biri olan , Atatürk Barajı hangi ilde yer alır kısaca bilgi verelim.

Atatürk Barajı, Fırat Nehri üzerinde inşa edilmiş, Şanlıurfa ve Adıyaman il sınırları arasında bulunan enerji üretmek ve sulama ihtiyacını karşılamak amaçlı kurulmuş bir barajdır.

Kaya dolgu biçiminde oluşan barajın gövde hacmi 84 500 000 000 m³ tür. Barajın dış tarafları kaya içi kil ve topraktan meydana gelmiştir. Baraj gölünün zaman içinde yaptığı baskılar nedeniyle ilk kurulduğu yükseklikten 10 metre gerilemiştir.

GAP Projesi kapsamı dahilinde, Karakaya Barajının 180 km’sinde birleşen, Şanlıurfa ilinin Bozova ilçesine 24 km uzaklıkta bulunan Fırat Nehri üzerinde inşa edilmiş baraj, her şeyi ile Türk işçi ve mühendislerin elinden çıkmıştır.

Atatürk Barajı

Atatürk Barajı Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz

İnsanı Diğer Varlıklardan Ayıran Özellikler

Nelerdir

İnsan  beden ve ruh itibariyle yaratılmışların en mükemmelidir. Kuran’da insanın bu iki özelliğiyle en güzel şekilde yaratıldığı ifade edilmiştir. İnsan topraktan yaratılmış ve beden itibariyle diğer canlılara benzemektedir. Akıl ve ruh yönüyle onlardan ayrılır.

Allah; Bitkiler, hayvanlar ve insanlar olarak üç grupta yaratılmışları toplamıştır. Bu varlıkları birbirinden ayıracak nitelikler vardır. Örneğin; bitkiler canlıdırlar ancak bir yerden başka bir yere hareket etme kabiliyetleri yoktur. Hayvanlar ise hareket eder ve kendine has işler yapar. Canlıların hepsi doğar büyür ve zamanı gelince de ölürler. Her canlı gibi insan da bir gün mutlaka ölümü tadacaktır.

İnsan pek tabii diğer canlılardan farklıdır.İnsan; akıl sahibi, düşünme yetisi olan, bilen, irade sahibi, özgür, sorumlu ve inanan bir canlıdır. Bu özellikleri itibariyle insan diğer canlılardan farklı ve Allah’ın yarattıklarının içinde en seçkinidir. Kur’an-ı Kerim’de yer alan “Biz, gerçekten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık”(İsra suresi, ayet 70) ayeti insanın üstün ve değerli bir canlı olduğunun ispatıdır.

Akıl: Akıl, insanı diğer tüm canlı varlıklardan farklı kılan özelliktir.

İnsanı, farklı kılan özellik  aklını kullanarak düşünme yetisi olamasıdır. Bazı hayvanlar insanlardan hızlı koşabilir, fakat insan aklı ile tüm hayvanlardan daha hızlı olmayı sağlayacak arabalar icat edebilir. Bazı hayvanların görme organı insanınkinden daha fazla gelişmiştir, fakat insan bulduğu teleskop veya mikroskop yardımıyla tüm hayvanlardan çok daha iyi görür. Kuşlar, uçabilir, fakat insanlar bir kuştan daha hızlı ve daha uzağa uçabilecek uçaklar üretmiştir. Tüm bu ayrıcalıklar  insan aklı ve bilgisi sayesindedir. Bilgi ve akıl, insanın güçlü olmasını sağlar. İnsanı tüm canlıların en üstün kılan aklı ve bilgisidir.

İnsanı diğer varlıklardan farklı kılan bir diğer özellik duygulardır. Merhamet, şefkat, cömertlik, vicdan, adalet, sabır, sevgi gibi bir çok duygu besler insanlar. İnsan bu duyguları kendi hayatına yansıttığı oranda diğer varlıklardan daha farklı olur.

Hakkında

Böbrek Taşları Böbreğin Hangi Bölgesinde Oluşur

Bilgi

Böbrek taşı, böbreklerde sert maddelerin birikmesiyle oluşur. İdrarda  Kalsiyum oksalat, veya ürik asit gibi maddelerin normal seviyesinden daha yüksek  bulunursa böbrek taşı oluşumuna sebebiyet verir.

Şiddetli böbrek ağrılarına, idrar kanalının herhangi bir düzeyinde takılarak idrar akışına mani olan taşlar sebebiyet verir. Böbrek Taşı oluşması beslenmemizle doğrudan ilişkilidir. Beslenmemize dikkat edersek böbrek taşı sorunu yaşama riskimiz o kadar azalır.

Böbrek taşı böbreğin toplayıcı sisteminde veya ana kanalda oluşurlar. Ağrı Böğürde ise; taş, böbrek ya da üst idrar yollarında bulunabilir. Diğer yerlerde bulunan taşlarda ise ağrı yaşanabilecek yerler değişir. Böbrekler bel kemiğimizin iki yanında, kaburgaların hemen altında bulunur. Yumruk büyüklüğünde, fasulye şeklindeki çift organımızdır. Taş oluşumunun sıkça seyrettiği organdır.