Böbrek İltihabı ve Nefrotik Sendrom

Bu zarar iltihaplanmadan kaynaklanıyorsa böbrek iltihabı denir. Böbrek iltihabı genelde idrarda kana neden olur, kan miktan bazen idrar pembeye ya da kırmızıya dönüştürebilecek kadar yoğun olabilir. Boğaz enfeksiyonundan ya da deride streptokoklu bakteri bulunmasından sonra ya da Berger hastalığı (böbreğe saldıran antikorlardan kaynaklanan bir hastalık), orak hücre anemisi ya da deri veremi gibi hastalıkların bir parçası olarak görülebilir.

Bir glomerül rahatsızlığı, kandan idrarın içine albumin denilen yüksek miktarlarda proteinin sızması ile sonuçlandığında nefrotik sendrom görülür. Bu da albümin kan damarlarında sıvı tuttuğu için gelişen su toplaması ile kanda ve vücutta albümin seviyesinin düşmesi ile sonuçlanır. Kandaki albümin seviyesi düştüğünde sıvılar vücuttaki dokulara daha kolay sızar ve şişmelere neden olur.

nf

Nefrotik sendrom erkeklerde kızlardan daha sık görülür. Çoğunlukla 2-6 yaşları arasında gelişir ve 20’li yaşların başına kadar nüksedebilir. Bebeklerin ilk yılında anneden geçen enfeksiyondan dolayı doğuştan olan nefrotik sendrom da görülebilir.Komplikasyonlar arasında kan pıhtısı, kanama sorunları ve enfeksiyonlara karşı zayıflık (karın zarı iltihabı idrar yolu enfeksiyonu ve zatürree gibi) sayılabilir.

Nefrotik sendromun (özellikle 10 yaşından küçük çocuklarda) çok sık rastlanan nedenlerinden biri minimal-change rahatsızlığıdır. Bu hastalıkta böbrek biyopsisi böbreğin en az derecede zarar gördüğünü ortaya çıkarır. Minimal-change rahatsızlığı olan birçok çocuk tedaviye çok iyi cevap verir.Daha nadir rastlanan ve daha ciddi olan böbrek iltihabı ve nefrotik sendrom vakaları tedaviye çok iyi cevap vermez.

SEMPTOMLAR
Böbrek iltihabı ve nefrotik sendrom belirtileri hastalığın nedenine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Nefrotik sendrom görülen çocuklar, genelde normalden çok daha az idrar çıkarırlar. Ayrıca şişerler ve göz çevreleri, karın, eller ve ayaklarda şişlikler görülür. Kilo alma (fazla sıvıdan), karın ağrısı, iştah kaybı ve ishal de sık görülür. Yüksek kan basıncı da yaşanabilir.

Böbrek iltihabı; su toplanması, yüksek kan basıncı ve az idrar çıkışı ile kendisini belli eder. İdrardaki kan, idrarın kola ya da çay gibi görünmesine neden olur ve idrarda kan pıhtıları görülebilir. Bazı vakalarda kan normal görünebilir.

Diğer belirtiler arasında asabiyet, yorgunluk, karında ve yanlarda ağrı ve ateş vardır. Streptokok enfeksiyondan sonra bu belirtiler yaklaşık olarak bir ay sürer; ancak idrar problemleri bir yıl kadar devam edebilir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Böbrek iltihabı ve nefrotik sendrom, bazen rutin bir kan ya da idrar analizi sırasında ortaya çıkabilir. Çocuğunuz su topluyorsa doktorunuz idrar tahlili ve kan testleri yapabilir. Ayrıca çocuğunuza böbrek biyopsisi yapılması da gerekebilir.

Yüksek kan basıncını izlemek ve tedavi etmek için bazen hastaneye yatılması gerekir. Böbrek iltihabı ve nefrotik sendromu olan çocuklar enfeksiyona ve şişmeden kaynaklanan nefes alma sorunlarına daha meyillidirler.

Tedavi hastalığa neden olan duruma göre değişiklik gösterir. Nefrotik sendromda çocuklara az tuzlu, yüksek proteinli bir diyet verilebilir. Ayrıca vücuttan sıvıyı atmak için idrar sökücü ilaçlar ile iltihaplanmayı azaltmak için kortikosteroid ilaçlar da kullanılabilir.

Tedaviye rağmen bazı çocuklarda böbrek yetmezliği görülebilir. Çocuğunuz kortikosteroidlere cevap vermezse ya da bu rahatsızlık sık sık nüksederse diğer ilaçlarla tedavi ya da böbrek nakli de gerekebilir.

Yanıklar

ynaık

Enfeksiyon riski yanığın ciddi­yeti ve nüfuz alanı ile birlikte artar. Yanan bölgeyi uzun bir süre soğuk su altında tutmak acıyı ve cUdin sıcaklığını azaltır ve daha fazla dokunun zarar görmesini engeller. Aşağıda yazılanların dışında bir yanığın üzerine asla yağ ya da merhem sürmeyin.

Yanan bölge avuç içinizden daha büyükse; yüzünüzde, genital bölgenizde veya ellerinizdeyse ya da elektrik veya bir kimyasal maddeden kaynaklanıyorsa vakit kaybetmeden tıbbi yardım almanız gerekir.2 yaşından küçük çocuklar ve yaşlarda için her türlü yanık ciddi olabilir ve tıbbi yardım alınması gerekir.

Duman, buhar ya da gaz teneffüs etmiş kişilerin ciddi iç yanıkları olabilir ve bir doktora görünmeleri gerekir. Su toplayan güneş yanıklarının tedavi edilme­leri gerekir.

Birinci derece yanıklar:
Cildin en üstteki tabakasına (epidermis) zarar verir. Deri pembe ya da kırmızı olabilir, hafif şişebilir ve ağrı yaşanabilir.

Anında bakım
: Yanan yeri 5-10 dakika kadar sürekli akan suyun altında tutun ya da yanan bölgeye soğuk kompres (havluya sarılmış buz) uygulayın. Ağrıyı ve şişmeyi önlemek için ibuprofen ya da asetaminofen kullanın.

İkinci derece yanıklar:
Cildin iki tabakasına (epidermis ve dermiş) zarar verir. Deri soyulmuş ve şişmiş gibi görünür ve kiraz kırmızısı olabilir. Yoğun bir ağrı yaşanabilir. Deri o sırada ya da daha sonra su toplayabilir.

Anında bakım: Su toplamalarını patlatmayın. Cilde yapışmış olan giysileri çıkartmayın. Yanan yeri 5-10 dakika kadar sürekli akan suyun altında tutun ya da yanan bölgeye soğuk kompres (havluya sarılmış buz) uygulayın. Sonra da yanan bölgenin üzerindeki giysileri dikkatli bir şekilde çıkarın.

Yanan bölgeyi temiz bir havlu ile nazikçe kurulayın. Yanan yeri kalbin üzerinde tutun. Ağrıyı ve şişmeyi önlemek için ibuprofen ya da asetaminofen verebilirsiniz.

İkinci derece yanıklarda yanan bölge avuç içinizden daha büyükse; yüzünüzde, genital bölgenizde veya boynunuzdaysa ya da güneşten kaynaklanıyorsa vakit kaybetmeden tıbbi yardım almamız gerekir.

Yakınlarınızda bir sağlık kurumu yoksa enfeksiyonlan önlemek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için patlayan su toplamalarının üzerine basitrasin merhemi ya da bal sürün. Yanmış deriye bir şey sürebilece­ğiniz tek durum budur.

Üçüncü ya da dördüncü derece yanıklar: Cildin bütün tabakalarına zarar verir ve alttaki kan damarları ile sinirleri öldürürler.
Dördüncü derece yanıklar yangın ya da yüksek voltajlı elektrik gibi üçüncü derece yanık nedenlerine uzun süre maruz kalmaktan kaynaklanır. Cildiniz beyaz ya da kömür siyahı olur. Sinirler zarar gördüğü için acı daha azdır.

Anında bakım: Yardım istemesi için birilerini çağırın ya da siz 9H’i arayın. Havayolunu, nefes alımını ve kan dolaşımım kontrol edin. Deriye yapışmış giysileri çıkartmayın.

Ağzın Yanması (sıcak yiyecek ya da içecekten): Genellikle fazla ciddi bir durum olmasa da çok acı verici olabilir.Anında bakım: Yanan bölgenin sıcaklığını düşürmek ve acıyı dindirmek için kişinin soğuk su ile 5-10 dakika gargara yapmasını sağlayın. Ağrı varsa ibuprofen ya da asetaminofen verin. Birkaç gün boyunca sıcak yiyecek ve içecek­lerden uzak durun. Ağrı devam ederse doktorunuza başvurun.

Aşındırıcı kimyasal yanıklar
: Cildin ve dokuların birçok tabakasını yakabilir.

Anında bakım: Mümkünse sizi kimyasallardan koruması için tek kullanımlık ameliyat eldiveni kullanın. Kendinize ya da başkala­rına bulaştırmamaya dikkat edin.
Yanan bölgeye 15-20 dakika boyunca soğuk su tutun.

Kimyasal maddenin kabının üzerinde kullanma talimatları varsa bu talimatlara uyun. Yardım istemesi için birilerini çağırın ya da siz 112’i arayın.

Yanma hissi geri gelirse 10 dakika boyunca soğuk su tutmaya devam edin. Tıbbi yardım gelene kadar kişinin yanından ayrılmayın.

Ateroskleroz Nasıl Oluşur?

B Bu aşamada, onlu yaşların sonunda ve erken yetişkinlikte, kandan gelen yağlı parçacıklar intimaya nüfuz edip yerleşir ve yağlı bir çizgi (plak) oluşturur.

C Yağ birikimi yıllarca devam eder ve ateroskleroz plağı büyür. Plaktaki yağ birikintisini lifsi kapak olarak adlandırılan bir doku sarar. Plak, kanın aktığı açık kanala doğru çıkıntı yapmaya başlar. Arter (atardamar) duvarı kalınlaşır.

D Bu süreç, kanalı gittikçe daraltarak devam edebilir. Bir noktada kan akışı engellenir ve kalbin bu arter (atardamar) tarafından beslenen kısmı çok fazla çalışmak zorunda kalırsa, anjinanız (göğüs ağrınız) olur.E Bazen lifsi kapak yırtılır ve kanaldan geçen kan hücreleri plağın yağlı iç yüzeyine maruz kalır. Bu, yırtığın olduğu yerde bir kan pıhtısının oluşmasına neden olur. Bu değişiklik çok ani oluşabilir ve birçok kalp krizinin sebebidir.

KİŞNİŞ

Coriandrum sativum L. (Umbelliferae) türünün kurutulmuş olgun meyvalandır. Bu tür 20-60 cm yük-

seklikte, tüysüz, bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Yapraklar parçalı, çiçekler beyaz veya pembe renklidir. Bütün bitki özel bir kokuya sahiptir. Anadoluda yabani olarak rastlandığı gibi, meyvalan için ekimi (bilhassa Konya ve Burdur yörelerinde) de yapılmaktadır.

Dışgörünüş: Meyva esmer sarı renkli, küre biçiminde, 2-7 mrri çapında, özel kokulu, baharlı, tatlımsı ve yakıcı lezzetlidir.

Bileşim: Uçucu yağ {% 0.3-0.4), tanen, rezin ve şekerler taşımaktadır.

Etki ve kullanılış: İştah açıcı, gaz söktürücü ve hazmettirici olarak kullanılmaktadır. Baharat olarak ve bazı içkilerin (likörler) hazırlanmasında da kullanılır.

Kullanılış şekli: İnfusyon (% 3) günde 2-3 bardak içilir. Üzeri şeker ile kaplanmış şekli “Kişniş şekeri” ismiyle tanınır ve bu şekilde de kullanılır.

Diğer isimler: Kara kimyon.

Bifora radians Bieb. (Küçük kişnişotu, Yabani kişnişotu): 10-80 cm yükseklikte, tüysüz, parçalı yapraklı, beyaz çiçekli, bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Özel ve kuvvetli bir kokusu vardır. Anadoluda yaygın bir türdür.

Özel kokulu bir uçucu yağ taşır.

Midevi ve gaz söktürücü etkilere sahiptir. Doğu Anadoluda (Van ve Doğubeyazıt) yemeklere (bilhassa çorbalara) tat vermek için kullanılır.

Diğer isimler: Aşuti.

Anadoluda yetişen bu türler henüz kimyasal ve farmakolojik olarak incelenmemiştir.

SOLUNUM

Akciğer volümü muhtelif pozisyonlarda ve adale aktivitesinin yavaşladığı hallerde azalır. Kardiak output’un düşmesi akciğerin bazı bölümlerinde perfüzyonun azalmasına sebeb olur ki sonucunda da aleveoler ventilasyonları ölü boşluğu oranı değişir. İnspirasyon volümündeki değişmelerin olmayışı akciğerlerde eşit olmayan genişlemelere sebeb olur ki bunun sonucunda bölgesel atalektazi veya hiperventilasyon oluşur. Bu değişiklik ventilasyon perfüzyon anomalilerine gider ki bu da anormal arteriel kan gazı değerlerini ortaya çıkarır. Sinir kas blokajı yapan ajanlar solunum adelelerinde zayıflama ve paralizi meydana getirerek pulmoner ventilasyonu etkilerler.