İstanbul’un bu semtleri beyaz yakalıların yeni tercihi!

İstanbul’da Kadıköy, Beşiktaş, Şişli, Beyoğlu, Bakırköy, Fatih, Üsküdar ve Beykoz… Yüksek eğitime sahip beyaz yakalıların yoğunlukta yaşadığı ilçeler olarak biliniyor.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi tarafından gerçekleştirilen ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteklediği Mahallem İstanbul Projesi beyaz yakalıların artık İstanbul’un farklı ilçelerinde yaşamaya başladığını ortaya koydu. Peki yüksek eğitimli beyaz yakalıların yaşamak için yeni tercihi hangi ilçeler ve semtler olmaya başladı?

 

İşte Mahallem İstanbul Projesi’nin çarpıcı sonuçları!

• Son 5 yılın verileri incelendiğinde, yüksek lisans ve doktora mezunu olan yüksek eğitimli nüfusun en fazla arttığı ilçeler Ümraniye, Pendik, Küçükçekmece, Maltepe, Esenyurt, Başakşehir, Sancaktepe ve Çekmeköy olurken, yüksek eğitimli nüfusu kaybetmeye başlayan ilçelerin başında Kadıköy, Üsküdar, Fatih, Şişli, Bakırköy, Beşiktaş, Beykoz ve Beyoğlu geliyor.

• İstanbul’da beyaz yakalılar artık Ümraniye, Pendik, Küçükçekmece, Maltepe, Esenyurt, Sancaktepe, Çekmeköy ve Başakşehir gibi ilçeleri tercih etmeye başladı.

• Mahalleler açısından incelendiğinde ise Maltepe’den Zümrütevler, Cevizli, Başıbüyük; Küçükçekmece’den Atakent; Beylikdüzü’den Adnan Kahveci; Başakşehir’den Başakşehir Merkez; Sancaktepe’den Emek ve Ümraniye’den Tatlısu yüksek eğitimli nüfusun tercihinin yoğunlaştığı mahalleler oldu.

Küçükçekmece Atakent mahallesinde son bir yıldaki nüfus artışı 7 bin kişi olarak gerçekleşti ve Atakent İstanbul’un en kalabalık mahallesi oldu.

• Yüksek eğitimli nüfusunu kaybetmeye başlayan mahallelerin başında ise Kadıköy’den Erenköy, Göztepe, Suadiye, Fenerbahçe, Şişli’den Fulya ve Teşvikiye, Beşiktaş’tan Etiler, Konaklar, Ulus, Bakırköy’den Ataköy 2-5-6. Kısım ve Yeşilköy, Üsküdar’dan Altunizade geliyor.

• Nüfus azalışı ve artışının en yüksek düzeylerde seyrettiği mahalleler, İstanbul’un nüfus hareketliliğinin yoğunlaştığı mahalleler olarak kabul edilirken, giderek merkezden çevre ilçelere doğru bir hareketlilik yaşanıyor.

 

 

İstanbul’da nüfusu giderek artan mahalleler

• Beylikdüzü – Adnan Kahveci ve Yakuplu

• Küçükçekmece – Atakent

• Başakşehir – Merkez, Kayabaşı ve Bahçeşehir 1. Kısım

• Sancaktepe – Fatih ve Abdurrahmangazi

• Esenyurt – Yeşilkent

• Tuzla – Aydınlı

 

İstanbul’da nüfus giderek azalan mahalleler

• Kadıköy – Dumlupınar, Bostancı ve Merdivenköy

• Bağcılar – Evren

• Esenler – Oruçreis

• Üsküdar – Kuleli ve Altunizade

• Bahçelievler – Siyavuşpaşa

 

“İstanbul’da merkezden çevreye doğru genişleme ve hareketlilik var”

Projeyi yürüten İÜ İktisat Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Şeker, İstanbul’da mahalle ölçeğinde geniş bir veri tabanı ve harita tabanlı bir bilgi edinme sistemi kurgulamaya başladıklarını, sisteme yakın zamanda online ve mobil ortamda tüm kullanıcıların erişebileceğini söyledi:

“Nüfus hareketliliğinde artışın olduğu bölgelerin daha çok yeni yerleşim alanları olduğu göze çarpıyor. İstanbul’un yeni sayılabilecek ilçeleri olan bu bölgeler, her ne kadar şehir merkezine uzak görünse de özellikle metro, metrobüs, Marmaray hatlarının yaygınlaşması ve entegrasyonuyla bu olumsuz etki nispeten ortadan kaldırılıyor. Öte yandan aynı özelliklerde bir konutun Kadıköy’deki satılık ve kiralık bedeli ile Beylikdüzü ya da Sancaktepe’deki bedeli arasında önemli farklar söz konusu. Dolayısıyla özellikle yüksek eğitimli nüfus başta olmak üzere, genel olarak hem ekonomik sebepler nedeniyle hem de altyapı sorunlarının göreceli olarak daha az olduğu bu yeni yerleşim alanlarına rağbet giderek artıyor. Ayrıca, şehir merkezi diyebileceğimiz ilçelerin bir kısmında yaşanan kentsel dönüşüm de bu durumu tetikliyor. İstanbul’daki en önemli sorun olan ulaşım alanındaki iyileştirmeler devam ettikçe şehir dışa doğru genişleyecek.”

Kaynak: http://blog.zingat.com/istanbulun-semtleri-beyaz-yakalilarin-yeni-tercihi/

Emlak Konut kampanyası açıklaması

Emlak Konut, kampanya ile ilgili Kamuoyu Aydınlatma Platformu aracılığıyla bir açıklama yayımladı.
Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ, inşaat şirketlerine yönelik bir çatı şirketi kurulması ya da yüklenici dışındaki şirketlerin dahil edilmesi gibi bir planlamalarının bulunmadığını duyurdu.

Emlak Konut projeleri satışı yapılacak

Emlak Konut’un, Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlanan açıklamasında şu satırlar yer aldı:
“Bazı basın kuruluşlarında Emlak Konut’un tüm konut projelerini bünyesinde kurulacak bir çatı şirketinde toplayarak kampanya düzenleyeceği ve onlara finansal destek sağlayacağı yönünde bazı açıklamalar birkaç gündür yayınlanmaktadır. Dün yaptığımız KAP duyurusundan da anlaşılacağı üzere Emlak Konut projelerine yönelik olarak bir satış kampanyası çalışması yapılacaktır. Halihazırda Emlak Konut’un inşaat şirketlerine yönelik bir çatı şirketi kurulması ya da hazırlanan kampanyaya yüklenicilerinin dışındaki şirketlerin dahil edilmesi gibi bir planlamamız bulunmamaktadır.”

 

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/emlak-konut-kampanyasi-aciklamasi/

5 soruda “Kira depozitosu”

Havaların ısınmasıyla birlikte taşınma hareketliliği de artmaya başladı. Taşınma esnasında en çok sorun olan konulardan biri de depozitodur. Taşındığınız evi de yeni taşınacağınız evi de ilgilendiren bir konudur. İşte depozitoyla ilgili bilinmesi gerekenler…
Bu yazıyı okumaya başlamadan önce “Neden taşınıyoruz?” “Taşınma hareketliliğinde şampiyon ilçeler”, “Taşınırken nerelere dikkat edilmeli?” gibi ilginizi çeken yazılara da göz atabilirsiniz!

 

1. Kira depozitosu nedir?

Kira depozitosu; Kiracının evde yaşadığı sürece mekanda yaşanabilecek sorunlar karşılığında alınır. Evde kiracıdan sebep yaşanabilecek sorunlar sebebiyle bu ücret talep edilir. Evde kiracıdan sebep zararlar oluşması durumunda ya zararlar kadar tutar düşülür ya da geri ödenmez.

2. Kira depozitosu bedeli ne kadar olmalı?
Kira hukukunu kapsayan Borçlar Kanunu’na göre ev sahibi kiracısından istediği oranda depozito isteyemez. Kira hukukunun Borçlar Kanunu’nun 342. maddesine göre, kiralama esnasında kiracının ev sahibine güvence vermesi gerekiyor. Bu kanuna göre depozito üç aylık kira bedelini aşamaz. (MADDE 342- Konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamaz.)

 

3. Hangi durumlar geri ödenmez?
Eğer eve ciddi zararlar verilmişse depozito geri ödenmez. Aynı şekilde kiracının yönetim giderlerine katılmaması, apartman aidatını ödememesi, kira borcunun olması gibi durumlarda ücret geri ödenmez.

4. Evdeki hangi zararlar depozitonun geri verilmemesini sağlar?
Kiracı olarak oturduğunuz evde uzun zamandır yaşıyorsanız duvarın rengi solabilir, lekeler oluşabilir. Kapı ya da pencerelerde eskime yaşanabilir. Yani zamanla evde bir yıpranma söz konusu olur ve ev sahibi bunun için bir ücret talep edemez. Ya da ilk taşındığınızda evi kendinize göre dekore etmek isteyebilir, duvar rengini olduğundan daha koyu bir renge boyatabilirsiniz. Ancak bu konuda ev sahibiyle anlaşmanızda fayda var! Aksi takdirde ev sahibi bunların kendinden habersiz yapıldığı belirterek, geri ödemeyebilir. Aynı şekilde evde aşırı zararların (kapının kırılması, duvarın yıkılması, pencere camının kırılması vb.) gibi zararlar, tutardan düşülür.

5. Depozito geri ödenmezse ne yapılmalı?
Oturduğunuz eve ciddi zararlar vermemenize rağmen ev sahibi depozitonuzu ödemek istemiyorsa, bu konuyla ilgili dava açabilirsiniz.

Kaynak: http://blog.zingat.com/5-soruda-depozito-ile-ilgili-bilinmesi-gerekenler/

Emlak Konut ile TOKİ arasında 1.1 milyar TL’lik arsa protokolü

Emlak Konut Gayri̇menkul Yatırım Ortaklığı AŞ (Emlak Konut GYO) ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) arasında arsa satışı için protokol imzalandı.

Emlak Konut GYO’nun Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamasında, Emlak Konut GYO ile TOKİ arasında toplam 7 adet 381 bin 172,34 metrekare olan arsaların 1 milyar 12 milyon 473,50 TL bedel üzerinden Emlak Konut GYO tarafından satın alınmasına yönelik protokol imzalandığı belirtildi.
Açıklamada, arsa alım bedelinin 500 milyon lirasının 29 Eylül 2017’de, kalan 450 milyon 12 bin 596,04 lirasının 29 Eylül 2018’de ödeneceği, 61 milyon 987 bin 877,46 liralık tutarın da TOKİ’den daha önce alınmış olan Bursa Osmangazi’de bulunan arsanın iade edilmesi ve önceki işlemlere istinaden mahsup edileceği bildirildi.

 

Emlak Konut-TOKİ arasında protokole konu arsalar:

• İstanbul Bakırköy ilçesi, Florya’da 81 bin 328 metrekare arsa için 422 milyon 905 bin 600 TL bedel.

• İstanbul Başakşehir ilçesi, Kayabaşı’nda 20 bin 396,7 metrekare arsa için 57 milyon TL bedel.

• İstanbul Çekmeköy ilçesi, Taşdelen’de 187 bin 750 metrekare arsa için 247 milyon 830 bin TL bedel.

• Samsun Canik ilçesi, Yeni’de 3 adet toplam 51 bin 697,64 metrekare arsa için 94 milyon 264 bin 873,50 TL bedel.

Antalya Muratpaşa ilçesi, Bahçelievler’de 40 bin metrekare arsa için 190 milyon TL bedel.

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/emlak-konut-ile-toki-arasinda-1-1-milyar-tllik-arsa-protokolu/

2017 gayrimenkul satışlarını faiz oranları tetikleyecek

“2017 yılında gayrimenkul satışlarını tetikleyen en önemli faktör faiz oranları olacaktır.” Bu sözler, GYODER Başkanı Aziz Torun’a ait. GYODER Başkanı düzenlediği basın toplantısında, yabancıya yaklaşık 4.5 milyar dolarlık satış yapılmasının başarı olarak kabul edilemeyeceğini de belirterek, “Türkiye’deki gayrimenkul yatırımları, Avrupa’ya göre çok daha fazla kazandıracak” sözleriyle dikkat çekti.

 

Faiz oranları gayrimenkul satışını nasıl etkiliyor?

Türkiye gayrimenkul sektörünün üreten, vergi veren, 2 milyon kişiye istihdam sağlayan, 200’den fazla sektörü etkileyen ve dolayısıyla milyonlarca kişiye dokunan bir sektör olduğuna vurgu yapan Aziz Torun şunları söyledi:

“Toplam 1 milyon 341 bin 453 adet konut satışı ile 2015 rakamlarının aşılması, 2016 yılı için önemli bir gelişmedir. Tüm yaşananlara rağmen bu performansın yakalanması gayrimenkul sektörüne duyulan güvenin bir yansımasıdır. Faizlerde anormal bir artış söz konusu olmazsa 2017 yılında da, konut satış adetinin 2016 rakamlarına ulaşacağını öngörüyoruz. Bu yıl gayrimenkul satışlarını tetikleyen en önemli faktör, faiz oranları olacaktır. Bunu GYODER kampanyalarında da çok net bir şekilde gördük. Yıllık faiz oranlarının yüzde 10’un, günlük faiz oranlarının yüzde 1’in altında olması, sürdürülebilir satış grafiğini destekleyecektir.”

 

 

“1 milyon dolarlık yatırım oranı düşürülmeli”

“Türkiye’deki gayrimenkul yatırımlarının, Avrupa’ya göre çok daha fazla kazandıracağının altını çizen Aziz Torun, “1 milyon dolarlık konut alan yabancı yatırımcıya vatandaşlık hakkı tanınması, sektörümüz adına önemli bir adım. Ancak bu oran, gelişmiş ülkelerde bizim sunduğumuz rakamın altında. Yabancı yatırımcının talebini artırmak için bu rakamın aşağı çekilmesi, hatta oranların bölge bölge değişmesi sektörümüze ivme kazandıracaktır. Vatandaşlık hakkının yanı sıra başka teşvikler de devreye girebilir. Oturma izni detaylarının da tanımlanması ve sürelerin uzatılması gibi düzenlemeler, sektörün elini daha çok güçlendirecektir” diye konuştu.

 

Yabancıya yaklaşık 4.5 milyar dolarlık satış, başarı olarak kabul edilemez

Aziz Torun, şöyle devam etti: “Yurtdışına satışlar için de son mevzuat değişikliklerini ve teşvikleri iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bazı ülkeler için enerji kaynakları nasıl bir zenginlikse, gayrimenkul sektörünün de ülkemiz için stratejik bir zenginlik olduğunu söyleyebiliriz. Bugüne kadar bu zenginliğimizi yeteri kadar değerlendirdiğimiz söylenemez. Yabancı yatırımcıya yılda yaklaşık 4.5 milyar dolarlık satış gerçekleştirmemiz, başarı olarak kabul edilemez. Bizim sadece Katar ile ilişkilerimizi geliştirerek bu rakamları aşma potansiyelimiz var. Yabancı bireysel ve kurumsal yatırımcının talep ve beklentilerini doğru okuyarak, bu beklentilere uygun farklı projeler üretmeliyiz. Yabancı yatırımcıları ülkemize çekmek 2017 yılı itibarıyla öncelikli gündemimiz olmalı. Mevcut satış rakamları daha yukarı taşınmalı. Bize düşen sektörde ürün çeşitliliğini artırmak ve Türkiye’nin istikrarlı ve güvenilir bir ülke olduğunu anlatmaktır.“

 

 

“Gayrimenkulü ihracat kalemi olarak görmeliyiz”

Yabancı yatırımcılara yapılan satışların hem sektör hem ülke için önemli olduğunun altını çizen Aziz Torun, “Gayrimenkulü, ülkemizin önemli bir ihracat kalemi olarak görmeliyiz. Biz, önce Türkiye, sonra bölge, sektör ve proje kavramını getirdik. Çok sayıda uluslararası fuara katılarak, sektör temsilcileri birlik olduk, yan yana bir duruş sergiledik. Türkiye gayrimenkul sektörünü temsil ederek ülkemizin tanıtımına katkıda bulunduk. Yabancıya satış düzenlemesi yapıldığında ilk çalışmamız, yabancıların yanlış yönlendirilmesini önlemek oldu. ‘How to buy property’ kitabıyla Türkiye’de yabancıların gayrimenkul sahibi olabilmesinin yollarını göstermeye çalıştık” dedi.

 

Sektörde değişim sürmeli

‘KDV muafiyeti, tapu harcında indirim, damga vergisi, yabancı yatırımcıya vatandaşlık hakkı, GYO’lara ilişkin yeni tebliğ, Gayrimenkul Sertifikası’ gibi teşviklerin hem sektör temsilcileri hem tüketici tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan GYODER Başkanı Aziz Torun şu önerileri getirdi:

“Sektörde değişim sürmeli. Finansman modeli olarak kullanılan Sat-Yap modeli sürdürülebilir olmadığı için tek alternatif olmaktan çıkarılmalı, Yap-İşlet-Sat modeli ve yeni finansman modelleri geliştirilmeli. Marka ülke, marka şehir ve marka proje stratejilerimiz olmalı. Ülkemizin ve şehirlerimizin algısını güçlü şekilde oluşturabilirsek, sektörümüzün algısını da buna paralel yükseltebiliriz. İstanbul’u, Ege’yi, Akdeniz’i, Karadeniz’i farklı özellikleri ile ön plana çıkarmalıyız.”

 

Arsa yatırımı yapanlar imar durumu belirsizliğine maruz kalmamalı

Kesinleşmiş İmar Planlarının kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Aziz Torun, “Halihazırdaki imar durumuna güvenerek arsa yatırımı yapan yatırımcılar, her an değiştirilebilecek bir imar durumu belirsizliğine maruz kalmamalı. Başta büyükşehirlerimiz olmak üzere, kentsel dönüşüm sürecini kapsamlı bir imar reformu ile planlamalıyız. Şehirlerimizin geleceğini talep ve ihtiyaçları göre planlayıp geliştirmeli, değiştirmeli ve dönüştürmeliyiz” diye konuştu.

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/2017-gayrimenkul-satislarini-faiz-oranlari-tetikleyecek/