Egzersizin Sağlıklı Yaşam Üzerindeki Etkileri Nelerdir

Egzersiz yapmanın sağlığımıza etkileri

Yaşamımız boyunca bedenimizle yaptığımız tüm hareketler sağlığımıza olumlu ya da olumsuz olarak etki etmektedir. Yaptığımız hareketler vücudumuzu koruduğu gibi vücudumuza zarar da verebilir.

Egzersiz herkesin gün içinde belirli zaman dilimlerinde yapması gereken hareketlerdir. Egzersizler hem vücudumuzu dinç tutar hem de ruhumuzu sağlıklı hale getirir yani kendimizi psikolojik olarak da iyi hissederiz.

Yaptığımız egzersizler kan şekerimizi düşürür ve kolesterolümüzü dengede tutar. Kilo alımını engeller ve vücudu obezite tehlikesinden uzak tutar.

Egzersiz sayesinde tansiyonumuz dengede olur.

Egzersiz yaparken stresten uzak oluruz ve bu nedenle psikolojimiz de sağlıklı olacaktır.

Egzersizler bağırsakların daha düzenli ve sağlıklı çalışmasını sağlar. Egzersiz ile birlikte bol su tüketilirse kabızlık sorunu olmayacaktır.

Düzenli egzersiz yapan bir kimsenin bedeni sabahları yorgun olmaz ve uykudan dinç uyanır.

Egzersizler sayesinde tüketilen besinler daha rahat ve kolay sindirilir.

Egzersiz sayesinde güzel bir vücudumuz olur.

Egzersiz sayesinde hem vücudumuz sağlıklı olur hem de vücudumuzu hastalık tehdidinden uzak tutmuş oluruz.

 

Atatürk’e Gazilik Ünvanı Hangi Savaştan Sonra Verildi

Atatürk’e Gazi Ünvanı Ne Zaman Verildi, Atatürk Gazi ünvanını hangi savaştan sonra ne zaman almıştır. İşte bilgi :

Sakarya Meydan Muharebesi sonucunda Türkler muhteşem bir galibiyet almış Yunan ordusunu bozguna uğratmıştı. Sakarya Zaferiyle Türk milleti kendine, savaşı ve ülkeyi yönetenlere güven duymaya başlamıştır.

19 Eylül 1921 tarihinde yapılan toplantıda TBMM bu zafere katkılarından dolayı Sakarya Meydan Muharebesi Başkomutanı olan Mustafa Kemal Paşa’ya gazi unvanını ve mareşal rütbesini layık görmüştür.

Atatürk’e Gazilik Ünvanı Neden Verildi Konusunda

Ali Kuşçu Hayatı ve Eserleri Kısaca

Ali Kuşçu Hayatı kısaca, Ali Kuşçu eserleri nelerdir

Ali Kuşçu’nun Hayatı Hakkında Bilgi

Türk-İslam dünyasının en önemli astronomi bilgini olan Ali Kuşçu, 1400 yılında Semerkant’ta dünyaya gelmiştir. Babası, ünlü Türk astronomi bilgini ve dönemin sultanı Uluğ Bey’in kuşçusu vazifesinde bulunduğundan ailesi ‘Kuşçu’ takma adıyla tanınırdı.

Daha çocuk yaşlarında matematik ve astronomi ile ilgilenen Ali Kuşçu, dönemin bu konuda en ileri gelenlerinden matematik ve astronomi eğitimi aldı. Uluğ Bey’in yardımcılığı ve rasathane müdürlüğü vazifelerinde bulundu. Ali Kuşçu, daha sonra Fatih’in daveti için İstanbul’a geldi. Osmanlı-Akkoyunlu sınır bölgesinde büyük ilgi gören Ali Kuşçu, Ayasofya Medresesinde müderris görevine getirildi. Ömrünün sonuna kadar gençleri yetiştirmeyi vazifesi bildi. Ali Kuşçu İstanbul’da o zamana dek astronomi ile ilgilenen ilk bilgindi. Ali Kuşçunun İstanbul medreselerinde verdiği dersler sayesinde astronomi ve matematik alanında gelişme kat edildi. Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474 senesinde İstanbul’da hayatına veda etti.

Ali Kuşçunun Astronomi Türündeki  Eserleri

Şerh-i Zîc-i Uluğ Bey

Risâle fî Halli Eşkâli Mu‘addili’l-Kamer li’l-Mesîr (Fâide fî Eşkâli ‘Utârid)

Risâle fî Asli’l-HâricYumkin fî’s-Sufliyyeyn

Şerh ‘ale’t-Tuhfeti’ş-Şâhiyye fî’l-Hey’e

Risâle der ‘İlm-i Hey’e

El-Fethiyye fî ‘İlmi’l-Hey’e

Risâle fî Halli Eşkâli’l-Kamer

Ali Kuşçunun Matematik Eserleri:

er-Risâletu’l-Muhammediyye fî’l-Hisâb

Risâle der ‘İlm-i Hisâb

Kelâm ve Usûl-i Fıkıh Eserleri:

eş-Şerhu’l-Cedîd ‘ale’t-Tecrîd

Hâşiye ‘ale’t-Telvîh

Mekanik Aletleri Hakkındaki Eseri:

et-Tezkire fî Âlâti’r-Ruhâniyye

Ali Kuşçunun Dil ve Belagat Eserleri:

Şerhu’r-Risâleti’l-Vad‘iyye

el-İfsâh

el-‘Unkûdu’z-Zevâhir fî Nazmi’l-Cevâhir

Şerhu’ş-Şâfiye

Risâle fî Beyâni Vad‘i’l-Mufredât

Fâ’ide li-Tahkîki Lâmi’t-Ta‘rîf

Risâle mâ Ene Kultu

Risâle fî’l-Hamd

Risâle fî ‘İlmi’l-Me‘ânî

Risâle fî Bahsi’l-Mufred

Risâle fî’l-Fenni’s-Sânî min ‘İlmi’l-Beyân

Tefsîru’l-Bakara ve Âli ‘İmrân

Ali Kuşçu’nun Hayatı ve Eserleri Hakkında

Arkadaşlık İle İlgili Kompozisyon

Arkadaşlık ile ilgili kompozisyon, arkadaşlık konusu ile ilgili kompozisyon konusunda sizlere sizlerle kompozisyon örneği paylaşacağız.

Arkadaşlık kelimesinin bir tanımı yoktur. Arkadaşlık dünyada bambaşka bir duygudur. İki kişi gerçekten arkadaşlık bağını kurabilmişler ise artık onlar bir elmanın iki yarısı gibidir. Çünkü arkadaş vazgeçilmez bir varlıktır.

İnsanlar, hayatları boyunca bir çok zorlukla karşılaşır ve insanlar sosyal bir varlık olduğundan dolayı o zorlukları kendi başlarına atlatamayabilir ve arkadaşlarından destek alırlar, onların fikirlerini alıp desteğine ihtiyaç duyarlar.

İnsanlar sosyal bir varlık olduğundan ve yalnız yaşayamadıklarından dolayı herhangi zor bir durumunda arkadaşlarına ihtiyaç duyarlar. Çünkü bizi en kötü zamanımızda en iyi anlayan yine en yakın dostlarımız arkadaşlarımızdır. Bu nedenle eğer bir kişinin arkadaşı varsa sahip olabileceği en güzel şeylerden birisine sahiptir.

Saatlerce oturup sohbet etmek, vakit geçirmek ya da eğlenmek dostluk ya da arkadaşlık değildir.Ancak zor zamanlarda destek olmak, birbirine sırtlarını dayayıp zorlukları aşan kişiler arkadaşlardır.

Bugünlerde etrafımıza baktığımızda dostluklar eski değerini kaybetmiştir ve arkadaş bulmak oldukça zor olmuştur bu nedenle dostlarımıza, arkadaşlarımıza destek olalım onların kıymetini bilelim.

 

Sui Zan Nedir ve Hüsnü Zan Etmek Nedir

Hüsnü zan etmek ne demek, Suizan etmek ne demektir

Hüsnü Zan: Bir konuda güzel düşünmeye denir.

Sui Zan: Bir konuda kötü niyet olduğunu düşünmek, hoş olmayan duygular beslemektir. Hasan Burkay Hazretleri bu konuya şöyle değinmiştir: “ Sû-i zan kötü ahlakın en büyüklerindendir. Sû-i zan’da tehlikeli,  hüsnü-ü zan ise iyidir.” demiştir.

Kuran-ı Kerimde ise bu konu şöyle geçer; “Ey mü’minler! Zannın bir çoğundan sakının Çünkü zannın bazısı günahtır” (Hucûrât, 49/12). Bu nedenle zan işin aslını bilmeden yorum yapmaktır ve bu yine Kuranda şöyle yorumlanır; “Ahirete iman etmeyenler meleklere dişi isimler veriyorlar Onların bu hususta bir bilgileri yoktur, sadece zanna uyuyorlar, zan ise hakikat namına hiçbir şey ifade etmez” . (Necm,53/27-28)

“Ey mü’minler! Size fâsık biri bir haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın Yoksa bilmeyerek bir topluluğa karşı kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz” (Hucûrât, 49/6) âyeti ve “Zandan sakının çünkü zan, sözlerin en yalanıdır…”,  “Kişiye, her duyduğu şeyi konuşması / başkalarına anlatması günah olarak yeter” hadisleri zannın ne derece bir günah olduğu ve asla yapılmaması gerektiğini ifade etmeye yeter.

Bir de iyi zan (hüsnü zan) vardır ve bu zan yukarıdakilerin kapsamına girmez. Örneğin; müslüman olarak vefat ettiği sanılan kimsenin cenaze namazının kılınması ve müslüman mezarlığına gömülmesi; kıbleyi bulamayan kişinin çabaları sonucu bir yer tahmin etmesi ve oraya doğru namaz kılması, besmele çekildiğini bilmediği halde kesilen hayvanın etini “Müslüman, Allah’ın adını anmadan kesmaz” diye düşünmesiyle yemesi, tüm olumsuzlukları iyiye çeviren zandır.

Peygamberimiz (sav), “Hüsnü zan güzel ibadetlerden biridir”, “Başkası hakkında bana kötü bilgi getirmeyin; ben yanınıza hakkınızda iyi düşünerek selim bir kalple gelmek isterim” demiş ve hüsn-ü zanna teşvik etmiştir.

Hüsnü zan duyulmasını en çok hak eden Yüce Allah’tır. Hadis-i Kudsi’de şöyle geçer: “Ben kulumun zannı üzereyim Bana karşı hayırlı zan’da bulunsun” demiştir.

Sui zan nedir anlamı ve açıklaması, Hüsnü zan etmek anlamı hakkında kısaca bilgi aktardık.