Mum Dibine Işık Vermez Atasözü İle İlgili Kompozisyon

Mum Dibine Işık Vermez Atasözü Kompozisyon, Mum Dibine Işık Vermez Atasözü Kompozisyon

Bugün yazımızda mum dibine ışık vermez atasözünün anlamını açıklayacağız. Bu atasözü hem gerçek anlam içeren hemde mecaz anlam içeren bir atasözüdür. Çünkü gerçek anlamda da mum yakıldığında etrafını aydınlatır ancak alt kısımda yuvarlak bir bölümüne ışığı ulaşmaz. Bunu gözlemleyen atalarımız bur şekilde bir cümle sarf etmişlerdir. Ancak anlatmak istedikleri başka bir şeydir.

Bazı insanlar oldukça yardımseverdir. Tanımadığı kişilerin ihtiyaçlarını giderir onlara yardımda bulunur. Gelin görün ki en yakınında muhtaç birini fark etmez. Bu kimselerin yaptığı atasözünün bahsettiği durumla eştir. Bazı kişiler ise oldukça meziyetli insanlardır. Uzak çevresinden bir çok kişi onun gibi olmak ister ona imrenirler. Ancak yakın çevresi onu fark etmez bile. Bu durumda atasözüyle eş bir durumdur.

Bu atasözü pek çoğumuza öğüt niteliğindedir. Etrafımızdaki kişilerin gereksinimlerini ve arzularını görmemezlikten gelmemeliyiz. Aslında aradığımız şeyler en yakınımızdadır. Yalnızca bakmayı bilmeliyiz.

Osman Bey’in Faaliyetleri ve Fetihleri

Osman Bey’in faaliyetleri

– Osman Bey, öncelikle Şeyh Edebali’nin kızıyla evlenerek öncelikle Ahilik teşkilatının desteğini sağlamıştır.

– Karacahisar, Bilecik ve Yarhisar’ı Osmanlı topraklarına katmıştır ve başkenti Bilecik’e taşıdı.

– 1302 yılında Bizans İmparatorluğu ile Koyunhisar savaşını yaptı ve bu savaşın sonunda Kite kalesini ele geçirdi ve İzmir yolunu Türklere açtı.

– 1326 yılında Bursa’yı fethetti ve Osmanlı topraklarını daha da genişletti.

– 1329 senesinde Bizans İmparatorluğu ile Maltepe savaşını yaptı. Bu savaşın sonucunda Osmanlı devleti galibiyet kazandı. Osman Bey, bu savaşla İznik ve İzmit’in fethine ortam hazırladı ve Türk beyliklerini daha yakından takip etmeye başladı.

– 1331 tarihinde İznik’i ele geçiren Osman Bey, 1337 tarihinde de İzmit’i fethetti.

– 1345 tarihinde Karesioğulları beyliğini Osmanlı devletinin topraklarına kattı. Böylece Osmanlı devleti Adalar Denizi’ne kadar sınırlarını genişletti ve denizcilik faaliyetlerine başladı. Rumeli’ye geçiş planları uygulanabilir hale geldi. Anadolu Türk Birliğinin sağlanması için ilk kapı açılmış oldu.

 

Türkçe’de Hece Yapısı ve Hece Çeşitleri

Türkçenin Hece Yapısı ve Hece Çeşitleri

Ağzın bîr hareketiyle bir defada söylenebilen sözcük parçalarına hece denir.

Türkçede heceyi meydana getiren sesler ünlülerdir. Heceler de kelimelerin ses yapısını meydana getirirler. Ünlüler tek başlarına hece olabilirler ancak ünsüzler yanlarına ünlü almadan hece oluşturamazlar. Yani bir kelimede kaç ünlü varsa o kadar hece sayısı vardır. Türkçecilik kelimesinde (ü, e, i, i) 4 tane ünlü vardır. Dolayısıyla Türk-çe-ci-lik 4 tanede hecesi vardır.

Ünsüzler, ardından gelen ünlülerle birleşerek hece kapsamına girerler. Bu nedenle bir kelime hecelerine ayrılırken yan yana iki ünsüz gelmemişse önündeki ünlüyle değil ardındaki ünsüzle hecelenir. Örneğin;

ev – in – iz – de değil, e – vi – niz – de;
güz – el – ler – in değil, gü – zel – le – rin  gibi..

Aynı mesele art arda gelen kelimeler de bulunur: Ünsüzle sonlanan bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan bir sözcük gelirse ünsüzle ünlünün bir hece gibi bağlı okunmasına “ ulama” denilmektedir.

Taksinin önüne çıkan adam az daha gidiyordu.
Tak-si-ni- nö-nü-ne-çı-ka-na-dam-az-da-ha-gi-di-yor-du

gibi.

Kelimede iki ünsüz yan yana gelmesi halinde ünsüzlerden birincisi önceki heceye, ikincisi sonraki heceye bölüştürmek gerekir. Örneğin;

bil- ge
dok -tor- luk

Yazıda, kelimenin hecelerine doğru bir şekilde ayrıldığını anlamak aslında oldukça kolay. Kelime, hecelerine ayrıldığında kolay ve akıcı bir şekilde okunabiliyorsa ayırma işlemi başarılı olmuştur.

Satır sonuna gelindiğinde sığmayacak kadar uzun olan kelimeler, hecelerine ayrılırken satır sonunda veya satır başında tek hece olacak biçimde ayrılamaz. Özel adlar, satır sonunda hecelerine ayrılmaz. Kelimeleri düzenli bir şekilde bölmek gerekir.

Türkçede hece çeşitleri

Türkçe bir hecede en çok dört ses yer alır. Türkçede, heceyi meydana getiren seslerin sayısına ve bu seslerin hecenin neresinde bulunduğuna göre altı çeşite ayrılır;

1. Bir ünlüden meydana gelen hecelere örnek; o – kul, a-rı, u – yan.

2. Bir ünlü,bir ünsüzden meydana gelen hecelere örnek; öy – kü, or – du, ül – ke.

3. Bir ünlü, iki ünsüzden meydana gelen hecelere örnek; ilk, üst, art,

4. Bir ünsüz, bir ünlüden meydana gelen hecelere örnek; el – ma, ar – ka – daş, gör- gü

5. Bir ünsüz, bir ünlü, bir ünsüzden meydana gelen hecelere örnek; bil-dik, yal – nız – lık

6. Bir ünsüz, bir ünlü ,iki ünsüzden meydana gelen hecelere örnek; Türk, kurt, sarp, se-vinç-ten.

Bu kategorilerin ilk üçü kelimenin yalnızca ilk hecesi olabilir. Diğerleri kelimenin başında, ortasında veya sonunda görülebilir.

 

Yukarıdaki kategorilere ait olmayan kelimeler Türkçe değildir.

Türkçe’de Hece Yapısı ve Türkçe Hece Çeşitleri

Deniz Dalgalarının İnsan Hayatındaki Etkileri Nelerdir

Deniz dalgalarının insan hayatındaki etkileri nelerdir

Deniz dalgaları insan hayatına hem olumlu hem de olumsuz etkiler etmektedir. Deniz dalgaları dolaylı olarak yağmurların oluşmasına ortam hazırlamaktadır şöyle ki; dalgaların şiddeti arttığında kayalara çarpar ve kayalardan sıçrayan su damlacıkları havaya doğru sıçrar ve bu damlacıklar yağmura ortam hazırlar. Diğer bir taraftan dalgaların enerji üretimde kullanılıyor olması da dalgaların faydaları arasındadır.

Mesleği balıkçılık olan kişiler için dalgalar fayda sağlamaktadır. Ancak bazen denize açılan balıkçılar için dalgalar tehlikeli olabilmektedir. Dalgalar sayesinde balıklar daha kolay yakalanabilir ancak dediğimiz gibi denize açılan balıkçılar için dalgalar tehlikelidir. Şunu da söylemek gerekir ki dalgalar sayesinde kıyılarda biyoçeşitlilik daha da artar.

Dalgalar her ne kadar fayda sağlasa da dalgaların fazlası da tehlikeli olmaktadır. Şiddetli dalgalar deniz ulaşımını olumsuz yönde fazlasıyla etkiler. Dalgalar sürekli kayalara çarptığında birikim ve aşınım şekillerini oluşturur.

Üçgen Prizmanın Özellikleri

Üçgen prizmanın özellikleri nelerdir

Üçgen prizmaların tabanı adından da anlaşılacağı gibi üçgen şeklindedir. Yanları ise birbirine eşittir ve dikdörtgen şeklindeki üç parçanın birleşmesiyle meydana gelir. Üçgen prizmaların yanları dikdörtgen şekiller ile tamamlanmaktadır.

Eşkenar üçgen prizma tabanı ve tavanı üçgen olan yanları ise üç tane dikdörtgen şekil olan cisimlerden meydana gelir.

Üçgen prizmaların;

Yüz Sayısı = 5
Yanal Yüz Sayısı = 3
Taban Sayısı= 2
Köşe Sayısı = 6
Yanal Ayrıt Sayısı = 3
Taban Ayrıt Sayısı = 6
Toplam Ayrıt Sayısı = 9
Tabanlar üçgen, yanal yüzler ise dikdörtgen şeklindedir.

Üçgen prizmaların taban çevresi a+b+c şeklinde hesaplanır.

Üçgen prizmaların yanal alanı (a+b+c). h(yükseklik) şeklinde hesaplanır.

Üçgen prizmaların tam alanı ise b.c+ (a+b+c) . h(yükseklik) şeklinde hesaplanır.