Spesifik immünite

Hemen her tür cerrahi infeksiyonlarda hücresel ve hümoral immünitede spesifik bozukluklar bildirilmiştir, örneğin geniş yanıklar süpresör hücre aktivitesini başlatmakta ve kanda immünosupresif maddeler ortaya çıkmaktadır. Ve bu nedenle de yanıklı hastalar infeksiyona karşı çok hassas olmaktadır. Bu ve buna benzer reaksiyonların klinik önemi belirgin olmayıp, infeksiyonun ortaya çıkmasında kompleks immun sistem içinde tek bir defektin önemin bilerlemek oldukça zordur. Genelde bu izole defektîerin basit cerrahi infeksiyonlara katkısı pek fazla değildir fakat pnomoni, menenjit ve viral hastalıklar gibi yaygın infeksiyonlarda, spesifik immünite kişinin müdafaa mekanizmasının temelini teşkil ettiğinden, mortalite ve morbidite üzerine olan etkisi çoktur.

En küçük daireler 28 metrekarelik 1+1’ler olacak!

1+0 stüdyo daireleri ortadan kaldıracak olmasıyla sıkça gündeme gelen Yeni Tip İmar Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesi için geri sayım başladı. Yönetmelikteki iki madde dikkat çekici:

1) Artık 1+0 stüdyo daireler yapılamayacak.

2) Yeni binaların rengine belediyeler karar vercek.

 

Stüdyo daireler tarih mi olacak?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 1 Temmuz 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen Yeni Tip İmar Yönetmeliği kapsamında 1+0 stüdyo dairelerin yapılamayacak.

En küçük metrekareye sahip daireler için 1 oda 1 salon (1+1) ve 28 metrekare zorunluluğu getiriliyor.

 

 

Yeni Tip İmar Yönetmeliği ile neler değişecek?

Yeni Tip İmar Yönetmeliği, özellikle 1+0 stüdyo daireleri kaldırıp, en küçük dairelerin 28 metrekarelik 1+1 daireler olabileceği maddesini içermesinin yanı sıra başka gelişmeleri de içeriyor:

• Yine yeni yönetmeliğe göre binaların hangi renkte olacağı, dış cephe kaplamaları, çatı malzemesi ve rengi gibi konularda da belediyeler söz sahibi olacak.

• Sağlık ve eğitim tesisleri, umumi binalar, oteller, içinde patlayıcı madde bulundurulan binalar, yüksek bina ve tesislere paratoner mecburiyeti gelecek.

• Teras katına bahçe veya havuz yapılabilecek.

• Balkonların alçıpanla bağımsız bölüme dönüştürülmesi yasaklanacak.

• Sektör profesyonelleri, yola ve yan parsellere mesafe zorunluluğundan dolayı arsa payının düşmesinin de söz konusu olabileceğini belirtiyor.

 

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/en-kucuk-daireler-28-metrekarelik-11ler-olacak/

Binalarda su yalıtımı zorunlu oldu!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imar mevzuatı kapsamında, projelendirme ve yapılaşmaya ilişkin usul, esas ve standartlara ilişkin düzenlemelere göre hazırlanan “Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği”, Resmî Gazete’de yayımlandı.
Yönetmelik; Türkiye’deki mevcut yapı stoğunun özellikle su yalıtımı problemiyle karşı karşıya olması, pek çok binada nem ve su problemi nedeniyle yüksek onarım ve güçlendirme maliyetlerinin ortaya çıkması nedeniyle hazırlandı. Yönetmelikle birlikte binalarda su ve neme karşı alınması gereken önlemlerin teknik kuralları belirlendi.

 

1 Haziran 2018’de yürürlüğe girecek
Binanın taşıyıcısının korunmasının yanında, kullanım ömrünün artırılmasını da hedefleyen yönetmelik, temel, bodrum perdeleri, ıslak hacimler, balkon, çatı, teras, su deposu gibi su ve neme maruz kısımlarda uygulanacak su yalıtım kurallarını da içeriyor.
Ayrıca, sudan etkilenecek hastaneler, okullar, yurtlar, kamu binalarında ve yüksekliği 51 metreyi geçen binalarda su yalıtımı yapılması zorunlu olacak.
Yönetmelikle bodrum ve temeldeki yalıtımlara binanın özellikleri, çevredeki zeminin cinsi ve yeraltı su durumuna göre karar verilecek.
Düzenleme kapsamında yapısal geçirimsizlik için nitelikli beton kullanılacak, açık teraslarda malzemenin güneş ışınlarına dayanım şartı aranacak ve yeşil çatılar için malzemede ilave özelliklerin sağlanması da zorunlu olacak.
Böylelikle su yalıtımı konusunda kamuoyu ve sektörün bilinçlendirilmesinin yanı sıra, doğru projelendirme, doğru malzeme seçimi ve doğru uygulamanın yapılması ve denetlenmesi de sağlanacak.
Yönetmeliğin, tüketiciler, yapımcılar, tasarımcılar ve denetimciler için yol gösterici olması bekleniyor.

 

Balkon ve çatılarda su yalıtımı
Balkon ve çatılarda uygulanacak yalıtım detayları; yüzeyin eğimi, alanı, kullanım amacı, çatının türü, bitkilendirme yapılıp yapılmayacağı, maruz kalacağı en düşük ve en yüksek sıcaklıklar, rüzgâr yükleri, yağış miktarı, güneşin zararlı ışınları gibi iklim koşullarına bağlı etkiler dikkate alınarak belirlenecek.
Toprak veya dış hava ile temas eden eğimli çatılar, teras çatılar (gezilen veya gezilmeyen) ile balkon ve benzeri alanlardaki su yalıtım tedbirleri, basınçsız su etkisi dikkate alınarak tasarlanacak.
Çatı ve balkon yüzeylerinde suyun birikmemesi ve yapıdan uzaklaştırılması amacıyla döşenen tahliye sistemi, çatının kullanım amacı ve boyutları, yağış miktarı gibi özellikler dikkate alınarak tasarlanacak. Çatılarda yağmur suyunun yapı içine alınmadan en kısa mesafeden bina dış cephesinden uzaklaştırılması gerekecek.
Binaya bitişik olarak, çevresinde uygulanacak zemin kaplamaları, yağmur sularının uzaklaştırılması ve filtrasyonuna imkan sağlayacak şekilde uygulanacak.

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/binalarda-su-yalitimi-zorunlu-oldu/

ARTERİYEL YARALANMALAR Klinik Bulgular

B.İskemi: Akut arteriyel yetmezlik doku kaybını önlemek için acilen teşhis edilmelidir. Hastada “5P” lerin (ağrı, solukluk, felç, his kusuru, nabız yokluğu) biri veya daha fazlası olduğu zaman iskemiden şüphelenilmelidir. Hipoksiden, farklı hücrelerin etkilenme dereceleri çeşitlilik gösterirler. (Mesela; Karotis arterin ani tıkanması, eğer kollateral dolaşım yeterli perfüzyonu muhafaza edemezse dakikalar içinde beyin haşarıyla sonuçlanır, ama bir böbrek birkaç saatlik ağır iskemıyle hayatiyetine devam edebilir). Periferik sinir ve kaslar, iskemiye deriye nazaran daha az dayanıklıdırlar ve 4-6 saat sonra geri dönüşü olmayan değişiklikler gelişir. îskemiyle sodyum pompası bozulur, hücreler şişer ve hücre membranlarının devamlılığı kaybolur, anaerobik metabolizmaya itilmeye bağlı olarak hücre içi su üretimi yükselir, kan viskozitesi artar ve eritrositler kapillerleri tıkarlar. Bu etapta perfüzyonun yeniden düzeltilmesi bazan doku nekrozuna sebep olan şişmeyi (reperfusion edema) artırabilir.

C.Yalancı Anevrizma: Travma sonucu olarak arter duvarının yırtılması, yalancı bir anevrizmanın oluşmasına yol açabilir. Yalancı anevrizmanın duvarı, primer olarak komşu dokulardan çıkmış fibröz dokudur, arteriyel doku değildir. Kan, fistül açıklığı yoluyla akmaya devam ettiği için, ekstremite nadiren iskemiktir. Yalancı anevrizmalar herhangi bir zamanda yırtılabilirler. Bunlar elastik liflere sahip olmadıkları için genişlemeye devam ederler. Semptomlar, bitişik sinirlerin baskılanmasına, kollateral damarların veya anevrizma rüptürünün bir sonucu olarak, kademeli bir şekilde ortaya çıkarlar..

D.Arterio-Venöz Fistül: Yakın komşuluğu olan bir arter ve venin aynı anda yaralanması ile, kanın arterden vene girmesine izin veren bir fistül şekillenebilir. Venöz basınç arteriyel basınçtan daha düşük olduğu için arteriovenöz fistül yoluyla akım devamlıdır. Sistol süresince fistül üzerinde, dikkat verilirse üfürüm ve thrill tesbit edilebilir. Travmatik arteriovenöz fıstüller cerrahi komplikasyonlar olarak meydana gelebilirler (Mesela fıtıklaşmış bir intervertebral diskin çıkarılmasını takiben aortakaval fistül). Uzun vadeli arteriovenöz fistüller kalp yetmezliğiyle sonuçlanabilirler. Arter ve venlerde ilerleyici genişleme meydana geldiği için, ameliyatın teknik güçlüklerini arttırdığı için mümkün olur olmaz tamir yapılmalıdır.

Emlak danışmanlarının 5 uzmanlık alanı!

Artık ev satmak, almak ya da kiralamak isteyen müşteriler bir emlak danışmanından çok daha fazlasını bekliyor. Bu nedenle ya çevrelerinde olumlu bir tecrübeyle çalışılan bir emlak danışmanının ismini alarak irtibata geçiyorlar, ya güvenilir ve profesyonel bir izlenim bırakan ya da emlak arayışında oldukları bölgenin bilinen bir danışmanıyla çalışmayı tercih ediyorlar.

Emlak danışmanları ise gayrimenkul sektöründeki rekabeti avantajlı hale dönüştürmek için farklılaşmak zorunda olduklarının farkında. İster yeni projeler, ister konut, ister ticari gayrimenkul alanında faaliyet gösteriyor olsun; her emlak danışmanının sahip olması gereken uzmanlık alanlarını araştırdık.

 

İşte başarılı emlak danışmanlarının 5 uzmanlık alanı…

1) İletişimin gücü

• Bir emlak danışmanını için ister satıcı olsun ister alıcı tüm müşterilerle doğru ve etkili iletişim kurabilme kabiliyeti en değerli özelliklerden biri.

• Deneyimli emlak danışmanlarını evini satmak, ev satın almak ya da kiralamak isteyen müşterilerin iletişim dilini hızlıca kavrar ve iletişim yöntemini bu rotada belirler.

• Bazı müşteriler e-posta ile iletişim kurmayı sever, bazıları hızlı bir telefon mesajı tercih eder, bazıları telefon görüşmesi yapmayı sever… Böylece satışlarında neler olduğu hakkında bir sohbet edebilirler.

• İletişim yöntemini belirlemek kadar iletişim sıklığını da doğru düzenlemek ve yönetmek önemlidir. Gayrimenkulün satış ya da kiralamasının aciliyetine göre müşterilerini haftada bir ya da iki kez bilgilendirmekte uzmandır. Sektörde gayet iyi bilenen “Müşterileriniz sizi aramaya devam ederse, onlara yeterli bilgi vermiyorsunuz” özlü sözüne göre hareket etmeyi bilirler.

 

 

2) İyi birer dinleyici olmak

• Profesyonel emlak danışmanları müşterilerinin ihtiyaç ve beklentilerini tam olarak belirleyebilmek için iyi birer dinleyici olmaları gerektiğinin farkındadır.

• İyi birer dinleyici olunduğunda, eksiksiz bir analizle doğru gayrimenkul yatırımına müşterilerini yönlendirmekte tereddüt etmezler.

• İyi bir danışman, müşterilerinin her zaman öncelikli ihtiyaçlarını karşılayabilir.

• Uygun ev alternatiflerini sunarken müşterilerine gerçekten aradıkları ev alternatiflerini sunmakta başarılıdırlar.

 

3) Çevreleri geniştir

• Etki alanlarını geniş tutarlar. Bunun için bölgesindeki eski sakinlerle tanışarak güvene dayalı bağlar kurar, esnafla iletişimi güçlü tutar, eski müşterileriyle iletişimi devam ettirmeye özen gösterirler.

• Aynı zamanda eski müşterilerini, ailesinin, arkadaşlarının, sosyal faaliyetlerde tanıştığı kişilerin kendisine yeni müşterileri yönlendirebileceğini bilirler.

• Tam da bu yüzden tüm bu kişilerin isim ve iletişim bilgilerini listeler, hatta elektronik ortamda bulundururlar… Listelerinde ne kadar çok kişi varsa, tavsiye edilen gayrimenkul danışmanı olma şanslarının o kadar yüksek olduğunun farkındadırlar.

 

4) Müşteri memnuniyeti odaklıdırlar

• Ev satın almak ve satmak stresli bir süreç olabilir. Emlak danışmanları da bu süreçte iyi birer menajerden farksız bir rol üstlenir.

• Müşterilerinin zaman dilimlerini bilirler. Örneğin evini ihtiyaç nedeniyle hızla satmak isteyen bir müşteri için daha sıkı bir zaman çerçevesinde çalışır. Müşteri acele etmiyorsa, daha farklı bir pazar dönemi beklemelerini tavsiye edebilir ve böylece evlerinde iyi bir fiyat elde edebilirler.

 

5) Gerçek bir “danışman”dır

• Bir satıcı ya da alıcının emlak danışmanı olarak kendisiyle çalışmasının aynı zamanda gayrimenkul sektörüyle ilgili bilgi ve deneyiminizden yararlanmak olduğunu bilir.

• Evinin satışını gerçekleştirecek müşterinizin, elde edeceği kazançla yeni ve kârlı emlak yatırımı yapabilmesi için, ev aradığı bölgelerle ilgili emlak analizi çalışması yapabilme kabiliyetine sahiptir.

• Hâkim olduğu bölgenin gayrimenkul analizini yaparken, ev almak, satmak ya da kiralamak için doğru zaman dilimlerini sunabilir.

 

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/emlak-danismanlarinin-5-uzmanlik-alani/