Stres

Stres, egzersiz yapmanın veya bünyeyi zayıf düşüren bir hasta­lığın verdiği streste olduğu gibi fiziksel olabileceği gibi, üzerinizde çok baskı kuran bir işin veya bo­şanma sonucu yaşanan duygusal acının verdiği streste olduğu gibi durumsal veya duygusal olabilir.

Stresin birçok çeşidi olumlu olabilir. Egzersizin getirdiği stres, sporda, okulda veya işte mücade­le gerektiren bir ödevin getirdiği stres gibi, tetikleyici ve kuvvet ve­rici olabilir. Bir kişiyi motive eden stres, bir diğeri için sinir bozucu olabilir.

Stres üzerine çalışmalar yapan bilim insanları, büyük sorumluluk sahibi olup işlerin nasıl yürüye­ceği konusunda çok az kontrol sahibi olduğunuz bir iş ortamında çalışmak gibi, tahmin veya kont­rol edemeyeceğiniz durumların yarattığı stresin zarar verici olma ihtimalini yüksek görüyorlar.

Ayrıca, stres, sosyal destek alamadığınız veya kişisel, maddi veya diğer baskı unsurlarının getir­diği kaygının sizi hakimiyeti altına aldığı durumlarda, daha fazla ters etkiye yol açabilir.

Dövüş ya da Kaç Tepkisi

Kaynağı ne olursa olsun, stres, dövüş ya da kaç tepkisi diye bi­linen hormonal bir reaksiyonu tetikleyebilir. Bu tepkide, beyin, böbreküstü bezlerine, onların adrenalin ve noradrenalin hor­monları salgılamalarına yol açan sinyaller gönderir. Bu hormonlar kasların gerilmesine, kalp atışları­nın hızlanmasına ve kan basıncı­nın artmasına ve nefes alıp veriş­lerin hızlanmasına yol açar.

Cildinize daha fazla kan gider ve terleme artar. Topluluk önün­de konuşma gibi stresli bulduğu bir durumla karşılaşan her birey, vücudun durum karşısında verdiği otomatik tepki olarak, bu özellik­leri kendinde gözlemleyecektir.

Dövüş ya da kaç tepkisi, ilk olarak hayvanların tehlike karşısın­da verdikleri tepkiden ortaya çık­mıştır. Biz insanların, bir tehlikeye fiziksel olarak verdikleri tepki -dövüş ya da kaç- ile de geliş­miştir. Ancak bugün, çoğumuz, atalarımızın karşılaştıkları kadar yaşamı tehdit eden durumlarla sık sık karşılaşmıyoruz. Dövüş ya da kaç tepkisi, fiziksel bir tehlike ile hayatın günlük stresleri arasında ayrım yapmaz.

Bazı insanlarda, gerçekten tehlike unsuru içermeyen durum­larda, sık sık dövüş ya da kaç tep­kisi vermek, stresten kaynaklanan sağlık sorunlarına yakalanma riski­ni artırmış olur.

Bu tepkinin zararlı yönlerini kontrol etmenin yollarını bulmak ve modern hayatın getirdiği stre­sin, sağlığınız ve esenliğiniz üze­rindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak önemlidir.

KROTON TOHUMU

Croton tiglium L. (Euphorbiaceae) türünün olgun tohumlarıdır. Bu tür bilhassa Hindistanda yetişen küçük bir ağaçtır. Tohumları şeklen hintyağı bitkisinin tohumlarına benzer. Hintyağı tohumu gibi silendirik olmayıp üç yüzlü olması ile hintyağı tohumundan ayrılabilir.

Tohumlar sabit yağ (% 50-60) ve rezin taşımaktadır.

Kroton yağı eldesinde ve haricen tahriş yapıcı olarak kullanılır. Bunun için tohum ezilir ve tahriş yapmak istenen deri üzerine sürülür. Kısa zamanda kızartı ve tahriş meydana gelir.

Diğer isimler: Habb-el selatin (Sultan tohumu), Habb-el mulük (Arapça).

KROTON YAĞI (Oleum Crotonis);

C. îiglium L. türünün olgun tohumlarının soğukta sıkılması ile elde edilen bir sabit yağdır. Kroton yağı esmerimsi sarı renkli, kıvamlı, özel ve hoş olmayan” Kokukuye yakıcı lezzetli bir sıvıdır.

Tahriş yapan kuvvetli bir müshildir. Bir damlası (bir fincan zeytin yağı içine damlatılarak alınır), yarım ile bir saat sonra, az çok sancı ve yanma hissi ile birlikte, 5-10 amel verir. Daha yüksek miktarlarda ölüm ile sonuçlanan zehirlenmeler görülür. Kroton yağı çok kuvvetli tahriş edici özelliğinden ötürü dahilen kullanılması terkedilmiştir. Haricen, kanı deriye toplayarak, romatizma ve siyatik ağrılarını gidermek veya deride tahriş yapmak (mesela saçkırana karşı) için kullanılmaktadır. Deriye sürüldüğünde önce sürülen yeri kızartır, sonra kabarcıklar meydana gelir. Bu nedenle dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır.

Ülsere İyi Gelen Yiyecekler

Karın ülseri, karın zarında ve dokusunda husule gelen, tahribat olmaya aleni cerahatli yaralardır. Ülserin karakteristik emareleri mide sızısı, baş sızısı, istifra etme ve karın bulantısıdır. Yüz binlerce insanı tesir eden ülser iyileştirmesinde hekiminiz tarafınca belirlenen ilaçları kullanabileceğiniz benzer biçimde bu cerahatli yaralara zararlı yemeklerden kaçınmalı ve yaraların iyileşmesine destek meydana gelecek gıdaları yemelisiniz. Ülser emareleri yediğiniz besinlere göre şiddetlenebilir. Karın ülseri için profesörler K vitamini tarafından varlıklı besinleri, antioksidan meyveleri, sebzeleri ve lifli gıdaları tavsiye etmektedir.
Karın Ülserine Yararları Yiyecekler

Lifli Besinler: Lifli besinler hazım esnasında besinlerin parçalanması için salgılanan hidroklorik asidi denetim aşağısında tutarak ülser yaralarının bu asit sebebiyle tahribat olmasını önüne geçer. Gıda lifi bakımından varlıklı sebze, meyve ve tam tahıllı ekmekler ülser emarelerini hafif hale getirmek ve ülserin genişlemesini önüne geçmek için kullanılabilir.

K Vitamini: K vitamini ülser iyileştirilmesi için lüzumlu olan vitaminler içinde baş sırada yer verilmiştir. Aleni yaraların kanamasını engelleyici ve yaranın bulunmuş olduğu karın zarını tedavi edici yapısı yardımıyla ülser iyileştirilmesi dönemini kısaltmaya destek verir. K vitamini tarafınca varlıklı lahana, ıspanak, avokado, kuşkonmaz, soya, aspir yağı, yonca ve çavdar unu şeklinde gıdaları yeme içme programınıza ilave edebilirsiniz.

Flavonoidler: Flavonoid ihtiva eden besinler ülseri önleme ve yaraların iyileşmesine muavenet edebilir. Peptik ülser oluşumundan görevli “Helicobacter pylori” bakterisinin yükselmesini ve dağılmasını engellemiş olan flavonoidler en oldukça sarımsak, soğan, kereviz ve elma şeklinde besinlerde yer alır. Bu besinleri tertipli olarak yiyerek karın zarının zayıflamasını ve ülserin genişlemesini önleyebilirsiniz.
Karın Ülserine Zararı dokunan Yiyecekler

Yağlı Besinler: Yumurta, süt mahsulleri, tavuk kanadı, işlenmiş etler, fastfood mahsulleri, patates cipsi, krakerler, pastane mahsulleri ve sığır eti benzer biçimde doymuş yağ ihtiva eden yiyecekler karın ülserini şiddetlendirebilir. Çoğu zaman kızartma mamüllerinde kullanılan trans yağlar da karın ülseri olanlara önerilmemektedir. Trans ve doymuş yağ ihtiva eden yiyecekler sindirimi zorlar ve hazım sisteminin besinleri parçalamak için daha çok karın asidi salgılamasına yol açar. Daha çok yağ asidi ise aleni, cerahatli ülser yaralarında tahribata ve gelişmeye neden olabilir.

Içki: Teknik olarak besin materyali olmamakla beraber çok fazla içki tüketiminin ülser emarelerini şiddetlendirebileceği biliniyor. Içki ve ülser boşluğundaki bağ ilmi olarak kanıtlanmamış olsa bile içki tüketenlerde daha fazla karın ülseri görülüyor. Içki bununla beraber ülser yaraları olmayan midelerde karın astarına tahribat vererek tahribata neden olabilir.

Kafein: Daha fazla kahve ile ilişkilendirilen sadece yeşil çay, siyah çay, kolalı sıvı gıdalarda de yer alan kafein, karın asidi imalatını çoğaltarak ülser emarelerinin şiddetlenmesine ve yaraların tahribat bulunmasına sebep olabilir.
Öteki Yeme içme Tavsiyeleri

Dengeli beslenme ile mühim seviyede iyileştirme edilebilen karın ülseri, aynı halde yanlış yeme içme ile ilerleyebilir ve karın kanamasına değin varan kritik hastalıklara sebep olabilir. Bu nedenle ülseriniz var ise şahsınıza bir rejim sıralaması seçmeli ve bu listeye bağlı kalmalısınız. Yukarda mütehassısların önerilmiş olduğu gıdalara alan vermeye çalıştık. Şimdi genel hatlarıyla ülseri olanlara tavsiye edilmeyen gıdalara bir bakalım. Turunçgil, limon, ıhlamur, greyfurt, domates ve domates sosu şeklinde asitli yiyecekler ülseri tetikleyebileceğinden temkinli yenilmelidir. Kahve, içki ve öteki kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır.

Mayhoş krema, dondurma benzer biçimde aşırı asit ve hazım enzimi salgılanmasına yol açan süt mahsulleri iyileşme dönemini yavaş hale getirebilir. Toz biber, karabiber, acı biber, pul biber, nane, tarçın benzer biçimde baharatlar mümkün mertebe azca yenilmelidir. Çikolata ve gazlı sıvı gıdalar ülseri olanlara tavsiye edilmez. Gün boyunca öğünlerinizi bölerek sindirimi rahatlatabilir ve karın asidini denetim aşağısında tutabilirsiniz.

Besinleri kızartma yerine haşlama olarak kullanmak daha da basit sindirilmelerine destek meydana gelecektir. Karın ülseri parazit, çok fazla bunalım ve yanlış yeme içme sebebiyle oluşabileceği benzer biçimde çok fazla aspirin kullanması da karın ülserine neden olabilir. İlaç kullanmaya başlamadan ilkin yan tesirleri ile alakalı informasyon elde etmek için hekiminize danışın. Şayet diğer bir taciz için tertipli olarak deva kullanıyorsanız ve karın ülseriniz var ise bunu hekiminize söylemeyi ihmal etmeyin.

Ankilozan spondilit

Hastalık lumbal vertebralarda ve sakroiliak eklemlerde başlar ve torasik ve servikal vertebraları da kapsamak üzere yukarı doğru ilerler. Periferal eklemler de tutulabilir, özellikle de kalça ve dizler.

Birleşik Krallık popülasyonunun %1 kadarını etki­ler. Tipik olarak geç adolesan ve genç erişkinlerde görülür (15-30 yaş), erkek kadın oranı 2:1’dir.

Etyoloji bilinmemektedir ancak ankilozan spondilitli erkeklerin %90’nından fazlasında HLAB27 antijeni vardır (normal populasyonun %10’undan azı bu anti­jene sahiptir), bu da otoimmün bir bozukluğu düşündürmektedir.

Morfolojik değişiklikler-Vertebral ligamentlerdeki kronik inflamasyon yoğun fibrosis ve ossifikasyonla yavaşça iyileşir ve vertebra cisimciklerinin periferini birleştiren rijid bir kabuk oluşturur. Zamanla vertebral kolonda füzyon olur ve esnek olmayan rijid bir hal alır (bamboo spine).

Semptomu tipik olarak sinsice başlayan ve tekrar­layan alt bel ağrısı ve tutukluk epizotlarıdır, bazen gluteal bölge ve uyluğa yayılım olabilir. Semptomlar karakteristik olarak sabahın erken saatlerinde ve hareketsiz dönemler sonrası daha şiddetlidir.

Sistemik bulgular arasında aort yetmezliği (roma­toid aortite bağlı olarak), rekürren irit ve kronik infla­matuar bağırsak hastalığı vardır.

Tetkiklerde, ESR yüksek veya normal, romatoid faktör serolojisi negatif ve radyografide tipik bambu kamışı (bamboo spine) görünümü vardır.

Hastalık yavaşça ilerler ancak remisyon göster­mez. Tedavi şöyledir:
• Yaşam tarzı: Deformiteleri önlemek ve mobiliteyi mümkün olduğunca korumak için düzenli fizyoterapi ve egzersiz (yüzme gibi temas olmayan sporlar).
• Tıbbi: NSAİİ’lar (semptomatik rahatlama için); radyoterapi (ilaç tedavisine cevap yetersizse, düşük bir lösemi riski taşır).
• Beraberindeki kalça tutulumu için cerrahi.

Eğitim Bir Sen’deki Paralelciler

Paralel yapıya mensup okul müdürleri Eğitim Bir Sen çatısı altında kendilerini kamufle ederek ,yönetici atama değerlendirme sonucu 75 puan barajını aşarak görevlerine devam etti.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda yer alan 4 yılını doldurmuş olan 40 bin okul yöneticisinden 7 bini 75 puan altında aldığı için görevden alındı. Paralel yapıyı tasfiye etme adına çıkaralanyönetici atama yönetmeliği ilk etapta amacına ulaştı mı ? Paralel yapı mensubu okul müdürlürleri tasfiye edildi mi ? Bu soruların cevabını aşağıda ki yazımızda bulacaksınız.Paralel yapı mensubu olup 4 yılını doldurmuş olan okul müdürlürleri tasfiye edildi mi ? sorusuna cevap ararken sitemize gelen bir çok mesaj ve yorumda paralel yapı mensubu olduğu bilinen bir çok okul müdürün bulundukları konum ve bağlı oldukları sendika itibariyle tasfiye edilemediği yönünde mesajlar aldık . Evet gerçekten Eğitim Bir Sen üyesi olupta paralel yapıya gönül veren okul müdürlerin olduğu ve bunların 2014 yılında Paralel yapı mensupları tarafından kurulan Aktif Eğitim Sen‘e daha önce üye oldukları 9 ay gibi kısa bir sürede 35 bin üyeye ulaşan ve bu üyelerin büyük bir çoğunluğu Eğitim Bir Sen’den ayrılıp Aktif Eğitim Sen’e üye olan kişiler olduğunu daha sonra ki süreçte Aktif Eğitim Sen’in kapatılması kararı ile boşta kalan üyelerin büyük bir çoğunluğunun yeniden Eğitim Bir Sen’e üye olduğu ve bu yer değiştirmeler yaşanırken Hükümet ile Pensilvanya arasında çıkacak fikir ayrılığından habersiz gelen emirler doğrultusunda haraket edilmekteydi.

Hükümetin Dershaneleri kapatma kararında sonra Cemaat tarafından yapılan 17 Aralık Operesyon sonucu Hükümet İle Cemaat savaşı resmen başlamıştı.Bunun devamında ise 28 Aralık 2014 tarihinde Aktif Eğitim Sen resmi olarak yeniden kururdu ve ilk ayda 6 bin civarından üyeye ulaştı sendika yetkilileri Şubat ayında 35 bin üye sayısına ulaşacaklarını beyan ediyorlardı Hükümetin paralel yapı ile mücadelesinde ki kararlılığı gören Pensilvanya , Cemaat mensuplarının kendilerini gizlemeleri ve konumlarını kaybetmeme adına çalışmalarını devam ettirmeleri gerektiği yönünde mesajları sonucu Eğitim camiasında ki paralelciler Eğitim Bir Senden istifa etmeyerek Eğitim Bir Sen çatısı altında kendilerini kamufle ettiler Meb’de paralel yapı ile mücadelesinde ki kararlığını Yönetici Atama Yönetmeliğinine yansıtmıştı.
Aktif Eğitim Sen Pensilvanya’dan kendinizi kamufle edin mesajı gelmeden önce daha önce ulaştığı 35 bin sayısına bu yüzden ulaşamadı ve bu taktik sayesinde Eğitim Bir Sen çatısı altında gizlenen paralel yapı mensupları konumlarını koruyarak yola devam ediyorlar…. mebpersonel