Eğer hayvan köpek veya kedi ise ve yakalanabilmişse öldürülmez, fakat veteriner kontrolü altında 10 gün süre ile observe edilmek üzere muhafaza altına alınır. Hayvan bu süre içinde kuduz belirtileri gösterirse öldürülür ve imminoflörosan tekniği ile hayvanın beyninde kuduz antijeni aranır. Eğer hayvan herhangi bir başka sebebten veya yanlışlıkla 10 gün tamamlanmadan ölürse, hayvanın kafası bu konu ile ilgili en yakın bir laboratuvara gönderilmelidir. Vahşi hayvanlar ise derhal öldürülerek (10 günlük karantina süresi bunlara uygulanmaz) kuduz için teste tabi tutulur.Tedavi hem aşı hem de pasif antikor verilmesini içerir. Pasif immünizasyonun optimal şekli kg başına 20 IU insan kuduz imminoglobulini vermektir. Bu miktarın en fazla %50 si ile yara infiltre edilmelidir. Gerisi İ.M olarak verilir. Bu immünglobulin mevcut değilse kg a 40IU olacak şekilde at kuduz antiserumu, gerekli hassasiyet testleri yapıldıktan sonra, kullanılabilir. Halen mevcut iki tür aşı vardır. Bunlardan insan diploid hücre aşısı tercih edilmektedir. İ.M olarak 0,3,7,14,28. günlerde olmak üzere 5 injeksiyon halinde yapılır. Aşı etkin bir antikor yapımı sağlar ve çok az yan etki gösterir.
Diploid hücre aşısı temin edilemiyorsa, ancak o zaman ördek embriyo aşısı kullanılabilir. Isırma olayından sonraki 2 hafta içinde 23 injeksiyonluk bir seri halinde verilir. Etkinliği diğer tip aşıya göre daha azdır. Ördek embriyo aşısı kullanıldığında birlikte mutlaka kuduz immunglobulini de verilmelidir.
Veterinerler, hayvan terbiyecileri gibi yüksek kuduz riski taşıyan kimselere profilaktik olarak diploid hücre aşısı, 3 injeksiyon halinde, yapılması uygun olur.