Yenidendoğan Servislerinin Düzenlenmesi

Perinatal merkez genelde, 26. gebelik hafta­sından başlayarak doğumdan sonraki 28. güne uzanan dönemde annenin ve çocuğun tıbbi ge­reksinimlerini karşılayan bir merkez olarak ta­nımlanabilir.

Perinatal bir merkezde tıbbi olanaklar, has­taların durumuna göre 1) “normal gidişli vaka­ların, 2) orta derece vakaların, 3) ağır ve hayati tehlike gösteren vakaların gereksinimlerini kar­şılayacak şekilde üç ayrı düzeyde düzenlenir. Perinatal merkezin normal ve komplike doğum­lar için gerekli olanakları, doğum öncesi tanı kolaylıkları bulunması ve antenatal hizmetleri sunması gerekir. Bu arada ultrason, oksitosin testi, kontraksiyon stres testi, nonstres testi, amniosentez gibi testleri, annenin beslenme duru­munun değerlendirilmesi, özel diyet programları, genetik danışma gibi uygulamalar için olanakla­rın bulunması gerekir. Perinatal merkez hem sağlıklı (düşük riskli), hem de hasta (yüksek riskli) gebelerin ve yenidoğanlarm tıbbi gerek­sinimleri göz önüne alınarak planlanır. Perinatal merkezde doğum ağrı odası, doğum odası, yük­sek riskli bebek odası, normal bebek odası ve postpartum odası gibi değişik bölümler birbirin­den tamamiyle ayrı olmamalı, gerektiğinde bö­lümler arası ilişkiler kurulabilmelidir.

İdeal olanı perinatal merkezin tüm servis­lerinin aynı katta bulunmasıdır. Eğer buna ola­rak yoksa ve merkez birkaç kattan oluşmuşsa en önemli nokta normal bebek odası ve postpar­tum odası arasındaki yakınlıktır. Bunun nedeni hastanede yatış süresince anneyi, bebeğine ya­kın ilgi gösterme konusunda özendirmek ve bu olanağı sağlamaktır.

Riskli yenidoğanlarm ilk dakikaları çok önemlidir. Bu nedenle doğum odası ve bebek yo­ğun bakım ünitesi arasında da bağlantı olmalı­dır. Yoğun bakım ve doğum odası birbirine ne kadar yakınsa, acil yaklaşım o derece etkin ve verimli olacaktır. Birçok hastanede stabilizasyon ve resüsitasyon odaları, doğum odası yanında veya içinde yerleştirilmiştir.