Yassı hücreli tümörler az diferansiyedirler ve kitle yapmışlardır ve erkenden her iki tarafa metastaz yaparlar. Farenks kanserleri için ayrı bir TNM klasifikasyonu yapılmıştır. Tümör invazyon yapmasalar da lokal kitle dolayısıyla bası belirtilerine sebeb olur. Lezyonlar cerrahi radyasyon veya her ikisiyle birden tedavi edilebilirler.

Sifiliz Hipokrat zamanından beri bilinmektedir. Bilimsel olarak 1905 yılında, Schaudinn ve Hofiman tarafından etkeni izole edilip, tanımı yapılmıştır. Özellikle 1947-1957 yıllan arasında tüm dünyada çok yaygm olarak bulunan sifiliz, ülkeler tarafından konunun farkına varılıp, koruyucu önlemlerin kullanılması ve özellikle de tedavide çok etkin olan penisilinin devreye girmesi ile hızla azalmış, 196O’lı yıllarda az rastlanır hale gelmiştir. Örneği A.B.D.’de 1947 yılında 100 OOO’de 75.6 olan sifiliz insidansı 1960 yılında 100 OOO’de 3.3’e düşmüştür. Ancak bu yıllardan sonra, hastalığın azalması ile koruyucu önlemlerde gevşek davranılması ve yukarıda sözü edilen toplumsal faktörler nedeniyle hastalık insidansı özellikle gelişmekte olan ülkelerde çok artmıştır. 1977 yılı rakamlarında göre değişik ülkelerdeki sifiliz insidansı şöyledir:

ÜLKE

Madagaskar 

Senegal

B. Almanya

Polonya

İngiltere

Hastalık, 15-30 yaş arasında en sıktır. Erkeklerde ve sosyoekonomik düzeyi düşük olan toplumlarda daha sıktır. Tüm dünya ülkelerinde görülür.

Calamus draco Willd. (Syn: Daemonorops dra-co Blume) (Palmae) isimli palmiyeden elde edilen bir rezindir. Bu bitki Doğu Hint adalarında yetiştirilmektedir. Drog kırmızı renkli, kolaylıkla kırüabilen çubuklar veya taneler halindedir.

Rezin, organik asitler, flavan türevi boyar maddeler taşır. Eskiden kabız ve antiseptik olarak haricen ve dahilen kullanılırdı. Bugün bilhassa cila endüstrisinde boyar madde olarak kullanılmaktadır..,

Diğer isimler: İkikardeşkanı (5).