Monosahkaridler

Glükoz, kan şekeri, dekstroz veya üzüm şe­keri olarak da bilinir. Enerji yapımında rol oy­nadığından insan metabolizmasının ana şekeri­dir. Glükoz karbonhidrat metabolizmasının son ürünü olarak meydana gelir ve insan vücudun­da serbest olarak bulunan tek şekerdir. Diğer maddelerle bileşik şekilde de bulunur. Normal açlık kan şekeri düzeyi 90100 mg/dl dir.

Früktoz, disakkarid olan sükrozun bir kom ponentidir. Meyva şekeri olarak bilinir. Balda fazla olmak üzere, meyvalarda ve bazı bitki sap­larında bulunur. Galaktoz ise süt şekeri lakto­zun bir komponentidir. Gerek galaktoz, gerekse früktoz, ancak karaciğerde giükoza çevrildikten sonra  vücutta  kullanılabilir.

Monosakkaridlerden riboz ve dezoksiriboz 5 karbon atomu içeren, pentoz monofosfatlardır. Beslenme açısından önemli olmamakla birlikte bu pentozlar enerji yapımı ve hücre biyosente zinde rol oynayan nükleotidlerin ve nükleik asit­lerin yapısına girerler ve metabolizma için ge­rekli maddelerdir. D ksiloz da yine beslenme açı­sından önemli olmayan bir pentozdur. Bazı mey valarla ve sebzelerle alınır. Metabolize olmayan kısım idrarla atılır

Çocuklarda Esansiyel yağ asitleri

Yağ asitlerinin esas işlevi enerji sağlamak­tır. Ancak esansiyel yağ asitleri enerji sağlamak dışında vücutta birçok metabolik olaylarda rol oynarlar. Çeşitli dokularda yaygın olarak bulu­nurlar, yağ transportu ve metabolizmasında, hücre membranlarınm bütünlüğünün korunma­sında rol oynarlar. Ayrıca bu yağ asitleri hor­mon gibi kabul edilen bir grup bileşiklerin (prostaglandinler, prostasiklinler, tromboksan lar) ön maddeleridir. Bu bileşikler vücutta kan basıncı, kalp hızı, vasküler dilatasyon, kan pıh­tılaşması, lipoliz olaylarında ve mss fonksiyon­larının regülasyonunda etkindirler.

Linoleik asit eksikliğinde büyümede durak­lama, infeksiyonlara karşı direnç azalması, de­ride ekzemaya benzer lezyonlar, trombositopeni; alfa linolenik asit eksikliğinde parestezi, ağrî, yürüyememe, görme bozukluğu gibi nörolojik belirtiler bildirilmiştir. Ayrıca çoklu doymamış yağlar ile kan kolesterol düzeyinde gözlenen azalma eğiliminin bu yağların içerdikleri lino

Leik asit ile ilgili bir özellik olduğu düşünülmek­tedir.

Linoleik asidin en iyi besinsel kaynakları soya yağı, mısır tohumu ve mısır yağı gibi çoklu doymamış bitkisel yağlardır. Linoleik asit yağ­ların birçoğunda da eser miktarlarda bulunur.

Besinlerde ve vücutta bulunan yağlar

Besinlerde ve vücutta bulunan yağlar, 1) trigliseridler, 2) fosfolipidler, 3) yağ asitleri, 4) kolesterol olarak dört grupta toplanır. Lipo proteinler ve glikolipidler ise yalnız vücutta ya­pılan yağlardır.

Besinlerde bulunan yağ asitlerinin tümü, vü­cut yağ asitlerinin ise çoğunluğu serbest olarak bulunmayıp trigliserid ve fosfolipidler gibi yağ­ların yapısal birimlerini oluştururlar. Ancak yağ asitlerinin ufak bir miktarı, enerji kaynağı ola­rak hemen kullanılmak üzere serbest olarak do­laşımda bulunur.

Erkekler Hastalanınca Annesine Koşuyor

Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’nın bir ürünü için yaptırdığı pazar araştırması, Türk erkeklerinin hastalanınca en çok annelerine danıştıklarını ortaya çıkardı. Eczacıbaşı İlaç Pazarlama’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, üşütmenin belirtileri ilk ortaya çıktığı anda kullanıldığında yatağa düşmeyi engelleyen ürün için yaptırılan pazar araştırmasında, soğuk algınlığı durumunda kadın ve erkeklerin neler yaptığı irdelendi. Erkeklerin hastalık esnasında doktora danışma eğilimi de kadınlara oranla daha düşük. Ayrıca, araştırmaya göre kadınlar erkeklere oranla hastalıkla ilgili aileye ve tanıdığa danışmak yerine kendileri karar vermeyi tercih ediyor.

İşte kadın ve erkeklerden elde edilen çarpıcı sonuçlar!

HASTA OLAN ERKEK ANNESİNE DANIŞIYOR

hastaerkekSoğuk algınlığında birine danışmaktansa kendine ve içgüdülerine güvenenlerin oranı % 66,5 ile çoğunlukta. Yalnız danışma söz konusu olduğunda, erkekler yüzde 30.5 oranla annelerine danışmayı tercih ediyor. Erkeklerin hastalık sırasında doktora danışma eğilimi de kadınlara oranla daha düşük. Ayrıca, araştırmaya göre kadınlar erkeklere oranla hastalıkla ilgili aileye/tanıdığa danışmak yerine kendileri karar vermeyi tercih ediyor.

KADINLAR ŞİFAYI DOĞAL ÜRÜNLERDE ARIYOR

Bir diğer ilginç sonuç da kadınların da erkeklerin de soğuk algınlığına yakalanmadan önce ve yakalandıktan sonra çareyi portakal, greyfurt, limon gibi doğal ürünlerde aradığını göstermesi oldu. Yalnız kadınlarda bu oran daha yüksek, erkeklerse doğal çözümlere pek fazla rağbet etmiyor.

ERKEKLER RAHATSIZLIĞI DAHA ÇOK ABARTIYOR

Araştırmaya göre erkekler soğuk algınlığı rahatsızlığını kadınlara göre daha çok abartıyor.
Kadınların % 75’i, erkeklerin ise % 37’si diğer cinsin hastalığı kendilerinden daha fazla abarttığını düşünüyor.

SOĞUK ALGINLIĞI SIRASINDA ERKEKLER DAHA GERGİN OLUYOR

Ayrıca çıkan bir başka ilginç sonuçta, erkeklerin kadınlara göre soğuk algınlığı sırasında kendilerini daha fazla asabi/gergin hissettiklerini söylemesi. “Soğuk algınlığına yakalandığınızda çoğunlukla kendinizi duygusal olarak nasıl hissediyorsunuz?” sorusuna katılımcıların % 39.9’u ruhen yorgun, % 21.7’si üzgün, % 21.7’si mutsuz, % 19.2’si asabi/gergin, % 12.8’i ise nazlı diye cevap verdi.

HASTALIKTAN EN ÇOK ARKADAŞLAR ETKİLENİYOR

İDEAL BİR SOĞUK ALGINLIĞI İLACI NASIL OLMALI?

Kış Aylarında Beslenmenize Dikkat Edin

Uzmanlar, soğuk havalarda insan vücudundaki enerji ihtiyacı artar, bu nedenle bol vitaminli, mineralli ve sulu gıdaların kış aylarında daha fazla tüketilmesinin çok önemli olduğu belirtiliyor.

Kış aylarında kişilerde bağışıklık sistemi zayıfladığından vücut enfeksiyonlara karşı savunmasız kalabilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için C, E, A, B–6, D vitaminleri, folik asit ve bazı minerallerin yeterince alınması gerekiyor. Beslenirken karbonhidrat, yağ, protein dengesinin korunması gerektiği, soğuk havalarda C vitamini yönünden zengin meyvelerin tüketilmesinin yararlı olacağını da ifade ediliyor.

beslenmeSoğuk havalarda beslenme önerileri;

– Besin değeri daha yüksek olduğu için, mevsiminde yetişen taze meyveleri ve sebzeleri yiyin.
– Çay ve kahve yerine C Vitamini içeren kuşburnu, ıhlamur, adaçayı gibi bitki çayları tüketin.
– Günde iki-ikibuçuk litre su için.
– Kış deyip yapmamazlık etmeyin, düzenli olarak egzersiz yapın.
– C Vitamini yüksek miktarda içeren turunçgiller, yeşilbiber, karnabahar, ıspanak, roka, tere gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler ve meyveler düzenli tüketin.
– Haftada iki kez balık tüketin.
– Süt, yoğurt, peynir, et grubu gibi yüksek protein içeren gıdaların düzenli tüketimine özen gösterin.
– Haftada iki kez kuru baklagiller tüketin.
– Ara öğünlerde taze meyve tüketmeye özen gösterin.
– Fazla şeker ve şekerli sıvıların tüketiminden (bağışıklık sistemimizi baskıladığı için) kaçının.
– Cipsler, sakatatlar, salam, sucuk gibi yağlı etler ve aşırı yağlı besinlerden uzak durun.
– Kızartılmış, kavrulmuş besinler tüketmek yerine, ızgara yapılmış ve haşlanmış besinler tercih edin.