Kulak zarının tedavisi

Çocuk ve infantlarda otitis media tedavisinde en sık ampicillin veya amoxicillin ya da penicillin ve sulfonamid kombinasyonu kullanılır.

1. AmpİcİUin ve Amozicillin: Komplike olmayan otitis medianm tedavisinde bugün için ilk seçilecek antibiyotiklerdir.

Ampicillin: 50-100 mg/kg. günlük dozda 4 eşit doza bölünerek oral yolla verilir.

Amoxiclllin: 40 m2/kg günlük dozda, eşit dozlara bölünerek her 8 saatte bir oral yolla verilir.

2.Penicillin + sulfonamid kombinasyonu: Penicillin V 25 bin-50 bin ünite/kg, günlük dozda eşit dozlara bölünerek her 6 saatte bir oral yolla, sulfsoxazole ilk 24 saat 75 mg/kg daha sonra 150 mg kg/gün 4 eşit doza bölünerek verilir. 2 aylıktan küçük çocuklarda kullanılmamalıdır.

3. PenlcilUn’İn yalnız başına kullanılmasının yeterli olduğu bazı araştırıcılar tarafından ileri sürülmüşse de yapılan araştırmalarda orta kulakta H.influenzae suşlannın çoğuna etkili olabilecek düzeyde bulunmadığı tespit edilmiştir.

4. Penicillin allerjisi olan hastalarda:

a. Trimethoprİm-Sulfomethosazole: Ampicillin sensitif ve ampicillin-rezistan H.influenzae suşlannın % 80-90 nına ve S.pneumoniae’nin % 98-99’una karşı etkilidir. Bu spektrumuna karşın bazı çalışmalarda bu antibiotiğin ampicillin veya erythromycin ve sulfonamid kombinasyonuna göre daha az etkili olduğu görülmüştür. TMP-SMZ’un 2 yaşın üzerindeki çocuklarda tavsiye edilen dozu günlük olarak 8 mg/kg TMP ve 40 mg/kg SMZ’dur. Bu doz iki eşit kısımda her 12 saatte bir 10 gün süre ile verilmelidir.

b. Erythromycİn: Penicillin gibi yalnız başına kullanıldığında H.İnfîuenzae’yi eradike etmekte yeterli değildir. Bununla beraber Erythromycin+ Suliîsoxazole kombinasyonu ampicilin sensitif ve rezistan H. İnfluenzae şuşlanna karşı etkilidir. (Erythromycin 30-40 mg/kg/gün 4 dozda oral yolla verilir).

5. İnfeksiyonun ampicillin-rezistan ( J5 Lactamase Produc-

p-Lactamase üreten H.influenzae için diğer bir alternatif ampicillin sulbactam veya amoxicillinclavulanate kullanılmasıdır.

Hastaların %20-30’unda tedaviye başlandıktan 2 hafta sonra bile timpanik membranın anormal görünümü devam edebilir.

Yeterli tedavi edilmeyen hastalarda beyin apsesi, menenjit, lteral sinüs tromboflebîti, hidrosefali, mastoidit, işitme kaybı, fa-sial paralizi gibi komplikasyonlar gelişebilir.

Variköz Venler

Epidemiyoloji Bu durum bazı yaşlarda genel nüfusun %10-20’sini etkiler. Yaşla birlikte insidans artar, en sık 50 yaşın üstünde görülür. Kadınları erkeklerden 4:1 oranında daha fazla etkiler.

Variköz venlerin anatomisi

Alt ekstremitede yüzeysel ve derin venöz pleksuslar perforan venlerle birbirine bağlanmışlardır .

Patogenez Derin venlerden kan dönüşüne kalf ve uyluk kaslarının normal kasılması yardım eder. Eğer perforan venlerdeki kapaklarda yetmezlik olursa, kan derin venöz pleksuslerdan yüzeyel pleksuslara doğru kuvvetle itilerek yüzeyel venlerde basınç artışına sebep olurlar, bu varikozitelerin gelişmesinde başlıca faktördür.

YILANYASTIĞI YUMRUSU

Arum italicum Miller ve buna yakın türlerin (Araceae) kurutulmuş yumrularıdır. Arum türleri genellikle 30-50 cm yükseklikte, çok yıllık, yumru-lu ve otsu bitkilerdir. Yapraklar ok biçiminde, uzun saplı ve koyu yeşil renkli. Çiçekler özel bir çiçek durumu meydana getirirler. Bu durumda dişi çiçekler altta, erkek çiçekler ise üstte bulunur. Çiçek durumu külah biçiminde bir yaprak (spata) ile sarılıdır. Meyvalar sonbaharda olgunlaşır. Bezelye tanesi büyüklüğünde ve kırmızı-tunıncu renklidir. Birçoğu bir arada, mısır koçanını andırır bir durumda toplanmışlardır.

Türkiye’de 10 kadar Arum türü bulunmaktadır. Başlıca türler şunlardır: A. dioscoridis Sm. (Muğla, Antalya bölgesi), A. italicum Miller (Karadeniz bölgesi) ve A. orientale Bizb. (Karadeniz bölgesi ve Batı Anadolu).

Bileşim : Taze yapraklar ve yumru zamk, müsi-laj, nişasta, saponin ve bir alkaloit (konisin) taşımaktadır. Kurutulmuş yaprak ve yumrulardaki saponin ve alkaloit oranı eser miktardadır.

Etki ve kullanılış: Taze yapraklar ve yumru, hayvanlar ve insanlar için zararlıdır. Hayvanlar bu bitkinin yapraklarını yemezler. Kurutulmuş ve suda kaynatılmış yumruların zehirliliği bulunmamaktadır. Bu nedenle bazı yörelerde bu bitkinin yumrula-

rı gıda olarak kullanılmaktadır (1). Kurutulmuş yumrular dahilen balgam söktürücü ve müshil, taze yapraklar ve taze yumrular haricen çıban açıcı, yara iyi edici (basura karşı) ve kanı cilde toplayıcı olarak kullanılır.

Kullanılış şekli: Dahilen kuru yumru günde 1-2 gr, infusyön hâlinde verilir. Haricen taze yaprak veya taze yumrudan kesilmiş olan dilimler, yara iyi edici olarak, cilt üzerine konulur ve sık sık değişti-

erilir.

, …^’- V. Basura karşı kurutulmuş yumru veya meyvalan

(Yılanboncuğ’u adı verilir) toz edilir, kakao yağı yardımıyla süpposituvar (şaft) haline getirilir ve elde edilen süpposituvar makata konulur. – – –

A. dioscoridis Sm. Güneydoğu Anadolu bölgesinde (Adana, Gaziantep, Urfa) “Gavurpancarı, Sarmalık veya Yılanpancan” ismiyle tanınmakta ve yapraklan sebze olarak kullanılmaktadır.

Sebze olarak kullanmak için yapraklar önce kaynar suda haşlanmakta ve haşlama suyu atılmaktadır. Bu şekilde zararlı maddelerinden kurtarılmış olan yapraklar ile et dolması yapılmakta veya kıyılarak özel yemekler hazırlanmaktadır.’Adana bölgesinde bu türün yapraklan ile hazırlanan bir yemeğe “Tırşık” ismi verilmektedir.

Toksikolojik etki: Arum türlerinin taze yaprak, meyva ve yumruları insanlar ve hayvanlar için tehlikeli ve zehirlidir. Zehirlenmeler ölüm ile sonuçlanabilir. Taze bitkiyi yiyenlerde ağız ve boğazda yanma hissi, dil şişmesi, mide ağrıları, kusma, ishal, gözbebeği genişlemesi ve kalp atışlarında intizamsızlıklar görülür.

Arisarum vulgare Targ.-Tozz. (Yllanekmeği): Yapraklar mızrak biçiminde, çiçek durumu ilkbaharda meydana gelir. Akdeniz bölgesine yayılmıştır.

Biarum boveİ Blume: Yapraklar mızrak biçiminde, çiçek durumu sonbaharda meydana gelir. Güney Anadolu bölgesine yayılmıştır.

1  – G. de Souhesmes: L’Arum iıalicum {Le pain des pauvres)  Gazette Medicale d’Orient 32: 9!

2 – Baytop, T.: Doğu Karadeniz bölgesi’nin tıbbi ve zehirli bitkileri  Herba Medica 5:3 (1999).

114 ve 146(1890).

B. tenuifolium (L.) Schott: Yapraklar mızrak biliminde, çiçek durumu yaz sonunda meydana gelir. Batı Anadolu bölgesinde yaygındır.

Dracuncıılııs vulgaris Schott (Syn: A. dracuncu-lus L.) (Yılanbıçağı): 100 cm kadar yükseklikte, jok yıllık otsu bir bitkidir. Yapraklar tabanda, uzun saplı, yaprak ayası daire biçiminde ve parçalı. Çiçek durumu ilkbaharda meydana gelir. Spata büyük, dış yüzü yeşil, iç yüzü koyu kırmızı renkli. Anadoluda yaygın bir bitkidir.

Yumruları (Radix Aronis vulgaris, R. Dracunculi) ve yapraklan (Folium Dracunculi), lapa halinde, haricen basur memelerine karşı kullanılır. Batı Anadoluda kökünün süt içinde tutulması ve sonra bu sütün içilmesi ile akrep sokmasına karşı bir yıllık bir bağışıklık elde edildiği söylenmektedir.

Helicophyilum rauwolfıi Blume: Yapraklar daire sekimde ve parçalı, çiçek durumu ilkbaharda meydana gelir. Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunur.

Yöresel isimler: Arımı türlerine Anadoluda “Yılanyastığı, Yılanbıçağı, Yılanekmeği, Buzağıotu, Filkulağı*” gibi isimler verilmektedir. Botanik kitaplarında bulunan “Danaayağı” İsmi Fransızcadan çeviri olup halk tarafından kullanılmamaktadır.