TARHUN

A. dracunculus L. türünün kurutulmuş veya taze yapraklı dallandır. Bu tür 60-120 cm yükseklikte, kuvvetli kokulu, tam kenarlı ve tüysüz yaprakları olan çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Vatanı Orta Rus-yadır. Türk göçleri ile Yakın Doğuya (îran, Anadolu) ve Haçlılar ile de Avrupaya yayılmıştır. Türki-yenin bazı kısımlarında (Ankara, Erzurum, Gaziantep, Urfa) baharat bitkisi olarak yetiştirilir. Kültür bitkisi tohum vermez. Bu nedenle çelik veya köklü dalların ayrılması yöntemiyle çoğaltılır.

Bitki uçucu yağ (% 0.4-0.8), acı madde ve tanen taşımaktadır.

İştah açıcı, hazmettirici, idrar ve gaz söktürücü, adet getirici, kurt düşürücü ve kabız etkileri nedeniyle Orta Çağda geniş bir kullanılış alanına sahip olmuştur. Halen bilhassa iştah açıcı ve hazmettirici olarak infusyon (% 2) halinde kullanılmaktadır. Anadolunun bazı köylerinde toz edilmiş kuru tarhun tuz ile birlikte ekmek üzerine konarak, iştah açıcı olarak yenilir. Genç dalları taze halde yemeklere koku ve tad vermek için kullanılır. İlkbahar mevsiminde demetler halinde sebze pazarlarında satılmaktadır. Zararsız ve etkili bir İştah açıcıdır.

Kurutulmuş yaprak ve dal karışımı aktarlarda

(Erzurum) satılmaktadır.

Tarhun ismi Farsça kökenli olup Arapçada da aynen kullanılmaktadır.

Artemisia (Yavşan) türleri (1) eski Mısırlılar döneminden beri tedavide kullanılmaktadır. Anadoluda 20 kadar Artemisia türü yetişmekte ve bunların

1 – Bazı kitap ve sözlüklerde “Yavşan” ismi Veronica türlerine de verilmektedir. Anadoluda Yavşan ismi yalnız Artemisia türleri İçin kullanılır. Yavşan tuzlası, Yavşan düzlüğü, Yavşan höyüğü gibi yer isimieri Anadoluda yaygındır.

bir kısmı, değişik adlar altında, tedavi amacıyla kullanılmaktadır.

Acıpelin adı verilen bazı Artemisia türlerinin çiçekli dallan Antalya ve Kütahya bölgelerinde, acı lezzetinin kınakına kabuğuna benzetilmesi nedeniyle, sıtmaya karşı toz halinde (acı lezzetini saklamak için sigara kağıdına sarılarak) dahilen kullanılmaktadır.

A. abroîanum L. (Kâfurotu, Erkek pelin, Misko-tu, Kara pelin): 60-120 cm yükseklikte, yaprakları parçalı ve alt yüzde tüylü, limon kokulu, çahmsı görünüşte, çok yıllık bir bitkidir.

A. annua L. (Peygamber süpürgesi): 50-150 cm yükseklikte, tüysüz, kuvvetli ve hoş kokulu, bir yıllık, otsu bir bitkidir.

A. campestrisL. (Kara yavşan): 20-150 cm yükseklikte, hemen hemen tamamen kokusuz, yaprakları genellikle tüysüz, çalı görünüşünde, çok yıllık otsu bir bitkidir.

Uçucu yağ (% 0.5) taşır. Bu yağda pinen, sineol, tuyon, tuyil alkol ve geraniol saptanmıştır (1).

Çiçek durumları Horasani gibi kurt düşürücü olarak kullanılır.

-4. santonicum L. (Syn: A. fragrans Willd., A. maritima L. subsp. monogyna (Waldst. et Kit.) Gams) (Deniz yavşanı, Kokulu yavşan): 60 cm kadar yükseklikte, yaprakları tüylü, çalı görünüşünde, çok yıllık bir bitkidir. Deniz kenarlarındaki kumluklarda ve tuzlu topraklarda bol olarak yetişir. Kuzeybatı ve Orta Anadoluda bulunur.

Uçucu yağ, rezin ve santonûı taşır. Uçucu yağ miktarı bitkinin yetiştiği bölgeye ve toplama tarihine göre değişmektedir. Kayseri civarından toplanan bitkilerde % 1.5 (2), Ankara civarında yetişen bitkilerde ise % 0.6 (3), uçucu yağ saptanmıştır. Bazı ırklar santonin taşırken, bazıları taşımamaktadır.

Çiçek durumları, infusyon (% 2-3) halinde, iştah

açıcı, kuvvet verici, kurt düşürücü ve şeker hastalığına karşı kullanılmaktadır.

A. vulgaris L. (Ayvadana): 50-200 cm yükseklikte, koyu yeşil renkli, hafif kokulu, tüysüz, çalı görünüşünde ve çok yıllık bir bitkidir. Kuzey ve Doğu Anadoluda yetişir.

Etkisi pelinotununkİne benzerse de daha zayıftır.

MEYAN KÖKÜ

Giycyrrhiza glabra L. (Leguminosae) türünün soyulmadan veya kabuğu soyulduktan sonra güneşte kurutulmuş kökleridir. Bu tür 30-60 cm yükseklikte, tüysü yapraklı, mavimsi mor çiçekli, çok yıllık bir bitkidir. Yapraklar 5-9 yaprakçıkh. Çiçekler 5-15 cm uzunlukta olan seyrek durumlarda toplanmış. Meyvanın üzeri çıplak veya guddeii, fakat di-•kenli değildir. Anadoluda yaygın bir türdür. Bilhassa dere ve nehir kenarlarındaki kumluklarda yetişir.

Anadoluda aşağıdaki iki varyete bulunmaktadır:

var. glabra: Meyva çıplak. ‘“*

var. glandıdifera (Waldst. et Kit.) Boiss.: Mey-

vanın üzerinde saplı veya sapsız guddeler bulunur.

Eskiden bilhassa Ege bölgesinde (ticaret merkezi İzmir) elde edilirdi. Bu bölgedeki üretim çok azalmıştır. Halen üretim bilhassa Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yapılmaktadır (8).

Dış görünüş: 0.5-2.5 cm çapında, 15-50 cm uzunlukta, süendirüc çubuklar halindedir. Soyulmuş olanlar (Memleketimizde elde edilmemektedir) da drş kısım sarı renklidir. Soyulmamış olanların dış kısmında esmer renkli ve boyuna çizgili bir kabuk bulunur. Kırıldığı zaman kırılma yüzü lifli ve sarı renklidir. Kokusu özel, tadı önce tatlı ve sonra acımsıdır.

Avrupa piyasasında kabuğu soyulmamış meyan kökü (Radix Liquiritiae naturalis) ve kabuğu soyulmuş meyan kökü (Radix Liquiritiae mundata) olmak üzere iki cins meyan kökü bulunmaktadır. Kabuğu soyulmuş drogun fiyatı, kabuğu soyulmamış olanın fiyatının hemen hemen iki mislidir. Memleketimiz piyasasında yalnız kabuğu soyulmamış meyan kökü bulunmaktadır.

Bileşim: Nişasta, şekerler, zamk, fezîn, flavon türevleri ve glycyrrhizin (glycyrrhizik asit) taşımaktadır. Bu sonuncu madde glikozit yapısında bir bileşik olup, tadı şekerden 50 defa daha tatlıdır. Köklerdeki miktarı, kökün elde edildiği bölgeye bağlı olarak, % 5-13 arasında değişir. Drogun etkili maddesi olarak bilinmektedir.

Etki ve kullanılış: Göğüs yumuşatıcı, balgam söktürücü, idrar arttırıcı, tad düzeltici gibi etkilere sahiptir. Toz halinde eczacılıkta hapların hazırlanmasında, kıvam ve şekil vermek için kullanılır. Sigara, bira ve plastik sanayiinde mühim bir ilkel maddedir. Kola ismi altında hazırlanan alkolsüz içkilerin terkibine de girer. Türkiyenin mühim bir ihraç maddesidir.

Kullanılış şekli: Toz 0.5-1 gr, hap halinde, günde birkaç defa. İnfusyon veya dekoksiyon (%5) günde 2-3 bardak. ,

3  – Seligsberger, L. Die türki.sche Valonca Extraktindustrie-Der Gerber 1453 (1935).

5 – Gerngross, O. ve Ünseren. E.: Türkiye palamutları üzerinde çalışmalar, II – Ankara Üniv. Fen Fak. Mecm. 3: 87 (1950).

6 – İnal, S.: Türkiye ve Yunanistan palamut meşesi ve ekonomik önemi – İstanbul Üniv. Orman Fak. Derg. 2: 107 (1952).

7 – İnal. S.: Türkiyede tarih boyunca palamut meşesi (Quercus aegilops) ve sağladığı faydalar – İstanbul Üniv. Orman Fak.

Derg. 8: 1 (1958).

S – İlisıılu, K.: Meyan kökü, çeşitleri, Özellikleri, adaptasyonu ve ziraatta faydalanabilme olanaktan hakkında araştırmalar -Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yıli. 24: 96 (1975).

Diğer isimler: Piyan (Aydın).

G. cchinata L. (Acı meyan, Dikenli meyan): 1-2 m yükseklikte, beyazımsı mor çiçekli, tüysüz yapraklı ve çok yıllık bir bitkidir. Yapraklar 4-8 çift yaprakçıkh. Meyvanın üzeri sık dikenlidir. Anado-luda yaygın olmakla beraber bilhassa Batı Anado-luda yetişmektedir. Kökleri acı maddeler taşıdığından makbul değildir. Buna karşılık toplanıp “Meyan kökü” ile karıştırılarak ticarete çıkartılmaktadır.

Avasküler nekroz (osteonekroz)

Tanı düz radyografi, Tc” difosfonatla izotop kemik taraması ve BT/MRG taramasıyla konur.
Tedavi yük binmesini önlemek, ağrı için analjezik ve antiinflamatuar olarak NSAİİ’larladır.

Cerrahi:

• Kemik dekompresyonu
• Etkilenmiş kemik segmentlerindeki mekanik stresi azaltmak için osteotomi.
• ilerlemiş hastalığı olanlarda ve sekonder OA’liler de sıklıkla eklem replasmanı gerekir.

Göz Sulanması

Gözyaşı kanalının tıkanması nadir görülür ancak durum, kanalın bakterilerden enfekte olmasına varabilir, bu da enfekte olmuş kanalın yakınlarında, burunda şişkinliğe yol açar. Genellikle antibiyotik içeren göz damlaları veya haplarla tedavi edilir.

Göz SulanmasıSinüzit beliritisi olarak veya göz kuruluğundan ötürü göz sulanması olabilir. Birçok kişide, göz sulanmasının sebebi bilinmez. Israrla sulanan gözleriniz varsa doktorunuzla görüşünüz. Tıkalı göz yaşı kanalınız varsa, yeni bir kanal açtırmak için ameliyat gerekebilir.

Kimi bebeklerde doğuştan gözyaşı kanalı doğuştan tıkalıdır ve bu da gözün sulanmasına yol açar. Genellikle, sulanma çocuk 9 aylık olunca kendiliğinden geçer. Eğer geçmezse, kanalı açmak için küçük bir ameliyat gerekebilir. İleri vakalarda, ameliyatla, sıvıyı drene edebilmek (boşaltabilmek) için yapay bir kanal yaratılabilir.

Özel önlemler

Şiddetli koroner hastalık, aortik stenosis veya atrioventriküler blok olan bir hastada eğer acil cerrahi gerekirse; hasta bir arterial kateter, pulmoner arter basınç tayini için bir swanganz kateteri, periodik kan gazı ölçümleri ve ventriküler fibrilasyon, akut sol ventriküler yetmezlik veya aritmi oluşumunda bir elektif transvenöz kataterle monitorize edilmelidir. Vazodilatatörler (Sodyum nitropürissid), inotropik ajanlar (dopamine), pressör ajanlar, lidokain ve defibrilasyon vasıtaları kolayca elde edilebilmelidir.Anestezi seçimi ve detayları olabilecek her ihtimali soruna karşı ikaz edilmiş anestezioloğa bırakılmalıdır.