Çekmeköy kiralık fiyatları yüzde 56 arttı!

İstanbul’un gelişen ilçelerinden Çekmeköy; Yavuz Sultan Selim Köprüsü bağlantısı, bu yıl açılması beklenen metro hattı ve kentsel dönüşüm çalışmalarıyla değerini yükselten bir bölge haline geldi. Özellikle de Çekmeköy’den Sabiha Gökçen Havaalanı’na gidecek ikinci metronun yapılacak olması bölgedeki emlak fiyatlarını da etkiledi.
Yapımına 2012 yılında başlanan Üsküdar-Çekmeköy metrosunun 2017 yılının ortalarına doğru açılması bekleniyor. Bu metro hattı, Anadolu yakasının ikinci metrosu olma özelliği taşıyor. Çekmeköy’den Sabiha Gökçen Havaalanı’na gidecek ikinci metronun yapılacak olması da emlak fiyatlarını etkiliyor. 2009 yılından bugüne kentsel dönüşüm çalışmalarının devam ettiği bölgede; 7 yılda 35 binin üzerinde daire dönüştürüldü. Çekmeköy’de metro çalışmalarının başladığı 2012 yılından bugüne emlak fiyatlarında nasıl bir artış yaşandı? 100 metrekarelik bir dairenin kira fiyatı ne kadar? Çekmeköy kiralık fiyatlarının son beş yıllık değişimi ve yıllara göre dağılımı…

 

Çekmeköy Bölge Emlak Raporu

 

Çekmeköy kira fiyatları
Metro hattı ve kentsel dönüşüm çalışmaları Çekmeköy’de kira fiyatlarında da etkisini gösterdi. REIDIN verilerine göre; Çekmeköy kiralık fiyatları son iki yılda yüzde 33,71; son beş yılda ise yüzde 56,91 oranında değişti. Aralık 2011’de kiralık bir dairenin metrekaresi 6,80 TL/m2 iken bu rakam Aralık 2014’te 7,98 TL/m2 ve Aralık 2016’da 10,67 TL/m2 oldu. Zingat.com verilerine göre Çekmeköy’de 100 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı 1.060 TL.

 

Kirada şampiyon Mehmet Akif Mahallesi
Çekmeköy’de son 5 yılda kira değeri en çok artan bölgelere baktığımızda ise iki mahalle dikkat çekiyor. Biri son 5 yılda kira değeri en çok artan Mehmet Akif Mahallesi; diğeri ise bu süreçte kira değeri hiç değişmeyen Merkez Mahallesi oldu.

Çekmeköy Devlet Hastanesi ne zaman açılacak?

Çekmeköy’de emlak fiyatlarında etki yaratan gelişmelerden biri de Alemdağ Mahallesi’nde yapılan Çekmeköy Devlet Hastanesi… Peki, Çekmeköy Devlet Hastanesi ne zaman açılacak? Yapımına devam edilen Çekmeköy Devlet Hastanesi’nin 2017 yılı içerisinde açılması bekleniyor.

Kaynak: http://blog.zingat.com/cekmekoy-kiralik-fiyatlari-yuzde-56-artti/

Türkler Avrupa’da kaç konutun sahibi?

Ülkemizde yurtdışında gayrimenkul yatırımı günden güne artıyor. Türklerin ev aldığı ilk 5 ülkenin 4’ü Avrupa’dan… 

Peki Avrupa’da yaşayan Türkler gayrimenkulde tercihlerini neden Avrupa ülkelerinden yana kullanıyor? Türklerin ev sahibi olduğu ülkeler hangileri? Türkler hangi Avrupa ülkesinde, kaç konut aldı?

 

Yurtdışında konut almak…

40 yıldır Türklere yurtdışında gayrimenkul danışmanlığı ve konut satışı yapan Nova Group Holding CEO’su Müjdat Güler, Türklerin yurtdışında konut alımını ele alan araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Güler, Türklerin Almanya’da satın aldığı konut sayısının 2 milyona yaklaştığını belirtti.

“Almanya’da yaşayan Türkler konut alırken önce iş yerlerine ve çocuklarının okullarına yakınlığına bakıyor.” diyen Müjdat Güler, “Çıkan kredi, ödeyebilecekleri peşinat ve taksite bakarak ev alıyorlar. Yurtdışında yaşayan Türkler çok bilinçli hareket ediyor, ihtiyaçlarının dışına çıkmıyor” yorumunu yaptı.

Türkler Almanya’da yaklaşık 2 milyon evin sahibi 

Avrupa’da yaşayan Türkler, gayrimenkul yatırımında yine Avrupa şehirlerine yöneliyor. İşte Türklerin ülke ülke Avrupa’da sahip olduğu konut sayıları

Almanya’da Türklerin konut alımları 1985 yılıyla birlikte artış gösterdi. 2015 yılı sonu itibariyle Türklerin Almanya’da sahip olduğu toplam konut sayısı 1 milyon 800 bine ulaştı. Almanya’da yaşayan Türklerin yüzde 45’i yine Almanya’da ev alıyor. Almanya’da Türklerin en çok ev aldığı şehir Berlin. Almanya’yı 120 bin konut alımıyla Fransa takip ediyor. Yurtdışında yaşayan Türklerin İsviçre, Belçika ve Hollanda’da satın aldığı konut sayısı ise 150 bin. İsveç’te 10 bin konut alan Türkler, Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 75 bin evin sahibi.

Kaynak: http://blog.zingat.com/turkler-avrupada-kac-konutun-sahibi/

Satılık dairenizle ilgilenenleri etkilemenin 12 yolu!

Portföyünüze yeni kattığınız satılık daireyi satışa çıkarmadan önce yapmanız gereken tüm adımları tamamladınız mı? Yanıtınız “evet” ise aşağıdaki süreçlerin tümünü arkanızda bıraktınız demektir:

• Daireyi ziyaret ettiniz ve özelliklerini belirleyerek bölgenizdeki benzer dairelerle karşılaştırarak bir satış fiyatı belirlediniz. Belirlediğiniz satış fiyatı ile ilgili olarak mülk sahibi ile anlaştınız.

• Evinin satışı için sizinle çalışmayı seçen mülk sahibi ile çalışma yönteminiz, satışla ilgili prosedürleriniz, iletişim yöntemleriniz, ev ziyaretleri için uygun zamanların planlanması gibi pek çok konuda ortak noktada buluştunuz.

• “Satılık ev” ilanı verdiğinizde alıcıların ziyaretine hazır hale getirdiniz. Küçük bütçeli tadilatlar, boya, temizlik vb.

Emlak sitesinde ilanını yayınlamak için profesyonel bir fotoğraf çekimi yaptınız ve emlak sitesinde çektiğiniz fotoğraflardan hangilerini kullanacağınızı seçtiniz. Dairenin öne çıkan özelliklerini ve avantajlı yönlerini öne çıkaran bir ilan başlığı ve açıklaması yazdınız. Dairenin emlak sitesinde ilanını yayınladınız. Aynı zamanda dairenin pencerelerine veya bulunduğu binanın girişine “satılık daire” yazısını astınız.

Şimdi sırada potansiyel müşterilerle bağlantıya geçme, emlak sitesi üzerinden size yönlenecek aramalar üzerinden bir ev ziyareti zaman planı çıkarmak için doğru andasınız. Peki ya sonra?

 

 

Müşterilerinize satılık dairenizi gezdirirken dikkat etmeniz gereken 12 şey

1) Portföyünüzdeki satılık daire ile ilgilenen alıcılarla ilk iletişime geçişiniz yüksek ihtimalle telefon görüşmesiyle olacaktır. Emlakta müşteri memnuniyetinin ilk adımı telefon görüşmeleri olduğundan, bu esnada dikkatli, ilgili ve özenli davranan gayrimenkul danışmanları portföylerini daha hızlı büyütebiliyor.

Telefon görüşmesi sonrası randevuyu not ederken, konuştuğunuzu kişinin iletişim bilgilerini de kaydetmeyi unutmayın. Son olarak emlak ziyareti için belirlediğiniz randevu günü hatırlatma için arayacağınızı belirterek, güzel dileklerle telefon görüşmesini sonlandırın.

 

 

2) İlk izlenimin önemine inanın. Satılık daireyi görmek için gelen her alıcının ilerisi için de potansiyel müşteriniz olabileceğini unutmayın. Bu nedenle şık, bakımlı bir görünüm ve güler yüzlü bir ifadeyle alıcıları karşılamak konusunda dikkatli olun.

3) Potansiyel alıcılar ile ev ziyareti için kararlaştırdığınız saate sadık kalmak çok önemli. Alıcılar pek çok ev ilanı arasında yakından görmek için sizinkini seçmiş olsa da, emin olun ziyaret edilecek alternatif evlerle ilgili bir listeleri mutlaka vardır. Alıcıları bekletmek evle ilgili satın alma kararlarını olumsuz etkileyebilir.

4) Göstereceğiniz daire konum olarak trafiğin yoğun olduğu bir yerdeyse, mutlaka müşterilerinizin araçlarını park edecekleri yer bulmalarında destek olun. Örneğin, dairenin bulunduğu binanın otoparkına araçlarını bırakmalarını sağlamak, emin olun onların evi incelerken çok daha rahat olmalarını sağlayacaktır.

5) Eğer müşterinizi siz aracınızla satılık dairenin bulunduğu adrese götüreceksiniz, aracınızın temiz ve güzel kokulu olmasına özen gösterin. Gayrimenkul ofisiniz ile satılık daireniz arasındaki mesafe bir sokaktan daha uzaksa, müşterilerinizi yürütmeyin ve ulaşımın aracınızla olması konusunda ısrarcı olun.

 

 

6) Dairenin ana kapısına gelmeden önce, alıcınızı önce bulunduğu bina hakkında bilgilendirmeniz doğru olacaktır. Binanın yaşı, sağlamlık derecesi, otopark kapasitesi, sakinlerine sunduğu avantajlar, asansörün bakım ritüelleri ile ilgili akıllarına henüz gelmeyen konuları, müşterileriniz size soru olarak yöneltmeden aktarmaktan çekinmeyin. Tüm bu özellikler evin değeri ile ilgili ilişkilendirilecektir.

7) Dairenin kapısını açtığınızda ilk önce müşterilerin giriş yapmasına izin verin. Daireye adım atar atmaz, daire hakkında bilgiler vermeyin. Bırakın satılık ev ile ilgilenenler önce daireyi kendileri keşfetsin.

8) Bilgilendirmek ve dairenin öne çıkan özelliklerini sıralamak için daire ile ilgili sorular sormaya başlamalarını bekleyin. Bu biraz zaman alabilir.

9) Eğer daireyi bir kişi yerine ailece ziyarete geldiyse, eşlerin kendi aralarında daire ile ilgili kritik yapmalarına fırsat tanımak amacıyla onları dairenin farklı bir bölümünde bekleyin.

10) Satılık dairenizi gezenlerin görüş ayrılığı yaşadığı bir konu olduğunda, kendilerine söz konusu konu ile ilgili aydınlatıcı bilgi verin ya da öneride bulunun ama sakın akıl vermeyin!

11) Yeni bir ev satın alacakların her zaman “Eşyalarımız bu eve sığar mı?” gibi tereddütleri olabilir. Yanınızda mutlaka bir ölçüm aleti bulundurun. Gerekirse mevcut evlerinde kullandıkları fakat bu dairede yerleştirmede sorun yaşayacaklarını düşündükleri eşyalarının ölçülerini almalarını, daha sonra bu ölçüleri karşılaştıracakları başka bir gün için de randevulaşacağınızı belirtin.

12) Eğer satılık dairenizi beğenmedilerse, hayallerindeki evin özelliklerini öğrenerek portföyünüzdeki diğer dairelere yönlendirebilirsiniz.

 

 

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/satilik-dairenizle-ilgilenenleri-etkilemenin-12-yolu/

En yaşanabilir 10 şehir!

Siz hangi şehirde yaşamayı hayal ediyorsunuz? Hangi imkânları sunan, nasıl özelliklere sahip şehirler dünyanın neresinde olursanız olsun “yaşanabilir”?

Bir şehri yaşanabilir kılan kriterler arasında trafik sorunu yaşatmaması, iyi eğitim ve yüksek standartta iş olanağı sunması, sosyal ve kültürel hayatının renkli olması geliyor.

JLL Şehirler Araştırma Merkezi de bu çerçeveden dünya şehirlerini mercek altına alarak “geleceğin dünya şehirlerini karşılaştıran” bir rapor yayınladı. Raporun dikkat çekici bölümlerinden biri de En Yaşanabilir Şehirler Endeksi.

 

 

JLL’nin sitesinde yayınlanan haberde “En Yaşanabilir 10 Şehir” ile ilgili şu yorum yapılıyor:
En Yanabilir 10 Şehir’in başında Kuzey ve Orta Avrupa şehirleri, ardından Avustralya, Yeni Zellanda ve Kanada şehirleri geliyor. Bunlar güçlü altyapılara, iyi bir eğitim sistemine ve küresel erişime sahip olan küçük-orta-büyük ölçekli şehirler…

 

İşte En Yaşanabilir 10 Şehir…

1) Auckland

Auckland, Wynyard Bölgesi’nin yeni bir inovasyon merkezine de ev sahipliği yapan modern karma kullanımlı bir yapıya dönüştürülmesi önderliğinde, daha güçlü ve yenilik odaklı bir ekonomiye yönelik hamleler yapıyor. Yeni Zelanda’da, artan dinamik ekonomisi ile birlikte; istikrarı, yüksek eğitim görmüş nüfusu ve eşsiz doğasıyla da övgüleri topluyor.

 

2) Berlin

Almanya’nın başkenti Berlin yaklaşık 4,4 milyon nüfusuyla listedeki en büyük şehir. Son birkaç yıldaki çalışmalarıyla, kendisini Avrupa’da teknoloji girişimleri için bir merkez olarak konumlamayı da başardı. Bu kazanım, Berlin’in Y Kuşağı için ‘kulaktan kulağa’ yayılan güçlü çekiminin üzerine inşa edilirken, ‘alım gücü’ şehrin başarısının önemli bir etkeni oldu. Üstelik kiraların şişirilmesi şehrin başarısını riske atmasın diye, yeni kira kontrolleri devreye sokuldu.

 

3) Kopenhag

Açık alanlarının fazlalığıyla dünyanın en yeşil şehirleri arasında sayılan Danimarka’nın başkenti Kopenhag, bisiklet kullanımına verdiği önemle ünlü bir şehir. Öyle ki şehir içindeki yolculukların yüzde 36’sı bisikletlerle yapılıyor. Dünyanın en yeşil şehirleri arasında olmasının yanı sıra Belediye Başkanı Frank Jensen’ın 2025 yılına kadar Kopenhag’ın karbon nötr kent olabilmesi yönünde iddialı planları var. Bakarsınız Kopenhag bunu başaran ilk başkent olur.

 

4) Helsinki

Finlandiya ‘Küresel Finansal Kriz’den fazlasıyla etkilenmiş olsa da, başkent Helsinki dünyanın en yaşanabilir şehri olarak konumunu koruyabildi. Dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip olması ve girişimcilere verdiği destek ile Helsinki son derece yenilikçi bir şehir. Toplu taşımadaki yeni ve iddialı yaklaşımlarının yanı sıra Helsinki’yi diğer yenilikçi şehirlerden ayıran özellik ise sadece yetkililerin değil, vatandaşların da şehrin dönüşümünde aktif olarak rol alması. Devlet tarafından toplanan büyük veriler açık veri portalı ile tüm vatandaşlarla ücretsiz olarak paylaşılıyor. Vatandaşlar bu verileri kullanarak yazılım geliştirmeleri için destekleniyor. Yaşam koşulları, altyapı, kamusal hizmetler ve ulaşıma dair bu veriler, sadece şehrin düzenlenmesinde değil; işletmelerde, sağlık kuruluşlarında, eğitim kurumlarında da değerlendiriliyor.

 

5) Melbourne

Yeşil alanları, kültürel çeşitliliği ve altyapısı ile ‘Economist Intelligence Unit’in Yaşanabilirlik Endeksi’nde birinci sırada yer alan Melbourne, Avustralya’nın önde gelen üniversitelerine, birinci sınıf sağlık hizmetlerine ve büyük ölçekli yeniden gelişmelere ev sahipliği yapıyor. Gün geçtikçe gelişen ve talep gören şehirde gerekli arzı sunabilmek için Fishermans Bend dönüşüm projesinde olduğu gibi özellikle sahil şeridinde yoğun çalışmalar yapılıyor.

 

 

6) Stockholm

Sadece İsveç’in değil, İskandinavya’nın da başkenti olarak anılan Stockholm yeşil alanları, birinci sınıf altyapısı ve çevresel faktörlere uyumluluğuyla markalaşmış durumda. Spotify, Skype ve Candy Crush gibi mobil oyunların geliştiricisi King’in doğduğu yer olarak bilinen Stockholm, dinamik bir Avrupa teknoloji merkezi. Yükselen ekonomisi ile hızla büyüyen Stockholm, dünyanın en yaşanabilir şehirleri arasındaki yerini korumak için, karşı karşıya kaldığı konut alım gücü sorununu en kısa sürede çözmeli.

7) Sidney

En yaşanabilir şehir olmadaki ivmesini ekonomik gücünden alan Sidney, dünyanın en dinamik gayrimenkul piyasasına sahip. Dünya genelindeki yatırımcılar için ana yatırım destinasyonu olan Sidney, 2016’da özellikle ofis piyasasındaki gelişimiyle dikkat çekti. Mükemmel bir iklim, ironik bir mimari, olağanüstü sağlık hizmeti ve eğitim sistemindeki kalite de bu özelliklere eklenince, Sidney’in dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden biri olması kaçınılmazdı.

 

8) Vancouver

Özellikle 1000 dönüm alana sahip Stanley Park göz önünde bulundurulunca, Vancouver, Kanada’nın Pasifik sahillerinde doğayla iç içe bir şehir olarak dikkat çekiyor. Şehir son dönemde özellikle mevcut ‘SkyTrain’ ağını uzatacak olan ‘Metro Vancouver Evergreen Line’ projesi gibi altyapı projelerine yaptığı yatırımlarla gündemde.

 

9) Viyana

Kültürü ve tarihi mimarisi ile dünyanın her yerinden ziyaretçi çeken Viyana, Mercer tarafından dünyanın en yaşanabilir şehri olarak da gösteriliyor. Bu başarıda kentteki konut stoğunun yüzde 25’ini mülkiyetinde tutan belediyenin, söz konusu evleri vatandaşa uygun fiyatlarla kiraya vermesi etkili oluyor. Diğer yandan şehirdeki yeşil alanlar ve ileri teknoloji, Aspern yani ‘Viyana’nın Kentsel Göl Kenarı’ olarak bilinen 240 hektarlık laboratuvar sahasının katkılarıyla daha da artıyor. Söz konusu proje Avrupa’nın en büyük geliştirme projelerinden biri.

 

10) Zürih

Tam anlamıyla bir küresel şehir olan Zürih, Monocle’a göre büyük komşularına örnek olacak türden. Nüfusu sadece 1 milyonun biraz üzerinde olmasına rağmen Tokyo, Seul, Washington gibi şehirlerle birlikte, dünyanın en iyi 10 finans merkezi arasında sayılıyor. Bu ekonomik etki, Zürih’in az sayıdaki nüfusunun dünyanın en zenginleri arasında yer almasını ve yüksek bir yaşam kalitesinin tadını çıkarmasını sağlıyor.

 

Kaynak: http://blog.zingat.com/en-yasanabilir-10-sehir/