Bir MRG taraması esnasında, içinde büyük bir mıknatıs ve verici olan bir makinenin içine giren bir masaya uzanırsınız. Vücut dokularınız, manyetik alana ve radyo dalgalarının titreşimlerine maruz kaldıklarında, etrafınızı çevreleyen makina tarafından tespit edilen sinyaller yayar. Elde edilen bilgi daha sonra, sinyallerden bir görüntü oluşturan bilgisayara gönderilir.
Yağlar gibi, fazlaca sıvı ve çok sayıda hidrojen atomu ihtiva eden dokular, açık renk görüntüler olarak belirir. Kemikler gibi, daha az sıvı ve daha az sayıda hidrojen atomu ihtiva eden dokular ise, daha koyu görüntüler olarak yansır. Bazen, görüntüleri iyileştirmek amacıyla, kana kontrast madde zerk edilir.
BT taramasında olduğu gibi, MRG’de de, organların iç bölgeleri klasik röntgen filmlerinden çok daha iyi görülebilir. Güçlü manyetik alan, aygıtı yerinden oynatabileceğinden, vücudunda, beyin anevrizması klipsi veya kalp pili gibi belli metal implantlar veya aygıtlar bulunan kimseler, MRG çektiremezler.
Cerrahi operasyonda kullanılan klipsler ve ortopedik metal implantlar genellikle sorun yaratmaz, ancak yine de vücudunuzda herhangi metal bir madde bulunuyorsa, radyologunuza bunu belirtmeniz gerekir. MRG, acı vermeyen bir teknik olsa da, bazı kişiler, silindir biçimindeki MRG makinesinin içinde kapalı kalmakla ilgili sıkıntı yaşarlar ve makinenin içi gürültülüdür. Gürültüyü duymamanız için, birçok tesiste müzik dinlemeniz için kulaklıklar verilir. Aynı zamanda, MRG makineleri daha açıktır; vücudunuzun büyük kısmı makinenin içinde değildir, yalnızca taranacak bölge silindirin içine alınır.
MRG, kemikle çevrili vücut bölgelerinin görüntülerini sağlayabilir, dolayısıyla beyin ve omuriliği görüntülemede özel bir önem arz eder. Ayrıca eklemleri incelemede de yaygın olarak kullanılmaktadır. Kan damarlarının detaylı görüntülerinin alınması gerektiğinde, benzer bir teknik olan manyetik rezonans anjiyografi kullanılabilir.