Avukat Ali Güvenç Kiraz, emlak vergisi değerine itiraz etmeyi düşünenlerin ne yapması gerektiğini yazdı. 2013 yılında İlçe Belediyeleri Arsa Takdir Komisyonlarınca belirlenen ve 2014-2015-2016-2017 beyan dönemlerini kapsayacak 4 yıllık emlak vergisi değerleri tartışmalı bir şekilde arttırılmıştı. Ancak 2017 yılı Haziran ayında belirlenen ve 2018-2019-2020-2021 yıllarını kapsayacak dönemler ile ilgili ise büyük bir fırtına koptu. Birçok ilçe belediyesi takdir komisyonu kimi yerde yüzde 100 üzerinde kimi yerde ise yüzde 200-300 artış yaptı.
İstanbul’un değerli ilçelerinde astronomik artışlar
Öncelikle söylemek gerekirse; Maliye Bakanlığı’nın çok uzun zamandır emlak vergisi değerlerini gerçek değerlere yükseltmek için çalışma yaptığını biliyoruz. Bunun sebebi ise tapuda yapılan işlemlerde esas alınan değerlerin düşük olması, kayıt dışı işlemlerin ciddi oranda fazlalığı ve bunun engellenmek istenmesidir. Bu konuda 2013 döneminde belirlenen 4 yıllık çalışma 2017 yılında artık ciddi bir artışla önemli noktaya getirilmiş oldu. Tapularda atık belediyelerce belirlenen emlak vergisi değerlerinin altında satış yapılamayacağı için kayıt dışının önlenmesi açısından bunu ciddi bir adım olduğu söylenebilir. Maliye Bakanlığı’nın kayıt dışını önlemek için yaptığı bu çalışma maalesef artış oranlarının ciddi bir noktaya geldiği bölgelerde ise büyük mağduriyetlere yol açtı. Özellikle İstanbul’un önemli ilçeleri Kadıköy, Şişli, Beşiktaş gibi ilçelerinde astronomik artışlar yapıldığı görüldü. Tabi bu bölgelerde bazı yerlerde mesela sadece bazı siteler için özel artış oranları belirlendiği görüldü.
Son tarih 7 Eylül!
Bu noktada vatandaş büyük bir isyan haline girmiş durumda. 30 Haziran itibariyle askıya çıkmış olan bu değerlere karşı 30 Temmuz’a kadar dava açılması gerekiyordu. Dava açma süresi 20 Temmuz’da adli tatilin başlaması nedeniyle kendiliğinden 1 Eylül’e ve yasa gereği adli tatilin son gününe denk gelen süreler için 1 hafta uzaması ile 7 Eylül’e uzamış oldu. Yani emlak vergi değerleri ile ilgili olarak son dava açma süresi 7 Eylül olacaktır.
Peki vatandaşlar açacakları davada nelere dikkat etmelidir;
• Emlak vergi değerlerini bu derecede astronomik arttırmış olan belediyeler hizmet karşılığını aynı oranda arttırmış mıdır? Örneğin şantiyeye dönen bir ilçede, o ilçenin belediyesi çaresiz bir şekilde bu durumu izlemiş hafriyat kamyonu eziyetini, sokakların gelişigüzel kapatılmasını, her sokakta 3-4 inşaat şantiyesini engellemeyerek o bölgenin sakinlerinin yaşam kalitesini yükseltememiş tam tersi eziyet çekmelerine sebep olmuştur ve böyle bir bölgede emlak vergisi artışı kabul edilemez.
• Bir siteye veya bir mahallede sadece bir bölgeye özel bir artış yapılmışsa bu artış oranının objektif koşulları anlatılabilmiş midir? Neden o siteye özel bir artış uygulaması yapılmıştır?
• Yapılan artış oranı belirlenirken; cadde veya sokağın oluşma tarzı, alt yapı ve ulaşım imkanları zenginleşip zenginleşmediği mevcut yapılaşma ve imar şartlarında bir değişiklik (emsal artışı vb gibi) cephesi olan yolların cephelerinde bir artış gibi emlak vergisi değerini arttıracak objektif değerler ortaya konulabilmiş midir?
• 2018 yılı için emlak vergisi değeri belirlenirken bölgede satış rakamları ve konut stoku olup olmadığı, bölgede ekonomik bir daralma olup olmadığı gibi kriterler belirlenmiş midir? Örneğin ekonomik değeri yüksek bir caddesi olan ancak iki yıldır yüzlerce dükkanın kiracısız kaldığı bir yerde emlak vergisi değerinin astronomik artışı kabul edilebilir değildir.
İşte bu ve bunun gibi kriterlerin doğru ve objektif ortaya konulamadığı ortamlarda vatandaşlarımızdan derhal Vergi Mahkemelerine başvurarak dava açmalarını öneriyoruz. Vergi Mahkemeleri nezdinde kişi başına dava açma maliyetleri bilirkişi incelemesi yapılmaz ise 500-1000 TL civarında olmaktadır. Bu konuda dava açarken elinizde geçmişe dair emsal vergi mahkemesi kararı olması da mahkemenin karar vermesinde etkili olacaktır.
Kaynak: http://blog.zingat.com/emlak-vergisi-degerine-itiraz-edecek-olanlar-ne-yapmali/