Binanız ne kadar “yeşil”?

Ev satın almak isteyenlerin “yeşil bina” talebi artıyor. Peki, yeşil bina nedir? Kriterleri nelerdir?
Son yıllarda ev satın almak isteyenlerin tercihlerinden biri olan “yeşil bina” sadece enerji verimliliği olarak düşünülüyor. Ancak enerji verimliliği, yeşil binanın özelliklerinden sadece biri… Peki, yeşil bina nedir? Bir binanın “yeşil” sıfatını alabilmesi için hangi kriterleri sağlaması gerekiyor? İşte “yeşil bina nedir?” konusunda bilinmesi gerekenler…

Yeşil bina nedir?
Yeşil bina; yapının planlanmadan inşaat aşamasına kadarki kaynaklarını çevre ile topluma duyarlı ve verimli bir şekilde kullanmasıdır. Yeşil bina, bilindiğinin aksine sadece peyzaj ya da enerji verimliliğini kapsamıyor. Bir projenin yeşil bina olarak görülmesi için dünyada kabul gören doğa dostu bir sertifikaya sahip olması gerekiyor.

 

 

Türkiye’de en çok LEED (ABD) ve BREEAM (İngiltere) sertifikaları kullanılıyor. Bunların dışında CASBEE (Japonya) ve DGNB (Almanya) sertifikaları da bulunuyor. Son olarak Türkiye koşullarına en uygun olan yeşil bina sertifikasyon sistemi SEEB-TR de oluşturuldu. Bu sertifikalar; binanın yalıtımdan, karbondioksit salınımına ve toplu taşıma ulaşıma yakınlığına kadar birçok kritere göre belirleniyor. Yeşil binalar kredi notlarına göre sınıflandırılıyor. Eğer bir binanın kredi notu 45-65 arasında ise “onaylı yeşil bina”, 65-75 arasında ise “iyi yeşil bina”, 75-85 arasın ise “çok iyi yeşil bina”, 85 ila 100 arasında ise “mükemmel bir yeşil bina” notunu alıyor.

 

Yeşil bina kriterleri nelerdir?

Bir binanın “yeşil” statüsünü sağlayabilmesi için bazı kriterleri sağlaması gerekiyor. İşte yeşil bina kriterleri…
• Binanın proje aşamasındaki arazi yapısı, eğimi ve veriminin ölçülmesi.
• Su tesisatının yapılması, yağmur sularının geri dönüştürülmesi ve klima sularının değerlendirilmesi.
• Yeşil binada enerji kullanımı en önemli kriterlerden biridir. Binanın nasıl enerji kazanacağı ve bunu nasıl harcayacağı bir enerji simülasyonu yapılarak görülüyor.
• Binanın sağlık ve konfor sınıflandırmasında her odanın alması gereken ısı değeri belirleniyor. Enerjinin olması gerektiği şekilde nasıl kullanıldığı saptanıyor ve kontrol ediliyor.
• Bina yapılırken nasıl malzeme kullanılıyor? Bu malzemelerin doğa dostu ve dönüştürülebilir olması önemli.
• Projedeki güvenlik sistemi, spor ve dinleme alanları, ulaşım şekilleri de önemli bir kriter olarak yer alıyor.
• Binanın periyodik bakımı, işletilmesi ve bunun sürdürülebilir olması da yeşil bina olabilmenin önemli kriterlerinden…
• Projede yeşil bina sistemine katkıda bulunan teknolojik yeniliklerin kullanılıp kullanılmadığına bakılıyor.

Kaynak: http://blog.zingat.com/binaniz-ne-kadar-yesil/

Emlakta geleceğe yön veren 4 trend!

Ev sahibi olmak isteyenlerin hayallerini süsleyen evler artık daha yenilikçi özellikleri olanlar… Tabi teknolojinin hayatın her noktasını daha çok etkilemesi, gayrimenkul dünyasında da hızlı bir gelişmeyi beraberinde yaşatıyor. Gelecekte de başarılarını devam ettirmek isteyen emlak profesyonelleri tüm bu değişimi yakından takip ediyor. 

 

Gayrimenkul sektörünü etkileyecek 4 gerçek 

Yeni nesille birlikte değişen satın alma davranışları, küresel ısınma, teknoloji, ekonomik ve politik krizler… İnsan yaşamını değiştiren bu gelişmelerin gayrimenkul sektörünü de etkilemesi bekleniyor. İşte gelecekte gayrimenkul sektörünü bekleyen 4 gerçek…  

1) “Yeşil bina” talebi artacak

• Müşterinize ev satarken nelere dikkat ediyorsunuz? Lokasyonu, metrekaresi ya da sosyal donatıları… Bir süre sonra bunlara enerji verimliliği ve yeşil bina gibi talepler de eklenecek!

• Bugün farklılık yaratmak için ön plana çıkartılan yeşil bina konsepti ve enerji verimliliği önümüzdeki yıllarda satacağınız konutların olmazsa olmazı olacak.

• Son olarak Türkiye’de binalarda ısı yalıtımı, ısıtma soğutma ekipman ve aydınlatma armatürleri verimliliğini gösteren Enerji Kimlik Belgesi’nin zorunlu olması da bunun başlangıcı olarak gösterilebilir.

• ABD Ulusal Emlakçılar Birliği Realtor’un araştırmasına göre, yeni ev satın almak isteyenlerin yüzde 11’inin tercihlerinde enerji tasarrufu önemli bir faktör!

• Araştırmaya göre yeşil bina konseptini ve enerji verimliliğini dikkate alanlar 35-50 yaş aralığında. Bu da gayrimenkulde yeni nesil konut alıcılarıyla bir önceki nesil arasında davranış farklılıklarının olduğunu ortaya koyuyor.

 

2) Gayrimenkulde dijitalleşmeyi önemseyin

• Gayrimenkul sektörünün dijitale yöneldiği bir sır değil! Online gayrimenkul sektörünün büyümesi, geleceğe dair trendleri belirleyen önemli bir gelişme.

• Online gayrimenkul sektöründeki oyuncular arasında yükselen rekabet, dijitalleşmeyi önemseyen ve “akıllı” olabilen emlak sitelerinin büyüyerek yoluna devam edeceğini gösteriyor. Türkiye’nin akıllı emlak sitesi Zingat.com’da Evimin Değeri, Bölge Raporu, Akıllı Harita, Yatırım Rehberi gibi birçok akıllı uygulamaya kolayca ulaşabilirsiniz.

3) Z kuşağını daha iyi tanıyın

• Nesillerle birlikte gayrimenkul satın alma davranışları da değişiyor. Geleceğin konut alıcısı Z kuşağını daha iyi tanımak ve buna göre sektöre yön vermek gerekiyor.

• Z kuşağıyla ilgili bilinen ana gerçek, teknolojiye bağlılıkları. Akıllı konutlara gelecekte daha fazla ihtiyaç olacağı görünüyor.

 

4) İklim değişikliğini dikkate alın

• Deniz seviyesinin yükselmesi, hava değişiklikleri, yaygın kuraklık ve hava kirliliği gayrimenkul sektörünü de etkiliyor. Peki, küresel ısınma gayrimenkul sektörünü nasıl etkileyecek?

• Küresel ısınmanın etkilerinden koruyan, güvenli evler geleceğin tercihi olabilir.

Kaynak: http://blog.zingat.com/emlakta-gelecege-yon-veren-4-trend/

Gayrimenkulde “yeşil” etkisi!

New York’un meşhur Empire State binası, Brezilya’nın Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmış Maracana Stadyumu ve dünyanın en hızlı ikinci asansörüne sahip Tayvan’daki TAIPEI 101 gökdeleninin ortak özelliğini biliyor musunuz? Üçünün de LEED sertifikalı “yeşil bina” olması. Tıpkı ülkemizdeki Palladium Antakya Alışveriş Merkezi, İstanbul Rönesans Tower, Konya Bilim Merkezi  ve  İstanbul Torun Tower gibi… Çevreci hareketin gayrimenkul sektörüne en değerli etkisi olarak da tanımlanabilecek LEED sertifikası, binalar için bir sosyal sorumluluk çalışması ve prestij anlamına geliyor. 

 


Yeşil bina ne kazandırır? 

Binalarda, dünyadaki enerjinin yaklaşık üçte biri kullanılıyor. Yeşil bina uygulamasıyla enerji tasarrufu, doğaya saygı ve konforlu yaşam hedefleniyor. Peki, yeşil binaların faydaları neler? 

• Binanın ve içindeki konutların değerini artırıyor.

• Yapım aşamasında doğal çevre tahribatı en aza indiriliyor.

• Hafriyatla ortaya çıkan atık malzemeler değerlendiriliyor.

• Yeşil çatı uygulamasıyla yağmur suları arıtılıyor.

• Güneş enerjisinden yararlanılıyor.

• Yeşil katmanların güneş ışınlarını yansıtmaması sayesinde sera etkisini oluşturan yansımalar azalıyor.

• Enerji tasarrufu sağlıyor.

• Karbondioksit salınımını azaltılıyor.

 

Türkiye “En İyi 10 Ülke”den biri

LEED, dünyanın en yaygın kullanılan ve tanınan yeşil bina sınıflandırma sistemi… LEED sertifikası, yapılarda çevre duyarlılığını temsil ediyor. ABD Yeşil Bina Konseyi  tarafından LEED kapsamında her yıl açıklanan “En İyi 10 Ülke” listesinde yer almak, aynı zamanda ülkeler için de tatlı bir rekabete dönüşmüş durumda.

LEED projeleri Antartika hariç dünyanın her kıtasında geçerli. 150’den fazla ülkede LEED projeleri hayata geçiriliyor. Bu yıl LEED kapsamında açıklanan “En İyi 10 Ülke” listesinin ilk sırasında Kanada yer alıyor. Türkiye de ilk kez bu yıl sürdürülebilir binalarıyla dokuzuncu sıradan ilk 10’a girmeyi başardı. Listeye girmeyi başaran diğer ülkeler arasında Çin, Almanya, Brezilya, Güney Kore ve Hindistan da var. Liste oluşturulurken yeşil binalar sürdürülebilir tasarım, yapı ve dönüşüm açısından değerlendiriliyor. 

Türkiye’nin bu başarısında, geçtiğimiz yıl LEED sertifikalı mekânların brüt metrekare miktarındaki yüzde 258 oranındaki artış etkili oldu. 2014’te yeni belgelendirilmiş mekân sayısı önceki yılların yaklaşık dört katına çıktı. LEED sertifikası için sürdürülebilir araziler, su verimliliği, enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar, yerleşim ve ulaşım, iç mekân kalitesi, inovasyon ve bölgesel öncelik kredilerinde yüksek puanlar gerekiyor.

Kaynak: http://blog.zingat.com/gayrimenkulde-yesil-etkisi/

Bakanlıktan “ekolojik” kentsel dönüşüme teşvik!

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Performans Kentsel Dönüşüm Yönetmeliği taslağı hazır. Peki “kentsel dönüşümde ekolojik model” olarak tanımlanan taslak kentsel dönüşüm projelerinde nasıl bir katkı sağlayacak?

Dünyayı kurtaran 7 yeşil bine için tıklayınız.

 

Hedef yıllık yüzde 44 tasarruf

Bakanlık, kentsel dönüşüm kapsamında hayata geçirilen projelerde karbon salınımını azaltan yapılara teşvik sağlayacak. Projelerin ekolojik özelliği arazi kullanımı, su, ulaşım, enerji ve malzeme ile ilgili performansına göre değerlendiriliyor olacak. Ekolojik modelle yıllık hane başı ve kamu giderlerinde toplam yüzde 44 tasarruf elde edilmesi amaçlanıyor.

Gayrimenkulde yeşil etkisi için tıklayınız.

 

Karbon hesap makinesi!

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kuracağı karbon hesap makinesi sayesinde başvuru sahiplerine şu konularda ekolojik adımlarının nakdi karşılığıyla ilgili destek sağlayacak: Kentsel dönüşüm alanında kullanılabilecek sürdürülebilir teknolojilerin seçimi, projenin yaşam boyu maliyetine etkisi, elde edilen enerji, su gibi tasarruflar…

Kaynak: http://blog.zingat.com/bakanliktan-ekolojik-kentsel-donusume-tesvik/

Kentsel dönüşüm için doğa dostu yenilik!

Kentsel dönüşüm faaliyetleri kapsamında yenilenmek üzere riskli bina tespiti yapılan ve yıkımı gerçekleşen binalar için doğa dostu bir uygulama başlıyor.

 

 

Uygulamanın sahibi Yalova Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü. Müdürlük, bir yıldır Ar-Ge projesi kapsamında yıkılan binaların atıklarını hazır beton sektöründe kullanarak Türk ekonomisine katkı sağlamaya hazır. Söz konusu projenin adı ise “İnşaat Yıkıntı Atıklarının Hazır Beton Sektöründe Yeniden Kullanılması”.

 

 

Sonuçlar sevindirici
Yalova Çevre ve Şehircilik Müdürü Osman Ulukaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi:
“Özellikle değişik bina gruplarından, farklı yaşta ve özellikte binalardan, beton laboratuvarının atık betonlarından elde ettiklerimizi, taş ocaklarında kırdık. Bunlardan belli agregaları (kum, çakıl veya kırmataş) oluşturarak yeni betonlar oluşturduk. Bunları aylık, 2 aylık, 6 aylık, 1 yıllık, 2 yıllık periyotlarla da kırarak bu elde ettiğimiz betonların dayanımlarını inceledik. İlk elde ettiğimiz sonuçlar gayet sevindirici. Bunun yeniden kullanılabileceğini gösterdi.”

 

 

Proje sayesinde betonun içine girmeyen kısımlar çakıl ve granül malzeme seviyesine dönüştürülerek yol altyapılarında ve diğer çalışmalarda kullanılabilecek. Böylece atık kullanım oranı yüzde 70’lere kadar çıkacak.

Kaynak: http://blog.zingat.com/kentsel-donusumde-doga-dostu-yenilik/