Bağırsak Tıkanması ( louis )

Bunun sonucunda, gaz ve dışkılar bağırsakta birikir. Bağırsak tıkanması genellikle, karın ameliyatından, yaralanmalardan, karın çeperinin enfekte olmasından, pankreatitten, bağırsaktaki kan akışının durmasından, ilaçlardan ya da uyuştum maddelerden dolayı oluşan bir hastalıktır.Bağırsak tıkanmasının ana belirtileri karında şişlik ve rahat sizliktir. Düşük oranlarda kusma meydana gelebilir. Doktorunuzun fiziksel muayenesi sonucunda teşhis oluşabilir. Ama röntgenler durumu daha iyi gösterecektir.

13

İleustan kaynaklanan tıkanma, biriken basıncın hafifletilmesi için ağızdan ya da burundan bir tüpün bağırsaklara sokulmasıyla tedavi edilir.

Kabızlık

Normal biçimli katı dışkınızda herhangi bir değişiklik olursa (haftalarca veya daha fazla sürmesi durumunda) doktorunuzla görüşünüz. Dışkınızdaki bu değişiklikler, bir problemin göstergesi olabilir. Doktorunuz size katı dışkılarınız ve sindirim yolunuzla ilgili diğer problemleriniz hakkında sorular soracaktır. Karnınızı ve rektumunuzu inceleyecek ve bunun ardından katı dışkınızda kan olup olmadığını kontrol edecektir.

Doktorunuzun belli bir keşif yapması için; kan testiyle birlikte baryum eneması (rektuma sıvı gönderilmesi), çeşitli karın röntgenleri ya da endoskopi talep edilebilir.

Genellikle kabızlık, yaşam biçiminin etkilerinden ziyade tıbbi koşullardan kaynaklanır. Beslenme düzenindeki lif eksikliği, çok az egzersiz yapmak ve yetersiz ölçüde sıvı alımı, kabızlığın öncelikli nedenleridir. Ama beslenme düzeninizdeki rutin değişikliklerin de buna neden olduğu görülmektedir. Müshilin çok fazla kullanılması kabızlığa sebep olan çelişkili bir durum da yaratabilir.

Bazı zamanlarda ise tıbbi tedavilerden kaynaklanan kabız lığa rastlanır. Kabızlık türlü ilaçların yan etkisi olarak görülebilir (sakin¬leştirici, kalsiyum kanalı blokerleri). Tıbbi durumların akında gerçekleşen (hassas bağırsak sendromu, tiroid bezlerinin pasifliği) kabızlığın tedavisi kolaydır.Kabızlık, bir diğer ciddi bir hastalık olan kolon kanserinden de kaynaklanıyor olabilir.

kabizlik
SEMPTOMLAR
Apandisite maruz kaldığınız zaman, ağrı genellikle göbeğinizin etrafında başlar. Ağrılar, saatler geçtikçe sabitlenerek artar ve karnınızın sağ alt tarafına doğru ilerler. Öksürdüğünüzde, aksırdığınızada veya diğer ani hareketleri¬nizde ağrı daha da kötüleşir. Mide bulantısı, kusma, iştahsızlık veya ishalle karşılaşabilirsiniz.

100F veya 101F derecesinde düşük ateşiniz olabilir. Belirtiler genellikle apendiksin konumuna göre değişir (insandan insana değişebilir. ). Kadın bir birey hamileliği sırasında apandisitle karşı karşıya kalınca ağrı, karnının sağ üst tarafında ya da sol alt tarafında odaklanır çünkü bebeğin ana karnındaki durumu apandisin normal pozisyonun dışında kalma¬sına sebep olur.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Karnınızda bir ağrı varsa, yaptığınız hareketlerin bu ağrıyı arttırması ya da azaltması, sorunu belirmeye çalışan doktorunuza, teşhiste yardımcı olacaktır. Ağrılarınız gittitkçe artıyor ve apandisit belirtileri gösteriyorsanız, ağrı kesici veya müshil almayın, doktorunuzu arayın.
Hekiminiz size belirtileriniz hakkında sorular soracak ve nazikçe karnınızın bazı bölümlerine baskı uygulayarak incelemelerde bulunacaktır. Apandisitte beyaz kan hücresi oranları (kan testiyle belirlenir) genellikle yüksek seviyede olur. Diğer kan testleri ise ani ve ağrılı karın ağrısının sebeplerini (safra kesesi hastalıklar, pankreatit) öğrenmek için uygulanır.

Çeşitli görüntüleme testleri de kullanılabilir. Bilgisayarlı tomografi kesin olarak apandisiti belirleyebilir. Ultrason, över kisti ve dış gebelik gibi diğer karın ağrılarını belirlemek için kullanılır. Hamile kadınlar ve 60 yaşın üstündeki bireyler olağan dışı belirtiler gösterebilir ve daha kapsamlı testlere ihtiyaç duyabilirler.

Apandisit ameliyatı genel anestezi altında uygulanır. Karnınızın sağ alt tarafında bir keşi açılır. Apandis yükseltilir, alt tarafından sıkıştırılır ve ardından çekumdan (kalın bağırsağın başlangıcı) kesilip atılır. Kalan kök ise çekuma dikişlenir. İyileşme süreci genellikle 3 ila 4 gün arasındadır.

Bir alternatif olarak, apandisit ameliyatı laparoskopik cerrahi kullanılarak da uygulanabilir. Karın bölgesinde bazı kilit kesiler oluşturulur. Bir görüş cihazı ve diğer cerrahi cihazlar apandisin alınmasına yardımcı olmak için karnın içine sokulur.

Her ne kadar kullanımı artıyor olsa da laraskopik cerrahi, apandisit ameliyatına ihtiyaç duyan çoğu kişi için henüz tam bir seçenek teşkil etmemektedir.

Kolon Kanseri

Birleşik Devletleri’nde kolon kanseri, kanser ölümlerinin ikinci sebebidir. Kolon kanserinin, belli bir ölçüde, yaşam tarzındaki alışkanlıklardan (düşük lif oranlı besin düzeni, sigara kullanımı, çok yağlı besinler tüketmek) kaynaklandığına inanılmaktadır.

Kalıtımın da bu hastalığa neden olduğu tahmin edilmektedir. Kolon kanserine sahip bireylerin yüzde 25’inin ailesinde bu hastalığa önceden yakalanmış bireyler bulunmaktadır.  iltihabı bağırsak hastalığı ve ülseratif kolit gibi hastalıkların kolon kanseri riskini arttırdığı bilinmektedir.
Kolon kanserinin ilk evrelerinde belirtiler kendilerini göstermedikleri için, 50 yaşın üstündeyseniz, kolon kanseri taraması yaptırmanız gerekir,

barsak-kanseri-gelisimi


SEMPTOMLAR

Kansere neden olan ve olmayan poliplerin ikisi de belirtiler göstermez. Polipler kanserleştikten sonra dahi, bunlar yeterince büyüyene ve kalın bağırsağın tıkanmasına veya kanamaya sebep olana kadar, semptomlar nadirdir.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Rektal (rektuma ait) kanamalarınız varsa, hekiminiz teşhis amaçlı bir ya da daha fazla test uygulayabilir. Esnek sigmoidoskopi genellikle, berrak kırmızı kan belirtisi kolondan geldiği zamanlarda, uygulanacak ilk yöntemdir.

Gizli kan için yapılan testler bu kanın varlığını doğruluyorsa, baryum lavmanı veya kolonoskopi uygulanabilir. Bu testlerin ikisi de kolon kanse¬rini ortaya çıkarabilir ve bununla birlikte kalın bağırsağın duvarında geliştikten sonra kolon kanserine sebebiyet verecek diğer kanama türlerini de açığa çıkartırlar. Örneğin, kanserli olan veya olmayan polipler, proktitler (göden yangısı), hemoroitler gibi.

Kolonoskopi genellikle tercih edilir, çünkü kanserin teşhisinde biraz daha etkilidir ve ayrıca muhtemel bir kanserli tümör ya da kanayan bir polip, kolonoskopi esnasında alınabilir. Hekiminiz normal görünmeyen küçük bir parça dokuyu kanser testi için alabilir.

Düzenli kolonoskopi uygulaması yüksek riskte kolon kanseri taşıyan bireyler için söz konusudur.Kolon kanseri aşamalar halindedir ve bu yüzden tedavi de bu aşamalara göre belirlenir. Bağırsağın bir bölümünün veya hepsinin alınması bu hastalığın her aşamasında uygulanır. Bu uygulamada karından bir kesit açılarak hastalıklı parça alınır (kolektomi).

Hekiminizin karnınızda birkaç kesit açması suretiyle bu cerrahi müdahele endoskopla da gerçekleştirilebilir. Bu yöntem tartışmalı olmakla birlikte, ulusal bir çalışmaya da konu olmuştur.

Ameliyattan sonra radyoterapi ve/veya kemoterapi uygulanabilir. Kolon kanserine sahip bir çok insanda kolektomiye ihtiyaç duyulmaz (sıradaki başlık). Cerrahi müdaheleyle anal sfiknterleri (büzücü kasları) ayırmak, birçok hastanın, bağırsaklarının kontrolünü kaybetmesine sebep olacaktır.

Basur ( Hemoroit )

Hemoroitler anüs damarlarındaki basıncın artmasından dolayı meydana gelirler. Bu basınç da genellikle olarak dışkının atılması ve zor dışkılamadan kaynaklanır. Bunların yanı sıra hamilelik sırasında ve doğum yaptıktan sonra da oluşabilirler.

basur

SEMPTOMLAR
Dışkılarda veya tuvalet kağıtla¬rının üzerinde, parlak kırmızı kan lekeleri, dahili hemoroitin ilk belirti siyon kapabilirler ve sulu cerahat akıntısına sebep olabilirler.

TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Rektal kanamanız varsa doktorunuza başvurmanız gereklidir. Hekiminiz olası anormalliklere karşı rektal bir muayene yapar ve endsokopi adı verilen ve ucunda ışık olan bir tüple olası hemoroit riskini denetler. Kolon kanseri riskini veya kanamanın diğer nedenlerini elemek için sigmoidoskopi veya kolonoskopi de uygulayabilir.

Hemoroiti önlemek için günlük lif miktarınızı 25-30 gram arasında arttırınız ve günde en az 8 bardak su içiniz. Ayrıca katı dışkı atma dürtülerinize anında cevap verin ve bu atım sırasında gerilmeyi bırakın. Son olarak, Kegel alıştırmalarını uygulayarak anüsteki kasların güçlenmesini sağlayın.

Hemoroitin belirtilerini azaltmak için doktorunuz size, oturarak istirahat etmenizi, 10 ila 15 dakika boyunca günde birkaç defa sıcak su uygulamanızı ve yatağınızda kalçanızın altında bir yastıkla otururken enfekte olmuş bölgeye donmuş su uygulamanızı önerecektir.
Ağrıyı kesici olarak rahatlamak için lidokain içeren hemoroid kremleri, yansıyı ferahlatmak için hidrokortizon preparatlar ya da kaşıntıyı azaltmak için ıslak pamuklu pedler, reçetesiz satılan yardımcı maddelerdir. İç hemoroit vakalar için ameliyat gerekebilir. Bu ameliyatta lastik bantlar şişmiş hemoroitlerin etrafına yerleştirilir. Bu da hemoroitteki kan akışının, büzüşmenin ve damlamanın kaybolmasını sağlar.

Helmint Nedir? Helmint Çeşitleri ve Tedavi Şekilleri

Helmintler barsak boşluğunda veya vücut dokularında yerleşen metazoerlerdir. Bazan belirti vermezler, bazan da türlü semptomlar meydana getirirler, Helmintlerin oluşturdukları hastalıklara Helmintiaz denir. Helmintler 3 gruptur: Nematodlar (yuvarlak kurtlar), sestodlar (şeritler) ve trematodlar (yassı kurtlar).

Nematodlar: Ankylostoma duodenale, Necator americanua, Ascaris lumbricoides, Oxyuris vermicularis, Strongyloides stercoralis, Trichuris trichiura, Trichinella spiralis, Wuchereria bancrofti, Dracunculus medinensis v.s.

Sestodlar: Taenia saginata ve solium, Diphyllobothrium latum, Hymenolepsis nana, Cysticercus cellulosae, Echinococcus granulosis ve multilocularis.

Trematodlar: Fasciolopsis buski, Schistosoma haematobium, mansoni ve japonicum, Fasciola hepatica, Clonorchis sinensis, Paragonimus westermani.

helmintlerANKİLOSTOMİASİS VE NEKATORİASİS

Ankilostoma duodenale ve Nekator amerikanus ile meydana gelen hastalığa ankilostomiyazis denmektedir. Hafif enfeksiyonlar çoğunlukla asempto-matiktir, fakat ağır enfestasyonlarda anemi, asteni, çarpıntı, efor dispnesi, zayıflama ve gelişim gecikmesi görülebilir.

Tedavi
Tiabendazol (Mintezol): Dozaj: Kg. başına 50 mg.lık dozun yarısı akşam, diğer yarısı ertesi sabah verilir. Erişkinlerde günlük doz 3 tablete kadar artırılabilir. Çiğnenerek alınır.
Mebendazol (Vermox, Vermazol, Versid): 3 gün süreyle sabah akşam birer tablet verilir ve 1 ay sonra tetrarlanır.
Levamizol (Ketrax draje): Dozaj; 15 yaşından büyük çocuklara ve erişkinlere bir defada 3 draje verilir.
Pyrantel pamoat (Combantrin, Pirantrin, Pirantel, Kontil): Dozaj: Oksi-yuriaziste olduğu gibi.

ASKARİDOZİS

Askaris lumbrikoides genellikle semptom vermeden barsaklarda yaşar. Bazan gastrointestinal ve allerjik belirtiler meydana getirebilir. Çocuklarda diyare ve intestinal kolik yapar. Ağır enfeksiyonlarda larvaların akciğerlerde yaptığı lezyon Löffler sendromu olarak bilinir. Akciğerde gelip geçici bir infiltrasyon olup ateş, hemoptizi, eozinofili meydana getirir. Bazan da birçok askaris barsak boşluğunda yumak haline gelerek ileus’a yol açabilir. Parazit apendiks, safra kanalı, divertikül gibi bir kanala girebilir ve iltihap yapabilir.

Tedavi
Tiabendazol (Mintezol): Kg. başına 50 mg.lık dozun yarısı akşam, diğer yarısı ertesi sabah verilir. Erişkinlerde günlük doz 3 tablete kadar artırılabilir. Çiğnenerek alınır.

Levamizol (Ketrax Draje): 15 yaşından büyük çocuklara ve erişkinlere bir defada 3 draje verilir.
Piperazin (Askaripar şurup, Helmicide şurup, Helmipar, Hexapar, Pipe-zol, Siropar, Razinol, Vermisit şurup): 1 tablette 300 mg., şurubun bir ölçeğinde 250 mg. piperazin bulunur. Dozaj: 3 yaşına kadar olan çocuklara günde 3 defa birer tablet veya ölçek, 6 yaşına kadar olan çocuklara sabah 2, öğle 1, akşam 2 tablet veya ölçek, 6 yaşından büyük çocuklara ve erişkinlere sabah 3, öğle 2, akşam 4 tablet (veya ölçek) verilir. Tedavi aralıksız 5-7 gün sürdürülür.
Mebendazol (Vermox, Vermazol, Versid): 100 mg. etkili madde içeren tabletler halindedir. Dozaj: Bir defada tek tablet yemek arasında az miktarda su ile veya çiğnenerek alınır. 1 ay sonra ayni dozun tekrar alınması öğütlenir.
Pirantel pamoat (Combantrin, Kontu, Pirantel, Pirantrin): 10 mg/kg olmak üzere tek doz halinde verilir.