(1) Toksinin TIG ile nötralize edilmesi. Yerleşmiş tetanoz vakalarında TIG nin standart dozu 3000-6000 ünite olup İ.M olarak, tercihen yaralı ekstremitenin proksimal kısmına veya yara çevresine verilir. Antikorun yarılanma ömrü 3 hafta kadar olduğu için bu dozun tekrarlanması gerekebilir.
(2) Anestezi altında şüpheli yaranın eksize ve debride edilmesi. Normal olarak sistemik seroterapi başladıktan 1 saat sonra cerrahi girişimde bulunmak uygun olur. Yara açık bırakılmalı ve peroksit ile temizlenmelidir.
(3) Sinir sisteminin tıbbi tedavi ile kontrol gereği ortaya çıkar çıkmaz başlamalıdır. Hasta ani stimülüslerden, gereksiz hareket ve heyecanlardan korunmalıdır. Barbütiratlar veya diğer sedatifler kullanılabilir. Fakat yüksek dozlarda verilirse sıklıkla kardiopulmoner yetmezliğe yol açar. Diazepam (Valium) kasılmaları önlemek için gereken barbütirat «dozunun düşük seviyelerde tutulabilmesini sağlar. Kürarizasyon, mekanik ventilasyona ihtiyaç gösterirse de, kalbi süprese eden dozlardaki barbütiratlara tercih edilmelidir. Bazı vakalarda, kartiyak aritmiler, yüksek ateş, periferik vazokonstriksiyon ve katakolamin salgılanmasında artma saptanabilir. Sempatik sinir sistemi aktivitesinde artışa ait bulgular ortaya çıktığında, bu durum propranolol gibi periferik blokaj yapan ajanlar ile düzeltilmelidir.
(4) Solunum problemi ortaya çıkan hastalara trakeostomi yapmak uygun olur. Mekanik ventilasyon ihtiyacı ortaya çıktığında bu durum haftalarca devam edebilir. Solunum problemleri ortaya çıkar çıkmaz hasta entübe edilmelidir.
(5) Günde 10-40 milyon ünite penisilin-G intermittent İ.V bolus injeksiyonu şeklinde verilmelidir. Penisilin verilmesindeki amaç klostridyal organizmaların öldürülmesini sağlamak ve daha fazla nörotoksinin açığa çıkmasına engel olmaktır. Fakat penisilin serbest hale geçmiş toksin üzerine etkisizdir.
(6) Bütün bu ilaç dozları neonatal tetanozda daha düşük tutulur.