İnfeksiyon yerinin lokalizasyonu

1. İndirekt Yöntemler:

Sintigrafik çalışmalar hariç bu testlerin hepsi oldukça duyarlılıkları düşük ve nonspesifik testlerdir.

a. İdrar konsantrasyon testi: Üst üriner sistem infeksiyonlarında idrar konsantrasyon yeteneğinin bozulması esasına dayanır, hasta idrarı maksimum konsantrasyona ulaştıramaz.

b. Serum antikor düzeyi: Üst üriner sistem infeksiyonlarında hasta serumunda idrardan izole edilen mikroorganizma antijenlerine karşı spesifik antikor tespit edilebilir.

c. Radyonükleid sintigrafl: Gallium 67 ile yapılan çalışmada üst üriner sistem infeksiyonunda bu maddenin böbrekler tarafından selektif alınımının arttığı gösterilmiştir. Test % 85 oranında spesifiktir.

d. Kantitatif CRP düzeyi: Sistemik bir infeksiyon olması nedeni ile üst üriner sistem infeksiyonlarında serum CRP düzeyi yüksek olarak bulunur.

e. Sedimantasyon hızı: Sedimantasyon hızı üst üriner sistem infeksiyonlarında yüksek, alt üriner sistem infeksiyonlarında ise normaldir.

2. Direkt Yöntemler:

Bu testler Invazif ve pahalı yöntemlerdir. Bugün için infeksiyon yerinin lokalizasyonunda en iyi sonuç veren ve en sık kullanılan yöntemler tek doz antibiyotik tedavisi ve antikor kaplı bakteri aranması yöntemleridir.

a.Üreteral kateterizasyonda: Üreteral kateter konup idrar örneği alınır. Mikrospik inceleme ve kültür çalışmaları yapılır. Üst üriner sistem infeksiyonlarında testler pozitiftir.

b.Böbrek biyopsisi: Travmatik bir yöntemdir. Alınan örnekten kültür çalışmaları yapılır. Sonuçlar çok güvenilir değildir. Çünkü pyelonefrit fokal bir hastalıktır ve iğne biyopsisi infekte alanı atlamış olabilir.

d.Tek doz antibiyotik tedavisi: Kadın hastalara tedavi kısmında önerilen tür ve dozda tek doz antibiyotik verilir. 48 saat sonra kültür tekrar edilir. Bu kültür pozitif ise üst üriner sistem infeksiyonu lehine yorumlanır.Duyarlı, güvenilir, noninvaziv bir yöntemdir. Ortalama % 88 duyarlılığı, % 76 oranında da spesifikliği vardır. Üst üriner sistem infeksiyonunda idrarda izole edilen bakteri ona spesifik antikor ile kaplıdır. İdrar isothiocyanate ile işaretli insan immunglobulinlerine karşı geliştirilmiş anti serum ile karşılaştırılır. Antikorlarla kaplı bakteriler immunfloresan mikroskopta kolaylıkla görülürler. Test sürekli kateterle mesane irrigasyonunda, prostatltte, hemorajik sistitte ve çocuklarda “false” pozitif sonuç verebilir.

Alt üriner sistem infeksiyonları

Tek doz-kısa süreli antibiyotik tedavisinin diğer antibakteriyel tedavi rejimlerine göre bazı üstünlükleri vardır.

1.Tedavi maliyeti ve yan etki görülme sıklığı daha düşüktür.

2.Hastaların tedaviye uyum oranı daha yüksektir.

3.Tedavi süresince ya da sonunda dirençli suşların ortaya çıkma olasılığı daha azdır.

4.Erken dönemde standart 10-14 günlük tedavi kadar etkilidir.

Tek doz-kısa süreli antibiyotik tedavisi alt üriner sistem infeksiyonu olan kadın hastalarda kullanılır. Bu tür tedavinin kontrindike olduğu durumlar ise şunlardır.

1.Tüm erkek hastalar.

2.  Gebeler.

3.Üst üriner sistem infeksiyonları. Beş günden uzun süreli semptomu olanlar.

4.İdrar sondası olanlar.

5.İmmunokompromise hastalığı olanlar (diabetes mellitus, neoplastik hastalıklar, renal yetmezlik, v.b.).

Tek doz antibiyotik tedavisi 48 saat sonra alınan kültürlerle değerlendirilir. Kültürde üreme yok ise tedavi başarılı kabul edilir. Üreme var ise tedavi bir kez daha verilmez, hasta üst üriner sistem infeksiyonu kabul edilip ona göre tedavi düzenlenir .