Dışkı numunesi almak için, tuvalete çıktıktan sonra, dışkıdan bir spatula yardımıyla küçük bir miktar alıp bir kutuya bırakmanız veya bir kartın üzerine sürmeniz istenecektir. Başka bir yöntem olarak, doktorunuz bir rektal muayene esnasında dışkı numunesi alabilir.
Kategori: Sağlık
KİMYON
Cuminum cymimım L. (Umbelliferae) türünün, tam olgunlaşmadan önce toplanıp kurutulmuş mey-vasıdır. Bu tür 50 cm kadar yükseklikte, beyaz veya pembe çiçekli, parçalı yapraklı, bir yıllık ve otsu bir bitkidir. Vatanı Mısır’dır. Akdeniz ülkeleri ve Türkiyenin Orta Anadolu bölgesinde (Eskişehir, Sivrihisar, Polatlı, Konya) yetiştirilir.
i – Ekşi, A.: Kızılcık suyunun doğul kimyasal bileşimi üzerine araştırma – Ankara Üniv. Ziraat Fak. Yıll. 30: 443 (1980). 2- Evliya Çelebi: Seyahatname (Tiirkçeleştiren Z. Danışman) 5: 1İ9, İstanbul (1970).
Dış görünüş: 5-6 mm uzunlukta, iğ biçiminde ve sarımsı esmer renkli taneler halindedir. Genellikle iki yarım meyvaya ayrılmıştır. Her bir yanm mey-vada, kolaylıkla görülen, sarı renkli, 5 adet kaburga bulunur. Kaburgaların arası kahve renklidir. Üzeri seyrek tüylüdür. Tüyler 30 defa büyütme ile kolaylıkla görülebilir. Kuvvetli kokulu ve özel lezzetlidir.
Bileşim: Sabit yağ, uçucu yağ {% 1.5-4), rezin vs. taşımaktadır. Uçucu yağ içinde bilhassa kuminal (% 50) bulunmaktadır.
Etki ve kullanılış: Midevi, gaz söktürücü, uyarıcı, idrar söktürücü ve terletici etkilere sahiptir. Ro-maiıiar döneminden beri baharat olarak kullanılmaktadır. Türkiye’nin bir dışsatım ürünüdür.
Kullanılış şekli: Toz 0.5-1 gr, hap halinde günde birkaç defa. İnfusyon veya dekoksiyon (% 2-5) günde 2-3 bardak içilir.
Diğer isimler: Avcar, Acem kimyonu, Kemmon, Zira (Eskişehir: Sivrihisar).
Hiperozmolar Koma
Cerrahi sonrası dönemde glukoz ve insülin ihtiyacında belirgin artış olması gizli enfeksiyon varlığını (örneğin yara enfeksiyonu, intravenöz bölgesinde sellülit, üriner sistem enfeksiyonu veya gözden kaçan bir aspirasyon pnömonisi) düşündürür.
Boğmaca
Bu bakteri ağızda, burunda ve boğazda yaşayarak temasla, öksürükle ve hapşırmayla yayılır.
0 Boğmaca’nın belirtileri, bakterinin bulaşmasından 7-10 gün sonra ortaya çıkar. Boğmaca başlangıçta hapşırmayla, burun akmasıyla, ateşle ve hafif öksürükle birlikte soğuk algınlığına benzer ama aradan 1-2 hafta geçince, şiddetli öksürük nöbetleri başlar. Bu dönem genellikle 1-6 hafta devam eder. Bu süre daha uzun da sürebilir.
Boğmaca çok bulaşıcı bir hastalıktır, bu nedenle boğmaca geçiren çocuklar hastalığın başlangıcını takip eden 21 gün içinde arkadaşları ile oyun oynamamalıdır. Boğmaca aşısı yapılan çocukların bile boğmaca olduğu görülmüştür. Boğmaca salgını gibi durumlarda ya da yakınlarınızdan birinin bu hastalığı geçirmesi durumunda çocuğunuzu korumanız gerekmektedir. Aksi halde çocuğunuz bu hastalığı yeniden geçirebilir.
Boğmaca için önerilen modern tıp tedavileri:
Çocuklar boğmacaya karşı aşılanmaktadır. Boğmaca vakalarında çok büyük bir yarar sağlamasa da, antibiyotik tedavisine başlanabilir. Boğmaca hastalığı erken safhada teşhis edilirse, “eritromisin” adlı ilaca başlanır. Bu ilaç çocuğunuzun yaşadığı hastalığın bulaşıcılık oranını en aza indirger ve hastalığın iyileşme süresini hızlandırır.
Doğal sağlsk tedavileri
• Kekik bitkisi balgam söktürücüdür. Kekiğin antiseptik özelliği bulunmaktadır.
• Balgam söktürücü ve öksürük kesici bir özelliğe sahip olan hakiki andız otu homeopati alanında “elecampane” olarak bilinmektedir. Bu bitki şurup halinde de piyasada bulunmaktadır.
• Banyodan sonra, çocuğunuzun sırtına ve göğüs kafesine süreceğiniz öksürük otu kremi çocuğunuzun ciğerlerini rahatlatır.
Aşağıda önerilen homeopati tedavileri de boğmacaya iyi gelmektedir:
• Bıldırcın otu boğmaca krizi sırasında ya da hastalığın ilk aşamasında kullanılabilir.
• Homeopati alanında özel olarak üretilen “Antimonium tart.” adlı madde vücutta titremeye neden olan öksürükler için kullanılabilir.
• Halk arasında karı otu ya da kan kökü olarak bilinen ve homeopati alanında “sangunaria” adı ile anılan bitki sert ve kuru öksürükler için uygundur.
• Böcek yiyen bir Japon bitkisi olan ve homeopati alanında “drosera” olarak bilinen bitki göğüs kafesindeki ağrıları dindirir ve sırt üstü yatarken başlayan göğüs ağrılarına iyi gelir.
• Çit kökü kuru, ağrılı ve bulantıya neden olan öksürükler için kullanılabilir.
• Homeopati alanında “pertussin” olarak bilinen bitkisel madde hastalığın bitimine doğru tek doz olarak verilebilir.
• Bach çiçek terapileri nefes almakta güçlük çeken çocukların rahatlamasına yardımcı olur. Çocuklar yaşadıkları öksürük krizinden korkarlar ve gerilim yaşarlar. Bu tür durumlarda da Bach çiçek esansları kullanılabilir. Bach çiçek esanslarından uygun görülen esanslar ile çocuğunuzun nabız noktalarına nazik bir masaj yapabilirsiniz. Spazmodik öksürük nöbetlerinin başlaması durumunda kırmızı erik, misk otu ve zeytin kullanılabilir.
• Birkaç damla lavanta ve papatya yağını seyreltici bir yağ ile seyreltin ve karışımı kullanarak çocuğunuzun göğüs bölgesine ve sırtına masaj yapın. Çocuğunuzun vücudundaki kasların gevşediğini ve çocuğunuzun daha rahat nefes almaya başladığını göreceksiniz.
• Çay ağacı yağı, lavanta yağı ve okaliptüs yağı buharlaştırıcı etkisi olan cam bir tüpün içine koyulursa, ciğerleri açar ve spazmı giderir.
• C vitamini ve çinko takviyesine başlayın. Bu şekilde çocuğunuzun bağışıklık sistemini harekete geçirmiş olursunuz.
• Asidofilus içeren gıdaları tercih edin veya asidofilus takviyesine başlayın. Asi-dofilus, sindirim sisteminin faaliyetlerine yardımcı olan ve bakterilerle mücadele eden iyi huylu bakterilerden biridir.
• Portakal ve greyfurt türü asitli meyvelerden kaçının çünkü bu meyveler mide bulantısına neden olabilir.
Faydalı terapiler
Homeopati, herbalizm, geleneksel Çin terapileri, Ayurveda, aromaterapi ve çocuğunuza rahatlık duygusu veren çiçek esansları.
Uyarı:
Zatürre ve bronşit vakalarında ikinci bir enfeksiyon riski daha bulunmaktadır. Tüm boğmaca vakalarında, doktor tedavisi ve teşhisi bir zorunluluk haline gelir. Bulantı ve kusma gibi durumların öksürüğe eşlik etmesi durumunda çocuğunuza bol miktarda su içirmeye çalışın. Bu şekilde çocuğunuzun vücudunun susuz kalmasını önlemiş olursunuz. Oküsürük esnasında çocuğunuzun dudakları moranyorsa, acilen doktorunuzu görmelisiniz.
Tüple besleme protokolü
2. Tüpün pozisyonu röntgen filmi ile kontrol edilmeli
3. Bolus tarzında besleme yerine pompa veya damla şeklinde veriliş tercih edilmeli.
4. Saatte 40-60 mi ile başlanmalı ve miktar her 24 saatte 10 mi gerekli duyulan ihtiyaç miktarına kadar artırılmalı.
5. Her 4 saatte bir mide aspire edilmeli. Eğer mideden aspire edilen miktar 300 mi den fazla ise infüzyon hızı yavaşlatılmalı.
6. Serum elektrolit nitrojen dengesi izlenmeli
7. İshal ve artmış gastrik residü veriliş hızının süratli olduğunu gösterir.
8. Tüple besleme için lezzetlendirilmiş (kokulu) formül kullanılmaz.