Gebelikte rekombinant dna teknolojisi

Dna parçacıkları, elektroforez yöntemi ile (in situ hibridizasyon) lokalize edilebilir (blot yöntemi). Dna parçacıkları, boyutlarına göre
Âgar gel elektroforezde ayrılırlar. Özel dna par­çacığına komplemanter olan dna yi taşıyan «radyoaktif probe»ler kullanılarak, bu dna par­çası otoradyografik yöntemle görünür duruma gelmektedir.
Amnios vs,ıvısı hücrelerinden veya korion vil lus hücrelerinden elde edilen dna parçacıkları, özgül problarla hibridize edilmekle, talasemi ve hemoglobinopatiler kolayca tanmabilmektedir.

Bu yöntemin tıptaki kullanma alanları aşa­ğıda özetlenmiştir.
1— gen yapı ve işlevinin incelenmesi,
1 — popülasyon genetiği, dna polimorfiz

3— genetik hastalıkların tanınması ve
Kontrolü (preklinik, prenatal tanı, ta­şıyıcı taraması)
4— biyosentez (insülin, büyüme hormonu,
İnterferon, somatostatin, immunoglobü
Linler, endorfin ve aşılar) rekombinant dna teknolojisinin ve klon laştırılmış normal genlerin yerleştirilmesi yön­temlerinin geliştirilmesi ile yakın bir gelecekte genetik hastalıkların tedavisi alanına önemli ye­nilikler getirmesi beklenmektedir.

TİFO

Tifoya bağlı akut kolesiştit nadir olmakla beraber, tifo hastalığını taşıyanlarda safra kesesinin kronik infeksiyonu oldukça sık görülür. Etkin tedaviye rağmen hasta halâ gaitası ile Salmonella typhi çıkarıyorsa, kolesistektomi yapma indikasyonu vardır. Osteomiyelit ve kondrit (Chondritis) tifonun diğer sık görülen komplikasyonlarıdır.

Chloramphenicol (Günde 2-3 gr oral), ampicillin veya trimethoprim sulfamethoxazole etkin ilaçlardır. Bunlardan trimethoprim-sufamethoxale daha az toksik ve daha etkin gibi görünmektedir.

Vajen tümörleri

Vaginal intra-epitelyal neoplazi (VAIN) Servikal intraepitelyal neoplaziye (CİN) göre daha nadir gözlenir. Olguların büyük çoğunluğunu daha önceden CİN ya da invasiv servikal kanser için tedavi görmüş hastalar oluşturur.

HİNT REÇİNESİ

Garcinia hamburyi: Hooker f. ve diğer Garcİnia (Gutttferae) türlerinin gövdelerine yapılan yaralamalar sonunda elde edilen usarenin kurutulması ile elde edilir. Bu türler Hindistan, Hindicini, Seylan ve Hint adalarında yetişen 10-15 m yükseklikte ağaçlardır.:

Hint zamkı kırmızımsı veya yeşilimsi san renkli, acımsı lezzetli, kokusuz, kolayca kınlabilen, 3-7 cm kalınlık ve 15-20 cm uzunlukta çubuklar veya parçalar halindedir. Suda kısmen çözünür. Zamk (% 20), rezin (% 70), boyar maddeler ve az miktarda nişasta taşımaktadır.

Tahriş edici bir müshü ve kurt düşürücüdür. Genellikle diğer müshiller ile birlikte (meselâ Sarısabır) alınır. Alınacak günlük miktarı, 0.10 gr hint zamkı taşıyan haplardan 2-4 tanedir. Daha yüksek miktarlarda tehlikelidir. 2 gr civarındaki miktarlar ile ölüm görülmüştür. Bu yüzden bugün daha ziyade veteriner hekimliğinde kullanılır. Sarı renginden dolayı boyar madde olarak bir önem taşımaktadır. Memleketimizde limonatalara renk ve lezzet vermek için de kullanılmaktadır.

Diğer isimler: Batalumba, Batalomba^ Katalomba, Kutalampa, Zamkı noktî.

Kıl Dönmesi

Bir ya da daha fazla kıl gözeneklerden çıkamayıp deri içinde kaldığında ütihaplanabüir. Çıbana benzer bir ülser (yara) oluşur ve pü (irin) salgılayabilir ve şiddetli ağrıya neden olabilir. Kıllı genç erkeklerde daha sık görülen bir sağlık sorunudur. Psödofolikülit, en çok siyahi (zenci) ve İspanyol erkeklerde ve kıvırcık saçlı diğer kişilerde görülen bir sağlık sorunudur. Tıraş artmasına neden olur ve genellikle “tıraş bıçağı (jilet) şişlikleri” olarak adlandırılır. Bu sorun genellikle yüzde oluşur ve folikülit enfeksiyonu ya da akneye benzer sivil­celer gibi görünür.

kildonmesi

Böyle bir sorununuz varsa, doktorunuzla konuşunuz. Eğer enfeksiyon oluşmuşsa, dokto­runuz içerde hapsolup kalmış kılı ve iltihaplı sıvıyı alacaktır. Tekrarlanan sorunlara neden olan bir prodinal sinüsün genel­likle kesilip çıkarılması gerekir. Psödofolikülit tedavi edilemez ya da önlenemez. Psödofoliküliti olan birçok erkek, tıraş olmaktan vazgeçip sakal bırakır. Doktorunuz içeride hapsolup kalmış olan kılı almak için küçük bir çizik atarak kıl dönmesini tedavi edebilir.