KARA BUHUR

İ-Huber-Morath,.A.; Die türkischen Verbasceen Denkschr. Schweiz. Nat. Ges”.”87: 1 (1971).

2  -Berkel, A. ve Huş, S.: Sığla ağacı ormanları ve sığia yağı üzerine araştırmalar Ankara Y.Zir. Enst. Dcrg. 3 (5): 9 (1944).

3  -Huş, S.: Reçine ve Sığla yağı elde etme metodian 43, İstanbul (1947).

4 -Berk (Baytop), A.: Sığala ağacı (Liquidambar orientalis Mili.) ve Sığala yağı (Styrax liquidus)

Farmakolog 17:73 (1947).

^ .

5-Baytop, T.: Sur ie Styrax liquidus – Pharm. Açta Helv. 25:60(1950).

6  -Regeî, C: Lİquidambar orientalis orman sahasında 3 gün – Biyol. Derg. 12: 61 (1962).

7  -Pamukçuoğlu, A.: Memleketimizde Liquidambar orientalis orman sahası -Türk Biol. Derg. 14 (2): 71 (1964). … 8-Atasü, E.: Storax – K.H.C. Başer ve N. Güler (eds.): Essential oils 21, İstanbul (1993). .

meyen bir kitle halindedir (1).

Eski bir drog olup halen ticarette bulunmamaktadır.

SİKLAMEN YUMRUSU

Cyclamen coum Miller (Primulaceae) ve diğer türlerin taze veya güneşte kurutulmuş yumrusudur. Bu türler ilkbahar veya sonbaharda pembe renkli çiçekler açan, çok yıllık, otsu ve yumrulu bitkilerdir (Resim: 23).

Yumrular nişasta, zamk, organik asitler ve sapo-nin sınıfı glikozitler taşımaktadır (2, 3).

Kusturucu, müshil ve uyarıcı etkilere sahiptir. Taze yumrulardan hazırlanan infusyondan (% 5) 1-2 bardak, kuru yumrudan bir defada 0.5 gr alındığı zaman orta şiddette bir ishal meydana getirir Tıbbi miktarların üstündeki miktarlar kusma ve kuvvetli amel ile beliren tehlikeli zehirlenmeler yapar.

Yumrusu domuzlar tarafından aranan bir yiyecektir. Anadolu dağlarında, Cyclamen yetişen yerlerin domuzlar tarafından kazılarak yumruların toplanmış olduğuna sık olarak rastlanır. Bu nedenle eski devirlerden beri yumrulara domuz ve ekmek ile ilgili isimler verilmektedir. Latince Panis porcinus (Domuz ekmeği, Hınzır ekmeği) droguna eski kitaplarda çok rastlanır. Osmanlı devrine ait yazmalarda ismi, Arapçada olduğu gibi, Buhur-u Meryem olarak geçmektedir.

Tütün ekicileri, tütün fidelerine musallat olan solucan ve diğer kurtlar ile mücadele için, fideleri Cyclamen yumruları ile hazırladıkları infusyon ile sulamaktadırlar. Sulamadan az sonra solucanlar toprak üzerine çıkar ve elle toplanır (4).

Güney ve Batı An; bluda (Kuşadası, Alanya, Aiu^kya) yabani olarak yetişmekte olan C. persi-cum Miller türünün ki ltür formları süs bitkisi olarak büyük bir önem taşımaktadır.

Bu türün yaprakları Batı Anadoluda, haşlandıktan sonra, et dolması yapımında kullanılmaktadır.

XVIII. yüzyılın başlarından itibaren, Topkapı Sarayında “Buhursuyu” ismi verilen bir kokulu su hazırlanıp, ramazan ayında, başta padişah olmak üzere devlet ileri gelenlerine dağıtılmaya başlanmıştır. Bu şu Sarı santal, Buhuru meryem, Ödağacı ve Asilbent isimlMrogların kaynar su ile tüketilmesi ile elde edilir ve “Gülsuyu” gibi koku verici olarak kullanılırdı (5).

Diğer isimler: Alayaprak, Buhurumeryem, Da-nagöbeği, Devetabanı, Domuzağırşağı, Domuzek-meği. Domuzelması, Domuzturpu, Kırmenekşesi, Kızılmenekşe, Köstüköpeği, Kuskusa, Tavşankulağı, Topalak. Yersomunu.

Türkiyede 10 kadar Cyclamen türünün bulunduğu bilinmektedir (6). Bunların yumruları, aralarında bir fark gözetilmeksizin, tedavi maksadıyla kullanılmaktadır.

KARNIYARIK TOHUMU

P. psyilium L. (Syn: P. scabra Moench, P. arenaria VValdst. et Kit.) türünün veya buna yakın diğer

türlerin kurutulmuş olgun tohumudur. Bu tür 10-40 cm yükseklikte, alttan itibaren dallı, gövde ve yaprakları tüylü, bir yıllık otsu bir bitkidir. Anadoluda oldukça yaygındır. .

Karnıyarık tohumu 2-3 mm uzunlukta, esmer veya koyu esmerHrenkli, kayık biçiminde, tadsız ve kokusuz tanelerdir.

Sabit yağ ve müsilaj taşımaktadır. Dahilen müs-hil olarak etkilidir. Bu etkiyi elde etmek için 15-45 gr tohum su ile karıştırılarak içilir. Etkisi tohumların taşıdığı müsilajın, su alarak barsakta şişmesi sonucu meydana gelir. Zehirsiz ve tehlikesiz bir riiüshildir.::

Avrupa piyasasında siyah karnıyarık tohumu (Semen Psyllii nigrum) (P. psyilium L. türünden elde edilir) ve san karnıyarık tohumu (Semen Psyllii flavum) (P. ovata Forskal türünden elde edilir) olmak üzere iki cins karnıyarık tohumu bulunmaktadır. Türkiyede yalnız siyah karnıyarık tohumu kullanılmaktadır.

P. afra L. : Genel görünüş bakımından yukarıdaki türe çok yakındır. Gövdesinin alt kısmının gudde tüylü olması ile tanınır. Batı ve Güney Anadoluda yaygın bir türdür.

Tohumlan Karnıyarık tohumu gibi kullanılır.

SOMAK MEYVASI

R. coriaria L. türünün kurutulmuş olgun meyvalandıç. Meyva esmer kırmızı renkli, tek tohumlu, üzeri tüylü völcüremsi şekilli taneler halindedir.

Tanen (% 4), uçucu yağ, organik asitler (sitrik, tartrik ve malik) ve bunların tuzlarını taşımaktadır. Bu nedenle ekşi lezzetlidir. 

Baharat (Sumak ekşisi) olarak bilhassa Güney Anadoluda bol miktarda kullanılmaktadır. Sulu ekstreleri üzerinde yapılan farmakolojik deneyler sonucu, bu ekstrelerin kasıcı bir etkiye sahip bulundukları ve bunun da taşıdığı tannik asitten ileri geldiği gösterilmiştir (6).

SUKARANFÎLİ KÖKÜ

Geum urbanum L. (Rosaceae) türünün kurutulmuş köküdür. Bu tür 20-50 cm yükseklikte, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Ormanlarda, akar su ve göl kenarlarında bulunur. Kurutulmuş kökü karanfil kokuludur. Bu iki özelliği nedeniyle “Sukaranfili” ismi verilmektedir. Türkiye ve Avrupada yaygın bir bitkidir.

Köklerde tanen {% 30 civarında), acı madde ve geozit isimli bir glikozit bulunmaktadır. Bu glikozitin parçalanması sonucu ögenol açığa çıkar. Kurutulmuş köklere karanfil kokusunu veren bu bileşiktir (1).

Kökler infusyon halinde (% 6) kabız, midevi ve kuvvet *en”ci olarak kullanılır. Yüksek miktarlarda alındığı zaman mitle bulantısı ve kusma yapmaktadin

Toprak üstü kısımları (Herba Gei urbani) da aynı etkilere sahiptir ve aynı amaçlar için kullanılır.

G. rivale L. türünün kökleri de aynı maksatlar için kullanılmaktadır.