KEFE KİMYONU

Laser trilobum (L.) Borkh. ÇUmbelliferae) (3) türünün olgun meyvalarıdır. Bu tür 50-120 cm yükseklikte, tüysüz, beyaz çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Yapraklar geniş parçalı, parçalar 3 loblu-dur. Meyva 7-10 mm uzunluk ve 3-4 mm genişlikte, esmer sarı renkli ve genellikle iki parçaya ayrılmış durumdadır. Her bir parçada 5 primer, 4 sekon-der kosta bulunur. Kimyonu andırır bîr kokusu vardır. Lezzeti reçinemsi ve baharlıdır. Bitki Trakya ve Anadoluda oldukça yaygındır. Drog bilhassa Kastamonu, Zonguldak, Eskişehir, Konya ve Adana illerinde elde edilmektedir.

Mersin kökenli meyvalarda sabit yağ (% 25) ve uçucu yağ (% 4.5) saptanmıştır (4). Uçucu yağ içinde bilhassa limonen bulunmaktadır.

Kefe kimyonu veya Dağ kimyonu ismi altmda baharat olarak kullanılmaktadır. Dekoksiyonu (%2)

1  – Honigberger, J.M.: Thirty-five years in theEast 2: 381, London (1852).

2 – Şerafettin (Tertemiz): Tıbbî nebatlar (Botanique medicale) 169. İstanbul (1932).

3 – Laser (grekçe Silphion) antik çağda Kuzey Afrikada elde edilen bir gurhmi- resina’ya verilen latince isimdir. Bu drog,

zamanında çok kıymetli olup değeri ağırlığınca altın ile ölçülürdü. Drogun eîde edildiği bitki tartışmalıdır. Bazılarına göre bir Ferula türünden (F. silphium (Oersted) Theilung), bazılarına göre ise bir Thapsia türünden (T. silphium Viv.) elde edilmekte idi. Halen ticarette bulunmayan bu drogu veren bitkinin şekilleri antik çağda basılmış. Kuzey Afrika ülkelerine ait bazı gümüş paralarda rastlanmaktadır.

4 – Baytop, T.: Yayınlanmamış bir araştırmanın sonuçlarına göre.


sivilcelere karşı deri üzerine sürülür (Adana).

Adana Toroslannda (Çamlıyayla, Fındûcpınar) yetişen bitkilerden elde edilen olgun meyvalar “Sıra” adıyla tanınır. Adana, Tarsus ve Mersin bölgelerinde baharat olarak kullanılır.

Medulla spinalis travmaları

Medulla spinalis harabiyeti olan çocukların % 75 inde zor ve makatla doğum öyküsü vardır. Medulla spinaliste ağır harabiyet olan vakalar çok ]usa sürede ölümle sonuçlanır. Daha hafif vakalarda solunum depresyonu, yaygın hipoto ni veya gevşek bir parapleji görülür. Duyu kaybı da vardır. Üriner retansiyon, abdominal distan siyon, paradoksal solunum olabilir. Vakaların % 20 si brakiyal pleksus felci, bir bölümü de alt beyin sapı lezyonu ve bulber belirtilerle birlik­tedir. Medulla spinalis lezyonunun total enine kesiti kapsaması nadirdir. Bu durum aref leksik spinal şok tablosuna yol açabilir. Ço­cuk yaşarsa, hiperrefleksi ve ilgili vücut seg mentlerinde total fleksiyon durumu gelişebilir. Zekâ normaldir.

Makatla doğan bir bebekte tüm ekstremite lerde veya yalnızca bacaklarda kas tonusunun azalmış olması ve gevşek bir parezi, medulla spi nalis harabiyetini düşündürür. Yenidoğanda du­yu değerlendirmesi güçtür. Otonom yanıtın bo­zulduğunun gösterilmesi ile belirtilebilir. Lezyo nun altında kalan dermatomlarm kuru ve bu vü­cut bölümünlerinde vazomotor yanıtın bozuk olu­şu otonum sistemin normal çalışmadığını gösterir. Ayırıcı tanı spinal müsküier atrofi, kongenital myasthenia gravis gibi nöromüsküîer hastalık­lar ile yapılır. Spinal müsküier atrofide duyu kaybı yoktur ve sfinkter kontrolü mevcuttur. Myasthenia gravisde antikolinesteraz ilaçların verilmesi ile belirtiler geriler. Servikal veya, lom ber bölgede tümörü olan çocuklar benzer klinik tablo gösterebilir. Posterior lumbo sakral bölge derisinde garhze, hemangiom veya kıllanma bu tip tümörlerde sıklıkla görülür.

Medulla spinalis travmasında spesifik bir tedavi yoktur. Vakaların çoğunda en önemli so­run solunum güçlüğüdür. Genellikle spinal do­ğum travmalarında prognoz kötüdür. Hafif va kalar reversibl olabilir.

ŞEKER AĞACI

Hovenia dulcis Thunb. (Rhamnaceae) türünün olgun meyvalarıdır. Bu tür 8-10 m yükseklikte bir ağaçtır. Kışın yapraklarını döker. Çiçekler küçük, 5 parçalı ve yeşilimsi beyaz renklidir. Meyva 3 gözlü küçük bir kapsüldür. Çiçek saplan, meyvanın olgunlaşması sırasında kalınlaşır ve tatlı bir lezzet alır. Esas yayılış alanı Himalayalar ile Japonya arasında olmakla beraber, birçok ılıman bölgede, süs bitkisi olarak yetiştirilir. Memleketimizin Kuzeydoğu Anadolu bölümünde (Rize, Hopa) ve Muğla bölgesinde park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Bunların Kafkasyadan getirilmiş olması pek muhtemeldir (1).

Meyvaları Hindistan ve Cinde sarhoşluğa karşı

Diğer isimler: Japonüzümü ağacı, Hurma (Muğla).

Prehepatik Sarılık

Hemolizdeki artış uygunsuz kan transfüzyonuna bağlı olabilir ama daha ziyade transfüze edilen frajil kan hücrelerinin yıkımını yansıtır. Diğer nedenler vücut dışı dolaşım, konjenital hemolitik hastalık (örneğin orak hücreli anemi) ve ilaç etkileridir.

Çocuklarda İmmun Yetersizlik Sendromu

İmmunoglobülin yetersizliği sendromlarmdan başka kompleman (C3) eksikliği ve fagosit fonksiyonunda defekt sonucu oluşan kronik granülomatoz hastalık, infeksiyonlara dirençsizlik ile karakterize diğer sendromlara örneklerdir. Vücudun bağışıklık mekanizmasındaki bozuklu­ğa bağlı sendromlar klinikte tekrarlayan ve çoğu kez tedaviye yanıt vermeyen infeksiyonlar şek­linde belirir. Bu infeksiyonlar genellikle bakteri-yeldir ve en sık olarak solunum yolları, deri ve MSS’yi ilgilendirir. Viruslar, mantarlar ve miko-bakteriler de infeksiyon nedeni olabilir. Ağır im­mun yetersizliği olan çocuklarda büyüme geliş­me geriliği ve kronik ishal de sıktır.

Transplasenter olarak anneden geçen IgG nedeniyle IgG eksikliği genellikle ilk aylarda gö­rülmez, buna karşın fagosit fonksiyonunda bo­zukluk, kompleman eksikliği ve hücresel bağı­şıklık ile ilgili ağır defektler erken dönemde orta­ya çıkabilir. Prematüre doğanlar ve kromozom anomalisi olan hastalar bu bozukluklar yönün­den riskli gruplardır.

Sekonder immun yetersizlik, konağın savun, ma sisteminin başka bir hastalık sonucu bozul­masıdır. Bu tip yetersizlik, primer immun ye­tersizliğe kıyasla daha sıktır.

Çocuklarda tekrarlayan piyojen infeksiyon­lar, aşı reaksiyonlarının ve döküntülü hastalık­ların çok ağır seyretmesi, kollagen hastalıklar, malabsorpsiyon, trombositopeni, hemolitik ane­mi gibi bozukluklar, immun yetersizlik yönünden incelemeyi gerektiren klinik durumlardır.

İmmun fonksiyon yetersizliği şüphesinde ya­pılması gerekli incelemeler aşağıda sıralanmış­tır:

1. Tam kan sayımı ve morfolojik inceleme. Belirli bir lökosit tipinin sayısının veya morfolojisinin normalden farklı oluşu granûlosit veya lenfosit defektine işaret edebilir.

  1. Kan sedimantasyon hızı. Genellikle yük­sektir.
  2. Deri testleri. Kabakulak, C. albicans, streptokinaz-streptodornaz ve tüberkülin antijen­leri ile yapılan deri testleri hücresel bağışıklık bozukluklarında yol göstericidir.
  3. Serum immunoglobülin düzeyleri. IgA ve IgM düzeylerinin düşük oluşu tamda değerli­dir.
  4. ASO titresi, izohemaglütinin titresi. Ki­şinin spesifik antijenlere karşı antikor yapabil­me yeteneğini değerlendirmek amacıyla yapılır.
  5. Kızamıkçık, polio, kızamık antikor tit-releri. Aşılanmış veya hastalığı geçirmiş normal çocuklarda bu antikor titreleri yüksektir.
  6. Akciğer grafisi. Timusun büyüklüğünü ve kronik akciğer hastalığını değerlendirmek amacıyla yapılır.