PRANGOS MEYVASI

Prangos pabularia Lindl. (Umbelliferae) türünün olgun meyvalarıdır. Bu tür 50-60 cm yükseklikte, çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yapraklar parçalı, parçalar iplik biçiminde. Mey vah umbella 12-20 kollu, çiçekler küçük ve san renkli. Meyva 8-İ5 mm uzunlukta ve kanatlıdır. Kireçli topraklar ve kayalık sutlarda yetişir. Bilhassa Orta ve Doğu Anadoluda bulunmaktadır.

Meyvalar uçucu ve sabit yağ taşımaktadır.

Dahilen infusyon halinde (% 2) uyarıcı ve gaz söktürücü olarak. Anason meyvası yerine kullanılmaktadır.

1  – Baytop. A.: Taxus cinsi hakkında – Herba Medİca 4: 15 (1999).

2 – Erdemoğlu, N.; Türkiyede yetişen Taxus baccata L. bitkisinin taksan türevi bileşikleri üzerinde araştırmalar – Gazi Üniv.

Eczacılık doktora tezi, Ankara {1999).

3 – Kavaklı, C: Tııxol (Paclitaxel) kimyası ve etki mekanizması – Herba Medica 4: 12 (1999).

4 – Özgüroğlu, M. ve Bcrkardıı. B.: Paklitaksel (Taxol) genel bir bakış ve klinik kullanım Herh Medica 4: 3 (1999).

Anadoiuda 10 ı^adar Prangos türü bulunmakta olup bunlar henüz kimyasal ve farmakolojik olarak İncelenmemiştir.

Serviks

İnsitu karsınomalarda, yan etkilerin çok az olmasından dolayı total histerektomi seçilen en uygun yöntemdir. Hastanın uterusunun bırakılmasını arzu ettiği durumlarda daha küçük cerrahi uygulamalara başvurulur ve yakın gözlem altında tutulur.

Servikse klinik olarak sınırlı (aşama I) invasive karsinomalarda pelvis nodüllerine metastaz oranı %10-20’dir. Birinci aşamadaki lezyonlarda radikal cerrahi yöntemler veya radyoterapinin sonucunda 5 yıllık yaşam süresi aynıdır (%80-90). önemli komplikasyon oranının düşük olmasından dolayı (fıstül oluşması veya bağırsak harabiyeti radyoterapi sonucunda %2 olarak görülür) genç hastalar dışında seçilecek tedavi radyoterapidir. Radyasyonun yetersiz kaldığı durumlarda radikal cerrahi girişimlere başvurulur. Uterus ve vajinal fornikslere iki brakioterapi yerleştirilmesi ve eksternal irradiyasyonun lateral pelvis duvarına yöneltilmesiyle doz yükseltilir.

KÜÇÜK TÜKRÜK BEZLERİ TÜMÖRLERİ Tedavi

Radyoterapi ameliyattan sonra lezyonun tam olarak çıkarılmadığı kuşkusu varsa, cerrahi yolla çıkarılamıyacak nüks tümör varsa, çıkartılamayacak kadar büyük kitleli primer tümör varsa indikedir. Radyoterapinin adjuvant veya pallatif etkisi kısıtlıdır.