Çocuklarda Perinatal merhez için gerekli alan

Net kullanım alanı hesaplanırken hasta-ba-kım alanı ile birlikte laboratuar ve cihaz odaları, ilaç hazırlama odası, hemşire istasyonu, süt ban­kası, solunum egzersiz odası, aile görüşme yeri gibi gerekli bölümler de dikkate alınmalıdır, Pe­rinatal bir merkezde bu bölümlere hasta bakım alanı kadar bir yer ayrılması uygundur.

Perinatal merkez için en uygun bina şekli çift koridorlu dikdörtgendir. Böyle bir bina 25-30 m genişliğinde olmalı ve santral servis çekir­deği ile ayrılmış iki paralel koridordan oluşma­lıdır. Daire şeklinde merkezler de vardır. Çağ­daş merkezlerde ağır riskli yenidoğanlar için ba­kım alam her bebek için 7.2-9 m2 olarak hesap­lanmıştır. Bu bölüme daha fazla yer ayrılması personel ilgisi açısından aksaklık oluşturabilir.

Çocuklar İçin Obstetrik birimler

Perinatal merkezde hastaların % 70 i doğum açısından risksiz veya düşük risklidir. Bu birim­de doğum öncesi, doğum, doğum sonrası odaları biribirleriyle bağlantılı birer bölüm olarak plan­lanır.

Bebek odaları ve doğum sonrası odaları

Annelerin doğum sonrası hastanede kalış sü­resi giderek kısalmaktadır. Ayrıca çağdaş doğum hastaneleri anne ve çocuğun beraberliğini sağlayacak biçimde düzenlenmektedir. «Rooming in» olarak adlandırılan bu düzenleme ile anne ve enidoğan aynı odada yanyana olabilmekte, hemşireler anne-çocuk ikilisine birlikte bakmak üzere görevlendirilmektedir. «Rooming in» düze­ni ile anne doğumdan kısa bir süre sonra çocuğu­nu sürekli görebilmekte, onunla ilgilenebilmek-tedir. Bu düzen gerek anne-çocuk ilişkisi, gerek­se anne sütü ile beslenme yönlerinden çok olum­lu sonuç vermektedir. Bu sistemde bir odada tek anne ve çocuk, ya da. 8 i aşmamak koşulu ile bir­kaç anne-çocuk çifti kalabilmektedir. Bu sistem­de düzenlenen merkezlerde özel bakım gerekti­ren yenidoğanlar için bakım odaları, ayrıca has­ta veya yorgun annelerin bebeklerinin kısa ya da uzun süreli kalacağı bebek odaları da bulu­nur.

Çocuklarda Oküler toksoplazmoz

Toksoplazmalı yenidoğan ve sütçocukiarmda oküler toksoplazmoz retinokoroidit dışında mikroftalmi, posterior kortikal katarakt, anizometropi, strabismus ve nistagmus belirtilerine de neden olabilir.

Tanı

Toksoplazmozda BOS bulguları nonspesifiktir.

T.gondii’nin izolasyonu oldukça güçtür, otopsi ve biyopsi materyelinde kist formu şek­linde en kolay saptanabilir. Toksoplazmanm de­ri testi aylar sonra gelişen gecikmiş aşırı duyar­lık reaksiyonudur. Bu testten ancak latent infek-siyon tanısında  yararlanılabilir.

Tanı için en yol gösterici testler serolojik testlerdir. En yaygın kullanılan test Sabin-Feld-man boya testidir (dye testi). Canlı T.gondii or­ganizmaları 31°C de 1 saat normal serum ile inoküle edilirse şişerler. Bu süspansiyona meti­len mavisi ilave edilirse mavi boyanırlar. Anti­kor varlığında organizmaların yüzeylerinde antijenantikor kompleksi oluşması ile lizis olur ve parazitler boya almazlar. Sabin-Feldman tes­ti IgG sınıf antikorları ile ilgili bir testtir. IgG antikorlarının anneden çocuğa geçebilme nede­ni ile kongenital infeksiyon tanısında ancak 6. aydan sonra yararlıdır.

İndirekt hemaglütinasyon (IHA) ye komplemarı fiksasyon testleri Sabin-Feldman testin­den daha geç pozitifleşir. İndirekt fluoresan antikor (İFA)  testi Sabin-Feldman testine eşdeğer bir testtir.

Bunun dışında toksoplazma için IgM sını­fından antikorları gösteren bazı serolojik test­ler de vardır. Bu antikorlar akut infeksiyondan hemen sonra, SabinFeldman ve IHA dan çok daha erken, olarak yükselirler. Bunlar arasın­da ELISA-IgM ve ISAGAIgM en duyarlı yön­temlerdir.

Tedavi

Tedaviye ve tedavi süresine klinik belirtile­rin niteliği ve ağırlık derecesine göre karar ve­rilir. Spesifik tedavi taşizoid forma etkilidir.

Tedavide kullanılan ilaçlar.- Pyrimethamin (Daraprim) bîr antimaiarial drogdur. Yarı öm­rü 4-5 gündür. 25 mg lık tabletleri vardır. BOS a geçişi % 10-25 oranındadır. Sistemik belirtileri olan hastalarda tedaviye ilk 2 gün 15 mg/m2 (veya 1 mg/kg) bolus dozuyla başlanır, sonra gün aşırı 15 mg/m2 olarak devam edilir. Ağır vakalarda tedavi ilk birkaç hafta hergün uy­gulanır.

Pyrimethamine bir folik asit antagonistidir. En önemli yan etkisi kemik iliği süpresyonudur. Hastalar ilacı aldıkları sürede haftada iki kez lökopeni ve trombositopeni yönünden kontrol edilmelidir. Birlikte günde 5 mg dozda folinik asit verilmesi ile bu yan etkinin hafiflediği bil­dirilmiştir. Pyrimethamine’in daha az rastlanan yan etkileri mide ve karın ağrısı, baş ağrısı ve ağızda kötü bir tat hissidir.

Toksoplazmoz tedavisinde pyrimethamine -sulfadiazin kombinasyonu kadar etkin olma­makla birlikte spiramycin, clindamycin, ve trimethoprim sulfamethoxazol gibi ilaçlar da kullanılmaktadır. Spiramycin bir makrolid-dir. Pyrimethamin ve sulfadiazin kombinas­yonuna kıyasla yan etkileri azdır. Gebe kadınlarda ve yenidoğanda başarılı sonuçlar bildiril­miştir. Diğer ilaçların etkinlikleri tartışmalıdır.

Çocuklarda Neonatoloji

Anneye ve bebeğe doğum sırasında ve son­rasında gerekli bakım ve yardımı yürütebilmeleri için doktorların, ebelerin ve hemşirelerin sağ­lıklı veya hasta bir yenidoğanm fizyolojik gerek­sinimleri konusunda bilgili olmaları gereklidir. Bu bilgi içeriğinde önemli olan f etus ve yenidoğa­nm bir bütün olduğunun bilincinde olmaktır. Ay­rıca yenidoğan hastalıklarının büyük kısmının etiolojisinden doğum öncesi ve doğum sırasında gelişen bazı olayların sorumlu olduğunun bilin­mesi de çok önemlidir.

Bu arada anne-baba ile yenidoğanm birbi­riyle olan karşılıklı ilişkilerinin gerek doğumda, gerekse yenidoğan dönemindeki rutin bakım ve­ya tedavide pozitif veya negatif etkileri olduğunu hatırlatmak yararlı olur. Gebeliğin farkedilmesi, fetuşun bir birey olarak kabulü, doğuma hazırlanma ve doğum sonrası bakım annenin üretken insan özelliğini kazanmasında ve buna uyum sağlanmasında önemli evrelerdir. Kültürel ve sosyoekonomik değişmeler de gebelik ürünü­nü etkileyecektir. Yaşama koşulları, antenatal, natal ve postnatal dönemlerde daha iyi tedavi ve bakım, son yıllarda gözlenen perinatal ve neonatal mortalite oranlarındaki azalma eğili­minde payı olan etmenlerdir. Özet olarak doğum odasında, doğum ve yenidoğan servislerinde an­nelerle ve çocuklarla yakın ilişki içinde olan ye­nidoğan bakımıyla yükümlü doktor, ebe ve hem­şirelerin hasta yenidoğana erken tanı konulma­sında çok önemli rol oynadıklarının bilincinde olmaları gerekir. Yenidoğana optimal bakımın sağlanması ve bu şekilde yenidoğanda ölüm ve hastalık oranlarının minimal düzeye indirilmesi son derece önemlidir. Kadm-doğum uzmanı, ebe, yenidoğan hemşiresi ve aynı zamanda anne-babayla yakm işbirliği de büyük önem taşır.