Osteomyelit Tedavi

Hücum tedavisi : Sepsis tablosundaki vakalarda özellikle büyük ve adölesan yaş grubundaki vakalara uygulanır.

Vancomycin + Aminoglikozid + Rifampicin veya I.V. TMP-SMZ veya Sefalosporin + Aminoglikozid + Rifampicin (Cefalothin)

Akut hematojen osteomyelitte intravenöz tedavi süresi 4-6 haftadır. Ateş, klinik seyir ve sedimentasyon hızının normale dönmesi gerekir. Bu kriterler de her zaman yeterli olmayabilir.

Son yıllarda erken tanı konulup uygun tedavi alan vakalarda 1 haftalık intravenöz antibiyotik tedavisini takiben septik artrit için 2 hafta, osteomyelit için ise 4 hafta veya daha uzun süre oral antibiyotik verilmesinin yeterli olduğu gösterilmiştir. Ancak daha çok erişkinlerde denenmiştir.


Bebeklerde İntrakranial Kanamalar

İntrakranial kanamanın bulguları doğumda veya doğumdan sonraki ilk 2 3 gün içinde orta­ya çıkar. En belirgin bulgu aktivitenin azalma­sı veya yokluğudur. Moro refleksi yanıtı azalmış veya negatiftir, diğer bulgular değişkendir. Le­tarji, solunum güçlüğü, apne, solukluk, siyanoz veya siyanoz nöbetleri, emme güçlüğü, kusma, huzursuzluk, tiz sesle ağlama, hipotoni, paralizi görülebilir. Fontanel gergin veya bombe olabilir. Dilde yılan dili adı verilen anormal hareketler gözlenebilir. Retinal kanama, oküler paralizi, pupillalarm ışığa yanıtında zayıflık, nistagmus ve ateş görülebilir.

Tanı, doğum öyküsüne ve klinik bulgulara dayanır. Hematokrit değerinde süratli düşme intrakranial kanamayı veya karaciğerde sub kapsüler kanamayı düşündürmelidir. I bilgisa­yarlı beyin tomografisi (bbt) tanıda en önemli yardımcı laboratuar yöntemidir. Subdural veya ventrikül ponksiyonu tanıda yardımcı olabilir. Pretermlerde ponksiyon lomber uygulaması ap­ne, bradikardi veya dolaşım bozukluğuna neden olabileceğinden ancak kafa içi basınç artması bulguları veya menenjit şüphesi olduğunda ya­pılmalıdır.

Prognoz ciddidir. Ağır olgular intrapartum ölümle ya da ilk haftada solunum yetmezliği tablosuyla kaybedilir. Yaşayan olgularda hidro­sefali ve serebral paralizi sekelleri sıktır. Ancak nadiren tam iyileşme de görülebilir.

Doğum öncesi dönemde ve doğum sırasında dikkatli izleme ve gerekli girişimlerin uygulan­ması ile intrakranial kanamalar büyük ölçüde önlenebilir.

Tedavi sırasında fazla manipülasyondan ka­çınılmalıdır. Isı kontrolü, gözlenmesi ve oksijen verilmesi açısından çocuğun inkübatörde izlenmesi yararlı olur. Damardan verilen sıvılarla su eîektrolit ve enerji gereksinimleri karşılanır. Konvülziyonları kontrol altına almak için feno barbital kullanılabilir. Kas içine 1 mg ki vitami­ni uygulanmalıdır. Beyin omurilik sıvısında fazla kan bulunursa ponksiyon lomber tekrarlana­bilir.   .

Dıski da lökosit aranması

Inflamatuar diarelerde dışkı yaymasında lökosit bulunur. Etiyoloji hakkında ipucu verebilir (Tablo II).

a.Fekal lökositin görüldüğü durumlar:

Barsak duvarına invazyon gösteren bakteriyel infeksiyorüarda

(İnvaziv E.Coli, Shigella, Salmonella gibi)

*Ülseratif kolit ve Crohn hastalığında

*Antibiotik kullanımına bağlı (Drug-induced) enterokolitlerde, gaita yaymasında lökosit bulunur.

b. Fekal lökositin görülmediği durumlar:

‘ *Vlral gastroenteritler (nadiren Rotavirus infeksiyonunda fekal lökosit görülebilir)

*Paraziük diare

*Enterotoksijenik bakteriyel diare (V.Cholera, B.cereus) gibi.

*Salmonella taşıyıcılığı

4.Candida mycelia’nın dışkı spesmeninde görülmesi fungal gastrointestinal infeksiyonu düşündürür.

Brakiyal pleksus felci

Brakiyal pleksus felci genellikle iri çocuklar­da ve komplikasyonlu doğumlarda görülmekte­dir. Brakiyal pleksus felcinin en sık rastlanan tipi 5 ve 6. Servikal köklerin tutulduğu tiptir. Makat prezantasyonunda omuzun traksiyonu sırasında pleksusun gerilmesi ya da zor bir baş gelişinde çocuğun başının omuzdan ters tarafa döndürül­mesi ile pleksusun gerilmesi sonucu zedelenme bu duruma neden olabilir. Birçok vakada brakiyal pleksus kanama veya ödem ile basıya uğramış­tır. Traksiyon ilk önce 5. Servikal köklerin, daha sonra 6. Ve 7. Servikal köklerin gerilmesine ne­den olur. Bu nedenle en hafif pleksus lezyonu servikal 5. Ve 6. Köklerde görülür. Vakaların % 80 inde paralizi 5 ve 6 inci pleksusa sınırlı­dır cerb duchenne paralizisi). Bu pleksuslardan çıkan sinirlerin innerve ettiği deltoid, serratus anterior, biceps, teres majör ve supinatör kaslar etkilenir.

Hasta tarafta kol addüksiyon ve omuzdan içe rotasyon, dirsekse ekstansiyon ve pronasyon pozisyonundadır. 7 inci servikal kökün de zede­lenmesi durumunda bilek ve parmak ekstansör lerinde hareket bozulur ve elde fleksiyon defor mitesi gelişebilir. Serratus anterior, ramboid ve diğer periskapüler kasların denervasyonu omuz çevresinde motor yetersizliğe ve skapulada gev­şekliğe neden olur. Lezyon tarafından moro ref­leksi alınamaz. Yakalama refleksi vardır. Biceps refleksi triceps refleksine göre daha zayıftır ve­ya hiç yoktur. Muayene ile hissiyetin etkilendiği

Ni saptamak zordur. Erb duchenne paralizisi ile birlikte klavikula veya humerus kırıkları, radius başının kayması, omuz sublüksasyonu görülebi­lir. 4 üncü servikal sinirde lezyon varsa frenik sinir paralizisi de tabloya eşlik eder. Bu çocuk­larda taşipııe, siyanoz ve o taraf hemitoraksta solunum hareketlerinin azalması gözlenir.

8 ci servikal kökün zedelenmesiyle oluşan brakiyal pleksus felci daha nadirdir (klumpke paralizi). Bu tip brakiyal pleksus felcinde pa ralizi elin intrensek kaslarını ilgilendirir. Bilek ve parmakların fleksor kaslarında zayıflık var­dır. Yakalama refleksi yoktur.

Servikal sempatik sinirlerde zedelenme ol­duğunda tek taraflı horner sendromu gelişir. Duyu kaybı da olabilir.

Brakiyal pleksus. Felçlerinde tanı, çocuğun gözlenmesiyle konulabilir. O ekstremitede hare­ket ve refleksler yoktur. Doğumsal horner send­romu travma olmadan gelişen bir bozukluktur, servikal vertebra anomalisi, enterojen kist ve sa­ğırlıkla birlikte olabilir. Fraktürleri tanımak için radyolojik inceleme, diyafragma hareketlerini saptamak için fluoroskopi yapılır. Doğumdan 2 3 hafta sonra yapılan elektromiyografi ile harabi yetin derecesi belirlenebilir.

Tedavi, sağlam kasların çekmesini ve kon traktürlerin oluşmasını önlemek ilkesine dayanır. Humerusu abdüksiyon ve dışa rotasyon, dirseği fleksiyon durumunda tutmak için çocuğun kolu­nun üst kol gövde ile, ön kolun da üst kol ile 90° lik bir açı yapacak şekilde tesbit edilmesi ve bu uygulamanın doğumdan sonraki ilk 6 ay içinde aralıklı uygulanması önerilmektedir. Ancak bu tedavi şekli tartışmalıdır. Tutulmuş olan kolu yu­muşak pasif hareketlerle hareket ettirmek ve bu tedaviye doğumdan bir hafta sonra başlamak bugün için daha önem taşıyan bir uygulamadır. Kolun tespit edilerek uzun süre hareketsiz bıra­kılmasının kontraktür oluşmasını kolaylaştırdığı düşünülmektedir. Kalıcı harabiyet varsa daha ileri yaşlarda rekonstrüktif ortopedik girişim gerekebilir. Bu ameliyatın 4 yaştan sonra yapıl­ması  önerilmektedir.

Yenidoğan döneminde prognozu değerlendir­mek oldukça zordur. Erb duchenne paralizisi genellikle tam şifa ile sonlanır. İyileşme süresi birkaç hafta ile 18 ay arasında değişir. Komplet brakiyal pleksus felcinde ve klumpke paralizisin de prognoz daha kötüdür ve çocukların büyük bir kısmında ciddi sekeller kalır. Kalıcı nörolo­jik belirtilerin yanısıra kas atrofisi, kontraktür

Ler ve ekstremite büyümesinde bozulma olur. Bazı çocuklarda nöro müsküler fonksiyon ve du­yu işlevinde düzelme olabilir, ancak normal kol ve el hareketleri yapılamaz.

Erkek Üreme Sistemi Hastalıkları

İnflamasyon ve infeksiyon

Viral infeksiyon
Penisin sık görülen viral infeksiyonları, genital herpes ve genital siğiller (condyloma acuminatum)’dir.

Genital herpes

Herpes simpleks virusu tarafından oluşturulan, penil mukozanın akut infeksiyonudur. Glans peniste tipik olarak herpetik veziküller meydana gelmektedir. Veziküller, daha sonra yüzeyel ağrıülserler oluştur­mak üzere patlamaktadırlar.

Virüs yıllar boyunca latent kalabilir. Rekürren her­pes infeksiyonları, virüsün reaktivasyonu ile oluş­maktadır ve ateşli hastalıklar, immun supresyon, emosyonel stres ya da UV ışığı presipite edici faktör­ler olabilmektedirler.

Condyloma acuminatum (genital siğiller)

Bir tip insan papillomavirusu tarafından oluşmaktadır. Penis ve perine çevresinde karnabahar benzeri siğiller gözlenmektedir.